Uzman SühaN
Administrator
Lazerle yapılan diş tedavileri
Lazerler tıpta ve diş hekimliğinde güncel alternatif tedavi yöntemlerinden birisidir. Lazer cihazları sert ve yumuşak doku lazerleri olarak farklı alanlarda kullanılmaktadır. Sert doku lazerleriyle diş ve kemik üzerinde çalışılabilir. Bu tip lazer cihazlarıyla dişlerdeki çürükleri temizlemek ve kompozit dolguların dişlere daha kuvvetli tutunabilmesi için pürüzlendirme yapılır.
Lazerle çürük temizlenmesinin hasta açısından en büyük avantajı döner aletlerle oluşan vibrasyon ve buna bağlı rahatsızlık hissinin oluşmamasıdır. Lazer cihazları uygulandığı dokuyu buharlaştırarak iş gördüğü için çürük temizlenirken hastada rahatsızlık ve ağrı hissi oluşturmaz. Çoğu zaman anestezi ihtiyacı duyulmaz.
Lazerle kron köprü çalışmaları için diş kesimi de yapılabilmekte, özellikle dentin hassasiyeti olan hastalarda rahat bir çalışma sağlanabilmektedir. Sert doku lazer cihazları Periodontoloji, İmplantoloji ve Çene Cerrahisi alanlarında kemiğe yönelik uygulamalarda da kullanılmaktadır. Konvansiyonel aletlerle çalışma sonrası oluşabilen şiş ve ağrı, lazerlerin buharlaştırma özelliği dolayısıyla lazer uygulamaları sonrası gözlenmemektedir. Yumuşak doku lazerleri agız içi yumuşak dokularda gerçekleştirilen operasyonlarda kullanım alanı bulur.
Dişetlerinin şekillendirilmesi, yeniden konumlanması, koyu renklenmelerin giderilmesinde, fazla dokuların-oluşumların çıkartılmasında kullanılır. Çoğu zaman sprey tarzında kullanılan lokal anestezi bu işlemlerin ağrısız gerçekleşmesi için yeterli olmaktadır. İşlem sonrasında dikiş gerekmediği, kanama kontrolünün iyi olduğu, ağrı ve şiş şikayetlerinin minimum olduğu gözlenmektedir.
Dişe direkt bir temas olmadığı için ağrısız ve konforlu bir tedavi sunan lazerli diş tedavileri ile
sağlam dokulara zarar vermeden en derin çürüklere ulaşmak mümkün. Dişlerde lazer tedavisinin kullanılması genelde tedavi sürecini kısaltarak, daha az acı ve ağrı ile daha başarılı sonuçlar sağlamaktadır. Lazer kullanılan bölgelerde sterilizasyon sağlandığı için tekrar enfeksiyon ve çürük oluşma riskleri minimuma indirilir.
Ağrısız yapılan işlem sonrası hızla iyileşme sağlanıyor
Dişe ve dokulara temas edilmediği için tedavi sırasında acı ya da sonrasında ağrı oluşmamaktadır. Neredeyse operasyonların tamamı anestezi uygulanmadan ya da çok az anestezi kullanılarak gerçekleştirilir. Bu sayede hasta konforu ve operasyon sonrası iyileşme hızında belirgin bir artış gözlemlenir.
Ağız, diş, çene cerrahisinde de kullanılıyor
Yakın zamana kadar sadece diş beyazlatma ve yumuşak doku operasyonlarında kullanılan lazer tedavileri artık daha bir geniş alanda kullanılıyor. Dolgu, çürüklerin temizlenmesi, diş-kemik üzerinde şekillendirme operasyonları, kök kanal tedavileri, uçuk-aft tedavileri, hassas dişlerin hassasiyetinin giderilmesi ve ağız, çene, diş cerrahileri gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Lazer tedavisi ile diş minesi gibi en sert doku hem de damak gibi en yumuşak doku işlemleri rahatlıkla yapılabilmektedir. Sert doku lazerleri, lazer ışınını hava ve su spreyi ile karıştırarak kesim yapmakta olup, dokularda bir baskı, titreşim ve travma yapmadan ve ısı oluşturmadan doku kaldırabilmektedir.
Şişlik ve morluk oluşmuyor
Lazerle yapılan tedavi işlemlerinde kanama minimuma inmektedir. Kanamanın kontrol altına alınması ile diş etine yakın restorasyonlar aynı seansta tamamlanabilir. Restorasyonların tutuculuğu ve klinik ömrü de artmaktadır. Yine çene kemiği ve dişetinde her çeşit cerrahi işlem rahat bir şekilde yapılabilmektedir. Daha az hatta hiçbir travma olmadığı için operasyon sonrası şişlik, morluk gibi komplikasyonların oluşması önlenmiş olur.
Birçok işlem aynı seansta yapılabilir
Lazerli diş tedavilerinde aynı cihazla uç değiştirmeye gerek olmadan sadece ayarlar değiştirilerek birçok işlem bir arada yapılabilir. Diş tedavilerinde hastaları en çok rahatsız eden konulardan biri de işlem sırasında çıkan sesler ve titreşimdir. Lazer tedavilerinde çıkan yüksek bir ses olmadığı ve sıfır titreşim olduğu için daha konforlu bir tedavi sunulur. Yine implant uygulamalarında lazer teknolojisi ile cerrahi işlem aşamaları basitleşmekte ve tedavi genelinde zaman kazanılmaktadır.
Her yaş için uygun bir tedavi yöntemi
Acı, ağrı, iğne ve anestezi alma durumu olmadığı için diş hekimi korkusu olan her yaşta kişi için uygun bir tedavi şeklidir. Klasik yöntemde çocuklar işlem sırasında aletlerden çıkan seslerden ve iğneden korkabiliyorlar. Bu avantajları ile özellikle çocuk hastaların tedavisinde önemli kolaylıklar sağlamaktadır.
Lazerle çürük temizlenmesinin hasta açısından en büyük avantajı döner aletlerle oluşan vibrasyon ve buna bağlı rahatsızlık hissinin oluşmamasıdır. Lazer cihazları uygulandığı dokuyu buharlaştırarak iş gördüğü için çürük temizlenirken hastada rahatsızlık ve ağrı hissi oluşturmaz. Çoğu zaman anestezi ihtiyacı duyulmaz.
Lazerle kron köprü çalışmaları için diş kesimi de yapılabilmekte, özellikle dentin hassasiyeti olan hastalarda rahat bir çalışma sağlanabilmektedir. Sert doku lazer cihazları Periodontoloji, İmplantoloji ve Çene Cerrahisi alanlarında kemiğe yönelik uygulamalarda da kullanılmaktadır. Konvansiyonel aletlerle çalışma sonrası oluşabilen şiş ve ağrı, lazerlerin buharlaştırma özelliği dolayısıyla lazer uygulamaları sonrası gözlenmemektedir. Yumuşak doku lazerleri agız içi yumuşak dokularda gerçekleştirilen operasyonlarda kullanım alanı bulur.
Dişetlerinin şekillendirilmesi, yeniden konumlanması, koyu renklenmelerin giderilmesinde, fazla dokuların-oluşumların çıkartılmasında kullanılır. Çoğu zaman sprey tarzında kullanılan lokal anestezi bu işlemlerin ağrısız gerçekleşmesi için yeterli olmaktadır. İşlem sonrasında dikiş gerekmediği, kanama kontrolünün iyi olduğu, ağrı ve şiş şikayetlerinin minimum olduğu gözlenmektedir.
Dişe direkt bir temas olmadığı için ağrısız ve konforlu bir tedavi sunan lazerli diş tedavileri ile
sağlam dokulara zarar vermeden en derin çürüklere ulaşmak mümkün. Dişlerde lazer tedavisinin kullanılması genelde tedavi sürecini kısaltarak, daha az acı ve ağrı ile daha başarılı sonuçlar sağlamaktadır. Lazer kullanılan bölgelerde sterilizasyon sağlandığı için tekrar enfeksiyon ve çürük oluşma riskleri minimuma indirilir.
Ağrısız yapılan işlem sonrası hızla iyileşme sağlanıyor
Dişe ve dokulara temas edilmediği için tedavi sırasında acı ya da sonrasında ağrı oluşmamaktadır. Neredeyse operasyonların tamamı anestezi uygulanmadan ya da çok az anestezi kullanılarak gerçekleştirilir. Bu sayede hasta konforu ve operasyon sonrası iyileşme hızında belirgin bir artış gözlemlenir.
Ağız, diş, çene cerrahisinde de kullanılıyor
Yakın zamana kadar sadece diş beyazlatma ve yumuşak doku operasyonlarında kullanılan lazer tedavileri artık daha bir geniş alanda kullanılıyor. Dolgu, çürüklerin temizlenmesi, diş-kemik üzerinde şekillendirme operasyonları, kök kanal tedavileri, uçuk-aft tedavileri, hassas dişlerin hassasiyetinin giderilmesi ve ağız, çene, diş cerrahileri gibi birçok alanda kullanılmaktadır. Lazer tedavisi ile diş minesi gibi en sert doku hem de damak gibi en yumuşak doku işlemleri rahatlıkla yapılabilmektedir. Sert doku lazerleri, lazer ışınını hava ve su spreyi ile karıştırarak kesim yapmakta olup, dokularda bir baskı, titreşim ve travma yapmadan ve ısı oluşturmadan doku kaldırabilmektedir.
Şişlik ve morluk oluşmuyor
Lazerle yapılan tedavi işlemlerinde kanama minimuma inmektedir. Kanamanın kontrol altına alınması ile diş etine yakın restorasyonlar aynı seansta tamamlanabilir. Restorasyonların tutuculuğu ve klinik ömrü de artmaktadır. Yine çene kemiği ve dişetinde her çeşit cerrahi işlem rahat bir şekilde yapılabilmektedir. Daha az hatta hiçbir travma olmadığı için operasyon sonrası şişlik, morluk gibi komplikasyonların oluşması önlenmiş olur.
Birçok işlem aynı seansta yapılabilir
Lazerli diş tedavilerinde aynı cihazla uç değiştirmeye gerek olmadan sadece ayarlar değiştirilerek birçok işlem bir arada yapılabilir. Diş tedavilerinde hastaları en çok rahatsız eden konulardan biri de işlem sırasında çıkan sesler ve titreşimdir. Lazer tedavilerinde çıkan yüksek bir ses olmadığı ve sıfır titreşim olduğu için daha konforlu bir tedavi sunulur. Yine implant uygulamalarında lazer teknolojisi ile cerrahi işlem aşamaları basitleşmekte ve tedavi genelinde zaman kazanılmaktadır.
Her yaş için uygun bir tedavi yöntemi
Acı, ağrı, iğne ve anestezi alma durumu olmadığı için diş hekimi korkusu olan her yaşta kişi için uygun bir tedavi şeklidir. Klasik yöntemde çocuklar işlem sırasında aletlerden çıkan seslerden ve iğneden korkabiliyorlar. Bu avantajları ile özellikle çocuk hastaların tedavisinde önemli kolaylıklar sağlamaktadır.