nefrit-böbrek iltihabı
böbrek şişmesinin nedenleri böbrek şişmesi şişmesi nedir şişmesinin tedavisi belirtileri
Genel Bilgiler
Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron temel olarak 2 kısımdan oluşur.
1. Böbreğe gelen kanın süzüldüğü filtre (glomerül)
2. Süzülen kanın idrara dönüştüğü uzun, yer yer kıvrımlı borular
(tübül)
Böbreğin iltihabi hastalıkları nefrit olarak isimlendirilir. Nefrit nedenleri ikiye ayrılır:
1. Mikrobik olmayan nefritler: Böbreğin mikrobik olmayan iltihabi hastalıkları ikiye ayrılır.
Glomerülonefrit
Tübüler nefrit (Tübülointerstisiyel nefrit)
2. Mikrobik nefritler (piyelonefrit): Piyelonefritin diğer bir ismi de üst idrar yolu infeksiyonudur.
Glomerülonefrit: Nefronda ağırlıklı olarak glomerülde iltihap vardır. Türkiye'de kronik böbrek yetmezliğinin birinci nedeni glomerülonefrittir. Belirti ve bulgular glomerülonefritin tipine göre değişir. Hastanın muayene edilmesi, kanda üre ve kreatinin bakılması ve basit idrar incelemesi ile glomerülonefrit tanısını koymak genellikle çok kolaydır. Muayenede glomülonefrit bulguları
el, ayak ve göz kapaklarında şişme, idrar renginde koyulaşma ( idrar çay rengini alabilir ) ve yüksek tansiyondur. İdrar incelemesinde kanama ( hematüri ) ve protein kaybı (proteinüri) glomerülonefrit lehine bulgulardır. Glomerülonefrit tanısında asıl zorluk glomerülonefrite yol açan hastalığın saptanmasıdır. Glomerülonefrite yol açan neden genellikle saptanamaz. Glomerülonefritin tipini anlamak için böbrek biyopsisi yapılmalıdır, yani böbrekten mikroskopik inceleme için parça alınmalıdır. Birçok hastanın böbrek biyopsisi denince aklına kanser gelmektedir ancak böbrek biyopsisinin amacı kanser aramak değil glomerülonefritin tipini anlamaktır.
Glomerülonefritler ne tür sorunlara yol açar?
Pratikte glomerülonefritler 5 şekilde karşımıza çıkar. Hastanın hiçbir şikayeti olmayabileceği gibi ileri böbrek yetmezliği de olabilir.
1. İdrar incelemesinde anormallikler: Hastada hiçbir belirti ve bulgu yoktur. Başka bir nedenle doktora giden hastaya yapılan idrar incelemesinde kanama veya protein kaybı saptanır.
2. Nefrotik sendrom: İdrarla günde 3 - 3.5 gramdan fazla protein kaybı vardır. Hastanın el, ayak, yüz ve diğer bölgelerinde üzerine basınca iz bırakan şişlikler vardır. Ayrıca kanda albümin seviyesi düşer, kolesterol düzeyi artar.
3. Ani başlayan glomerülonefrit: Bu hastalarda ön plandaki sorunlar idrarda kanama, yüksek tansiyon ve vücutta sıvı birikmesidir. Çocuklarda streptokok infeksiyonlarını takiben gelişen nefritlerin çoğu bu gruba girer.
4. Kronik (müzmin, uzun süreli) glomerülonefrit: Bu hastalarda idrarla kanama, protein kaybı, yüksek tansiyon ve şişlik vardır, hastalık uzun sürelidir.
5. Hızlı ilerleyen nefrit: Kısa sürede böbrek yetmezliği gelişir ve hasta diyaliz tedavisine ihtiyaç duyar.
Tedavi
Her hastada farklıdır. Böbrek biyopsisinin sonucu ve hastada mevcut olan sorunlara göre tedavi planlanır. Sadece çocuklarda, eğer nefrotik sendrom var ise önce tedavi verilip, daha sonra gerekirse böbrek biyopsisi yapılabilir. Glomerülonefrit tedavisi kesinlikle uzman hekim, tercihen nefroloji uzmanı denetiminde olmalıdır. Tedavide başarısızlık kalıcı böbrek yetmezliğine yol açabilir ve hasta sürekli diyaliz tedavisine ihtiyaç duyabilir.
Genel olarak böbreklerde şekillenen yangıya nefritis denilmektedir. Ancak yangının böbreklerde lokalize olduğu bölgeye bağlı olarak özel isimler alırlar.
H
astalığın nedeni nedir?
Glomerulusları etkileyen olgular glomerulonefritis, üreter, idrar kesesi ve üreterin birlikte yangılandığı olgular pyelonefritis, nefronların ve interstisiyel dokunun yangılandığı olgular intersitisiyel nefritis, emboli yani kan damarlarında şekillenen bir tıkanmaya bağlı olarak gelişen nefritisler ise embolik nefritis olarak adlandırılır.
Lokalizasyonu veya adlandırması farklı olsada genel olarak nefritislerin oluşum nedenleri bir kaç spesifik durum haricinde ortaktır.
Nefritislerin şekillenmesinde birincil olarak bakteriyel enfeksiyonlar sorumludur. Direkt olarak böbrekleri etkileyen bir enfeksiyona bağlı olarak gelişebileceği gibi çevre doku ve organlarda şekillenen enfeksiyonların kan yolu ile taşınarak böbrekleri etkilemesi sonucuda oluşabilir.
Hastalığın gelişimi nasıldır?
Böbreklerin etkilenme oranına bağlı olarak hastalığın gelişimi farklılık gösterebilir. Böbrekte şekillenen enfeksiyon yaygın ve iki taraflı şekillenmiş ise hastanın geleceğinden şüphe duyulur. Erken dönemlerde tanısı konulan ve tedaviye başlanılan durumlarda iyileşme şansı yüksektir.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Klinik olarak tespit edilen bulgular özellikle başlangıç devrelerinde oldukça sınırlıdır.
Bu belirtiler böbreğin etkilenen bölümüne bağlı olarak gelişen glomerulonefritis, pyelonefritis gibi spesifik durumlara göre farklılıklar gösterebilir.
Genel olarak tüm nefritis olgularında iştahsızlık, ateş, aşırı susama, kusma gibi belirtiler gözlenebilir.
Sonuç ;
Nefritis vakalarında erken teşhis oldukça önem taşımaktadır. Böbrekler fonksiyon olarak vücutta önemli bir işleve sahip organlardır ve çoğu zaman dejenerasyonları geri dönüşümsüzdür. Bu nedenle böbreklerde şekillenen hasarın erken teşhisi müdahale şansını ve başarı oranını artıracağından faydalı olacaktır. Böylece nefritise bağlı olarak şekillenen hasarın ilerlemesi önlenebileceğinden köpeğinizin ileri dönemlerde yaşam kalitesi de yükseltilmiş olacaktır.
Genel Bilgiler
Böbreğin temel fonksiyonlarından birisi idrar üretmektir. Her 2 böbrekte idrar üretimine yol açan yaklaşık 2 milyon küçük ünite (nefron) vardır. Bir nefron temel olarak 2 kısımdan oluşur.
1. Böbreğe gelen kanın süzüldüğü filtre (glomerül)
2. Süzülen kanın idrara dönüştüğü uzun, yer yer kıvrımlı borular
(tübül)
Böbreğin iltihabi hastalıkları nefrit olarak isimlendirilir. Nefrit nedenleri ikiye ayrılır:
1. Mikrobik olmayan nefritler: Böbreğin mikrobik olmayan iltihabi hastalıkları ikiye ayrılır.
Glomerülonefrit
Tübüler nefrit (Tübülointerstisiyel nefrit)
2. Mikrobik nefritler (piyelonefrit): Piyelonefritin diğer bir ismi de üst idrar yolu infeksiyonudur.
Glomerülonefrit: Nefronda ağırlıklı olarak glomerülde iltihap vardır. Türkiye'de kronik böbrek yetmezliğinin birinci nedeni glomerülonefrittir. Belirti ve bulgular glomerülonefritin tipine göre değişir. Hastanın muayene edilmesi, kanda üre ve kreatinin bakılması ve basit idrar incelemesi ile glomerülonefrit tanısını koymak genellikle çok kolaydır. Muayenede glomülonefrit bulguları
el, ayak ve göz kapaklarında şişme, idrar renginde koyulaşma ( idrar çay rengini alabilir ) ve yüksek tansiyondur. İdrar incelemesinde kanama ( hematüri ) ve protein kaybı (proteinüri) glomerülonefrit lehine bulgulardır. Glomerülonefrit tanısında asıl zorluk glomerülonefrite yol açan hastalığın saptanmasıdır. Glomerülonefrite yol açan neden genellikle saptanamaz. Glomerülonefritin tipini anlamak için böbrek biyopsisi yapılmalıdır, yani böbrekten mikroskopik inceleme için parça alınmalıdır. Birçok hastanın böbrek biyopsisi denince aklına kanser gelmektedir ancak böbrek biyopsisinin amacı kanser aramak değil glomerülonefritin tipini anlamaktır.
Glomerülonefritler ne tür sorunlara yol açar?
Pratikte glomerülonefritler 5 şekilde karşımıza çıkar. Hastanın hiçbir şikayeti olmayabileceği gibi ileri böbrek yetmezliği de olabilir.
1. İdrar incelemesinde anormallikler: Hastada hiçbir belirti ve bulgu yoktur. Başka bir nedenle doktora giden hastaya yapılan idrar incelemesinde kanama veya protein kaybı saptanır.
2. Nefrotik sendrom: İdrarla günde 3 - 3.5 gramdan fazla protein kaybı vardır. Hastanın el, ayak, yüz ve diğer bölgelerinde üzerine basınca iz bırakan şişlikler vardır. Ayrıca kanda albümin seviyesi düşer, kolesterol düzeyi artar.
3. Ani başlayan glomerülonefrit: Bu hastalarda ön plandaki sorunlar idrarda kanama, yüksek tansiyon ve vücutta sıvı birikmesidir. Çocuklarda streptokok infeksiyonlarını takiben gelişen nefritlerin çoğu bu gruba girer.
4. Kronik (müzmin, uzun süreli) glomerülonefrit: Bu hastalarda idrarla kanama, protein kaybı, yüksek tansiyon ve şişlik vardır, hastalık uzun sürelidir.
5. Hızlı ilerleyen nefrit: Kısa sürede böbrek yetmezliği gelişir ve hasta diyaliz tedavisine ihtiyaç duyar.
Tedavi
Her hastada farklıdır. Böbrek biyopsisinin sonucu ve hastada mevcut olan sorunlara göre tedavi planlanır. Sadece çocuklarda, eğer nefrotik sendrom var ise önce tedavi verilip, daha sonra gerekirse böbrek biyopsisi yapılabilir. Glomerülonefrit tedavisi kesinlikle uzman hekim, tercihen nefroloji uzmanı denetiminde olmalıdır. Tedavide başarısızlık kalıcı böbrek yetmezliğine yol açabilir ve hasta sürekli diyaliz tedavisine ihtiyaç duyabilir.
Genel olarak böbreklerde şekillenen yangıya nefritis denilmektedir. Ancak yangının böbreklerde lokalize olduğu bölgeye bağlı olarak özel isimler alırlar.
H
astalığın nedeni nedir?
Glomerulusları etkileyen olgular glomerulonefritis, üreter, idrar kesesi ve üreterin birlikte yangılandığı olgular pyelonefritis, nefronların ve interstisiyel dokunun yangılandığı olgular intersitisiyel nefritis, emboli yani kan damarlarında şekillenen bir tıkanmaya bağlı olarak gelişen nefritisler ise embolik nefritis olarak adlandırılır.
Lokalizasyonu veya adlandırması farklı olsada genel olarak nefritislerin oluşum nedenleri bir kaç spesifik durum haricinde ortaktır.
Nefritislerin şekillenmesinde birincil olarak bakteriyel enfeksiyonlar sorumludur. Direkt olarak böbrekleri etkileyen bir enfeksiyona bağlı olarak gelişebileceği gibi çevre doku ve organlarda şekillenen enfeksiyonların kan yolu ile taşınarak böbrekleri etkilemesi sonucuda oluşabilir.
Hastalığın gelişimi nasıldır?
Böbreklerin etkilenme oranına bağlı olarak hastalığın gelişimi farklılık gösterebilir. Böbrekte şekillenen enfeksiyon yaygın ve iki taraflı şekillenmiş ise hastanın geleceğinden şüphe duyulur. Erken dönemlerde tanısı konulan ve tedaviye başlanılan durumlarda iyileşme şansı yüksektir.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Klinik olarak tespit edilen bulgular özellikle başlangıç devrelerinde oldukça sınırlıdır.
Bu belirtiler böbreğin etkilenen bölümüne bağlı olarak gelişen glomerulonefritis, pyelonefritis gibi spesifik durumlara göre farklılıklar gösterebilir.
Genel olarak tüm nefritis olgularında iştahsızlık, ateş, aşırı susama, kusma gibi belirtiler gözlenebilir.
Sonuç ;
Nefritis vakalarında erken teşhis oldukça önem taşımaktadır. Böbrekler fonksiyon olarak vücutta önemli bir işleve sahip organlardır ve çoğu zaman dejenerasyonları geri dönüşümsüzdür. Bu nedenle böbreklerde şekillenen hasarın erken teşhisi müdahale şansını ve başarı oranını artıracağından faydalı olacaktır. Böylece nefritise bağlı olarak şekillenen hasarın ilerlemesi önlenebileceğinden köpeğinizin ileri dönemlerde yaşam kalitesi de yükseltilmiş olacaktır.