Uzman SühaN
Administrator
Makatta çatlak nedenleri ve tedavisi (Fissür)
Son günlerde fissür tabirini sık duyar olduk.Bir çoğunuz belkide yeni duydu.Füssrü makatta oluşan çatlak , yırtık demek .Kabızlık sorunu yaşayanlarda sık görülen bir rahatsızlık.Bu hastalık kendiniz ağrılı dışkılama ve kanama olarak gösterir.Bir çok hasta bunu hemoroid olarak algılar.Füssür tedavi edilebilir bir hastalıktır kronik fissürler ameliyatla tedavi edilir.Fissür ile ilgili tüm detayları yazımızda bulabilirsiniz öncesi Makatta çatlak nasıl anlaşılır , Makat çatlağı nasıl belirtiler gösterir adlı konularımızı da incelemenizi öneriyoruz.
Şimdiye kadar hiç kabızlık sorunu yaşamadınız ama 1 hafta içinde gelişen bir kabızlık yaşıyorsanız aman dikkat ! Makat çatlağınız olabilir.Belirtiler makatta kaşıntı ve kızarıklık, zor dışkılama, anal birliktelik,sürekli ishal olmak ve iltihaplı bağırsak hastalıkları diyebiliriz.Üst üste dışkılama sorunu ve bu soruna ağrı ,kanama eşlik ediyorsa zaman kaybatmeden hekime görünün.Erken teşhisle makat çatlağı tedavi edilebilir.Ama geç kalındığı taktirde ameliyat zorunlu hale gelebiliyor.Ameliyat sonrası bir çok hasta dışkı kaçırmaktan şikayet ediyor.Bu yüzden bu ameliyatı yaptırırken uzman bir hekime görünün.Makat çatlakları tedavi edilebiliyor bu tedavi süresince sizde beslenmenize dikkat edin.Posalı bol lifli besinler tüketin.Sofranızdan çorba ve salatayı eksik etmeyin.Günde mutla 3 adet ister yaş ister kuru kayısı tüketin.Kayısı kompostosuda bu kabızlığın önüne geçicektir.Bol sıvı tüketin.Kabızlığa neden olucak besinlerden uzak durun.Şayet ameliyat olduysanız ameliyat sonrası da bu saydığımız önerileri dikkate alın.Genital bölge temizliğinize dikkat edin.Dışkılama sonrası mutlaka genial bölgenizi ılık suyla yıkayıp kurulayın.Bu iyleşmenizi kolaylaştıracaktır.Fissür nedenlerini ve tedavisini tüm detaylarıyla uzmanlarından derleyerek sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.
Anal fissür nedir?
Anal kanal içerisinde oluşan ve dıştaki hassas cilt tabakasına uzanan milimetrik yırtılmalardır. Çoğunlukla zorlu ıkınmalar sırasında meydana gelen fissürlerin yerleşimi mukakutanöz bileşkeden, dentat line'a kadardır. Fissür oluştuktan sonra dışkılama iki nedenden dolayı daha da zorlaşır. Fissür oluşumundan sonra hastalar makatlarını sıkarak dışkılama sırasında bilmeden fissürün daha da genişlemesine neden olurlar. Ağrı korkusuyla dışkılama gerçekleştirilmedikçe dışkı sertleşir ve fissür iyice derinleşir. Anal fissür, her yaşta görülebilmekle birlikte sıklıkla genç ve orta yaş erişkinlerde rastlanır. Kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta görülür, cinsiyet ayrımı yoktur. Anal fissürler akut ve kronik olmak üzere iki şekilde tanımlanır. Akut ve kronik fissürler arasında semptomatik açıdan fark yoktur.15-20 güne yakın bir süre içerisinde iyileşme gözlenmeyen fissürler kronik kabul edilir. Anal fissürlerin anal kanaldaki yerleşim yeri erkeklerin %99'unda, saat 12 hizasında(kuyruk sokumuna doğru), erkeklerin %1'inde saat 6 hizasındadır(öne doğru).Kadınların ise %90'ında saat 12 hizasında,%10'unda saat 6 hizasındadır.Anal fissürler nadiren yan duvarlarda yerleşim gösterir.
Anal fissür neden kronikleşir?
Akut fissürlerin iyileşmeyip kronikleşmesinin nedeni, sfinkter basıncının fissür tabanında neden olduğu iskemidir. Anal kanalda oluşan ağrı nedeniyle, anal spazmın(anüsteki kasılmanın) şiddeti artar ve spazm sonucu oluşan anal iskemi(fissura giden kan akımının azalması), yara iyileşmesinin gecikmesine neden olur. İyileşmeyen yara da ağrı yapmaya devam eder ve döngü başa döner. Bu döngü tekrarlandıkça fissürün kronikleşmesi kaçınılmazdır. Kronik anal fissürlerde fissür triadı denilen, anal kanal dışında deri kıvrıntısı (skin-tag), anal kanal içinde büyümüş papilla (hipertropik papilla) ve derin fissür tabanı ,fissürün kendini iyileştirme çabaları sonrası oluşan yapılardır. Tedavinin gecikmesi durumunda fissür tabanında apse ve fistülize kronik anal fissur gibi komplikasyonlar gelişir. Bu komplikarsyonlar, anal stenoza kadar ilerleyip, hastanın dışkılama olayını işkence haline getirebilir.
Fissürün kronikleşme döngüsünden nasıl kurtulmak gerekir?
Kişinin beslenme ve dışkılama alışkalıklarının değiştirilmesi,akut fissürlerde iyileşme sağlayabilir. Eğer alışkanlıkların düzenlenmesine rağmen kronikleşme durumu sona ermiyorsa, makatta mekanik travmaya neden olabilecek diğer durumlar da mutlaka değerlendirilmelidir.
Anal fissür neden olur?
Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, makat mukozasını zorlayıcı etkenler üzerinde durulmaktadır. Bunlar: Düzensiz dışkılama alışkanlığı(şiddetli ıkınma vb.) Kronik kabızlık Kronik ishal Gebelik Travma Anatomik yatkınlık Anal cerrahi İnflamatuar barsak hastalığı
Anal fissürün belirtileri nelerdir?
Ana şikayet, makatta dışkılama ile çok şiddetlenen sonrasında biraz hafifleyen ağrı ve dışkıyla gelen birkaç damla parlak kırmızı kandır. Bunlara kabızlık da eşlik edebilir. Makatta ağrı Dışkıda kan Kabızlık Anal fissürde tanı nasıl konulur? Makatta ağrı, dışkıda kan ve kabızlık şikayetle gelen hastada, öntanının fizik muayene ile birleştirilmesiyle tanı konulur. Anal fissürde fizik muayene, iyi bir ışık altında makat bölgesinin gözle değerlendirilmesi ile başlar, kronikleşmeden şüpheleniliyorsa, parmak ucu ile makat çevresinde hafifçe bastırılarak anal spazm varlığı değerlendirilir. Yanlarda birden fazla yerleşimli fissür varlığında, ayırıcı tanıda, altta yatan crohn gibi bağırsak inflamatuar hastalıkları, tüberküloz, sifiliz, AİDS, anal abse ve anal kanser varlığı değerlendirilmelidir. Anal fissür oluşumuna yol açabilecek mekanik travmaları da gözardı etmemek gerekir, hastalığın nüks etmemesi açısından fissürün kökeninde yatan etkenleri tespit etmek ve ortadan kaldırmak önemlidir. Defekografi ve endoanal USG ile hastanın dışkılama işlevi ve altında yatan sorunlar incelenebilir.
Anal fissürde tedavi seçenekleri nelerdir?
Akut fissür hastalarının %70 kadarı, ilaç tedavisine ek olarak, beslenme ve dışkılama alışkanlığının değiştirilmesi ve sıcak su oturma banyosu ile iyileşmektedir. Beslenme alışkanlığı daha çok su ve lifli gıda tüketimine döndürülmeli, dışkılamanın ise düzenli ve aşırı ıkınmadan gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. İlaç tedavisi, rahatlatıcı anal pomadlar ve lokal anestezik madde içeren pomadlardır. Son yıllarda geliştirilmiş olan bazı lokal ilaçlarla da akut anal fissür tedavisi yapılabilmektedir. GTN pomat: %0,2 isosorbit dinitrat içeren pomat günde 3 kez anüs etrafına ve fissür tabanına doğru sürülür.
Ağrıyı azaltmakta oldukça başarılıdır, anal spazmın da azalmasını sağlar ancak iyileştirici etkisi yoktur. Başağrısı, hipotansiyon, makatta yanma gibi yan etkiler hastayı tedaviden soğutabilir, hastanın uyumunu güçleştirir. Diltiazem Pomat: %2'lik diltiazem pomat 2-8 hafta süre ile günde 3 kez makat çevresine sürülerek uygulanır. GTN Pomat gibi ağrıyı azaltıcı etki gösterir. İyileştirici etkisi oldukça sınırlıdır, iyileştirici olduğunda bile yüksek oranda nüks riski vardır. Botox Enjeksiyonu: İnternal sfinkter kaslarına yapılan bir enjeksiyonla bu kaslar felç olur. Sfinkterotominin ardından en etkili yöntemdir. Kronik anal fissür de dahil oldukça etilidir. Lokal anasteziyi dahi tolere edemeyecek kadar genel durumu kötü olan hastalarda altın standart sayılabilir.Bu yöntemin uygulaması oldukça kolay ve hasta uyumu çok yüksektir. %90'lara kadar başarı sağlayan bu yöntemin en önemli dezventajı, tedavi süreci boyunca geçici inkontinansa neden olmasıdır. Diğer bir dezavantajı ise tekrar dozu gerektirebilmesidir.
Akut fissürün tedavisi, nüksü ve kronikleşmeyi önlemek ana amacı doğrultusunda gerçekleştirilir. Bu tedaviye rağmen 15-20 günden uzun süreçte iyileşmeyen hastalarda cerrahi tedavi uygulanır. Bu cerrahi dışı tedaviler hangi hastalarda uygulanamaz? Bayanlarda rektosel hastalığı Erkeklerde internal mukozal prolaps Anal stenoz ve fistülize fissür varlığında Skin-tag ve hipertrofik papilla varlığında Makat iç kasında belirgin kalınlaşma ve basınç artışı durumunda Anal fissürde cerrahi tedavi yöntemleri nelerdir? Anal fissürün cerrahi olarak tedavisi genellikle lateral internal sfinkterotomi ameliyatı ile yapılır.Lateral internal sfinkterotomi dediğimiz bu ameliyatta, makat internal sfikterlerinin %20-25 lik bir kısmı çıkarılır. Bu sayede anal spazma neden olan iç makat kasları(internal sfinkterler) küçülmüş olacağından, anal spazm da kendiliğinden gevşer. Ayrıca fissürün kanlanması artarak iyileşme süreci de hızlandırılmış olur. Varsa hipertrofik papilla ve spin tag da cerrahi olarak çıkarılır.
Lateral internal sfinkterotomi, ağrıyı da anal spazmı da azalttığı için %95'e varan oranlarda başarıyı sağlamış bir yöntemdir. Ancak etkili ve başarılı olabilmesi için mutlaka bu konuda tecrübeli ve donanımlı bir cerrah tarafından yapılmalıdır.
Sfinkterotomi ameliyatı sonrası fissür tekrarlar mı, başka şikayetler ortaya çıkar mı?
Uzman bir hekim tarafından yapılmış uygun bir sfinkterotomi sonrası genelde nüks görülmez. Nüks görülüyorsa, sfinkterotomi yeterli yapılamamış, yanlış uygulanmış veya hastada var olan internal mukozal prolaps ve rektosel hastalığı gözardı edilmiş olabilir. Bu durumda medikal tedaviden destek umulabilir. İkinci bir sfinkterotomi ameliyatı genellikle dışkı inkontinansı gibi komplikasyonlar açısından risklidir.Bu nedenle bu alanda oldukça deneyimli bir cerrah tarafından yapılmalıdır. Sfinkterotomi ameliyatı sonrası geçici minör inkontinans(dışkı kaçırma) gözlenebilir. İyileşme süreci boyunca bu durum normalken, sonrasında devam ettiğinde LİS ameliyatının başarısızlığından söz edilebilir. Bu nedenle ameliyatı yapacak hekimin bilgi ve tecrübesinden emin olunmalıdır.
Şimdiye kadar hiç kabızlık sorunu yaşamadınız ama 1 hafta içinde gelişen bir kabızlık yaşıyorsanız aman dikkat ! Makat çatlağınız olabilir.Belirtiler makatta kaşıntı ve kızarıklık, zor dışkılama, anal birliktelik,sürekli ishal olmak ve iltihaplı bağırsak hastalıkları diyebiliriz.Üst üste dışkılama sorunu ve bu soruna ağrı ,kanama eşlik ediyorsa zaman kaybatmeden hekime görünün.Erken teşhisle makat çatlağı tedavi edilebilir.Ama geç kalındığı taktirde ameliyat zorunlu hale gelebiliyor.Ameliyat sonrası bir çok hasta dışkı kaçırmaktan şikayet ediyor.Bu yüzden bu ameliyatı yaptırırken uzman bir hekime görünün.Makat çatlakları tedavi edilebiliyor bu tedavi süresince sizde beslenmenize dikkat edin.Posalı bol lifli besinler tüketin.Sofranızdan çorba ve salatayı eksik etmeyin.Günde mutla 3 adet ister yaş ister kuru kayısı tüketin.Kayısı kompostosuda bu kabızlığın önüne geçicektir.Bol sıvı tüketin.Kabızlığa neden olucak besinlerden uzak durun.Şayet ameliyat olduysanız ameliyat sonrası da bu saydığımız önerileri dikkate alın.Genital bölge temizliğinize dikkat edin.Dışkılama sonrası mutlaka genial bölgenizi ılık suyla yıkayıp kurulayın.Bu iyleşmenizi kolaylaştıracaktır.Fissür nedenlerini ve tedavisini tüm detaylarıyla uzmanlarından derleyerek sizlerle paylaşmaya devam ediyoruz.
Anal fissür nedir?
Anal kanal içerisinde oluşan ve dıştaki hassas cilt tabakasına uzanan milimetrik yırtılmalardır. Çoğunlukla zorlu ıkınmalar sırasında meydana gelen fissürlerin yerleşimi mukakutanöz bileşkeden, dentat line'a kadardır. Fissür oluştuktan sonra dışkılama iki nedenden dolayı daha da zorlaşır. Fissür oluşumundan sonra hastalar makatlarını sıkarak dışkılama sırasında bilmeden fissürün daha da genişlemesine neden olurlar. Ağrı korkusuyla dışkılama gerçekleştirilmedikçe dışkı sertleşir ve fissür iyice derinleşir. Anal fissür, her yaşta görülebilmekle birlikte sıklıkla genç ve orta yaş erişkinlerde rastlanır. Kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta görülür, cinsiyet ayrımı yoktur. Anal fissürler akut ve kronik olmak üzere iki şekilde tanımlanır. Akut ve kronik fissürler arasında semptomatik açıdan fark yoktur.15-20 güne yakın bir süre içerisinde iyileşme gözlenmeyen fissürler kronik kabul edilir. Anal fissürlerin anal kanaldaki yerleşim yeri erkeklerin %99'unda, saat 12 hizasında(kuyruk sokumuna doğru), erkeklerin %1'inde saat 6 hizasındadır(öne doğru).Kadınların ise %90'ında saat 12 hizasında,%10'unda saat 6 hizasındadır.Anal fissürler nadiren yan duvarlarda yerleşim gösterir.
Anal fissür neden kronikleşir?
Akut fissürlerin iyileşmeyip kronikleşmesinin nedeni, sfinkter basıncının fissür tabanında neden olduğu iskemidir. Anal kanalda oluşan ağrı nedeniyle, anal spazmın(anüsteki kasılmanın) şiddeti artar ve spazm sonucu oluşan anal iskemi(fissura giden kan akımının azalması), yara iyileşmesinin gecikmesine neden olur. İyileşmeyen yara da ağrı yapmaya devam eder ve döngü başa döner. Bu döngü tekrarlandıkça fissürün kronikleşmesi kaçınılmazdır. Kronik anal fissürlerde fissür triadı denilen, anal kanal dışında deri kıvrıntısı (skin-tag), anal kanal içinde büyümüş papilla (hipertropik papilla) ve derin fissür tabanı ,fissürün kendini iyileştirme çabaları sonrası oluşan yapılardır. Tedavinin gecikmesi durumunda fissür tabanında apse ve fistülize kronik anal fissur gibi komplikasyonlar gelişir. Bu komplikarsyonlar, anal stenoza kadar ilerleyip, hastanın dışkılama olayını işkence haline getirebilir.
Fissürün kronikleşme döngüsünden nasıl kurtulmak gerekir?
Kişinin beslenme ve dışkılama alışkalıklarının değiştirilmesi,akut fissürlerde iyileşme sağlayabilir. Eğer alışkanlıkların düzenlenmesine rağmen kronikleşme durumu sona ermiyorsa, makatta mekanik travmaya neden olabilecek diğer durumlar da mutlaka değerlendirilmelidir.
Anal fissür neden olur?
Nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, makat mukozasını zorlayıcı etkenler üzerinde durulmaktadır. Bunlar: Düzensiz dışkılama alışkanlığı(şiddetli ıkınma vb.) Kronik kabızlık Kronik ishal Gebelik Travma Anatomik yatkınlık Anal cerrahi İnflamatuar barsak hastalığı
Anal fissürün belirtileri nelerdir?
Ana şikayet, makatta dışkılama ile çok şiddetlenen sonrasında biraz hafifleyen ağrı ve dışkıyla gelen birkaç damla parlak kırmızı kandır. Bunlara kabızlık da eşlik edebilir. Makatta ağrı Dışkıda kan Kabızlık Anal fissürde tanı nasıl konulur? Makatta ağrı, dışkıda kan ve kabızlık şikayetle gelen hastada, öntanının fizik muayene ile birleştirilmesiyle tanı konulur. Anal fissürde fizik muayene, iyi bir ışık altında makat bölgesinin gözle değerlendirilmesi ile başlar, kronikleşmeden şüpheleniliyorsa, parmak ucu ile makat çevresinde hafifçe bastırılarak anal spazm varlığı değerlendirilir. Yanlarda birden fazla yerleşimli fissür varlığında, ayırıcı tanıda, altta yatan crohn gibi bağırsak inflamatuar hastalıkları, tüberküloz, sifiliz, AİDS, anal abse ve anal kanser varlığı değerlendirilmelidir. Anal fissür oluşumuna yol açabilecek mekanik travmaları da gözardı etmemek gerekir, hastalığın nüks etmemesi açısından fissürün kökeninde yatan etkenleri tespit etmek ve ortadan kaldırmak önemlidir. Defekografi ve endoanal USG ile hastanın dışkılama işlevi ve altında yatan sorunlar incelenebilir.
Anal fissürde tedavi seçenekleri nelerdir?
Akut fissür hastalarının %70 kadarı, ilaç tedavisine ek olarak, beslenme ve dışkılama alışkanlığının değiştirilmesi ve sıcak su oturma banyosu ile iyileşmektedir. Beslenme alışkanlığı daha çok su ve lifli gıda tüketimine döndürülmeli, dışkılamanın ise düzenli ve aşırı ıkınmadan gerçekleştirilmesi sağlanmaktadır. İlaç tedavisi, rahatlatıcı anal pomadlar ve lokal anestezik madde içeren pomadlardır. Son yıllarda geliştirilmiş olan bazı lokal ilaçlarla da akut anal fissür tedavisi yapılabilmektedir. GTN pomat: %0,2 isosorbit dinitrat içeren pomat günde 3 kez anüs etrafına ve fissür tabanına doğru sürülür.
Ağrıyı azaltmakta oldukça başarılıdır, anal spazmın da azalmasını sağlar ancak iyileştirici etkisi yoktur. Başağrısı, hipotansiyon, makatta yanma gibi yan etkiler hastayı tedaviden soğutabilir, hastanın uyumunu güçleştirir. Diltiazem Pomat: %2'lik diltiazem pomat 2-8 hafta süre ile günde 3 kez makat çevresine sürülerek uygulanır. GTN Pomat gibi ağrıyı azaltıcı etki gösterir. İyileştirici etkisi oldukça sınırlıdır, iyileştirici olduğunda bile yüksek oranda nüks riski vardır. Botox Enjeksiyonu: İnternal sfinkter kaslarına yapılan bir enjeksiyonla bu kaslar felç olur. Sfinkterotominin ardından en etkili yöntemdir. Kronik anal fissür de dahil oldukça etilidir. Lokal anasteziyi dahi tolere edemeyecek kadar genel durumu kötü olan hastalarda altın standart sayılabilir.Bu yöntemin uygulaması oldukça kolay ve hasta uyumu çok yüksektir. %90'lara kadar başarı sağlayan bu yöntemin en önemli dezventajı, tedavi süreci boyunca geçici inkontinansa neden olmasıdır. Diğer bir dezavantajı ise tekrar dozu gerektirebilmesidir.
Akut fissürün tedavisi, nüksü ve kronikleşmeyi önlemek ana amacı doğrultusunda gerçekleştirilir. Bu tedaviye rağmen 15-20 günden uzun süreçte iyileşmeyen hastalarda cerrahi tedavi uygulanır. Bu cerrahi dışı tedaviler hangi hastalarda uygulanamaz? Bayanlarda rektosel hastalığı Erkeklerde internal mukozal prolaps Anal stenoz ve fistülize fissür varlığında Skin-tag ve hipertrofik papilla varlığında Makat iç kasında belirgin kalınlaşma ve basınç artışı durumunda Anal fissürde cerrahi tedavi yöntemleri nelerdir? Anal fissürün cerrahi olarak tedavisi genellikle lateral internal sfinkterotomi ameliyatı ile yapılır.Lateral internal sfinkterotomi dediğimiz bu ameliyatta, makat internal sfikterlerinin %20-25 lik bir kısmı çıkarılır. Bu sayede anal spazma neden olan iç makat kasları(internal sfinkterler) küçülmüş olacağından, anal spazm da kendiliğinden gevşer. Ayrıca fissürün kanlanması artarak iyileşme süreci de hızlandırılmış olur. Varsa hipertrofik papilla ve spin tag da cerrahi olarak çıkarılır.
Lateral internal sfinkterotomi, ağrıyı da anal spazmı da azalttığı için %95'e varan oranlarda başarıyı sağlamış bir yöntemdir. Ancak etkili ve başarılı olabilmesi için mutlaka bu konuda tecrübeli ve donanımlı bir cerrah tarafından yapılmalıdır.
Sfinkterotomi ameliyatı sonrası fissür tekrarlar mı, başka şikayetler ortaya çıkar mı?
Uzman bir hekim tarafından yapılmış uygun bir sfinkterotomi sonrası genelde nüks görülmez. Nüks görülüyorsa, sfinkterotomi yeterli yapılamamış, yanlış uygulanmış veya hastada var olan internal mukozal prolaps ve rektosel hastalığı gözardı edilmiş olabilir. Bu durumda medikal tedaviden destek umulabilir. İkinci bir sfinkterotomi ameliyatı genellikle dışkı inkontinansı gibi komplikasyonlar açısından risklidir.Bu nedenle bu alanda oldukça deneyimli bir cerrah tarafından yapılmalıdır. Sfinkterotomi ameliyatı sonrası geçici minör inkontinans(dışkı kaçırma) gözlenebilir. İyileşme süreci boyunca bu durum normalken, sonrasında devam ettiğinde LİS ameliyatının başarısızlığından söz edilebilir. Bu nedenle ameliyatı yapacak hekimin bilgi ve tecrübesinden emin olunmalıdır.
Son düzenleme: