Uzman SühaN
Administrator
Mol gebelik geçiren varmı?
Tıbbi literatürde “Molar Gebelik” veya “Mol Hidatiform”, halk arasında ise “Üzüm Gebeliği” olarak geçen gebeliğin bu anormal şekli, “Gestasyonel Trofoblastik Hastalıklar” grubu içinde yer alan özel bir durumdur.
Gestasyonel trofoblastik hastalıklar, embriyonik dönemde bebeğin plasenta ve zarlarını oluşturan hücrelerden köken alan bir takım hücrelerin kanseröz değişimlerini içine alır.
Mol gebeliği, gestasyonel trofoblastik hastalıklar grubu içinde en sık olarak rastlanılan ve aslında iyi huylu (benign) bir durumdur. Bu gruptaki diğer anormal durumlar ise koryokarsinom ve invaziv moldür.
Mol Hidatiform;
Komplet (Tam)
İnkomplet (Tam olmayan) olarak ikiye ayrılabilir.
Komplet Mol Haditiform
Ultrasonda; fetüs ve fetüse ait yapılar bulunmayıp, yalnızca plasentanın olduğu ve plasentanın tipik görünümü ile tanısı genellikle kolaylıkla konulabilen mol şeklidir. Plasenta ve eklerindeki hücrelerde -adeta üzüm tanesine benzer- şekilde ödem, şişlik ve genişleme mevcuttur. Bu durum ultrasonda tipik olarak “karyağdı manzarası” olarak isimlendirilmektedir.Görülme sıklığı 2000 gebelikte bir olup, çoğunlukla çok genç veya çok yaşlı gebeler risk altındadır.
Komplet molde tanı, bir adet gecikmesi sonrası yapılan gebelik testinin pozitif olması sonucunda hastanın vajinal kanama şikayeti ile veya rutin olarak doktora muayene için gelmesi ile konulmaktadır.
Kanalar çok hafif (lekelenme tarzında) olabileceği gibi çok fazla miktarda da olabilir. Ayrıca bazen bu hastalar ilerleyen gebelik haftalarında bebeğin oynamasını hissetmeme şikayeti ile de hekime başvurabilirler.
Ultrason yapılmasına rağmen yine de tanı için şüphede kalınan durumlarda kanda Beta HCG testine bakılır. Molde bu değer, aynı gebelik haftasındaki normal bir gebeliğe kıyasla daha yüksektir.
Gebeliğin ilk ayında normal olarak da görülebilen bulantı ve kusmalar (hiperemezis) molde genel olarak çok daha şiddetli olur. Bulantı ve kusmaların nedeni, mol gebeliğinde normalden fazla olarak salgılanan Beta HCG hormonudur.
Ayrıca yine Beta hCG hormonunun yüksekliğine bağlı olarak bazı hastalarda çarpıntı, terleme, sinirlilik ve gerginlik gibi “hipertroidi (tiroidin normalden fazla çalışması)” durumunu taklit eden bulgular olabilir. Bunun nedeni ise bHCG hormonunun biokimyasal yapısının tiroidi uyarıcı hormona (TSH’a) benzerliğidir.
Yapılan pelvik muayenede, uterus (rahim) olması beklenen gebelik haftasına göre daha büyük ve yumuşak kıvamdadır. Rahim içerisindeki üzüm tanesine benzer şekildeki kesecikler zaman zaman dökülüp vajinal yola dışarı atılabilir.
Molde erken tanı son derece önemli olup, bu tedaviyi oldukça kolaylaştırıcıdır.
Tedavi
Üzüm gebeliğinin tedavisinde, rahim içinin “vakum aleti” ile boşaltılması (vakum ekstraksiyonu) altın standarttır. Bir tür kürtaj işlemi olan bu uygulama, normal kürtaja göre daha riskli olup yalnızca hastane koşullarında yapılmalıdır. Kanama riskinden ötürü sorumlu hekim tarafından tedbir olarak önceden kan isteminde bulunabilir.
Vakumla gebeliğin boşaltılmasından sonra hastalar mutlaka izleme alınırlar. Çünkü moldeki hücrelerde habasiyet (kötü karakterli olma özelliği) riski vardır. İzlemler, daha çok Beta HCG testi ve eğer gerekirse ultrason muayeneleri ile olur.
İzlemlerin düzgün olarak yapılabilmesi için en az bir yıl süreyle gebelik yasaklanır. Gebelikten uygun şekilde korunabilmek için doğum kontrol hapları veya RİA (Spiral uygulaması) verilebilir.
İzlemler için işlem sonrası ilk 3 ay 2 haftalık aralarla kanda hCG değerine bakılır. Kan düzeyleri normale indikten sonra 6 ay süreyle ayda bir, daha sonra da en az 6 ay süre içinde 2 ayda bir bu test tekrarlanır. Bu sürenin sonunda düzeyler normal seyredip nihayetinde sıfırlanıyorsa takip sona erdirilir ve gebeliğe izin verilir.
Eğer ilk başlangıçta kan Beta hCG düzeyleri düşmez ya da aynı kalırsa (plato çizerse) veya bir süre düştükten sonra yeniden artmaya başlarsa “kemoterapi” yani ilaç tedavisi başlanılır.
Bu durumda, hastada beyin tomografisinden akciğer filmine kadar pek çok tetkik yapılarak metastatik odak aranır. Gerekli olduğu hallerde son çare olarak rahim alınabilir (histerektomi operasyonu).
İnkomlet Mol Hidatiform
Burada rahim içinde fetus mevcuttur, ancak kromozom olarak anormallik vardır.
Ultrasonda plasenta yine hidropik, şiş ve ödemli bir görünüme sahiptir. Komplet molden farklı olarak kanser potansiyeli taşımaz. Tedavisi, fark edildiği anda gebeliğin komplet mole benzer şekilde sonlandırılmasıdır.
Gestasyonel trofoblastik hastalıklar, embriyonik dönemde bebeğin plasenta ve zarlarını oluşturan hücrelerden köken alan bir takım hücrelerin kanseröz değişimlerini içine alır.
Mol gebeliği, gestasyonel trofoblastik hastalıklar grubu içinde en sık olarak rastlanılan ve aslında iyi huylu (benign) bir durumdur. Bu gruptaki diğer anormal durumlar ise koryokarsinom ve invaziv moldür.
Mol Hidatiform;
Komplet (Tam)
İnkomplet (Tam olmayan) olarak ikiye ayrılabilir.
Komplet Mol Haditiform
Ultrasonda; fetüs ve fetüse ait yapılar bulunmayıp, yalnızca plasentanın olduğu ve plasentanın tipik görünümü ile tanısı genellikle kolaylıkla konulabilen mol şeklidir. Plasenta ve eklerindeki hücrelerde -adeta üzüm tanesine benzer- şekilde ödem, şişlik ve genişleme mevcuttur. Bu durum ultrasonda tipik olarak “karyağdı manzarası” olarak isimlendirilmektedir.Görülme sıklığı 2000 gebelikte bir olup, çoğunlukla çok genç veya çok yaşlı gebeler risk altındadır.
Komplet molde tanı, bir adet gecikmesi sonrası yapılan gebelik testinin pozitif olması sonucunda hastanın vajinal kanama şikayeti ile veya rutin olarak doktora muayene için gelmesi ile konulmaktadır.
Kanalar çok hafif (lekelenme tarzında) olabileceği gibi çok fazla miktarda da olabilir. Ayrıca bazen bu hastalar ilerleyen gebelik haftalarında bebeğin oynamasını hissetmeme şikayeti ile de hekime başvurabilirler.
Ultrason yapılmasına rağmen yine de tanı için şüphede kalınan durumlarda kanda Beta HCG testine bakılır. Molde bu değer, aynı gebelik haftasındaki normal bir gebeliğe kıyasla daha yüksektir.
Gebeliğin ilk ayında normal olarak da görülebilen bulantı ve kusmalar (hiperemezis) molde genel olarak çok daha şiddetli olur. Bulantı ve kusmaların nedeni, mol gebeliğinde normalden fazla olarak salgılanan Beta HCG hormonudur.
Ayrıca yine Beta hCG hormonunun yüksekliğine bağlı olarak bazı hastalarda çarpıntı, terleme, sinirlilik ve gerginlik gibi “hipertroidi (tiroidin normalden fazla çalışması)” durumunu taklit eden bulgular olabilir. Bunun nedeni ise bHCG hormonunun biokimyasal yapısının tiroidi uyarıcı hormona (TSH’a) benzerliğidir.
Yapılan pelvik muayenede, uterus (rahim) olması beklenen gebelik haftasına göre daha büyük ve yumuşak kıvamdadır. Rahim içerisindeki üzüm tanesine benzer şekildeki kesecikler zaman zaman dökülüp vajinal yola dışarı atılabilir.
Molde erken tanı son derece önemli olup, bu tedaviyi oldukça kolaylaştırıcıdır.
Tedavi
Üzüm gebeliğinin tedavisinde, rahim içinin “vakum aleti” ile boşaltılması (vakum ekstraksiyonu) altın standarttır. Bir tür kürtaj işlemi olan bu uygulama, normal kürtaja göre daha riskli olup yalnızca hastane koşullarında yapılmalıdır. Kanama riskinden ötürü sorumlu hekim tarafından tedbir olarak önceden kan isteminde bulunabilir.
Vakumla gebeliğin boşaltılmasından sonra hastalar mutlaka izleme alınırlar. Çünkü moldeki hücrelerde habasiyet (kötü karakterli olma özelliği) riski vardır. İzlemler, daha çok Beta HCG testi ve eğer gerekirse ultrason muayeneleri ile olur.
İzlemlerin düzgün olarak yapılabilmesi için en az bir yıl süreyle gebelik yasaklanır. Gebelikten uygun şekilde korunabilmek için doğum kontrol hapları veya RİA (Spiral uygulaması) verilebilir.
İzlemler için işlem sonrası ilk 3 ay 2 haftalık aralarla kanda hCG değerine bakılır. Kan düzeyleri normale indikten sonra 6 ay süreyle ayda bir, daha sonra da en az 6 ay süre içinde 2 ayda bir bu test tekrarlanır. Bu sürenin sonunda düzeyler normal seyredip nihayetinde sıfırlanıyorsa takip sona erdirilir ve gebeliğe izin verilir.
Eğer ilk başlangıçta kan Beta hCG düzeyleri düşmez ya da aynı kalırsa (plato çizerse) veya bir süre düştükten sonra yeniden artmaya başlarsa “kemoterapi” yani ilaç tedavisi başlanılır.
Bu durumda, hastada beyin tomografisinden akciğer filmine kadar pek çok tetkik yapılarak metastatik odak aranır. Gerekli olduğu hallerde son çare olarak rahim alınabilir (histerektomi operasyonu).
İnkomlet Mol Hidatiform
Burada rahim içinde fetus mevcuttur, ancak kromozom olarak anormallik vardır.
Ultrasonda plasenta yine hidropik, şiş ve ödemli bir görünüme sahiptir. Komplet molden farklı olarak kanser potansiyeli taşımaz. Tedavisi, fark edildiği anda gebeliğin komplet mole benzer şekilde sonlandırılmasıdır.