Müslüman olmanın gereği nedir?

Kuran'da kesin hüküm olarak bildirilen, dinin menfaatleri için çalışmaktan kaçınmak ve pişmanlık hissi geçirmeden bunu sürdürmek Kuran ayetlerinde kınanan ahlaktır. Böyle bir insanın tutumu, hayatını sürekli mücadelede geçiren, Allah'ın rızasını elde edebilmek için canını ve bütün malını feda etmiş müminlerden derece bakımından çok farklı olduğu Kuran'da bildirilmiştir. Dolayısıyla da ahiretin üstün derecelerle dünya hayatındaki az menfaate ve aldatıcı bir rahatlığa kurban vermek akıllı hareket olmaz.





Müslümanların Allah'a ve dinine olan bağlılıkları hiçbir şarta dayanmaksızın tam bir samimiyete bağlıdır. Bu nedenle müslümanın din ahlakına uygun yaşamaktaki şevki, ruh hali, gücü, kararlılığı koşulların değişmesinden bağlı değildir. Bu, çok önemli bir Kuran ahlakıdır. Bu konuyu anlatırken Kuran'da Müslümanın iki önemli özelliğine dikkat edilmelidir. Birincisi, Müslüman karşılaştığı her zor koşullarda sarsılmamalı ve sorunlara göre olan tutumları bozmamalıdır. İkincisi ise müslümanın sahip olduğu imkanlara göre gurura kapılmaması ilgilidir.


İnsan kendi hayatında nelerle karşılaşacağını asla bilmez. İnsan bazen en genç yaşında hiç beklemediği hastalığa yakalanabilir veya bir kaza sonucu ömrünü yatakta geçirebilir. Tüm mülkünü kaybedebilir veya karşılaştığı olaylar hiç tahmin etmediği şekilde gerçekleşebilir. Böyle bir durumda Allah'a imanı zayıf olan insanlar umutsuzluğa kapılıyor ve düştükleri bu durumlara göre isyan ediyorlar. Allah'ın kendilerine verdiği tüm nimetleri bir anda unutur ve Allah'a olan sevgi ve güvenlerini bir anda kaybedebilirler. Asıl Müslümanların farkı bu yerlerde ortaya çıkıyor. Çünkü Müslümanlar Allah'a kayıtsız şartsız iman ederler. Onların Allah'a olan sevgi ve güvenleri başlarına gelen olaylara göre değişmez. Allah'ın her şeyde bir güzellik ve hayır yarattığını bilir ve başlarına gelen, beklenmedik olaylar karşısında sadece sabrederek tevekkül ederler. Onların Allah'ın aklına, merhametine, adaletine güvenleri tam ve kesindir.


İnsanların hayatında beklenmedik kayıplar olabileceği gibi, beklenmedik büyük kazançlar da olabilir. Allah dilediği insana mülkünün kapılarını tam şekilde açabilir, ona başarı, hakimiyet, görev, yetenek verebilir.


Boş ve lüzumsuz Şeylerden Yüz Çevirmek


Müminlerin Kuran'da belirtilen ve günlük hayatlarında yerine getirecekleri çeşitli farz ibadetleri var. Bunların dışında kalan zamanını mümin İslam için en yararlı, Allah'ın en razı olacağı işlerle uğraşmaya, kendisini bu işlerden maksimum yararlanacak şekilde geliştirmeye sarf etmelidir.


İnsanları uyarmak


Müslümanın en büyük görevlerinden biri, İslam ahlakını çevresinde bulunan insanlara anlatmak ve tebliğ etmek ve onları da Allah'a iman etmeye teşvik etmektir. Kuran'da Müslümanların tüm hayatlarını tebliğle, yani dinlerini yaymakla geçirmelerinin gerektiği bildirilir. Müslüman için Allah'ın varlığının bütün insanlar tarafından bilinmesi, anlaşılması, tüm insanların cehennemin nasıl yer olmasından ve hesaba çekilmelerinden haberdar olması onların ticaretinden, eğlencesinden rahatlığından daha önemlidir. Cehennemdeki azabın şiddetini ve Allah'ın kudretini iyi bilen Müslümanlar insanların dini ahlaka amel etmedikleri takdirde, onları bekleyen akıbetin nasıl olacağını öğrenmeleri için ellerinden geleni yapıyorlar. Gerekirse, işlerinden, evlerinden veya mülklerinden vazgeçerek insanları uyarıyor ve Allah'ın bu emirlerini yerine getirmeye devam ediyorlar. Müslümanlığımızın şuurunda olalım selam ve dua ile.