Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan'a Duyduğu Ölümsüz Aşktan Haberiniz Var mı ?

TİTAN

*Melekler Mekanı*
Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultan'a Duyduğu Ölümsüz Aşktan Haberiniz Var mı ?
Bu konu; Mimar Sinan'ın Mihrimah Sultana Aşkı ile ilgili bilgiler vermektedir.




Sevgili melekler, ekranların reyting rekortmeni dizilerinden Muhteşem Yüzyıl büyük bir izleyici kitlesini her hafta televizyon başına kilitliyor. Yeni yayın dönemiyle birlikte Hürrem'in çocuklarını büyümüş olarak izleyeceğimiz Muhteşem Yüzyıl dizisinde yeni entrikalarla karşılaşacağımız kesin, bu konuda senaristleri tebrik etmek lazım 🙂 Tarihten alıntı yapılıp kurgulanarak yapılan dizide merak ettiğim şeylerden biri de Mimar Sinan'ın Hürrem'in kızına olan büyük aşkının işlenip işlenmeyeceği. Evet , doğru okudunuz, 50 yaşında ki Koca Sinan gönül bu ya, Kanuni'nin kızı Mihrimah Sultan'a aşık olmuş ancak bu aşkını hep gizlemek zorunda kalmış. Tek yapabildiği meydana getirdiği eserlerde hislerini ifade etmeye çalışmak olmuş. Bakın Mimar Sinan neler yapmış aşkı için...🙂




mimar_sinan_mihrimah-184.jpg




Osmanlı’nın büyük cihan padişahı ‘’Muhteşem" lakaplı Kanuni Sultan Süleyman’ın ve büyük aşk’ı Hürrem Sultan’ın bir kız çocuğu gelir Dünya’ya . Efsane bir askın meyvesidir bu çocuk ve o masalsı aşkın meyvesine Mihrimah adı konulur.

Farsça'da Güneş ile Ay anlamına gelen adını, babası Sultan Süleyman koyar.

Gece ile gündüzün birbirine eşitlendiği günün müjdesidir Mihrimah Sultan.

Zaman geçip Mihrimah Sultan 17 yaşına geldiğinde İki talibi olur. Biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa dır. Diğeri ise saray’ın baş mimarı Mimar Sinan.

Padişah biricik kızını, Hürrem Sultan'ın da girişimleriyle kayıtlara rüşvetçi ve entrikacı kimliğiyle geçen Rüstem Paşa'yla evlendirir.

Sinan evlidir ve 50 yaşındadır ama bilinen odur ki Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır.


Rivayete göre Koca Sinan derin bir tutkuyla âşık olduğu Mihrimah Sultan'a kavuşamamıştır ama ona olan aşkını olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.

Mihrimah Sultan, Koca Sinan'ı huzura çağırtıp, kendi adına külliye yapmasını ister.

Sultan baba ferman çıkartır, kazmalar Üsküdar sahilinde aşkın sanata dönüşeceği bir şaheser için vurulur. Mihrimâh'ın temelleri yükselip, kubbe tamama erdiğinde; ortaya "eteklerini giyinmiş nazlı bir gelin" silueti çıkıar.

Kelimelerin kifayetsiz kaldığı, düğümlendiği yerlerde, duygularını eserleriyle dile getirir adeta Koca Sinan.

Kimi sanat tarihçilerinin iddialarına göre, Mihrimah Sultan adına yapılan külliyelerin duru, gösterişsiz ve asil duruşuna rağmen içinin alabildiğine aydınlık olmasında da Sinan'ın duygularının izleri sürülebilir.

Yine iddialara göre Sinan'ın Mihrimah Sultan'ın eşi Rüstem Paşa için yaptığı caminin çinileri ve süslemelerinin tüm ihtişamına rağmen diğer bütün yapılarının aksine daha karanlık olmasının altında da bu aşkın izleri vardır.

Bu eserden 14 yıl sonra, Koca Sinan bir kez daha huzura çağrılır; bir külliye daha yapması istenir. İstanbul’un en yüksek tepesinde sanatın aşka dönüştüğü şaheser yükselir.

‘Gönül Ferman dinlemez’ misali, o güne kadar ilk defa padişah fermanı olmaksızın Edirnekapı da, surların yakınına pek kimsenin ilgilenmediği ıssız yalnız ama İstanbul’ un en yüksek tepesi olan bir yere sanki aşkının gizli ıssız ve yalnızlığını ama bir o kadar büyüklüğünü haykırmak istermişcesine ikinci bir eser yapmaya koyulur, Mihrimah Sultan’a ithafen.

Derler ki; cami Mihrimah sultanın o duru gösterişsiz ve bir o kadar asil güzelliğine istinaden küçücüktür ve sadece 38 mt bir minareye sahiptir. Bir adet incecik kubbesinin üzerindeki 161 pencere ise iç güzelliğinin ne kadar aydınlık ve berrak olduğunu temsil eder.

O tarihte bu açıklıktaki ve bu kalınlıktaki bir kubbeye o kadar pencere dünya üzerinde sadece Mimar Sinan tarafından yapılabilirdi.

Ve yine denir ki Mihrimah Sultan’ın statüsü iki minareli cami yaptırmaya yetmesine rağmen yalnızlığını simgelemesi anlamında tek minareli yapılmıştır bu cami.

Matematik dehası Sinan, Mihrimah için yaptığı iki külliyenin içinde yer alan camilere bir sır da gizlemiştir.

21 mart günü güneşin doğum ve batım yerleri tespit edilerek yapılmış.Üsküdar ve Edirnekapı'daki bu iki camiyi aynı anda görebileceğiniz bir terasa atıverin kendinizi. Sonra Edirnekapı'daki caminin minaresinin üzerinden batan güneşle, Üsküdar'daki caminin arkasındaki ayın doğuşunu seyredin.

Gördüğünüz manzara size Mihrimâh Sultan'ın doğumunu (21 Mart), Mihrimâh (mihr= güneş, mâh= ay) isminin anlamını, akıllara zarar hesaplarla, zihinleri altüst eden Mimar Sinan'ın sanatını nasıl aşka dönüştürdüğünü belgeler.
 
Geri
Üst