T
TİTAN
Forum Okuru
Konuşurken Eeee Demek...
konuşurken eee demek, duraklamak, düşünmek, konuşmak, nedenleri, ile ilgili bilgileri burada bulabilirsiniz
Sevgili melekler,
Aşağı yukarı hepimiz ,konuşurken kelime aralarında ''eeee'' ''ıııı'' gibi sesler çıkarırız.Bunun sebebini hiç düşündünüz mü?
Bu soru, insanlar konuşurlarken niçin laflarının arasında bazı sesler çıkartırlar ve ağır ağır konuşan insanlar laflarının arasında niçin -ııı-, -eee- derler şeklinde ikiye ayrılabilir.Birinci sorunun cevabı, sırasını yani sözü karşısındakine kaptırmamak veya sözlerinin bittiği görüntüsünü vermek istememek olabilir. İnsanlar karşılıklı konuşurlarken birbirlerini dinler gibi görünürler ama o sırada kafalarında söyleyeceklerini tasarlarlar. Onları bir an önce ifade edebilmek için sabırsızlanırlar. Karşısındakinin konuşmasını kesmeyecek olgunluktaysalar bir anlık susmasından istifade ederek söze girerler.
İnsanlar seslerinin kesildiği bir anlık soluklanma sırasında karşılarındaki sözlerinin bittiğini sanmasın diye bu boşlukları ııı, eee diye sesler çıkararak doldururlar. Böylece karşıya devam edeceklerinin mesajını verirler. Yani oturduğu koltuğu kaptırmamak için üstünden kalkmamak gibi bir şey. Bu genellikle yavaş tempoda konuşanların başvurdukları bir taktiktir ama zamanla alışkanlık haline gelir, ııısız, eeesiz konuşamazlar, kendileri de bundan rahatsız olmazlar.İnsanlar sözleri kesilmesin diye başka anlamsız kelime ve cümleler de kullanırlar, taktikler uygularlar. Örneğin konuşmasına çok ilginçtir ki şeklinde başlayan biri anlatacaklarının çok ilginç olacağını baştan belirterek, sonuna kadar dinlemesi için karşısındakini etkilemeye çalışır. Genellikle de sözlerinden ilginç bir şey çıkmaz.
Konuşma arası boşlukların niçin zzz veya uuu gibi seslerle değil de m ve eee gibi seslerle doldurulduğu sorusunun cevabı ise fonetik biliminin sahasına giriyor, ııı, leee sesleri sesli harflerden oluştukları için istenildiği kadar uzatılabilirler, dudağı, dili ve dişleri oynatmadan rahatça çıkarılabilirler. Herhangi bir kelimenin ilk harfiymiş gibi yanlış anlamaya sebep vermezler. Ağız söyleyeceği ilk kelimeye hazır şekilde en uygun konumunu muhafaza eder.Konuşma boşluklarında çıkarılan sesler kültürlere göre de farklılık gösterirler. Çoğunluk m, eee derken İngilizce konuşanlar um, er, Çinliler ise zhege, zhege diyorlar.
Sevgili melekler,
Aşağı yukarı hepimiz ,konuşurken kelime aralarında ''eeee'' ''ıııı'' gibi sesler çıkarırız.Bunun sebebini hiç düşündünüz mü?
Bu soru, insanlar konuşurlarken niçin laflarının arasında bazı sesler çıkartırlar ve ağır ağır konuşan insanlar laflarının arasında niçin -ııı-, -eee- derler şeklinde ikiye ayrılabilir.Birinci sorunun cevabı, sırasını yani sözü karşısındakine kaptırmamak veya sözlerinin bittiği görüntüsünü vermek istememek olabilir. İnsanlar karşılıklı konuşurlarken birbirlerini dinler gibi görünürler ama o sırada kafalarında söyleyeceklerini tasarlarlar. Onları bir an önce ifade edebilmek için sabırsızlanırlar. Karşısındakinin konuşmasını kesmeyecek olgunluktaysalar bir anlık susmasından istifade ederek söze girerler.
İnsanlar seslerinin kesildiği bir anlık soluklanma sırasında karşılarındaki sözlerinin bittiğini sanmasın diye bu boşlukları ııı, eee diye sesler çıkararak doldururlar. Böylece karşıya devam edeceklerinin mesajını verirler. Yani oturduğu koltuğu kaptırmamak için üstünden kalkmamak gibi bir şey. Bu genellikle yavaş tempoda konuşanların başvurdukları bir taktiktir ama zamanla alışkanlık haline gelir, ııısız, eeesiz konuşamazlar, kendileri de bundan rahatsız olmazlar.İnsanlar sözleri kesilmesin diye başka anlamsız kelime ve cümleler de kullanırlar, taktikler uygularlar. Örneğin konuşmasına çok ilginçtir ki şeklinde başlayan biri anlatacaklarının çok ilginç olacağını baştan belirterek, sonuna kadar dinlemesi için karşısındakini etkilemeye çalışır. Genellikle de sözlerinden ilginç bir şey çıkmaz.
Konuşma arası boşlukların niçin zzz veya uuu gibi seslerle değil de m ve eee gibi seslerle doldurulduğu sorusunun cevabı ise fonetik biliminin sahasına giriyor, ııı, leee sesleri sesli harflerden oluştukları için istenildiği kadar uzatılabilirler, dudağı, dili ve dişleri oynatmadan rahatça çıkarılabilirler. Herhangi bir kelimenin ilk harfiymiş gibi yanlış anlamaya sebep vermezler. Ağız söyleyeceği ilk kelimeye hazır şekilde en uygun konumunu muhafaza eder.Konuşma boşluklarında çıkarılan sesler kültürlere göre de farklılık gösterirler. Çoğunluk m, eee derken İngilizce konuşanlar um, er, Çinliler ise zhege, zhege diyorlar.