Müfide Kadri Resimleri
müfide kadri müfide kadri resimleri eserleri kadrinin eserleri
Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından Müfide Kadri, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yaşadı ve 22 yaşında amansız bir hastalığa yakalanarak hayata veda etti.
Mihri Müşfik Hanım ile birlikte ilk Türk kadın ressamları arasında yer alan Müfide Kadri, çok yönlü, yetenekli kadın sanatçılarımızdan biriydi. Piyano, keman, kemençe, ut çalar ve beste yapardı. O dönemin kurallarına uyarak evde özel dersler almış ve İslam ve batı edebiyatına çok yakın ilgi duymuştur. Resim sanatına eğilimi çocuk yaşlarda ortaya çıkmış ve on altı yaşında resim yapmaya başlamıştı. Yaptığı resimlerden birini Osman Hamdi Bey görür ve ona özel dersler verir. Ancak Müfide Kadri’nin resim biçimi Osman Hamdi Beyin biçimine benzemez. Öğretmen okulunda (Darülmualliat) resim öğretmenliği yapmış ilk kadın resim öğretmenidir. Yanı sıra 2. Abdülhamit’in kızı Adile Sultan’ın resim öğretmenliğini de yapmıştır.
Romantizmi aştı
Resim sergilerine katılan Müfide Kadri, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’ne üye olan ilk kadın ressamlardan biridir aynı zamanda. İlk yapıtlarındaki romantizmi zamanla aşmış ve resim tekniğini geliştirmiştir. “Kırda Kadınlar” tablosu, onun sağlam desen bilgisini ve yeteneğini kanıtlar. Pembenin eğemenliğinin eşliğinde gün batımının hüznü hakimdir. Yalnız bu hüzün melankolik bir hüzün değildir. Tabloyu özenle gözlemlediğimizde, tablodaki kadınların vakur ve mutlu bir şekilde müzik dinlediğini görürüz. Aşırı duygusallığa kapılmadan pembenin renklerini belli bir duyarlık içinde kullanmıştır. Ancak tablonun genel görünümüne göz atıldığında, belli belirsiz acemiliklerin hemen göze çarptığı da bir gerçek.
Müfide Kadri’nin tablosu tam dengeli değil. Gözümüzü bir figürün üzerinden ötekine kaydırdıkça, resim sağ aşağıya doğru meylediyor ve hiç kuşkusuz bu tabloya bir devinim kazandırıyor. Pek çok sanat kuramcısı bu yüzden, resimler kaskatı donup kalmasın diye, hep hafif bir dengesizlik öneriyorlar. Ki, birçok büyük ustanın yapıtlarını örnek gösteriyorlar. Leonardo Da Vinci’nin “Mona Lisa”sı buna en büyük örnektir. Müfide Kadri’nin bu tekniği kimden kaptığı konusunda net bir bilgi yok ama, Müfide Kadri’nin tablosundaki bu eğilimin, öteki tablolarında da var olduğunu öğrenmiş bulunuyoruz.
İnas Ruşdiyesi ve İnas İdadisi’nde resim, nakış ve müzik öğretmenliği yapmış ve bu meslekte ilk kadın öğretmen olan Müfide Kadri, 22 yaşında (1912) yakalandığı verem hastalığından ölmüştür.
Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından Müfide Kadri, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yaşadı ve 22 yaşında amansız bir hastalığa yakalanarak hayata veda etti.
Mihri Müşfik Hanım ile birlikte ilk Türk kadın ressamları arasında yer alan Müfide Kadri, çok yönlü, yetenekli kadın sanatçılarımızdan biriydi. Piyano, keman, kemençe, ut çalar ve beste yapardı. O dönemin kurallarına uyarak evde özel dersler almış ve İslam ve batı edebiyatına çok yakın ilgi duymuştur. Resim sanatına eğilimi çocuk yaşlarda ortaya çıkmış ve on altı yaşında resim yapmaya başlamıştı. Yaptığı resimlerden birini Osman Hamdi Bey görür ve ona özel dersler verir. Ancak Müfide Kadri’nin resim biçimi Osman Hamdi Beyin biçimine benzemez. Öğretmen okulunda (Darülmualliat) resim öğretmenliği yapmış ilk kadın resim öğretmenidir. Yanı sıra 2. Abdülhamit’in kızı Adile Sultan’ın resim öğretmenliğini de yapmıştır.