Müge Zeren Röportajı

kaprisli

Yeni Üye
Üye
Müge Zeren Röportajı
müge zeren kaç yaşında müge zeren çalışkan inci razaki
"Şarkıların tadı amaçlanan lezzeti vermedikten sonra, albüm çıkartmanın bir anlamı yok. Bu sebeple 3 yıl boyunca birçok şarkı besteleyip, bunların arasından seçtiğimiz şarkılarla bu projeyi gerçekleştirdik." diyen, Ercan Saatçi'nin yapımcılığını üstlendiği yeni albümü ile müzik marketlerde yerini alan Müge Zeren, Ahmet Erten'in konuğu oldu...


muge-zeren-7478.jpg




3 yıl aradan sonra ikinci albümünüz "Fıkır Fıkır" ile müzik marketlerde yerinizi aldınız.. 3 yıl uzun bir ara gibi gözükse de bir albümün hazırlığı için normal bir süreç aslında. Bizde her yıl bir albüm çıkarmak zorunluluğu varmış gibi bir beklenti var sanırım. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda ?


Aslında sizinde dediğiniz gibi 3 yıl, bir albümde sadece yorumcu olan sanatçılar için uzun bir hazırlık süresi sayılabilir, fakat benim gibi yorumcu ama aynı zamanda da söz ve beste yazarı olan bir müzisyen için, süre gerçekten yıllarla sınırlı değil. Şarkıların tadı amaçlanan lezzeti vermedikten sonra, albüm çıkartmanın bir anlamı yok. Bu sebeple 3 yıl boyunca birçok şarkı besteleyip, bunların arasından seçtiğimiz şarkılarla bu projeyi gerçekleştirdik. Evet 3 yıl bekledik, ama bu albümün de hakkını verdik.
Gelelim albüme… 8 şarkı ve 2 versiondan oluşan bir albüm

"Fıkır Fıkır ".. Albümü sizden dinleyelim biraz.. Kimlerle çalıştınız Fıkır Fıkır'da?


Albümü baştan sona dinlemek, sadece 30 dakika, oysa bu 30 dakikayı sunabilmek için 3 yıl çalıştık. 'Fıkır Fıkır' gerçekten iyi ve sağlam bir ekip işi oldu. Bu albümde emeği geçen ama şarkıları dinlerken görünmeyen birçok kahraman var. En büyük destek sevgili ailemden geldi ve bununla beraber şarkılara çok sağlam bir altyapı hazırlayan değerli müzik direktörüm ve aranjörüm Reha Falay başta olmak üzere asistanı Osman Taşdaş, gitarlarda Erdinç Şenyaylar,nefesli sazlarda Göksun Çavdar, Tevfik Kulak, Hasan Gözetlik, perküsyonda Yaşar Akpençe, Yaylılarda Özcan Şenyaylar, Erdoğan Şenyaylar, Yılmaz Şenyaylar, Ahmet Darıcı, Muhittin Darıcı, Onur Nar ve Ney'de Serkan Bağkesen, vokallerde Aylin Vatankoş Şenyaylar, Banu Kunt, Reha Falay, etnik vokallerde Xiomara Contrera Arjona ve Ufuk Yıldırım ve tonmaisterim Serdar Ağırlı 'Fıkır Fıkır'da müzikal bağlamda bana eşlik ettiler. Diğer taraftan prodüktörüm İnci Razaki ve asistanı Gülay Çalışkan, stilistim Burak Ertaş,tasarımcım Tuğba Koçak, menejerim Süha Falay ve yapımcım Ercan Saatçi bu albüme bana kişisel olarak tam destek verdiler.
Biyografinizi incelerken, çok ilginç bir ayrıntı dikkatimi çekti.

. Eda Özülkü piyano öğretmeninizmiş.. Eda Özülkü'nün müzikal kariyerinizdeki yerinden bahseder misiniz?


Eda Özülkü, F.M.V. Özel Işık Lisesi'nde ilk müzik öğretmenimdi. Gerçekten kelimelerle tarif edilemez nitelikte bir öğretmendi. 8 yaşında ders almaya başladığım piano öğretmenimin Rana Erksoy'un vefatından sonra, uzun bir süre pianomun kapağını açmamıştım. Okulda bize şarkı söylemeyi öğretirken, eşlik ettiği piyanoyla, hiç farketmeden piano çalma isteğimi bana geri kazandırdı.


İngiltere'de düzenlenen ses yarışmasına katılıp finalist olmuşsunuz..Hatta ordan da çok sayıda albüm teklifi almışsınız ancak İngiltere'de 5 yıl daha yaşama şartı sebebiyle kabul etmemişsiniz. Bu gerçekten büyük bir fırsat değil mi sizce de?


İngiltere'de yedi sene yaşadım, tekstil mühendisliği ve işletme bölümünden mezun oldum. Türkiye'den ayrı kaldığım bu süre boyunca, her duygumu şarkılara yansıttım. Üniversiteyi bitireceğim sene Manchester'da , Boşnak bir arkadaşımın vasıtasıyla katıldığım ses yarışmasında finalist oldum ve jüriden single albüm yapma teklifi aldım. Fakat İngiliz vatandaşı olmadığım için, sözleşmeyi engelleyen kurallar vardı. Bu konuyu ailemle paylaştım ve ailem başından beri Türkiye'de yapmayı hayalini kurduğum albüme destek vereceklerini söyleyince, Türkiye'ye dönüp Ercan Saatçi'yle ilk albümümün hazırlıklarına başladım.

Albüm anlamında maceranız ise Ercan Saatçi ile tanışmanızla başlamış.. Ercan Saatçi ile çalışmak nasıl? Bir yapımcı olmasının yanında önemli bir müzisyen kendisi..?

Ercan Saatçi denince konuşulabilecek çok şey var aslında, ama kendisiyle beraber çalışan bir müzisyen olarak, tüm yorum ve fikirler bir yana, benim için gerçekten önemli bir isim, çünkü sayesinde çok değer verdiğim dostlar ve müzisyenler tanıdım. Beni öncelikle söz yazarı ve besteci olarak ön plana çıkarttı. Daha sonra da bir yorumcu olarak. Adımlarımı yavaş ama sağlam atmam gerektiğini öğretti. Benimle ilgili projelere, ticari bazda bakmaktan çok, ağabey gibi sahip çıktı ve herşeyden önemlisi desteğini ve inancını ben ve ekibimden esirgemedi. Hep yardımcı ve hep motive edici bir yapımcı oldu.

Şarkıcı kimliğiniz yanında besteci yönünüz de kendi albümleriniz dışında çeşitli albüm ve projelerde de yer aldınız. Fatih Erkoç'un "Kör Randevu" albümü bunlardan birisi.. Önümüzdeki günlerde besteci olarak imzanızı göreceğimiz projeler var mı?

Ben çok küçük yaştan beri duygularımı müzikle anlatmayı tercih ediyorum. Bazen kelimeler duyguların yoğunluğunu tarif etmeye yetmezken, sözle müzik birleşince ortaya inanılmaz bir duygu yoğunluğu çıkıyor. Ben aşkın, mutluluğun, hüznün yoğunluğunu şarkılarımla daha iyi tarif edebildiğimi düşünüyorum. Hepimiz bu dünyaya geldik ve sosyal durumumuz ne olursa olsun, benzeri duygular yaşıyoruz, bende şarkılarımla bu duyguları dinleyicilerimle paylaşıyorum ve bu şarkılar insanların diline dolandığında aldığım haz kelimelerle tarif edilemez. Şarkılarımın yorumcusu Ben olayim ya da olmayayim, halk tarafından beğenildikçe,onların duygularına eşlik edebildikçe kendimi başarılı görüyorum. Müziğe gönlünü vermiş her yorumcuyla her şarkıcıyla şarkılarımı paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Complation albümler, film jenerik müzikleri ve daha bir çok projede yer almaya devam ediyorum.


Müzik eğitiminiz dışında dans dersleri de almışsınız..Sahnede bu meziyetlerinizi de görebilecek mi müzik severler?


Dans ve müzik birbiriyle kardeş iki konu. Ritm, ikisini birleştiren en önemli nokta. Küçük yaştan beri dans etmeyi çok seviyorum. Yaptığım müzik ve bu müziğin vücut dili birleştiğinde, sahne performansı ve ortaya çıkan görsellik, daha tamamlayıcı ve etkili oluyor. Dolayısıyla albümdeki şarkıları, profesyonel kareografilerle birleşince, hem kulağa hemde göze hitab eden etkileyici bir showa dönüşüyor.

Sahne demişken,program dahilinde belirlenmiş konser ya da sahne çalışmalarınız var mı?Buradan aktarmış olalım..

Sahne konusunda, alışıla gelmişin yanısıra, dinleyicilerimizin ilgisini çekecek, farklı ve müzikaliteli bir bakış açımız var. Son derecede profesyonel ve tanınan müzisyenlerden oluşan orkestramız, ayrıca İspanyolca, İngilizce ve Türkçe'den oluşan, multi-kültürel bir repertuarımız var. Konserlerle ilgili detaylı bilgilere www.mugezeren.com dan ulaşılabilir.

Dünya mutfaklarına ilgili olduğunuzu öğrendik.. Hatta bu alanda geleceğe dönük projeler bile şekillenmiş kafanızda.. Biraz açabilir miyiz bu projeleri: ) ?

Türkiye'den İngiltere'ye okumak için gittiğimde, yaş olarak küçük olduğum için, yemek yapmayı bilmiyordum. Orada alınan eğitimin yanında, edinilen sosyal çevre sayesinde, birçok farklı ülkelerden arkadaşlarım oldu. Onlarda öğrendiğim geleneksel yemekler sayesinde; tropikal, akdeniz, afrika, iskandinav ve asya ülkelerini kapsayan geniş bir mutfak kültürüm oldu. Yemek programlarının son derecede rağbet gördüğü şu dönemde,benimde aklımda olan, bir kaç güzel proje var. Mesleği ev hanımı olan değerli Türk kadınlarının yada hem çalışıp hem de evine yetişmeye çalışan kadınlarımızın,masalarına ve davetlerine zerafet ve renk katmalarını sağlayacak önerilerle dolu bir projemiz var.

"Fıkır Fıkır"la ilgili planlarınız ve bu albümden beklentileriniz neler? Malum yaz aylarına giriyoruz.. Fıkır Fıkır bu anlamda doğru bir şarkı seçimi…

'Fıkır Fıkır' adını verdiğimiz bu albümde, kişisel beklentimin haricinde toplumsal bir beklentim var aslında. Ekonomik krizlerle, rutinleşmiş stresli yaşam koşuşturmalarıyla geçen hayatlarımızı; fıkır fıkır, hareketli ritimlerle süsleyip renklendirmek istiyorum. Krizlerin biri gider biri gelir,olan bizim hayatımıza olur. En iyisi stresleri uzaklaştırıp, biraz rahat nefes almaya çalışmak. Albümdeki şarkılar özellikle böyle fıkır fıkır. Çünkü devir, moral toplama devri. Hayatın trajik yönlerini bile espriyle sakinleştirmeyi amaçlayan sözler ve müzikler var bu albümde. Dinleyenlerin yüzünde gülücükler bırakabiliyorsak, ne ala... Yaz da geliyor, hadi herkes fıkır fıkır oynasın 🙂

Bütün bu stüdyo koşturmacası, dışında günlük hayatınızda neler yamaktan keyif alırsınız? Rutinleriniz ve hayatınızın renklerinden bahseder misiniz?

Hayatım bir çok insanın hayatı gibi koşuşturmaca ama bu koşuşturmaca hayatıma enerji veriyor. Çalışmayı çok seviyorum. İşimle vakit geçirmek hoşuma gidiyor. Yaptığım spor da, dansta,her aktivitem , genelde hem kendim için hem de işim için.Dışarıdan bakıldığında her iş kolay gelir derler , bizim işimizde kolay gibi gelebiliyor dışarıdan, oysa gerçekten çok detay,çok sorumluluk ve maddi manevi ,çok kişinin emekleri var. Renkli bir hayat ama siyahta bir renktir pembe de. Dikkatli olmak lazım.

 
Geri
Üst