Konya

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
M

Misafir

Forum Okuru
Konya
saraylar iç mekan ahşap rölyefte
Konya
Mevlana Türbesi ve Dergahı (Merkez): Türbenin çekirdeği 1230 yılında, Mevlana’nın babası Sultan-ul Ulema Bahaeddin Veledin vasiyeti üzerine buraya gömülüp, üzerine basit bir türbe yapılmasıyla oluşmuştur. Mevlana’nın ölümünden sonra ise Pervane Muiniddin ve karısı Gürcü Hatun tarafından buraya bir türbe yaptırılmıştır. Türbe daha sonra dini ve sosyal işlevli mimari eklemeler yapılarak günümüzdeki şekliyle bir Mevlevi dergahı haline getirilmiştir. Mevlana’nın ölümünden sonra yani 1273 yılından itibaren imarına başlanan dergah Cumhuriyetten sonra müze haline dönüştürülmüştür. Müzede Mevlana ve diğer Mevlevilere ait veya çeşitli yollarla dergaha gelmiş değerli yazmalar, hat ve tezhip örnekleri, maden cam ve ahşap eserler ile Mevlevi musikisi enstrümanları, halı ve kilimler sergilenmektedir.
Türbenin en ilgi çekici kısmı Hz. Mevlana ve oğlu Sultan Veledin kabirleri üzerinde yükselen Kubbe-i Hadra (Yeşil Kubbe) dir. 1396′da Selçuklular döneminde Mimar Bedreddin’in yaptığı kubbe yeşil çinilerle kaplıdır. Türbenin içi alçı rölyef, kalem işi nakış ve yazılarla süslenmiştir. Hz. Mevlana’nın sandukası dönemin ahşap işçiliğinin üstün örneklerindendir. Ancak bu yüksek sanduka şu an babası Sultan-ul Ulema Bahaeddin Veledin üzerinde bulunmaktadır.

Türbenin kuzeyinde XVI. yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafından yaptırılan Semahane (Mevlevi ayinlerinin, semanın yapıldığı yer) ve mescid kısımları yer alır. Şeb-i Aruz Havuzu ise dergah mutfağının önündedir. Mevlana’nın ölüm yıldönümlerinde, Şeb-i Aruz (Düğün Günü) olarak adlandırılan günlerde havuz etrafında sema töreni yapılır. Hz. Mevlana ölümü Tanrıya kavuşma yani, düğün olarak tanımlandığından bu günler de düğün olarak değerlendirilir. Hz. Mevlana her şeyden önce tam bir insan dostu, barış taraftarı ve büyük bir yol göstericidir.
Alaaddin Cami (Merkez): Konya’da Alaaddin Tepesindedir. XII. yüzyıldan kalan ilk Selçuklu eseri Alaaddin Cami’nin zamanla değişen planı, organik bir bütün değildir. İlk caminin abanoz ağacından 1155 tarihli şahane minberinde Sultan Mesut ve II. Kılıçaslan’ın kitabeleri bulunmakta, Ahlatlı usta Mengümberti’nin adları yazılıdır.

Kitabeli tarihli en eski Selçuklu eseri olan böyle bir minberin sanat değerine uygun bir mimaride yapılması gereken camide, iki farklı devir göze çarpar. Kitabeli tarihli en eski selçuklu eseri olan böyle bir minberin sanat değerine uygun bir mimaride yapılması gereken camide 2 farklı devir göze çarpar. Klasik Türk Camilerinin mihrap önü kubbesi ve düz çatılı eyvanı ile doğuda sürunlar üzerine 6, batıda 4 paralel nef bir araya gelmiştir.
Aziziye Cami (Merkez): 1676′da Mustafa Paşa’nın yaptırdığı ilk yapı 1867′de yanınca, Abdülaziz ve annesi Pertevniyal Hatunun yardımlarıyla 1872′de günümüze ulaşan cami yaptırılmıştır.
İnce Minareli Cami ve Medrese (Merkez): Alaaddin Tepesinin batı eteğinde olan medrese 1260′da Selçuklu Veziri Sahip Ata tarafından yaptırılmıştır. Taç kapının görkemli görünüşüne karşın, yalın, süslemesiz bir yapıdır.
Selçuklu mimarisinin kuvvetini gösteren taş işlemeler, Fransız gotiğinden beri en asil sanatı göstermektedir.
İplikçi Cami ve Medresesi (Merkez): Alaaddin Tepesinin doğusunda, Alaaddin Caddesindedir. Medresenin vakfiyesinden ilk yapının II. Kılıçaslan döneminde vezir Şemseddin Altunbanın (Altıapa) yaptırdığı sanılmaktadır. (XII. yy sonu). Cami ve medrese Hacı Ebu Bekir tarafından 1332′de genişletip yenilenmiştir.
Firuze ve mor çinilerden geometrik geçme motifler ve firuze lacivert çinilerden kıvrık Rumilerden oluşan iki kuşakla çevrili mihrap bu türün Anadolu’daki en eski örneklerindendir. Yapı, eskiliği ve burada Mevlana Celaleddin Rumi’nin ders vermiş olması nedeniyle önemlidir.
Sahip Ata Külliyesi (Merkez): Son yıllardaki araştırmalar Sahip Ata Cami’nin aslında bugünkü çifte minareli cepheye kadar uzandığını ve ağaç direkler üzerine ahşap bir cami olduğunu göstermektedir. Selçuklu veziri Sahip Ata tarafından başlandığı ve mimar Kölük Bin Abdullah’ın eseri olduğu yazılıdır. Buna göre, Anadolu Selçuklularının bilinen en eski ağaç direkli camisi olmaktadır. 1283′de tamamlanan türbe ve hanikahla yapı, bir külliye haline gelmiştir. Bu yapıdan günümüze yalnız, şahane çini mozaik mihrap kalmıştır.
Lala Mustafa Paşa Külliyesi (Ilgın): Külliye; cami, imaret ve han olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Cami çarşı içinde geniş bir alanı kaplayan külliyenin bir bölümünü teşkil etmektedir.
1576 yılında Lala Mustafa Paşa tarafından yaptırılan külliye bazı kaynaklarda Mimar Sinan’ın eserleri arasında geçmektedir.
Eşrefoğlu Cami (Beyşehir): Beyşehir İlçesi’nin kuzeyinde, İçeri Şehir Mahallesindedir. 1296-1299 yılları arasında yaptırılmış olup, Anadolu’daki ahşap camilerin en büyük ve orijinalidir.
Taş ve ağaç işlemeleri, kalem işleri, mozaik çini süslemeleri, Selçuklu sanatının son ve en olgun şekilde gelişmiş bir üslûp beraberliği içinde ahenkli bir bütün meydana getirmektedir.
Tümüyle firuze, lacivert ve mor çini mozaik kaplı mihrap 6 m yüksekliği, 5.50 m genişliğiyle çinili mihrapların en görkemli örneklerindendir. Yapı portalindeki zengin taş süslemeleri, iç mekanda yer verilen çinileri, taşıyıcıları ve minberdeki ahşap süslemeleriyle Beylikler Devri’nin (Eşrefoğlu Beyliği) zevkini yansıtmaktadır
Nasreddin Hoca Türbesi (Akşehir): Akşehir’de kent surunun doğusunda, kendi adıyla anılan mezarlıktadır. Onarımlarla özgün biçimini yitiren yapıya günümüzdeki görünümünü 1905′te Akşehir kaymakamı Şükrü Bey kazandırmıştır. Eski yapıdan yalnızca ortadaki ana türbe kalmıştır. Mermer sandukanın baş ucunda gülmece ustasının yaşamını simgelemek üzere H. 683 (1284) olan ölüm tarihi, tersten 386 biçiminde yazılmıştır.

Sille Siyata Manastırı (Merkez): Konya il merkezinin 8 km kuzeybatısında, erken Hıristiyanlık döneminde önemli bir merkezdir. Bu dönemde başta Akmanastır diğer adı ile Haglos Kharitan (St. Choritan) olmak üzere birçok manastır keşişler tarafından kayadan oyularak yapılmış olup, dünyada kurulan ilk manastırlar arasındadır.
Ak Manastır (Haglos Kharitan, Sille): Konya-Sille arasındadır. Kayaya oyulmuş odalarla onları çeviren yapıdan oluşan manastır M.S. 274′de Saint Horion adlı bir aziz adına yapılmıştır.
Haghia Eleni Kilisesi (Sille): Sille Bucağında, M.S. 327′de İmparator Konstantinus döneminde yapılmış olup, Anadolu’daki ilk Hıristiyan kiliselerindendir. Kilise, İsa, Meryem ve havarilerin resimleriyle süslüdür. Kilisenin iç kapısının üstünde yazılı tamir manzumesinden Mikail Arhonkolan ismine kurulduğu anlaşılan yapı, onarılmış ve boş olarak korunmaktadır.
Lystra (Hatun Saray-Meram): Konya’nın güney batısında Hatunsaray Kasabasına bir kilometre mesafede karayolunun sağ tarafında yaklaşık 400 m içerde Zolkara denilen yerdedir.
Lystra Roma imparatoru Agustus devrinde (M.Ö. 6) Nykaoline bölgesinin koloni şehirleri arasına katılmış, daha sonra Hıristiyanlık döneminde önemli bir piskoposluk merkezi olmuştur. Tarsus’tan Yalvaç’a (Antiocheia) gelen St. Paul burada barınamayarak Barnabas ile birlikte Lystraya gelerek burada vaazlar vermiştir. Birinci yılda 12 havariden biri olan Artemus, Lystra piskoposu olmuştur. Günümüzde de Lystra ören yerinde iskan izleri görülmektedir.
 
Cevap: Konya

KONYA
GENEL BİLGİLER

Yüzölçümü: 38.183 km²
Nüfus: 2.192.166 (2000)
İl Trafik No: 42
İnsanlık tarihinin ilk yerleşim yerlerinden biri olan ve tarih akışı içerisinde birçok medeniyetin izlerini bağrında taşıyan Konya, adeta bir müze şehir hüviyetindedir.
Sayısız tarih, kültür ve doğal zenginliklerine sahip olan Konya yetiştirdiği İslam büyükleri ile de tanınmaktadır. Konya tarih boyunca belli başlı yollar üzerinde yer almıştır. Tarihi İpek Yolu’nun en önemli ticaret ve konaklama merkezlerinden birisi olmuştur.
İLÇELER:
Konya ilinin ilçeleri; Karatay, Meram, Selçuklu, Ahırlı, Akören, Akşehir, Altınekin, Beyşehir, Bozkır, Cihanbeyli, Çeltik, Çumra, Derbent, Derebucak, Doğanhisar, Emirgazi, Ereğli, Güneysınır, Hadım, Kulu, Sarayönü, Seydişehir, Taşkent, Tuzlukçu, Yalıhöyük ve Yunak’tır.
Müzeler ve Örenyerleri
Müzeler
Mevlana Müzesi -
Adres: Mevlana Mah. - Konya
Tel: (332) 351 12 15
Arkeoloji Müzesi
Adres: Larende Cad. - Konya
Tel: (332) 351 32 07
Çini Eserler Müzesi
Adres: Alaattin Meydanı - Konya
Tel: (332) 351 19 14
Mezar Anıtları Müzesi
Adres: Gazi Alemşah Mah. Sırçalı Cad. - Konya
Tel: (332) 352 80 22
Taş ve Ahşap Eserler Müzesi
Adres: Alaattin Meydanı - Konya
Tel: (332) 351 32 04
Etnografya Müzesi
Adres: Larende Cad. - Konya
Tel: (332) 351 89 58
Akşehir Müzesi
Adres: Dr. Aziz Perkun Cad. No: 94 Akşehir-Konya
Tel: (332) 813 15 68
Ereğli Müzesi
Adres: Bulvar Cad. No: 16 Ereğli - Konya
Tel: (332) 713 45 92
Atatürk Müzesi
Büyük Şehir Belediyesi A.R. İzzet Koyunoğlu Müzesi Detaylı Bilgi
Ereğli Müzesi
İvris Kaya Anıtı - Aydın Kente / Halkapınar
Karatay Müzesi (Medresesi): Emir Celaleddin Karatay tarafından 1251 yılında yaptırılmış. Selçuklu medresesidir. Selçuklu ve Osmanlı dönemi çini eserler sergilenmektedir.
Müze Tel : (+90-332) 351 89 58/149
Ziyaretçi Saatleri: 8.30-17.00
Ziyarete Açık Günler😛azartesi hariç her gün
İnce Minare Müzesi :(Medresesi) Selçuklu veziri Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından 1254 yılında yapılmıştır. Beylik ve Selçuklu dönemi taş ve ahşap eserler sergilenmektedir.
Sırçalı Mezar Anıtlar Müzesi: 1242 yılında kurulmuştur. Sanat yönünden çok zengin Selçuklu Beylikler ve Osmanlı devirlerine ait mezar taşları bulunmaktadır.
Müze Tel : (+90-332) 350 40 31
Ziyarete Açık Günler : Pazartesi günü hariç her gün
Koyunoğlu Müzesi: Konya’nın köklü ailelerinden İzzet Koyunluoğlu, Topraklık Mahallesindeki evinde yıllarca toplamış olduğu tarihi eserlerle özel bir müze ve kitaplık kurmuştur. Daha sonra kurmuş olduğu müze ve kitaplık Konya Belediyesine bağışlanmıştır. Müzede arkeolojik ve etnografik eserler sergilenmektedir.
Müze Tel: (+90-332) 351 18 57
Ziyaret Saatleri: Her gün açık
Akşehir Arkeoloji Müzesi: Hitit, Frig, Lidya, Roma ve Bizans dönemi eserleri teşhir edilmektedir.
Müze Tel: (+90-332) 813 15 68
Ziyarete Açık günler: Pazartesi hariç her gün
Akşehir Atatürk Müzesi: İstiklal savaşı sırasında Garp cephesi Komutanlığının karargahı olarak kullanılan tarihi bina, Atatürk Müzesi olarak o günlü özelliklerini koruyarak bugün hizmet vermektedir.
Müze Tel: (+90-332) 813 15 68
Ziyarete Açık saatler: Mesai saatleri dışında
Ziyarete Açık Günler😛azartesi Hariç Hergün
Örenyerleri
Konya Etnografya Müzesi
Çatalhöyük - Küçük Köy Çumra
Bolat Örenyeri - Hadim / Bolat Köyü
Karahöyük - Meram / Harmancık Mah. Kubadabat - Beyşehir - Gülkaya
Ayaelena Kilisesi - Selçuklu - Sille Mah.
Çatalhöyük: Konya’ya 60 km uzaklıktadır. Arkeolojik kazılar devam etmektedir. En erken yerleşim katı M.Ö.5500 yıllarına tarihlenmektedir. İnsanlık tarihinde ilk yerleşme, ilk ev mimarisi, ilk kutsal yapı Çatalhöyük’te olmuştur. Yapılarda kullanılan malzeme kerpiç, ağaç ve kamıştır. Bulunan bazı eserler Konya Arkeoloji Müzesine teslim edilerek bir kısmı teşhir edilmektedir.
Kilistra Antik Kenti: Konya’nın güney batısında 55 km. mesafededir. Kral yolu üzerinde bulunan ve İsa’nın havarilerinden Saint Paul’ün ilk vaaz verdiği yerlerdendir. Arkeolojik kazıları devam eden bölgede Hac Plank Şapel, Sümbül Kilise, Çiftli Sırahane, Büyük Su sarnıcı gibi yerler ortaya çıkarılmıştır.
Sille Aya-Elana Kilisesi: Sille şehir merkezine 8 km. mesafede bir yerleşim yeridir. M.S. 327 senesinde Bizans İmparatoru Constantin’in Annesi Helena, Hac için Kudüs’e giderken Konya’ya uğramış ve ilk Hıristiyanlık çağlarına ait oyma mabetleri görmüş, burada bir mabet yaptırmaya karar vermiştir. Kilisenin vaaz kürsüsü ve duvarlardaki renkli figürler birer sanat şaheseridir.
Anıtlar
Eflatunpınar: Eflatunpınar, Hititler döneminde kurulmuş kutsal Hitit Anıtıdır. Beyşehir’e 22 km. mesafededir. Anıt, göğü taşıyan ve yerle gök arasında ilişki kuran Tanrıları tasvir etmektedir.
Fasıllar Anıtı: Dünyanın en büyük kaya anıtlarından biridir. Fasıllar Anıtı, tanrıyı bir dağ tapınağında iki arslan arasında gösterir.
Eflatunpınar Hitit Anıtı: Konya- Beyşehir ilçesindedir. Anıt bir su kaynağının kenarında dikdörtgen taşlar üzerinde kabarmalardan oluşmaktadır. Niteliğini koruyan kabartmalar ön kısımda 14 adet taş bloklar üzerine oyulmuştur.
İvriz Kabartması: Halkapınar ilçesinde İvriz köyündedir. Hititler tarafından yapılmış bir kabartmadır.
Saray ve Hanlar
Kubad-Abad Sarayı: Beyşehir gölünün güneybatısında yer almaktadır. 1226- 1236 yıllarında yaptırılmıştır. Türk Saray Külliyesinin en eski örneğidir.
Zazadin Han: Konya-Aksaray yolunun 25. km.dedir. 1236 yılında yapılmıştır.
Horozlu Han: Konya-Beyşehir yolu 44 km.dedir. Kışlık ve yazlık olarak iki tipte yapılmıştır.
Obrukhan: Konya-Aksaray yolundadır. Tipik bir Selçuklu Hanıdır.
Camiler, Türbeler ve Kiliseler
Mevlana Türbesi Ve Dergahı (Merkez) , Selçuklu Köşkü, Sahip Ata Külliyesi (Merkez), Sırçalı Medrese, Karatay Medresesi, Hasbey Dar-ül Huffaza, İnce Minareli Cami ve Medrese (Merkez), Aziziye Cami (Merkez), Selimiye Cami, Eşrefoğlu Cami (Beyşehir) Konya’nın önemli cami ve medreseleridir.
Konya’da bulunan türbelerden bazıları Sultanlar Türbesi, Emir Nureddin Kümbeti, Gömeç Hatun Kümbeti, Hürrem Paşa Türbesi, Murad Paşa Kızı Türbesi, Sinan Paşa Türbesi , Nasreddin Hoca Türbesi’dir.
NE YENİR?
Çorbalardan Tayga, Mercimekli Oğmaç, Arapaşı,Tandır, Bamya, Süt, Tutmaç ve Erişte Çorbası
Et Yemeklerinden, Fırın Kebabı, Etliekmek, Çullama, iki bıçak arası ciğer, Topalak Köfte, Cella
Ekşili Kabak, Yumurtalı Kabak, Zülbiye (Papaz Yahisi), Patlıcan Bayıltan, Lahana Kapaması, Patlıcan Böğürmesi, Çöpleme
Böreklerden Peynirli Kıymalı Börek, Kıkırdaklı Börek, Tandır Saç, Su, Sedirler ve Tatar Böreğini geleneksel yemekler arasında sayabiliriz.
NE ALINIR?
Konya ilçe ve köylerinde dokunmuş halı ve kilim alınabilecek önemli eşyalardır. Bununla beraber Mevlana ve Konya’ya yönelik hediyelik eşya çeşidi bol miktarda bulunabilir.
YAPMADAN DÖNME
Mevlana Müzesini ve diğer müzeleri görmeden,
Çatalhöyük, Kilistrayı gezmeden,
Cami ,Saray ve hanları görmeden,
Düğün Yemeği yemeden,
Konya’nın köylerinde dokunan keçe, halı ve kilimlerden almadan,
10-17 Aralık Mevlana Anma Törenlerine katılmadan,
…Dönmeyin.
 
Cevap: Konya

Dünyanın Nazar Boncuğu Meke Gölü

3752.0.@resize,180,120,c.jpg

Yağan bahar yağmurları ve eriyen karlarla birlikte gölün su seviyesi yükseldi. ‘Dünyanın nazar boncuğu’ olarak nitelendirilen göl kuruma tehlikesini atlattı. Yaz aylarında flamingoları ağırlayan Meke Gölü’nün bir benzeri ise yalnızca Kanada’da bulunuyor.
Geçen yıl gölü besleyen yeraltı sularının çiftçilerce tarımda kullanılması ve çevresinin korunmaması nedeniyle göl, bütün güzelliğini yitirmişti. Bunun üzerine gölde yaşayan flamingo sürüleri de başka sulak alanlara gitmişti. Karapınar Belediye Başkanı Mehmet Mugayıtoğlu, Maden Tetkik Arama Enstitüsü ekiplerinin yardımıyla gölü kurtarmak için çalışma başlattıklarını, ancak yağan kar ve yağmurun buna gerek kalmadan gölü eski haline çevirdiğini anlattı.
Öte yandan Meke Gölü’nün yakın bölgelerinde orman oluşturma çalışmaları devam ediyor. Bu çerçevede bölgeye geçtiğimiz dönemde 300 bin ağaç dikildi. Meke krateri, 25 metre derinlikte gölün yüzeyinde bir koni gibi yükseliyor. Meke’nin üzeri kızıl kahverengi, mor, kırmızı ve siyah renkli volkanik taş parçaları ile kaplı. Bu renkler kraterin bir volkanik dağ olduğunu ele veriyor. Volkanik taşlardan oluşan krater, şiddetli yağmur sularını da emiyor. Bilim adamlarınca 5 milyon yıl önce bir volkanik patlama sonucu oluştuğu bildirilen göl, taban suyuyla besleniyor. Gölün ikizi ise Kanada’da bulunuyor. Gölün ismini aldığı Meke kuşları, yaz aylarında konaklayan flamingolara eşlik ediyor. Göl başta angıt, su çulluğu, ibibik, kaya kartalı, mısır akbabaları, kızıl şahin, kınalı keklik, yeşil karga, kılkuyruklu şakrak gibi çok sayıda kuşa ev sahipliği yapıyor.




Kaynak: geziyoruz.net
 
Cevap: Konya

vay canını sevdiğim memleketim konyam😀hani kıı konyamın resimleri mevlana selçuk alaaddin selçuklu camii aşk olsun,şaka bvi yana emeğine sağlık canım🙂
 
Geri
Üst