İ
İslami Yazar
Forum Okuru
Oruç tutmanın sevabı nedir ?
Ahiretin tarlası sayılan dünyaya ahiret kazancı elde etmeye gelen beşer Ramazanda ibadet ve güzel amellerinden bire bin sevap kazanır. Ramazanda ibadet ve güzel amellerin sevabı bire bindir.
Ramazan ayı ahiret "ticareti" için karlı tarladır, amel ve ibadetlerin "yetişip büyümesi" için gerekli olan yaz yağmuru. Ramazan insanın Allah'ın sonsuz saltanatı karşısında ibadetleri ile "resmi geçit" den geçmesi için kutsal bir bayramdır. Bu yüzden insana nefsin gafletinden, yemek, içmek gibi hayvansal ihtiyaç ve isteklerinden, boş, anlamsız işlerden, nefsani heveslerden kurtulmak için farz kılınmıştır.
İnsan Ramazanda nefsin heveslerinden uzaklaşıp melekleşir .. Ahiret ticaretine başlar. Dünya ihtiyaçlarını geçici olarak bir kenara koymakla ahiret insanına dönüşür, ruhanileşir ve orucu ile Allah'ın Samed ismine ayna olur. Allah Samed'dir, yani her şey O'na muhtaçtır, ama o hiçbir şeye muhtaç değildir, yemek, içmek ve s. şeylere ihtiyacı yoktur. Melekler yemek, içmek ve evlenmek açısından Samed isminin tecellisine ayna olurlar. İnsanlar da ramazanda melekler gibi Samed isminin tecellisine ayna olabilir.Evet, Ramazan ayında bu fani dünyada, fani ömürde ve kısa bir hayatta ebedî bir ömrü ve uzun bir hayatı içeren, insana bahşeden kutsal zaman dilimi.Bir Ramazan'la seksen yıllık ömrün meyvelerini elde edilebilir. Kadir gecesinin ise Kur'an'ın beyanı ile bin aydan daha hayırlı olması bu fikre, sırra bir delil olarak yeterlidir.
Evet, bir kral hâkimiyeti boyunca tahta çıkma münasebetiyle veya çeşitli nedenlerle her yıl bazı günleri bayram yapar ve o günlerde sadık halkı ile genel ilkeler çerçevesinde değil, özel saygı, merhamet ve iltifatla muamele ediyor. Bunun gibi Ezeli ve Ebedi Sultan, on sekiz bin âlemin celallidir Padişahı yüce, şanlı fermanı olan Kur'an-ı Kerim'i Ramazan ayında indirdi. Ramazan'ın özel ilahi bir bayram, İlahi bir sergi ve ruhani bir meclis olması hikmet açısından kaçınılmazdır.
Madem Ramazan böyle bir bayramdır, elbette, insanların bu ayda sefil ve hayvansal meşgalelerden belli bir süre kadar sakınması için oruç tutmanın emredilmesi doğaldır. En mükemmel oruç ise, mide ile birlikte tüm duyu organları, göz, kulak, kalb, fikir ve hayal ile tutulan oruçtur. Yani onları haram şeylerden, boş ve anlamsız işlerden uzaklaştırmak ve her birini ibadete yöneltmektir. Örneğin, dili yalandan, gıybetten ve kötü sözlerden sakınmakla ona oruç tutturmak ve Kur'an okumak, zikir (Allah'ı anma), tefekkür, tesbih (Allah'ı tüm noksanlıklardan uzak tutmak), salavat ve tevbe gibi çok değerli ibadetlerle meşgul etmek gibi...
Gözü yabancılara bakmaktan, kulağı çirkin şeyleri dinlemekten sakınmak (gözü) ibreti görmeye, (kulağı ise) hak söz olan Kur'an-ı Kerim dinlemeye adamak ve böylece tüm diğer organlara da bir çeşit oruç tutturmak gibi... Allah cümlemize orucu hakkıyla tutanlardan eylesin. Selam ve dua ile..
Ramazan ayı ahiret "ticareti" için karlı tarladır, amel ve ibadetlerin "yetişip büyümesi" için gerekli olan yaz yağmuru. Ramazan insanın Allah'ın sonsuz saltanatı karşısında ibadetleri ile "resmi geçit" den geçmesi için kutsal bir bayramdır. Bu yüzden insana nefsin gafletinden, yemek, içmek gibi hayvansal ihtiyaç ve isteklerinden, boş, anlamsız işlerden, nefsani heveslerden kurtulmak için farz kılınmıştır.
İnsan Ramazanda nefsin heveslerinden uzaklaşıp melekleşir .. Ahiret ticaretine başlar. Dünya ihtiyaçlarını geçici olarak bir kenara koymakla ahiret insanına dönüşür, ruhanileşir ve orucu ile Allah'ın Samed ismine ayna olur. Allah Samed'dir, yani her şey O'na muhtaçtır, ama o hiçbir şeye muhtaç değildir, yemek, içmek ve s. şeylere ihtiyacı yoktur. Melekler yemek, içmek ve evlenmek açısından Samed isminin tecellisine ayna olurlar. İnsanlar da ramazanda melekler gibi Samed isminin tecellisine ayna olabilir.Evet, Ramazan ayında bu fani dünyada, fani ömürde ve kısa bir hayatta ebedî bir ömrü ve uzun bir hayatı içeren, insana bahşeden kutsal zaman dilimi.Bir Ramazan'la seksen yıllık ömrün meyvelerini elde edilebilir. Kadir gecesinin ise Kur'an'ın beyanı ile bin aydan daha hayırlı olması bu fikre, sırra bir delil olarak yeterlidir.
Evet, bir kral hâkimiyeti boyunca tahta çıkma münasebetiyle veya çeşitli nedenlerle her yıl bazı günleri bayram yapar ve o günlerde sadık halkı ile genel ilkeler çerçevesinde değil, özel saygı, merhamet ve iltifatla muamele ediyor. Bunun gibi Ezeli ve Ebedi Sultan, on sekiz bin âlemin celallidir Padişahı yüce, şanlı fermanı olan Kur'an-ı Kerim'i Ramazan ayında indirdi. Ramazan'ın özel ilahi bir bayram, İlahi bir sergi ve ruhani bir meclis olması hikmet açısından kaçınılmazdır.
Madem Ramazan böyle bir bayramdır, elbette, insanların bu ayda sefil ve hayvansal meşgalelerden belli bir süre kadar sakınması için oruç tutmanın emredilmesi doğaldır. En mükemmel oruç ise, mide ile birlikte tüm duyu organları, göz, kulak, kalb, fikir ve hayal ile tutulan oruçtur. Yani onları haram şeylerden, boş ve anlamsız işlerden uzaklaştırmak ve her birini ibadete yöneltmektir. Örneğin, dili yalandan, gıybetten ve kötü sözlerden sakınmakla ona oruç tutturmak ve Kur'an okumak, zikir (Allah'ı anma), tefekkür, tesbih (Allah'ı tüm noksanlıklardan uzak tutmak), salavat ve tevbe gibi çok değerli ibadetlerle meşgul etmek gibi...
Gözü yabancılara bakmaktan, kulağı çirkin şeyleri dinlemekten sakınmak (gözü) ibreti görmeye, (kulağı ise) hak söz olan Kur'an-ı Kerim dinlemeye adamak ve böylece tüm diğer organlara da bir çeşit oruç tutturmak gibi... Allah cümlemize orucu hakkıyla tutanlardan eylesin. Selam ve dua ile..