Sayın misafirimiz,
Osmanlı Devletinde, Sultan İkinci Abdülhamid Hanın emriyle 28 kişilik bir heyet tarafından hazırlanıp, 23 Aralık 1876’da kabul ve ilan edilen anayasa özelliğindeki kanun. Devletin şeklini, çatısını, devlet içindeki teşrî (yasama), icra (yürütme), kaza (yargı) kuvvetlerinin birbiriyle münasebetini, bunların hangi organlar vasıtasıyla kullanıldığını ve ayrıca ferdin devlete karşı olan hak ve görevlerini tayin eden Kanun-u Esasî, 12 kısım ve 121 maddeden ibarettir.
Osmanlı Devleti bir İslâm devleti olduğu için, İslâm hukukuna göre hazırlanmış, anayasa özelliğini taşıyan kanunnâmelerle idare ediliyordu. Kanunnâmelerin dışında, 1808’de Sened-i İttifak, 1839’da Gülhane Hatt-ı Hümâyûnu adıyla bilinen Tanzimat Fermanı ve 1856’da Islahat Fermanı gibi, anayasa özelliği taşımayan siyasî belgeler çıkarıldı.
Bu belgeler siyasî olup, genelde Hıristiyan Avrupa devletlerinin baskısıyla, Osmanlı ülkesindeki gayrimüslim tebaaya daha fazla hak ve imtiyaz verilmesi için düzenlendi.