Muş Yöresel Yemekleri
muş yöresel yemekleri muş yöresinin yemekleri muşun meşhur muşun yöresel un
Muş'ta yiyecek maddelerine ayrı bir önem verilir.. Kış mevsimi çok uzun olduğundan güz mev­simi gelmeden önce her aile kışın yiyecek gıda maddelerinin tedarikine başlar.
Et sıkıntısını gidermek isteyen Kavurma yapar. Kavurma koyun, kuzu, olduğu gibi Düge’den (bir-iki yaşındaki inek) olur. Kesilen etler küçük parça­lara bölünerek haşlanır. Tenekelere doldurula­rak kışa saklanır.
Sebze sıkıntısını gidermek için yazın alınan seb­zelerden (baldırcan) domates, (isot) biber, (kara baldırcan) patlıcan, bakla, hıyar kabuğu, rey­han, nane, gibi sebzeler kurutulur, torbalara doldu­rularak kışın yemek yapılır.
Lahana(kelem) bir kaç çeşitte kışa saklanır.
PIRVAZ
Kelem (lahana) yaprakları iyice temizlenir ara­larına biber, sarımsak serpilir çömleklere dolduru­larak kışa saklanır.
ÇORTİ
Kelem yapraklan küçük, küçük doğranır. Küçük, küçük doğranan soğan ve reyhan gibi bitkilerde (karasa) büyük küplere doldurulur. İçine bolca su konur. Hazırlanan ekşi hamur içine atılır. Üzeri iyi kapatılarak kışa saklanır. Her evde mutlaka yapılır. Kışın kemikli et (Özellikli bel kısım (komik) eti ve Boççik–kuyruk kısmı- ) den (dövme) ile pişirilir. Üzerine tereyağı dağlanarak dökülür.
Çorti'nin bir de rivayeti vardır. Buna göre "Lokman hekim" gezileri sırasında Muş'a da uğramış. Halkın çoğunluğunun "kelem" (lahana) ye­diğini görünce, "Burada bana çok iş düşecek. İlkbahar geldiğinde, bunla­rın çoğu hastalanacak." diye düşün­müş. Halkın ilkbahar gelip de, karlar eriyince "uçkun" diye anılan bir bitkiyi yediğini görünce, bu bitkiyi incele­miş. Sonunda, bitkinin, lahananın çokça yenilmesinden doğabilecek hastalıkları yok ettiğini tespit etmiş. Lokman hekim, bu gerçeği şöyle dile getirmiş: "Allah derdi vermiş, beraber dermanını da vermiş."
PINAĞUN
Ekmek evlerde yapılır. Yazın her aile nüfusuna göre buğday temin eder. Buğdaylar arabalarla çuval­lara doldurularak değirmene yollanır. Değirmenden sıra alınır. Bu konu aileler için bir nevi şenlik sayılır. Ailenin en büyüğü özellikle anneleri değirmene gi­der. İcap ederse geceyi orada geçirir. Un iyice öğütülünce tekrar çuvallara doldurulur, eve getirilir.
MUŞ KÖFTESİ( Hafta Direği)
Kızıl iyice dövülür veya çekilir. İnce çekilmiş bulgurlar iyice yoğrulur. Daha lezzetli olabilmesi için de içine bir iki tane yumurta kırılın Sonra kü­çük küçük kesilerek yuvarlak; yapılır. İçi oyulur. Da­ha önce hazırlanan karni tür küfte içi küftenim içine doldurularak yuvarlak yuvarlak yapılarak tencereye konur. Küfte için soğan küçük küçük doğranır içi­ne nar daneleri veya suda haşlanmış pirinç dolduru­lur, karıştırılır sonra yağda kavrulur üzerine biber dökülerek küftenim içine konur. Suda haşlatılır. Ta­baklara dizilerek üzerine yağ dökülür. Her evde mut­laka her haftada bir defa yapılır bunun için adına hafta direği denmiştir.
HAZÜT (Hez) DOLMASI
Yağlı et iyice çekilir. Pirinçle karıştırılır, iyice yoğrulur. Kelem (Lahana) suda iyice suda haşlandıktan sonra ufak ufak parçalara bölünür. Pirinçle karıştırılmış etin üzerine sonradan sımak ekilir lahanaların içine konularak sıkım sıkım yapılır. Çömleklere (Toprak Tencere) konularak haşlanır. Tabaklara dizilir üzerine yağ dökülerek yenir.
KIRÇİKLİ KELEM DOLMASI
Yağlı et bir miktar bulgurla karıştırılarak iyice yoğrulur. Suda haşlanmış lahana yapraklan ufak parçalara ayrıldıktan sonra etleri içine küçük küçük doldurulur. Sıkılarak tencereye doldurulur. Her sırada bir daha önce hazırlanan domates, biber, soğan, maydanoz gibi sebzeler de küçük küçük doğranarak sıraların araşma doldurulur. Tencere dolunca su-haşlanır. Sahanlara doldurularak üzerine yağ serpilir.
TETER HELVASI
Pekmez iyice kaynatıldıktan sonra içerisine bol miktarda yağ dökülür. Sonra içerisine ekmekler u-
ufak doğranır, iyice piştikten sonra sahanlara oldurularak yenir.
KIRÇİK
Salatalık kabukları yazdan kurutulur. Suda te­mizce yıkandıktan sonra tavaya bırakılarak yağda kavrulur. İçerisine soğan, biber gibi maddelerde ekilir. Üzerine işkene serpilir. (Yoğurt su ile karış­tırılarak içerisine yağ ve sarımsak ekilmesidir). Karıştırılarak yenir.
KEŞKEK
Nohut ve den suda iyice haşlanır, bir tencere­ye konur. Başka bir tencerede hazırlanan ve pişiri­len et bunun üzerine konur. Soğan, biber gibi mad­deler de ufak ufak doğranarak üzerine ekilir. Bolca yağ karıştırılarak kaynatılır. Kaynatıldıktan sonra tabaklara doldurulur. Keşkek hakkında halk şöyle bir tekerleme söylemiş; keşkek yerken kim bu sözü bir çırpıda söyleyemezse o bir ^ziyafet verir.
HERSE
Kemiklerinden ayıklanmış et güzelce suda haşla­nır. Başka bir kap da den (suda haşlanarak hazır­lanmış buğday) sıcak suda iyice kaynatılır. Eti kay­nayan denin üzerine dökülür. Sonra etle den iyice karıştırılır. Daha sonra üzerine bolca yağ dökülerek sahan­lara doldurulur.
MIRTOĞE
Un yağla iyice karıştırılır, üzerine bir kaç tane yumurta kırılır ve karıştırılarak iyice piştikten son­ra tabaklara konur.
CAVBELEK
Bulgur unu suda iyice pişirilir, kurut (kurutulmuş yoğurt) veya sade yoğurt ayran yapıla­rak üzerine dökülür, sarımsakla soğan da küçük kü­çük doğranarak karıştırılır. İyice piştikten sonra kap­larla koyulur.
HELİMAŞİ
Nohut ile den suda iyice haşlandıktan sonra, başka bir kapta hazırlanan kemikleri sıyrılmış et parçalan bunun üzerine dökülür, ayrıca mercimek, soğan da ekilerek iyice karıştırılır. Etler ile madde­ler halim haline gelince üzerine yağ serpilerek ta­baklara doldurulur.
JAĞ
Dağlarda yetişen bir bitkidir. Yazın toplanır. Turşu gibi tenekelerde veya başka kaplarda tutulur. Kışın tavaya biraz yağ dökülerek içinde pişirilir, üzerine bir kaç tane yumurta kırılır unla karıştırılır, iyice piştikten sonra kaplara konur.
GÜLÜK
İlkbaharda dağlarda görülür, çok nefis bir pancar­dır. Buda suda haşlanarak yendiği gibi, yumurtalısı ve pirinçle de pişirilerek yemek yapılır.
KENGER
İlkbaharda dağlarda yetişir.Suda yendiği gibi yumurtalısı da yapılır.
SIPİDAK
Buda bir pancardır, suda haşlanır üzerine yoğurt serpilir ve yumurtalısı da yapılır.
UÇKUN
İlkbaharda dağlarda çıkar. Çok lezzetlidir. Bunun için bir hikâye vardır. Lokman hekim Muşa gelir bakar ki herkes lahana yiyor. Kendi kendine burası benim yerim burada çok hasta olur der. Ancak bahar olur bakar ki çarşıya uçkun gelmiş bunu görünce derdini bulan dermanını da bulmuş, der.
KAK
Her türlü meyve ufak ufak kesilerek güneşte,' kurutulur, bunlar meyve olarak yendiği gibi yemek­lerde de kullanılır.
Muş'ta yiyecek maddelerine ayrı bir önem verilir.. Kış mevsimi çok uzun olduğundan güz mev­simi gelmeden önce her aile kışın yiyecek gıda maddelerinin tedarikine başlar.
Et sıkıntısını gidermek isteyen Kavurma yapar. Kavurma koyun, kuzu, olduğu gibi Düge’den (bir-iki yaşındaki inek) olur. Kesilen etler küçük parça­lara bölünerek haşlanır. Tenekelere doldurula­rak kışa saklanır.
Sebze sıkıntısını gidermek için yazın alınan seb­zelerden (baldırcan) domates, (isot) biber, (kara baldırcan) patlıcan, bakla, hıyar kabuğu, rey­han, nane, gibi sebzeler kurutulur, torbalara doldu­rularak kışın yemek yapılır.
Lahana(kelem) bir kaç çeşitte kışa saklanır.
PIRVAZ
Kelem (lahana) yaprakları iyice temizlenir ara­larına biber, sarımsak serpilir çömleklere dolduru­larak kışa saklanır.
ÇORTİ
Kelem yapraklan küçük, küçük doğranır. Küçük, küçük doğranan soğan ve reyhan gibi bitkilerde (karasa) büyük küplere doldurulur. İçine bolca su konur. Hazırlanan ekşi hamur içine atılır. Üzeri iyi kapatılarak kışa saklanır. Her evde mutlaka yapılır. Kışın kemikli et (Özellikli bel kısım (komik) eti ve Boççik–kuyruk kısmı- ) den (dövme) ile pişirilir. Üzerine tereyağı dağlanarak dökülür.
Çorti'nin bir de rivayeti vardır. Buna göre "Lokman hekim" gezileri sırasında Muş'a da uğramış. Halkın çoğunluğunun "kelem" (lahana) ye­diğini görünce, "Burada bana çok iş düşecek. İlkbahar geldiğinde, bunla­rın çoğu hastalanacak." diye düşün­müş. Halkın ilkbahar gelip de, karlar eriyince "uçkun" diye anılan bir bitkiyi yediğini görünce, bu bitkiyi incele­miş. Sonunda, bitkinin, lahananın çokça yenilmesinden doğabilecek hastalıkları yok ettiğini tespit etmiş. Lokman hekim, bu gerçeği şöyle dile getirmiş: "Allah derdi vermiş, beraber dermanını da vermiş."
PINAĞUN
Ekmek evlerde yapılır. Yazın her aile nüfusuna göre buğday temin eder. Buğdaylar arabalarla çuval­lara doldurularak değirmene yollanır. Değirmenden sıra alınır. Bu konu aileler için bir nevi şenlik sayılır. Ailenin en büyüğü özellikle anneleri değirmene gi­der. İcap ederse geceyi orada geçirir. Un iyice öğütülünce tekrar çuvallara doldurulur, eve getirilir.
MUŞ KÖFTESİ( Hafta Direği)
Kızıl iyice dövülür veya çekilir. İnce çekilmiş bulgurlar iyice yoğrulur. Daha lezzetli olabilmesi için de içine bir iki tane yumurta kırılın Sonra kü­çük küçük kesilerek yuvarlak; yapılır. İçi oyulur. Da­ha önce hazırlanan karni tür küfte içi küftenim içine doldurularak yuvarlak yuvarlak yapılarak tencereye konur. Küfte için soğan küçük küçük doğranır içi­ne nar daneleri veya suda haşlanmış pirinç dolduru­lur, karıştırılır sonra yağda kavrulur üzerine biber dökülerek küftenim içine konur. Suda haşlatılır. Ta­baklara dizilerek üzerine yağ dökülür. Her evde mut­laka her haftada bir defa yapılır bunun için adına hafta direği denmiştir.
HAZÜT (Hez) DOLMASI
Yağlı et iyice çekilir. Pirinçle karıştırılır, iyice yoğrulur. Kelem (Lahana) suda iyice suda haşlandıktan sonra ufak ufak parçalara bölünür. Pirinçle karıştırılmış etin üzerine sonradan sımak ekilir lahanaların içine konularak sıkım sıkım yapılır. Çömleklere (Toprak Tencere) konularak haşlanır. Tabaklara dizilir üzerine yağ dökülerek yenir.
KIRÇİKLİ KELEM DOLMASI
Yağlı et bir miktar bulgurla karıştırılarak iyice yoğrulur. Suda haşlanmış lahana yapraklan ufak parçalara ayrıldıktan sonra etleri içine küçük küçük doldurulur. Sıkılarak tencereye doldurulur. Her sırada bir daha önce hazırlanan domates, biber, soğan, maydanoz gibi sebzeler de küçük küçük doğranarak sıraların araşma doldurulur. Tencere dolunca su-haşlanır. Sahanlara doldurularak üzerine yağ serpilir.
TETER HELVASI
Pekmez iyice kaynatıldıktan sonra içerisine bol miktarda yağ dökülür. Sonra içerisine ekmekler u-
ufak doğranır, iyice piştikten sonra sahanlara oldurularak yenir.
KIRÇİK
Salatalık kabukları yazdan kurutulur. Suda te­mizce yıkandıktan sonra tavaya bırakılarak yağda kavrulur. İçerisine soğan, biber gibi maddelerde ekilir. Üzerine işkene serpilir. (Yoğurt su ile karış­tırılarak içerisine yağ ve sarımsak ekilmesidir). Karıştırılarak yenir.
KEŞKEK
Nohut ve den suda iyice haşlanır, bir tencere­ye konur. Başka bir tencerede hazırlanan ve pişiri­len et bunun üzerine konur. Soğan, biber gibi mad­deler de ufak ufak doğranarak üzerine ekilir. Bolca yağ karıştırılarak kaynatılır. Kaynatıldıktan sonra tabaklara doldurulur. Keşkek hakkında halk şöyle bir tekerleme söylemiş; keşkek yerken kim bu sözü bir çırpıda söyleyemezse o bir ^ziyafet verir.
HERSE
Kemiklerinden ayıklanmış et güzelce suda haşla­nır. Başka bir kap da den (suda haşlanarak hazır­lanmış buğday) sıcak suda iyice kaynatılır. Eti kay­nayan denin üzerine dökülür. Sonra etle den iyice karıştırılır. Daha sonra üzerine bolca yağ dökülerek sahan­lara doldurulur.
MIRTOĞE
Un yağla iyice karıştırılır, üzerine bir kaç tane yumurta kırılır ve karıştırılarak iyice piştikten son­ra tabaklara konur.
CAVBELEK
Bulgur unu suda iyice pişirilir, kurut (kurutulmuş yoğurt) veya sade yoğurt ayran yapıla­rak üzerine dökülür, sarımsakla soğan da küçük kü­çük doğranarak karıştırılır. İyice piştikten sonra kap­larla koyulur.
HELİMAŞİ
Nohut ile den suda iyice haşlandıktan sonra, başka bir kapta hazırlanan kemikleri sıyrılmış et parçalan bunun üzerine dökülür, ayrıca mercimek, soğan da ekilerek iyice karıştırılır. Etler ile madde­ler halim haline gelince üzerine yağ serpilerek ta­baklara doldurulur.
JAĞ
Dağlarda yetişen bir bitkidir. Yazın toplanır. Turşu gibi tenekelerde veya başka kaplarda tutulur. Kışın tavaya biraz yağ dökülerek içinde pişirilir, üzerine bir kaç tane yumurta kırılır unla karıştırılır, iyice piştikten sonra kaplara konur.
GÜLÜK
İlkbaharda dağlarda görülür, çok nefis bir pancar­dır. Buda suda haşlanarak yendiği gibi, yumurtalısı ve pirinçle de pişirilerek yemek yapılır.
KENGER
İlkbaharda dağlarda yetişir.Suda yendiği gibi yumurtalısı da yapılır.
SIPİDAK
Buda bir pancardır, suda haşlanır üzerine yoğurt serpilir ve yumurtalısı da yapılır.
UÇKUN
İlkbaharda dağlarda çıkar. Çok lezzetlidir. Bunun için bir hikâye vardır. Lokman hekim Muşa gelir bakar ki herkes lahana yiyor. Kendi kendine burası benim yerim burada çok hasta olur der. Ancak bahar olur bakar ki çarşıya uçkun gelmiş bunu görünce derdini bulan dermanını da bulmuş, der.
KAK
Her türlü meyve ufak ufak kesilerek güneşte,' kurutulur, bunlar meyve olarak yendiği gibi yemek­lerde de kullanılır.