*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
merkezi idarenin taşra teşkilatı!
taşra teşkilatı nedir bucak müdürü nasıl olunur merkez teşkilatı nedir vali olmanın şartları nelerdir ilçe olma şartları
Merkezi idare, üstlendiği kamu hizmetlerini hizmetin gereklerine, ekonomik ve toplumsal koşullara, ülkenin coğrafya durumuna göre yürütmek, hizmetleri ülkenin her tarafında bulunan halka götürmek için taşrada da örgütlenmiş bulunmaktadır .Bu taşra teşkilatı merkezde bulunan merkezi idarenin taşradaki uzantısıdır.Ancak şunuda söylemek gerekir ki taşra teşkilatında ki birimler ne kadar çeşitli olursa olsun bir bütünün parçasıdırlar yani hepsi aynı devlet tüzelkişiliğinin içerisinde yer alırlar .
1982 Anayasası’nın 126. maddesinin 1.fıkrasında, “Türkiye, merkezi idare kuruluşları bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere, iller de kademeli bölümlere ayrılır” dedikten sonra bu fıkrayı takip eden 3.fıkrasında da “Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacı ile birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı” kurulabileceği belirtilmektedir.Anılan anayasa hükümlerinden de anlaşılacağı üzere Anayasa merkezi idarenin taşra örgütünü iki küme altında toplamaktadır.Bunlardan birinci kümeyi ülkenin Anayasa’da belirtilen kriterler doğrultusunda mülki idare taksimatına uygun olarak oluşturulacak olan mülki idare örgütleri; ikinci kümeyi ise birkaç ili içine alacak şekilde oluşturulacak olan bölge idareleri oluşturacaktır . Görüldüğü gibi 1982 Anayasası Mülki idare birimlerinden sadece ‘il’in ismini zikretmiştir.Burdan da anlaşılması gereken anayasa da adı zikredilen ‘il’ mülki idare biriminin dışındaki diğer birimlerin kanunla düzenlenecek olması yani bunların neler olacağı hususunun Yasama organının takdirine bırakılmış olmasıdır.Gerçekten de Yasama organı 10 Haziran 1949 tarih ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile ilin altında yer alacak olan mülki idare birimlerini belirlemiştir.Bunlar ilçe ve bucaklardır.İlçe yönetiminin başında ‘kaymakam’ bucak yönetiminin başında ise ‘bucak müdürü’ bulunacaktır.
A)İL İDARESİ (İL GENEL İDARESİ): İdare hukukunda il kavramı içerdikleri anlama ve yer aldıkları yasalara göre iki anlam ihtiva ederler.Bunlardan birincisi bizim konumuz olan ve İl İdaresi Kanunun’da düzenlenmiş olan il diğeri ise il özel idareleri kanununda düzenlenen ildir. Bu çalışmada bu karışıklığı önlemek için il kavramı il genel idaresi manasını içerir şekilde kullanılacaktır.
1)İllerin Genel Durumu:İller Türkiye’de merkezi idarenin en büyük taşra teşkilatıdır.İllerin genel durumu 5442 sayılı il İdaresi Kanunu’nda düzenlenmiştir.Buna göre illerin kurulması, kaldırılması, ad ve merkez sınırlarının belirtilmesi ve değiştirilmesi kanunla olur.(5442 s.K md.2/A)Aynı şekilde bir ilçenin bir ilden ayrılıp bir başka ile bağlanması da kanunla olmaktadır.Bunlarla beraber, bir ilçenin komşu il ve ile olan sınırlarının yeniden düzenlemek veya bir bucağın bağlı bulunduğu il değiştirilmek suretiyle bir ilin sınırlarının değiştirilmesi İç İşleri Bakanlığı’nın hazırlayacağı ortak kararname ile olur.(5442 s.K md. 2/C) Mevzuat hükmünde yer alan bu ifade ise bir il sınırının bir idari işlemle değiştirlmesi anlamına gelir ki bu durum siyasal ikidara il sınırlarını siyasal amaçlarla değiştirme imkanı vermektedir.Gerçi böylesi bir hukuka aykırı durum idari yargı tarafından iptal edilebilecektir ki bu halde aksi durum için tek güvencedir .
Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarında 47 olan il sayısı, 1933’te 57 günümüzde ise 81’e ulaşmıştır.Yukarıda bahsi geçen il sınırlarının siyasal nedenlerden dolayı değiştirilme tehlikesine paralel olarak aynı doğrultuda başka bir tehlikede illerin sayısının siyasal çıkarlar doğrultusunda kontrolsüzce artırılması çabasıdır.Nitekim 31.05.1995 gün ve 4109 sayılı il ve ilçe kurulmasına dair Yetki Kanunu çıkarılmış, Kanun Hükmünde Kararname ile yeni il ve ilçelerin kurulması yoluna gidilmek istenmiştir.Bahsedilen ilk tehlike karşısında idari yargıda bulunan hukuka aykırılığı tesbit görevi bu kez Anayasa Mahkemesi’ne yüklenmiş Mahkemede önce yetki kanunun yürürlüğünü durdurmuş sonrada iptal etmiştir.Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu yetki kanunu iptal gerekçesi ise genel oturmuş içtihatları doğrultusunda “Yeni il ve ilçelerin kurulması, bir il ya da ilçeye bağlanacak ilçe, kasaba ya da köylerin belirlenmesi, ayrıca belediyesi bulunmayan yeni ilçelerde belediye kurulması, buralarda görevlendirilecek personel kadrolarının oluşturulması; ivedi, zorunlu ve kısa sürede sonuçlandırılacak bir konu değildir.Bunlar kapsamlı ve uzun süreli bir çalıştırmayı, araştırma ve düzenlemeyi gerekli kılar” olmuştur .
2)İl İdaresinin Bölümleri:İl idaresi üç bölümden oluşmaktadır.Bunlar, vali, il idare şube başkanları ve il idare kuruludur.
a)Vali:İl idaresinin başı olan vali, illerin yetki genişlğe dayanmasından dolayı devlet tüzel kişiliğinin, hükümetin ve ayrı ayrı her bakanlığın temsilcisidir.Vali İç İşleri Bakanı’nın önerisi Bakanlar Kurulu Kararı ve Cumhurbaşkanı’nın onaması ile atanır.Valilik kanunlarda istisnai memurluklar arasında sayılmıştır.Bir başka anlatımla vali olmak için kanunlarda özel şartlar ön görülmemiştir.Dolayısıyla Hükümetler şartları taşıyan güvendikleri herhangi birisini vali olarak atayabilirler.Hükümet aynızamanda vali olrak atadığı kişiyi istediği zaman ve istediği sebebe dayanarak görevden alabilir.Bu durum güvenceli memur olmamanın doğal bir sonucudur.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre valilik istisnai bir memurluktur.İstisnai memurluklarda atama, sınav, kademeilerlemesi, derece yükselmesine ilşkin 657 sayılı Devlet Memurları Kanundaki hükümler uygulanmaz.Dolayısıyla istisnai memurluğa normal bir devlet memurluğuna atanma şartları olarak sayılma koşullarına haiz olan herkes atanabilir.Yani öğrenim koşulu olarak ortaokul mezunu olmak yeterlidir .Buna karşılık valinin yardımcılığını yapan ve vali görevi başında bulunmadığı zamanlarda onun vekilliğini yapan vali muavini ise güvenceli bir memurdur.Çok ilginçtir ki vali için aranmayan şartlar vali muavini içinm aranmakta ve en az on yıl kaymakamlık yapma şartının yanında üniversitenin belli sosyal bilimlerine ilişkin bölümlerinden mezun olmak şartı aranmaktadır.
10 Haziran 1949 tarih 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 9’uncu maddesinde “valiler ilde, devletin ve hükümetin temsilcisi ve ayrı ayrı her bakanın mümessili ve bunların idari ve siyasi yürütme vasıtasıdır” denilerek valinin hükümetin ve her bir ayrı bakanlığın tek tek temsilcisi olduğu vurgulanmıştır.Burdan da anlaşılacağı üzere vali yalnızca idari değil aynı zamanda siyasi sıfatı ve görevleri olan bir görevlidir.Bu da onun ne için istisnai memur olduğunu açıklamktadır .
Valinin ildeki tüm merkezi idare örgütlerinin ve personelinin başı olması nedeniyle oldukça geniş bir alana nüfuzu vardır.Bununla beraber adli ve askeri örgütler valinin yönetim ve denetimi altında değildir.
Vali adli örgütlerle sınırlı bir ilişki içerisindedir.Bu belirlemeyi il idaresi kanunu ve ceza muhakemesi kanunu birlikte yapmaktadır.Buna göre; vali savcıdan adalet işlerinin gecikme nedenlerini sormak,(mülga) savcıdan kamu davası açmasını istemek,(mülga) cezaevlerini gözetmek ve denetlemek ve savcı ile birlikte hükümlü ve tutukluların sağlık durumlarını gözetmek ve denetlemek yetkilerine sahiptir(5442 s.Kmd.10).
Valinin askeri örgütlerle ilişkiside gayet sınırlıdır.Vali sadece askerlik işleri ile ilgili şikayetleri dinlemek içi ve bu şikayetleri ilgili askeri makamlara ve gerektiğinde bakanlığa bildirmek ve il içindeki kolluk kuvvetleri ile bastırılamayacak olağanüstü ve ani olayların ortaya çıkması halinde en yakın askeri birlik komutanından yardım istemek yetkisine sahiptir.Valinin bu istemi derhal yerine getirilir(5442 s.K md11/D) .
Valinin başlıca görevleri olrak şunları sayabiliriz:
-Vali, kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanını ve uygulanmasını sağlamak ve Bakanlıkların talimat ve emirlerini yürütmekle ödevlidir. Bu işlerin gerçekleştirilmesi için gereken bütün tedbirleri almıya yetkilidir.
-Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarının verdiği yetkiyi kullanmak ve bunların yüklediği ödevleri yerine getirmek için valiler genel emirler çıkarabilir ve bunları ilan ederler.
-İlin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur
-Vali, ilde teşkilatı veya görevli memuru bulunmıyan işlerin yürütülmesini, bu işlerin görülmesiyle yakın ilgisi bulunan her hangi bir idare şube veya daire başkanından istiyebilir. Bu suretle verilen işlerin yapılması mecburidir.
-Vali, Cumhuriyet Bayramında ilde yapılacak resmi törenlere başkanlık yapar ve tebrikleri kabul eder
-Vali, il sınırları içinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir. Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla Devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilat amir ve memurları vali tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlüdür.
-İldeki devlet memurlarının bir kısmını doğrudan atamak, bir kısmının atanması konusunda görüşünü bildirmek, bir kısmının da görev yerlerini belirlemek ve değiştirmek.
-İldeki yerinden yönetim kuruluşları üzerinde vesayet yetkilerini kullanmak.
b)İl İdare Şube Başkanları:İldeki merkezi yönetim kuruluşlarının başında bulunan yüksek memurlara idare şube başkanları denilmektedir.Bu başkanlar başkentteki başlıca bakanlıkların ya da bazı bakanlıkların bağlı kuruluşları ile ana hizmet birimlerinin ildeki servisleri niteliğindedir.İl idare şube başkanları valinin görüşü alındıktan sonra ilgili bakanlıkça atanır.ildeki belli başlı il idare şube başkanları: Hukuk İşleri Müdürü, İl Milli Eğitim Müdürü, İl Sağlık Müdürü, İl Tarım Müdürü, İl Veteriner Müdürü, İl Bayındırlık Müdürü ve Defterdardır.Bazı bakanlıkların birden fazla ili kapsayan bölgelerde servisleride vardır.Çalışma bölge müdürlükleri gibi.
İl idare şube başkanları kendi görev alanlarına giren işlerin yürütülmesinden valiye karşı sorumludurlar.Vali bu müdürler arasında işbirliği sağlar.İl idare şube başkanlarının doğrudan işlem yapma yetkileri yoktur.Bunlar gerekli kararları hazırlar ve valiye sunarlar.Valinin onayıyla hazırladıkları kararlar uygulanır.İl idare şube başkanlarının tek başına yazışma yapma yetkileride yoktur.Yazışmalarını valilik aracılığıyla yaparlar .
c)İl İdare Kurulu:İlde valinin başkanlığını yaptığı ve hukuk işleri müdürü, defterdar, milli eğitim müdürü, bayındırlık ve iskan müdürü, sağlık müdürü, tarım ve köyişleri müdüründen oluşan il idare kurulu vardır.Bu kurula valinin yokluğunda vali yardımcısıda başkanlık edebilir.
İl idare kurulunun istişari ve idari olmak üzere iki türlü görevi vardır.Bu kurulların 1982 yılına kadar yargısal yetkileride vardı.Bunlar bazı işlemlere karşı açılacak iptal davalarını görme ve karara bağlama konusunda yetkilidiydiler.1982 yılında 2576 sayılı kanunla idare ve vergi mahkemelerinin kurulmasıyla il idare kurullarının yargısal yetkileri sona ermiştir .
İl idare kurulu esas itibariyle valiye danışmanlık yapan bir kuruluştur.Ancak bazı görevleride vardır ki bunlar da idari nitelik taşımaktadır.Bu görevleri şunlardır:
-Son yoklama zamanı dışında olmak koşuluyla, askere alma işleminin sağlık nedeni ile ertesi yıla ertelenmesine karar vermek(Askerlik Kanunu md.40)
-İlçe kurulması ve kaldırılması için görüş bildirmek(5442 s.K md 2)
-İl merkesindeki belediye sınırları içinde mahallerin kurulması, kaldırılması veya birleştirilmesina karar vermek.İl idare kurulu bu konudaki kararını belediye meclisi ile birlikte verir ve bu karar valinin onayı ile kesinleşir(1580 s.K md 8 )
B )İLÇE İDARESİ :
1)İlçelerin Genel Durumu:Merkezi idarenin taşra teşkilatındaki ikinci bölüm ilçe idaresidir.İller birden fazla ilçeden oluşur.İlçelerin kurulup kaldırılması ve değiştirilmesi de tıpkı illerde olduğu gibi kanunla olmaktadır.Buna karşılık ilçenin komşu il olan sınırlarının yeniden düzenlenmesi, İçişleri Bakanlığının hazırlayacağı müşterek kararname ile olur.Bugün ülkemizde 850 adet ilçe idaresi vardır.
Her ilde birden fazla ilçe vardır.İl merkezi de bir ilçe oluşturur ki buna merkez ilçe denir.Merkez ilçenin idarecisi kaymakam değildir.Doğrudan doğruya bu ilçelerin yönetimi il valisi tarafında gerşekleştirilir.Büyükşehir kurulan il merkezlerinde merkez ilçe kavramı ortadan kaldırılmaktadır .
2)Kaymakam:Kaymakam ilçe idaresinin başıdır.Kaymakam ilçede hükümetin temsilcisi olup, ilçenin genel olarak idaresinden sorumludur.Kaymakamlar müşterek kararname ile yani İçişleri Bakanının, Başbakanın ve Cumhurbaşkanının imzasını taşıyan bir kararname ile atanırlar.Kaymakam olmak için vali olma şartlarının aksine çok özel şartlar öngörülmüştür.Buna göre kaymakam olarak tayin olunmak için Üniversitelerin Siyasal Bilgiler, Hukuk, İktisat, İşletme, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile bunlara denkliği YÖK tarafından kabul edilmiş yurt dışındaki en az 4 yıllık fakültelerden mezul olma şartı aranmaktadır.Kaymakam bir istisnai memur değil aksine güvenceli bir memurdur .
Kaymakam ilçenin genel olarak idaresinden sorumlu olduğu için ilçedeki adli ve askeri örgütlerin dışındaki diğer tüm idari örgüt ve personelinden sorumludur.Bu nedenlede tüm bu idareleri ve personelini denetleme yetkisine sahiptir.Ayrıca kaymakamın halkın askerlik işleri hakkındaki talep ve şikeyetlerini kabul etme ve bunları karşılamak üzere askerlik şubelerine ve dairelerine müracaat etme yetkisi vardır.Kaymakam bu durum karşısında verilen cevabı yeterli bulmazsa durumu valiye bildirir.Buna karşılık, ani olaylar ve olağanüstü hallerde askeri birliklerden yardım isteme yetkisi yoktur.Bu durumu ancak valiye bildirmekle yetinir .
Kaymakamın en önemli sayılabilecek görevleri şunlardır:
-Kaymakam, ilçenin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur
-Kaymakam, kanun, tüzük yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanını, uygulanmasını sağlar ve bunların verdiği yetkileri kullanır ve ödevleri yerine getirir. Kaymakam, valinin talimat ve emirlerini yürütmekle ödevlidir;
-Kaymakamlar, dördüncü maddenin son fıkrasında belirtilen daire ve müesseseler dışında kalan bütün Devlet daire ve müessese ve işletmelerini ve özel işyerlerini, özel idare, belediye ve köy idareleriyle bunlara bağlı tekmil müesseseleri denetler ve teftiş ederler. Bu teftiş ve denetlemeyi bizzat veya idare şube başkanları veya validen talep edeceği Bakanlık veya tüzelkişiliği haiz genel müdürlük müfettişleri vasıtasiyle ortaokul veya bu dereceli öğretim müesseselerini de bizzat veya ilgili müfettişleri marifetiyle denetler;
-Kaymakam, denetlemesi sırasında iş başında kalmalarında mahzur gördüğü ilçe idare şube başkanlarını valinin muvafakatiyle, diğer memur ve müstahdemleri re'sen sorumluluğu altında işten el çektirebilir.
-Kaymakam, valinin tasvibiyle ilçe genel ve özel kolluk kuvvetleri mensuplarının geçici veya sürekli olarak yerlerini değiştirebilir
-Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararları ve bunlara dayanılarak valiler tarafından verilecek talimat ve emirler ilçe idare, şube başkanlarına kaymakamlar yolu ile tebliğ olunur.
Anayasamıza göre sadece illerin yönetimi yetki genişliği ilkesine dayanması söz konusu olduğundan, vali ve kaymakam arasında önemli yetki farklılıkları ortaya çıkmaktadır.
-Valiler yetki genişliğinden yararlanırlar.Kaymakamlar ise bundan yararlanamazlar.bu bakımdan valiler merkeze sormadan karar alabilirler kaymakamlar ise bunu yapamazlar.
-Valinin genel emir çıkarma yetkisi vardır; kaymakı-amınise böyle bir yetkisi yoktur.
-Valinin il içerisindeki memurları atama yetkisi kaymakam için son derece sınırlıdır.
-Kaymakama valinin aksine yabancı ülke konsolosları ve komşu devletlerin sınır makamları ile ilişki kurma yetkisi verilmemiştir.
3)ilçe İdare Şube Başkanları:İlçe yönetimi içinde yer alan kuruluşların başında bulunan memurlara ilçe idare şube başkanları denir.Bunlar, yazı işleri müdürü, mal müdürü, milli eğitim müdürü, tarım ve köy işleri müdürü, emniyet amiri, jandarma komutanı gibi merkezin ilçede bulunan üst düzey yöneticileridir.İlçe müdürleri, kendi alanlarındaki işlerin yürütülmesinden kaymakam karşı sorumludurlar.İlçe idare şube başkanlarının emri altında çalışanlar ilçenin ikinci derecede memurlarıdır.
4)İlçe İdare Kurulu:İlçe idare kurulu, kaymakamın başkanlığında yazı işleri müdürü, sağlık ocağı hekimi, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Tarım ve Köyişleri Müdüründen oluşmaktadır.İlçe idare kurulunun görevleri genellikle il idare kurulunun görevleriyle örtüşmektedir .
C)BUCAK İDARESİ
1)Bucakların Genel Durumu:Mülki idare bölümlerinin üçüncüsüde bucaklardır.5442 sayılı il idaresi kanunu tarafından bucak idaresi:”bucak, coğrafya,ekonomi,güvenlik ve mahalli hizmet bakımlarından aralarında münasebet bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen bir idare bölümü” olarak tanımlanmıştır.Bucaklar il ve ilçelerde olduğu gibi kanunla değil bir idari işlemle kurulurlar.Bu idari işlem İç İşleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanının onayıdır.Bucaklar yıllardan beri fiilen yok olmaya terk edilmişlerdir.Bugün 689 bucak olmasına rağmen bunların sadce 16 sında bucak müdürü vardır .
2)Bucak Müdürü:5442 sayılı kanunun 42.maddesine göre “bucak müdürü, bucakta en büyük hükmet memuru ve temsilcisidir”.Bucak müdürü bacaktakli işlerin yürütülmesinden sorumludur.Görev yetkileri esas itibariyle kaymakamın ilçe düzeyinde sahip olduğu görev ve yetkilere benzemektedir.Buna görede örneğin:bucak içerisinde işlenen suçları savcıya haber verir, güvenlik açısından olağanüstü bir durumla karşılaşırsa durumu bağlı olduğu kaymakam ya sa valiye bildirir.Bucak müdürü İçişleri Bakanlığı tarafından valilik emrine atanır.Bucak müdürünün hangi bucakta görev yapacağını vali belirler.Bucak müdürü olmak için lise veya bu derece bir okuldan mezun olmak yeterlidir.
3)Bucak Meclisi:Bucak meclisi biri seçimlik diğeri doğal olmak üzere iki tür üyeden oluşur.Bucak meclisinin seçimlik üyeleri, bucak sınırları içinde bulunan belediye meclisi ve köy ihtiyar kurulları tarafından kendi üyeleri arasından, ya da kendi köy vaya kasabaları halkından olmak üzere dışarıdan seçilen birer üyeden oluşur.Seçimlik üyelerin sayısı 12 den az olamaz.4 yıl için seçilirler.Doktor veya sağlık memuru, veteriner, tarım öğretmeni, başöğretmenler meclisin toplantılarına doğal üye olarak katılırlar .
4)Bucak Komisyonu:Bucak komisyonu dört üyeden oluşur.Bu kurula bucak müdürü başkanlık eder.Bucak komisyonu üyeleri bir yıl süre ile bucak meclisi tarafından kendi üyeleri arasından seçilir.Uygulamada, doğal üyeler bu komisyona seçilmemektedir.Bucak komisyonu, bucak meclisi toplantı halinde bulunmadığı zamanlarda bu meclisin görevlerini yapar.Bucak komisyonu en az ayda bir kez toplanır.
Merkezi idare, üstlendiği kamu hizmetlerini hizmetin gereklerine, ekonomik ve toplumsal koşullara, ülkenin coğrafya durumuna göre yürütmek, hizmetleri ülkenin her tarafında bulunan halka götürmek için taşrada da örgütlenmiş bulunmaktadır .Bu taşra teşkilatı merkezde bulunan merkezi idarenin taşradaki uzantısıdır.Ancak şunuda söylemek gerekir ki taşra teşkilatında ki birimler ne kadar çeşitli olursa olsun bir bütünün parçasıdırlar yani hepsi aynı devlet tüzelkişiliğinin içerisinde yer alırlar .
1982 Anayasası’nın 126. maddesinin 1.fıkrasında, “Türkiye, merkezi idare kuruluşları bakımından, coğrafya durumuna, ekonomik şartlara ve kamu hizmetlerinin gereklerine göre, illere, iller de kademeli bölümlere ayrılır” dedikten sonra bu fıkrayı takip eden 3.fıkrasında da “Kamu hizmetlerinin görülmesinde verim ve uyum sağlamak amacı ile birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı” kurulabileceği belirtilmektedir.Anılan anayasa hükümlerinden de anlaşılacağı üzere Anayasa merkezi idarenin taşra örgütünü iki küme altında toplamaktadır.Bunlardan birinci kümeyi ülkenin Anayasa’da belirtilen kriterler doğrultusunda mülki idare taksimatına uygun olarak oluşturulacak olan mülki idare örgütleri; ikinci kümeyi ise birkaç ili içine alacak şekilde oluşturulacak olan bölge idareleri oluşturacaktır . Görüldüğü gibi 1982 Anayasası Mülki idare birimlerinden sadece ‘il’in ismini zikretmiştir.Burdan da anlaşılması gereken anayasa da adı zikredilen ‘il’ mülki idare biriminin dışındaki diğer birimlerin kanunla düzenlenecek olması yani bunların neler olacağı hususunun Yasama organının takdirine bırakılmış olmasıdır.Gerçekten de Yasama organı 10 Haziran 1949 tarih ve 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu ile ilin altında yer alacak olan mülki idare birimlerini belirlemiştir.Bunlar ilçe ve bucaklardır.İlçe yönetiminin başında ‘kaymakam’ bucak yönetiminin başında ise ‘bucak müdürü’ bulunacaktır.
A)İL İDARESİ (İL GENEL İDARESİ): İdare hukukunda il kavramı içerdikleri anlama ve yer aldıkları yasalara göre iki anlam ihtiva ederler.Bunlardan birincisi bizim konumuz olan ve İl İdaresi Kanunun’da düzenlenmiş olan il diğeri ise il özel idareleri kanununda düzenlenen ildir. Bu çalışmada bu karışıklığı önlemek için il kavramı il genel idaresi manasını içerir şekilde kullanılacaktır.
1)İllerin Genel Durumu:İller Türkiye’de merkezi idarenin en büyük taşra teşkilatıdır.İllerin genel durumu 5442 sayılı il İdaresi Kanunu’nda düzenlenmiştir.Buna göre illerin kurulması, kaldırılması, ad ve merkez sınırlarının belirtilmesi ve değiştirilmesi kanunla olur.(5442 s.K md.2/A)Aynı şekilde bir ilçenin bir ilden ayrılıp bir başka ile bağlanması da kanunla olmaktadır.Bunlarla beraber, bir ilçenin komşu il ve ile olan sınırlarının yeniden düzenlemek veya bir bucağın bağlı bulunduğu il değiştirilmek suretiyle bir ilin sınırlarının değiştirilmesi İç İşleri Bakanlığı’nın hazırlayacağı ortak kararname ile olur.(5442 s.K md. 2/C) Mevzuat hükmünde yer alan bu ifade ise bir il sınırının bir idari işlemle değiştirlmesi anlamına gelir ki bu durum siyasal ikidara il sınırlarını siyasal amaçlarla değiştirme imkanı vermektedir.Gerçi böylesi bir hukuka aykırı durum idari yargı tarafından iptal edilebilecektir ki bu halde aksi durum için tek güvencedir .
Cumhuriyetin kuruluşunun ilk yıllarında 47 olan il sayısı, 1933’te 57 günümüzde ise 81’e ulaşmıştır.Yukarıda bahsi geçen il sınırlarının siyasal nedenlerden dolayı değiştirilme tehlikesine paralel olarak aynı doğrultuda başka bir tehlikede illerin sayısının siyasal çıkarlar doğrultusunda kontrolsüzce artırılması çabasıdır.Nitekim 31.05.1995 gün ve 4109 sayılı il ve ilçe kurulmasına dair Yetki Kanunu çıkarılmış, Kanun Hükmünde Kararname ile yeni il ve ilçelerin kurulması yoluna gidilmek istenmiştir.Bahsedilen ilk tehlike karşısında idari yargıda bulunan hukuka aykırılığı tesbit görevi bu kez Anayasa Mahkemesi’ne yüklenmiş Mahkemede önce yetki kanunun yürürlüğünü durdurmuş sonrada iptal etmiştir.Anayasa Mahkemesi’nin söz konusu yetki kanunu iptal gerekçesi ise genel oturmuş içtihatları doğrultusunda “Yeni il ve ilçelerin kurulması, bir il ya da ilçeye bağlanacak ilçe, kasaba ya da köylerin belirlenmesi, ayrıca belediyesi bulunmayan yeni ilçelerde belediye kurulması, buralarda görevlendirilecek personel kadrolarının oluşturulması; ivedi, zorunlu ve kısa sürede sonuçlandırılacak bir konu değildir.Bunlar kapsamlı ve uzun süreli bir çalıştırmayı, araştırma ve düzenlemeyi gerekli kılar” olmuştur .
2)İl İdaresinin Bölümleri:İl idaresi üç bölümden oluşmaktadır.Bunlar, vali, il idare şube başkanları ve il idare kuruludur.
a)Vali:İl idaresinin başı olan vali, illerin yetki genişlğe dayanmasından dolayı devlet tüzel kişiliğinin, hükümetin ve ayrı ayrı her bakanlığın temsilcisidir.Vali İç İşleri Bakanı’nın önerisi Bakanlar Kurulu Kararı ve Cumhurbaşkanı’nın onaması ile atanır.Valilik kanunlarda istisnai memurluklar arasında sayılmıştır.Bir başka anlatımla vali olmak için kanunlarda özel şartlar ön görülmemiştir.Dolayısıyla Hükümetler şartları taşıyan güvendikleri herhangi birisini vali olarak atayabilirler.Hükümet aynızamanda vali olrak atadığı kişiyi istediği zaman ve istediği sebebe dayanarak görevden alabilir.Bu durum güvenceli memur olmamanın doğal bir sonucudur.657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre valilik istisnai bir memurluktur.İstisnai memurluklarda atama, sınav, kademeilerlemesi, derece yükselmesine ilşkin 657 sayılı Devlet Memurları Kanundaki hükümler uygulanmaz.Dolayısıyla istisnai memurluğa normal bir devlet memurluğuna atanma şartları olarak sayılma koşullarına haiz olan herkes atanabilir.Yani öğrenim koşulu olarak ortaokul mezunu olmak yeterlidir .Buna karşılık valinin yardımcılığını yapan ve vali görevi başında bulunmadığı zamanlarda onun vekilliğini yapan vali muavini ise güvenceli bir memurdur.Çok ilginçtir ki vali için aranmayan şartlar vali muavini içinm aranmakta ve en az on yıl kaymakamlık yapma şartının yanında üniversitenin belli sosyal bilimlerine ilişkin bölümlerinden mezun olmak şartı aranmaktadır.
10 Haziran 1949 tarih 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu’nun 9’uncu maddesinde “valiler ilde, devletin ve hükümetin temsilcisi ve ayrı ayrı her bakanın mümessili ve bunların idari ve siyasi yürütme vasıtasıdır” denilerek valinin hükümetin ve her bir ayrı bakanlığın tek tek temsilcisi olduğu vurgulanmıştır.Burdan da anlaşılacağı üzere vali yalnızca idari değil aynı zamanda siyasi sıfatı ve görevleri olan bir görevlidir.Bu da onun ne için istisnai memur olduğunu açıklamktadır .
Valinin ildeki tüm merkezi idare örgütlerinin ve personelinin başı olması nedeniyle oldukça geniş bir alana nüfuzu vardır.Bununla beraber adli ve askeri örgütler valinin yönetim ve denetimi altında değildir.
Vali adli örgütlerle sınırlı bir ilişki içerisindedir.Bu belirlemeyi il idaresi kanunu ve ceza muhakemesi kanunu birlikte yapmaktadır.Buna göre; vali savcıdan adalet işlerinin gecikme nedenlerini sormak,(mülga) savcıdan kamu davası açmasını istemek,(mülga) cezaevlerini gözetmek ve denetlemek ve savcı ile birlikte hükümlü ve tutukluların sağlık durumlarını gözetmek ve denetlemek yetkilerine sahiptir(5442 s.Kmd.10).
Valinin askeri örgütlerle ilişkiside gayet sınırlıdır.Vali sadece askerlik işleri ile ilgili şikayetleri dinlemek içi ve bu şikayetleri ilgili askeri makamlara ve gerektiğinde bakanlığa bildirmek ve il içindeki kolluk kuvvetleri ile bastırılamayacak olağanüstü ve ani olayların ortaya çıkması halinde en yakın askeri birlik komutanından yardım istemek yetkisine sahiptir.Valinin bu istemi derhal yerine getirilir(5442 s.K md11/D) .
Valinin başlıca görevleri olrak şunları sayabiliriz:
-Vali, kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanını ve uygulanmasını sağlamak ve Bakanlıkların talimat ve emirlerini yürütmekle ödevlidir. Bu işlerin gerçekleştirilmesi için gereken bütün tedbirleri almıya yetkilidir.
-Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararlarının verdiği yetkiyi kullanmak ve bunların yüklediği ödevleri yerine getirmek için valiler genel emirler çıkarabilir ve bunları ilan ederler.
-İlin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur
-Vali, ilde teşkilatı veya görevli memuru bulunmıyan işlerin yürütülmesini, bu işlerin görülmesiyle yakın ilgisi bulunan her hangi bir idare şube veya daire başkanından istiyebilir. Bu suretle verilen işlerin yapılması mecburidir.
-Vali, Cumhuriyet Bayramında ilde yapılacak resmi törenlere başkanlık yapar ve tebrikleri kabul eder
-Vali, il sınırları içinde bulunan genel ve özel bütün kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir. Suç işlenmesini önlemek, kamu düzen ve güvenini korumak için gereken tedbirleri alır. Bu maksatla Devletin genel ve özel kolluk kuvvetlerini istihdam eder, bu teşkilat amir ve memurları vali tarafından verilen emirleri derhal yerine getirmekle yükümlüdür.
-İldeki devlet memurlarının bir kısmını doğrudan atamak, bir kısmının atanması konusunda görüşünü bildirmek, bir kısmının da görev yerlerini belirlemek ve değiştirmek.
-İldeki yerinden yönetim kuruluşları üzerinde vesayet yetkilerini kullanmak.
b)İl İdare Şube Başkanları:İldeki merkezi yönetim kuruluşlarının başında bulunan yüksek memurlara idare şube başkanları denilmektedir.Bu başkanlar başkentteki başlıca bakanlıkların ya da bazı bakanlıkların bağlı kuruluşları ile ana hizmet birimlerinin ildeki servisleri niteliğindedir.İl idare şube başkanları valinin görüşü alındıktan sonra ilgili bakanlıkça atanır.ildeki belli başlı il idare şube başkanları: Hukuk İşleri Müdürü, İl Milli Eğitim Müdürü, İl Sağlık Müdürü, İl Tarım Müdürü, İl Veteriner Müdürü, İl Bayındırlık Müdürü ve Defterdardır.Bazı bakanlıkların birden fazla ili kapsayan bölgelerde servisleride vardır.Çalışma bölge müdürlükleri gibi.
İl idare şube başkanları kendi görev alanlarına giren işlerin yürütülmesinden valiye karşı sorumludurlar.Vali bu müdürler arasında işbirliği sağlar.İl idare şube başkanlarının doğrudan işlem yapma yetkileri yoktur.Bunlar gerekli kararları hazırlar ve valiye sunarlar.Valinin onayıyla hazırladıkları kararlar uygulanır.İl idare şube başkanlarının tek başına yazışma yapma yetkileride yoktur.Yazışmalarını valilik aracılığıyla yaparlar .
c)İl İdare Kurulu:İlde valinin başkanlığını yaptığı ve hukuk işleri müdürü, defterdar, milli eğitim müdürü, bayındırlık ve iskan müdürü, sağlık müdürü, tarım ve köyişleri müdüründen oluşan il idare kurulu vardır.Bu kurula valinin yokluğunda vali yardımcısıda başkanlık edebilir.
İl idare kurulunun istişari ve idari olmak üzere iki türlü görevi vardır.Bu kurulların 1982 yılına kadar yargısal yetkileride vardı.Bunlar bazı işlemlere karşı açılacak iptal davalarını görme ve karara bağlama konusunda yetkilidiydiler.1982 yılında 2576 sayılı kanunla idare ve vergi mahkemelerinin kurulmasıyla il idare kurullarının yargısal yetkileri sona ermiştir .
İl idare kurulu esas itibariyle valiye danışmanlık yapan bir kuruluştur.Ancak bazı görevleride vardır ki bunlar da idari nitelik taşımaktadır.Bu görevleri şunlardır:
-Son yoklama zamanı dışında olmak koşuluyla, askere alma işleminin sağlık nedeni ile ertesi yıla ertelenmesine karar vermek(Askerlik Kanunu md.40)
-İlçe kurulması ve kaldırılması için görüş bildirmek(5442 s.K md 2)
-İl merkesindeki belediye sınırları içinde mahallerin kurulması, kaldırılması veya birleştirilmesina karar vermek.İl idare kurulu bu konudaki kararını belediye meclisi ile birlikte verir ve bu karar valinin onayı ile kesinleşir(1580 s.K md 8 )
B )İLÇE İDARESİ :
1)İlçelerin Genel Durumu:Merkezi idarenin taşra teşkilatındaki ikinci bölüm ilçe idaresidir.İller birden fazla ilçeden oluşur.İlçelerin kurulup kaldırılması ve değiştirilmesi de tıpkı illerde olduğu gibi kanunla olmaktadır.Buna karşılık ilçenin komşu il olan sınırlarının yeniden düzenlenmesi, İçişleri Bakanlığının hazırlayacağı müşterek kararname ile olur.Bugün ülkemizde 850 adet ilçe idaresi vardır.
Her ilde birden fazla ilçe vardır.İl merkezi de bir ilçe oluşturur ki buna merkez ilçe denir.Merkez ilçenin idarecisi kaymakam değildir.Doğrudan doğruya bu ilçelerin yönetimi il valisi tarafında gerşekleştirilir.Büyükşehir kurulan il merkezlerinde merkez ilçe kavramı ortadan kaldırılmaktadır .
2)Kaymakam:Kaymakam ilçe idaresinin başıdır.Kaymakam ilçede hükümetin temsilcisi olup, ilçenin genel olarak idaresinden sorumludur.Kaymakamlar müşterek kararname ile yani İçişleri Bakanının, Başbakanın ve Cumhurbaşkanının imzasını taşıyan bir kararname ile atanırlar.Kaymakam olmak için vali olma şartlarının aksine çok özel şartlar öngörülmüştür.Buna göre kaymakam olarak tayin olunmak için Üniversitelerin Siyasal Bilgiler, Hukuk, İktisat, İşletme, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile bunlara denkliği YÖK tarafından kabul edilmiş yurt dışındaki en az 4 yıllık fakültelerden mezul olma şartı aranmaktadır.Kaymakam bir istisnai memur değil aksine güvenceli bir memurdur .
Kaymakam ilçenin genel olarak idaresinden sorumlu olduğu için ilçedeki adli ve askeri örgütlerin dışındaki diğer tüm idari örgüt ve personelinden sorumludur.Bu nedenlede tüm bu idareleri ve personelini denetleme yetkisine sahiptir.Ayrıca kaymakamın halkın askerlik işleri hakkındaki talep ve şikeyetlerini kabul etme ve bunları karşılamak üzere askerlik şubelerine ve dairelerine müracaat etme yetkisi vardır.Kaymakam bu durum karşısında verilen cevabı yeterli bulmazsa durumu valiye bildirir.Buna karşılık, ani olaylar ve olağanüstü hallerde askeri birliklerden yardım isteme yetkisi yoktur.Bu durumu ancak valiye bildirmekle yetinir .
Kaymakamın en önemli sayılabilecek görevleri şunlardır:
-Kaymakam, ilçenin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur
-Kaymakam, kanun, tüzük yönetmelik ve Hükümet kararlarının neşir ve ilanını, uygulanmasını sağlar ve bunların verdiği yetkileri kullanır ve ödevleri yerine getirir. Kaymakam, valinin talimat ve emirlerini yürütmekle ödevlidir;
-Kaymakamlar, dördüncü maddenin son fıkrasında belirtilen daire ve müesseseler dışında kalan bütün Devlet daire ve müessese ve işletmelerini ve özel işyerlerini, özel idare, belediye ve köy idareleriyle bunlara bağlı tekmil müesseseleri denetler ve teftiş ederler. Bu teftiş ve denetlemeyi bizzat veya idare şube başkanları veya validen talep edeceği Bakanlık veya tüzelkişiliği haiz genel müdürlük müfettişleri vasıtasiyle ortaokul veya bu dereceli öğretim müesseselerini de bizzat veya ilgili müfettişleri marifetiyle denetler;
-Kaymakam, denetlemesi sırasında iş başında kalmalarında mahzur gördüğü ilçe idare şube başkanlarını valinin muvafakatiyle, diğer memur ve müstahdemleri re'sen sorumluluğu altında işten el çektirebilir.
-Kaymakam, valinin tasvibiyle ilçe genel ve özel kolluk kuvvetleri mensuplarının geçici veya sürekli olarak yerlerini değiştirebilir
-Kanun, tüzük, yönetmelik ve Hükümet kararları ve bunlara dayanılarak valiler tarafından verilecek talimat ve emirler ilçe idare, şube başkanlarına kaymakamlar yolu ile tebliğ olunur.
Anayasamıza göre sadece illerin yönetimi yetki genişliği ilkesine dayanması söz konusu olduğundan, vali ve kaymakam arasında önemli yetki farklılıkları ortaya çıkmaktadır.
-Valiler yetki genişliğinden yararlanırlar.Kaymakamlar ise bundan yararlanamazlar.bu bakımdan valiler merkeze sormadan karar alabilirler kaymakamlar ise bunu yapamazlar.
-Valinin genel emir çıkarma yetkisi vardır; kaymakı-amınise böyle bir yetkisi yoktur.
-Valinin il içerisindeki memurları atama yetkisi kaymakam için son derece sınırlıdır.
-Kaymakama valinin aksine yabancı ülke konsolosları ve komşu devletlerin sınır makamları ile ilişki kurma yetkisi verilmemiştir.
3)ilçe İdare Şube Başkanları:İlçe yönetimi içinde yer alan kuruluşların başında bulunan memurlara ilçe idare şube başkanları denir.Bunlar, yazı işleri müdürü, mal müdürü, milli eğitim müdürü, tarım ve köy işleri müdürü, emniyet amiri, jandarma komutanı gibi merkezin ilçede bulunan üst düzey yöneticileridir.İlçe müdürleri, kendi alanlarındaki işlerin yürütülmesinden kaymakam karşı sorumludurlar.İlçe idare şube başkanlarının emri altında çalışanlar ilçenin ikinci derecede memurlarıdır.
4)İlçe İdare Kurulu:İlçe idare kurulu, kaymakamın başkanlığında yazı işleri müdürü, sağlık ocağı hekimi, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Tarım ve Köyişleri Müdüründen oluşmaktadır.İlçe idare kurulunun görevleri genellikle il idare kurulunun görevleriyle örtüşmektedir .
C)BUCAK İDARESİ
1)Bucakların Genel Durumu:Mülki idare bölümlerinin üçüncüsüde bucaklardır.5442 sayılı il idaresi kanunu tarafından bucak idaresi:”bucak, coğrafya,ekonomi,güvenlik ve mahalli hizmet bakımlarından aralarında münasebet bulunan kasaba ve köylerden meydana gelen bir idare bölümü” olarak tanımlanmıştır.Bucaklar il ve ilçelerde olduğu gibi kanunla değil bir idari işlemle kurulurlar.Bu idari işlem İç İşleri Bakanlığının kararı ve Cumhurbaşkanının onayıdır.Bucaklar yıllardan beri fiilen yok olmaya terk edilmişlerdir.Bugün 689 bucak olmasına rağmen bunların sadce 16 sında bucak müdürü vardır .
2)Bucak Müdürü:5442 sayılı kanunun 42.maddesine göre “bucak müdürü, bucakta en büyük hükmet memuru ve temsilcisidir”.Bucak müdürü bacaktakli işlerin yürütülmesinden sorumludur.Görev yetkileri esas itibariyle kaymakamın ilçe düzeyinde sahip olduğu görev ve yetkilere benzemektedir.Buna görede örneğin:bucak içerisinde işlenen suçları savcıya haber verir, güvenlik açısından olağanüstü bir durumla karşılaşırsa durumu bağlı olduğu kaymakam ya sa valiye bildirir.Bucak müdürü İçişleri Bakanlığı tarafından valilik emrine atanır.Bucak müdürünün hangi bucakta görev yapacağını vali belirler.Bucak müdürü olmak için lise veya bu derece bir okuldan mezun olmak yeterlidir.
3)Bucak Meclisi:Bucak meclisi biri seçimlik diğeri doğal olmak üzere iki tür üyeden oluşur.Bucak meclisinin seçimlik üyeleri, bucak sınırları içinde bulunan belediye meclisi ve köy ihtiyar kurulları tarafından kendi üyeleri arasından, ya da kendi köy vaya kasabaları halkından olmak üzere dışarıdan seçilen birer üyeden oluşur.Seçimlik üyelerin sayısı 12 den az olamaz.4 yıl için seçilirler.Doktor veya sağlık memuru, veteriner, tarım öğretmeni, başöğretmenler meclisin toplantılarına doğal üye olarak katılırlar .
4)Bucak Komisyonu:Bucak komisyonu dört üyeden oluşur.Bu kurula bucak müdürü başkanlık eder.Bucak komisyonu üyeleri bir yıl süre ile bucak meclisi tarafından kendi üyeleri arasından seçilir.Uygulamada, doğal üyeler bu komisyona seçilmemektedir.Bucak komisyonu, bucak meclisi toplantı halinde bulunmadığı zamanlarda bu meclisin görevlerini yapar.Bucak komisyonu en az ayda bir kez toplanır.