Neoplazİk Polİpler (adenomlar)

SadmiN

♥ Evli Mutlu Çocuklu ♥
Yönetici
Neoplazİk Polİpler (adenomlar)
villöz adenom nedir villöz adenom tübülovillöz nedir tübülovillöz tubulovillöz
Adenomlar kolorektal mukozanın selim glandüler tümörleridir. Kripta epitelinden kaynaklanan adenom hücrelerinde diferansiasyon kusuru nedeni ile bu lezyonlar karsinomatöz transformasyon olayında preneoplastik dönemin simgesi olarak kabul edilmektedir. Adenomlar, malignite riski taşırlar ve kolorektal mukozadaki dağılımlan karsinomların dağılım oranlarına uygunluk gösterir. Adenomların histolojik olarak; yaş ve büyüklükleri ile orantılı olarak displazi derecelerin de artış görülür (Tablo.2).
Adenomlar makroskopik ve mikroskopik olarak üç morfolojik tipe ayrılır; Tübüler, tübülovillöz ve villöz adenom.
Tübüler Adenom: Tübüler adenomlar %60 oranında sol kolon ve rektum, %40 oranında sağ kolon loka lizasyonu gösterirler. Sesil ya da saplı, tek ya da mültipl olabilirler. Saplı olanlar uzun (>3 mm) veya kısa saplı (<3 mm) olabilirler. Sesil olanlar kabarık, yassı ya da deprese şekillerdedir. Tübüler adenomlar ortalama 1 cm çapında, yüzeyleri pembe çilek görünümünde olup, büyük çapa ulaştıklarında klinik belirti verirler. Histolojik olarak sırt sırta veren, hafif displazik görünümlü, yüksek silendirik tipte epitel hücrelerinden oluşan tübüler yapılar içerirler. Displazinin derecesi yükseldikçe, karsinoembriyonik antijen (CEA) pozitivitesinde yoğunlaşma dikkati çeker.
Tübülovillöz Adenom: Tübüler tipteki adenomlarda villöz proliferasyonlara rastlanabilir. Bunların oranları, adenomun %40 ya da %50’sini bulduğunda lezyon, tübülovillöz adenom olarak tanımlanır, Genellikle, orta boy saplı, 1-2 cm çapında oluşumlardır. Kolonun familyal polipozis (polipozis koli) vakalarında, Gardner, Turcot sendromları gibi polipozis sendromlarında kolon mukozası tübüler ya da tübülovillöz tipte adenomlarla örtülüdür. Herediter flat adenom sendromunda ise, tü büler tipte yassı adenomlar, villöz proliferasyonlar içerecek şekilde daha çok sağ kolonda lokalize lezyonlardır.
Villöz Adenom: Daha çok ileri yaşlarda tek bir kitle şeklin de rektum veya rektosigmoidde görülürler. Genellikle 2cm ve daha büyük, çapında, sapsız ya da kısa saplı, sayısız villöz çıkıntılardan oluşan, zamanla büyüyerek tüm barsağı çepeçevre sarabilen oluşumlardır. Histolojik olarak müsinden zengin yüksek silendirik tipte epitel hücrelerinin oluşturduğu sık villöz yapılardan meydana gelir. Bu tümörlerde karsinoembriyojenik antijen (CEA) aktivitesi yüksek olarak saptanır. Villöz adenomların malignite potansiyeli %24-70 arasında değişmektedir.

Tablo.2: Adenomların histolojik tipi ile büyüklük ve displazi decesi arasındaki ilişki
Adenom büyüklüğü Displazi derecesi
Adenom tipi <1cm (%) 1-2cm (%) >2cm (%) Hafif (%) Orta (%) Şiddetli (%)
Tubüler 77 20 4 88 8 4
Tubülovillöz 25 47 29 58 26 16
Villöz 14 26 60 41 38 21

İltihabi Barsak Hastalıkları: Kolorektal mukozanın prekanseröz ve tümöral lezyonlarında kripta tabanında yer aları hücrelerin hiperproliferasyonuna neden olan faktörler arasında iltihabi barsak hastalıkları özellikle ülseratif kolit, Crohn hastalığı bulunmaktadır. Aktif periodlar sırasında şiddetlenen kriptit, kripta abseleri ve iilserasyonların neden olduğu hızlı prolife rasyon ve regenerasyon proçesi ile başlayan morfolojik değişiklikler, zamanla displazinin eklenmesi ile kalıcı hale dönüşür. Lezyon iltihabi barsak hastalığı zemininde displazi gösteren adenomatöz hiperplazik polipöz lezyon olarak tanımlanır. Etyolojileri tam olarak bilinmeyen iltihabi barsak hastalıklarında, özellikle ülseratif kolitlerde, kolorektal kanser riski hastalığın yaşı ile paralel olarak displazi zemininde artış gösterir ve genel popülasyona oranla %20-40 kat daha yüksek bulunur. lltihabi barsak hastalıklarında mukozadaki destrüksiyonun neden olduğu hızlı hücresel proliferasyon sırasında DNA replikasyon hatalarının onarımını sağlayan genetik alterasyonlar oluşmaktadır. Öncül lezyon olan yassı adenom şeklindeki plaklar, gittikçe artan displazik türdeki hücresel ekspansiyonlar la zamanla belirginleşir.

B. DİYET, ENDOGEN VE EKZOJEN KARSİNOJENLER
Kolorektal karsinom patogenezinde kırmızı et ve yağ oranından zengin yüksek kalorili beslenmenin, antioksidan, antimutajen, antineoplastik vitamin ve eser elementlerden yoksun, lifsel komponenti olmayan beslenme alışkanlığının tümör oluşumunda önemli rolü vardır. Ülkeler arasındaki kolorektal kanser sıklıklan arasındaki değişkenlik beslenme, yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin farklılığını yansıtmaktadır. Endojen ve ekzojen karsinojenik etkenler, hatalı beslenmeye bağlı koruyucu maddelerin eksikliği kolon mukoza epitel hücrelerinin regenerasyon direncini, mukus kalitesinin kaybına neden olmaktadır. Tüm faktörler barsak epiteli ile direkt temasta olan intralüminal mikrofloranın ve içeriğin değişmesine, epitel hücre membranlarında yağ asit oranlarının yükselmesine, lipid peroksidasyon radikallerinin artmasına neden olur. Ayrıca, sitokinler, interlökinler, prostaglandinler ve tümör nekroz faktörü alfa (TNF-a), nitrik oksit gibi iltihabi medyatörler mukoza epitel destrüksiyonunun kalıcı hale gelmesine neden olur. Sonuçta, genetik ve somatik mutasyonlarla karsinogenezis başlar