öğretmenlik mesleği
öğretmenlik mesleğinin zorlukları öğretmen mesleğinin zorlukları öğretmenlik nelerdir
Öncelikle belirtmeliyim ki, mesleğimi çok ama çok seviyorum...Çocukluğumun en büyük hayaliydi öğretmen olmak...İlkokul öğretmenim benim modelimdi...Büyüyünce onun gibi güzel, bakımlı, sevecen, bilgili bir öğretmen olmak istiyordum...
Çocuklarla bir arada olmak, onların bir fidan misali serpilip büyüdüğünü görmek ne büyük mutluluk...Gelecek nesilin bizlerin elinde olduğunu bilmek ne büyük onurdur..
Tabi herşey bu kadar toz pembe değil, gülü seven dikenine katlanır misali, mesleğiminizin de çok büyük zorlukları var. Dışarıdan bakıldığında ne rahat meslektir aslında öğretmenlik, tatili en çok meslek..
OYSA...
Bir köyde tek başınıza hem müdür hem öğretmen olabilirsiniz. 1 den 5 e kadar bütün sınıfları okutmak zorunda kalabilirsiniz. Çocukların ikinci anne babası olursunuz. Bazen sizin söyledikleriniz ailenin söylediklerinden daha önemlidir onlar için.
Bir köye düşersiniz geliş gidiş yoktur ilçeye. haftada bir bazen iki-üç haftada bir merkezi görürsünüz.
Köyün varsa kadrolu imamıyla birlikte bilirkişisi olursunuz. bir çok şey sizden sorulur. Hele birde bayan iseniz köyde o zaman yandınız.
Sabah öğrencilerden önce gelip sobayı yakar akşam giderken sobayı boşaltmak zorunda kalabilirsiniz.
Köyde kalmak istemezsiniz (güvenlik için) ama ilçede uzaktır jandarmada kalmak için yalvarmazk zorunda kalırsınız.. Köyde internet hatta bilgisayar yoktur (elektirğin olmadığı köylerde var) ama dosyalar internetten yollanır notlar internetten verilir...
ilçe merkezi lüks il merkezi ise ekstra lükstür bizim için. Çocukları oyun çağından alırsınız ve müthiş bi uğraşla bişeyler vermeye çalışırsınız.
Bazı illerde sınıfınızda türkçe bilen öğrenci olsun diye dua edersiniz ki bu sınıfa türkçe öğretmek için siz diğer dilleri öğrenmek zorunda kalırsınız...
3-4 gibi okul biter ama kafanız şişmiştir 1-2 saat kestirmeseniz olmaz. akşam olunca yarın ne yapıcam deyip en az bi saatinizi yine ertesi gün için ayırırsınız..
E-Okula bir derse değil en az 6 derse not girmek zorundasınız.
her yıl 30 bin küsür mezun verip sadece 15 bini göreve başlar ve yığılma artıp durur. 2yıllık mezunlar, Ziraatçiler, Diğer öğretmenlik branşlarından mezun olanlar kadrolu sınıf öğretmenliği yapar ama siz o okulda ücretli çalışmak zorunda kalabilirsiniz...
Müfettiş okula gelir öğretncilerin seviyesine bakmaz neden okul badanasız diyebilir.
Daha sayamadığım bir sürü zorluk. Bütün branşlar zordur öğretmenlik için ama emin olun diğer branş öğretmenleri iyiki sınıfçı değilim derler.
Ama zevklidir öğretmenlik.. Güzeldir. Benim için dünyanın en güzel mesleğidir.
'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' dememişmidir Hz. Ali.
"Dünyanın her yanında Öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer kişileridir." dememişmidir Atam.
ya sizlerin düşünceleri.... 🙂
Öncelikle belirtmeliyim ki, mesleğimi çok ama çok seviyorum...Çocukluğumun en büyük hayaliydi öğretmen olmak...İlkokul öğretmenim benim modelimdi...Büyüyünce onun gibi güzel, bakımlı, sevecen, bilgili bir öğretmen olmak istiyordum...
Çocuklarla bir arada olmak, onların bir fidan misali serpilip büyüdüğünü görmek ne büyük mutluluk...Gelecek nesilin bizlerin elinde olduğunu bilmek ne büyük onurdur..
Tabi herşey bu kadar toz pembe değil, gülü seven dikenine katlanır misali, mesleğiminizin de çok büyük zorlukları var. Dışarıdan bakıldığında ne rahat meslektir aslında öğretmenlik, tatili en çok meslek..
OYSA...
Bir köyde tek başınıza hem müdür hem öğretmen olabilirsiniz. 1 den 5 e kadar bütün sınıfları okutmak zorunda kalabilirsiniz. Çocukların ikinci anne babası olursunuz. Bazen sizin söyledikleriniz ailenin söylediklerinden daha önemlidir onlar için.
Bir köye düşersiniz geliş gidiş yoktur ilçeye. haftada bir bazen iki-üç haftada bir merkezi görürsünüz.
Köyün varsa kadrolu imamıyla birlikte bilirkişisi olursunuz. bir çok şey sizden sorulur. Hele birde bayan iseniz köyde o zaman yandınız.
Sabah öğrencilerden önce gelip sobayı yakar akşam giderken sobayı boşaltmak zorunda kalabilirsiniz.
Köyde kalmak istemezsiniz (güvenlik için) ama ilçede uzaktır jandarmada kalmak için yalvarmazk zorunda kalırsınız.. Köyde internet hatta bilgisayar yoktur (elektirğin olmadığı köylerde var) ama dosyalar internetten yollanır notlar internetten verilir...
ilçe merkezi lüks il merkezi ise ekstra lükstür bizim için. Çocukları oyun çağından alırsınız ve müthiş bi uğraşla bişeyler vermeye çalışırsınız.
Bazı illerde sınıfınızda türkçe bilen öğrenci olsun diye dua edersiniz ki bu sınıfa türkçe öğretmek için siz diğer dilleri öğrenmek zorunda kalırsınız...
3-4 gibi okul biter ama kafanız şişmiştir 1-2 saat kestirmeseniz olmaz. akşam olunca yarın ne yapıcam deyip en az bi saatinizi yine ertesi gün için ayırırsınız..
E-Okula bir derse değil en az 6 derse not girmek zorundasınız.
her yıl 30 bin küsür mezun verip sadece 15 bini göreve başlar ve yığılma artıp durur. 2yıllık mezunlar, Ziraatçiler, Diğer öğretmenlik branşlarından mezun olanlar kadrolu sınıf öğretmenliği yapar ama siz o okulda ücretli çalışmak zorunda kalabilirsiniz...
Müfettiş okula gelir öğretncilerin seviyesine bakmaz neden okul badanasız diyebilir.
Daha sayamadığım bir sürü zorluk. Bütün branşlar zordur öğretmenlik için ama emin olun diğer branş öğretmenleri iyiki sınıfçı değilim derler.
Ama zevklidir öğretmenlik.. Güzeldir. Benim için dünyanın en güzel mesleğidir.
'Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum' dememişmidir Hz. Ali.
"Dünyanın her yanında Öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve saygıdeğer kişileridir." dememişmidir Atam.
ya sizlerin düşünceleri.... 🙂