Konuya cevap cer

Ce: Öğrenme Kuramları ve Öğretim İlkeleri


Özet

 

Genel anlamda, öğrenme kişinin çevresi ile etkileşimi sonucu oluşan düşünce, duyuş ve davranış değişikliğidir. Bu değişikliğin nasıl oluştuğu konusundaki kurumlar dört grupta toplanabilir. Davranışçı Bilişsel Duyuşsal ve Nörofizyolojik temelli öğrenme kuramları.

 

Davranışcı kuramcılar öğrenmenin uyarıcı ile davranış arasında bir bağ kurarak geliştiğini ve pekiştirme yoluyla davranış değiştirmenin gerektiğini kabul ederler. Davranışçılar insanları karşılaştıkları problemin çözümünde geçmi,şte yaşadığı benzer durumları göz önüne aldıklarını ileri sürerler. Yeni bir problemle karşılaşıldığında ise, bireyi deneme yanılma yolu ile çözümler ürettiği kabul edilir. Davranışçı kuramda yaparak öğrenme esastır. Öğrenmede pekiştirme önemli bir yer tutar. Becerilerin kazanılmasında ve kalıcılığın sağlanmasında tekrar önemlidir. Ayrıca, güdülenmenin eğitimde çok büyük bir yeri vardır. 

 

Bilişsel kurama göre, öğrenme bireyin çevresinde olup bitenlere bir anlam yüklemesidir. Yine bu kavranma göre öğrenme daha çok şey keşfetme değil, tasavvur ve olgular yolu ile daha çok şey yorumlamaktır. Bilişsel kuramcılar öğrenmenin bilgilenme değil, bilgi üretme olduğunu savunurlar. Öğrenme ile bireyin çevresine olan algısının değiştiği ve çevresi ile olan ilişkilerini yeniden düzenlediğinin kabul edildiği bir kuramda öğrenme, kısaca “kişinin kendisini yeniden yaratmasıdır”. 

 

Bilişsel kuram öğrenmenin önceki öğrenmeler üzerine bina edildiğini, öğrenmenin bir anlam yükleme çabası olduğunu, öğrenmede öğrenciye bir uygulama şansı verilmesi gerektiğini savunur. Bu eğitim anlayışında öğretmen bir otorite figürü değildir. Bilginin öğretmen ve öğrencilerin karşılıklı etkileşimi ile gerçekleştiği kabul edilir.

 

Duyuşsal kavramlar öğrenmenin doğasın dan çok sorunlarıyla ilgilenirler. Bu kurumlar sağlıklı benlik ve ahlak (moral) gelişimini vurgularlar. Benlik gelişimi bireyin kendisini değerli bir insan olarak hissetmesini, kapasitesine güvenmesinin ve farklılıklarına değer vermesini vurgular. Benlik gelişiminin somut hedefi kendinin gerçekleştiren insandır. Ahlak gelişimim ise kişinin toplumsal değer yargılarını edinerek içinde bulunduğu çevreye uyumunu fakat sonunda kendi ilke ve değer yargılarını oluşturmasını amaçlar. Ahlak gelişimi üç evrede altı dönemde gerçekleşir.

 

‘Öğrenme eğer canlı bir dokuya sahip olan beyinde gerçekleşiyorsa beynin öğrenmeden önceki ve sonraki yapısı arasında farlılık olmalıdır’ düşünceden hareketle yapılan araştırmalar öğrenme sonucunda nöronlarda yeni akson iplikçiklerinin oluştuğunu iddia etmektedirler. Buna göre her öğrenme yaşantısı yeni sinaptik bağlantıların kurulması demektir. Beyinde bu nörofizyolojik gelişmeleri açılayan iki kavram vardır: Hücre topluluğu ve faz ardışıklığı. Hücre topluluğu ve iç ve dış uyarıcılarla ateşlenebilen nöron paketlerini ifade etmektedir. Faz ardışıklığı da birbiri ile bağlantılı bir hücre topluluğu serisidir. 

 

Nörofizyolojik temelli öğretim ilkeleri beynin bir paralel işlemci olduğunu, öğrenmenin fizyoloji bir olay olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgular. Bu kurama göre anlam yükleme örgütleme ile gerçekleşir. Duyguları örgütlemede büyük bir önemi vardır. Beyi parçaları ve bütünü ayanı anda algılar. Öğrenme hem doğrudan odaklana hem de yan uyarıcılardan alınan bilgileri içerir . Yine bu kurama göre, öğrenme kasıtlı ve kasıtsız süreçlerden oluşur. Öğrenme zihni zorlayan etkilerle artar, tehditle kenetlenir ve hiç kimsenin öğrenmesi diğerine benzemez.

 

Öğrenmenin herkes için doyurucu ve anlamlı olmasını savunan tam öğrenme akılmında vurgulanan temel öğretim ilkleri de şu şekilde sıralanabilir: Yüks4ek düzeyde düşünme ; konun özünün aktarılması ve derinliğine işlenmesi ;öğrenilenlerin gerçek hayat ile ilişkilendirilmesi ve öğrenmenin karşılıklı etkileşim ortamı içersinde gerçekleştirilmesi.


Geri
Üst