M
Misafir
Forum Okuru
Kolon kanserinin hangi evrelerinde radyoterapi verilir
kolon kanserinin hangi evrelerinde radyoterapi verilir, hakkında detaylı ve tüm bilgiler burada arkadaşlar
Merhaba Sevgili Melek'ler...
Bu makalemizde kolon kanseri ve evreleri hakkında detaylı ve tüm bilgileri, sizlerle paylaşıyoruz arkadaşlar.
Kanser tedavisinde temel olarak cerrahi yaklaşım büyük rol oynasa da yalnız başına cerrahi tedavi ancak erken evre kolorektal kanserler için yeterli olabiliyor. Bu hastalığın tedavisinde kemoterapinin ve bazı lokalizasyonlar için kemoterapi ile birlikte rapyoterapinin de önemli bir yeri var.
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Banu Atalar, kolorektal kanserlerde radyasyon tedavisinin yeri ve önemini anlattı.
Radyoterapi, yüksek enerjili X-ışınları, elektron demetleri ve radyoaktif izotoplar yoluyla kanser hücrelerini öldürmek ve tümörleri küçültmek için kullanılır. Radyasyon tedavisi, tedavi alanı içerisindeki kanserli hücrelerin kromozom ve DNA’larına zarar vererek bu hücrelerin büyüyüp, çoğalmasını önler.
Bağırsak kanserlerinde uygulanan radyasyon tedavisini biraz anlatır mısınız?
Bağırsak kanserleri iki grupta inceleniyor. ‘Kolon kanserleri’ ve ‘rektum kanserleri’. Kalın bağırsakların yaklaşık 150-180 cm’lik üst kısmına ‘‘kolon’’, 15-17 cm’lik alt kısmına ise ‘‘rektum’’ adı verilir. Kanserin yerleşim yerine, büyüklüğüne, çevre dokulara ve uzak organlara yayılımına göre tedavi yaklaşımları farklıdır.
Cerrahi tedavi gibi ışın tedavisi de bölgesel bir tedavidir. Sadece tedavi edilen bölgedeki kanserli hücreleri etkiler. Bağırsak kanserlerinde tedavinin rolünü 3 şekilde tarif etmek uygun olur; birincisi cerrahi sonrası mikroskobik hastalığın yayılmış olabileceği bölgelerde kanserli hücreleri yok etmek için, ki bu en sık kullanım alanıdır.
Radyoterapinin ikinci ve son zamanlarda çok da fazla gündemde olan rolü ise cerrahi öncesi çok büyük tümörlerin küçültülmesi ve cerrahiyi kolaylaştırmak için kullanımıdır. Cerrahi öncesi radyoterapi uygulanmasının diğer bir avantajı da sfinkter dışkılama kontrolünü ve koruyucu cerrahi şansının yani; hastanın hayat kalitesi bozulmadan kendi organı ile beraber yaşama şansının korunmasıdır.
Son zamanlarda bütün dünyada organ koruyucu tedaviler radyoterapi ve beraberinde eş zamanlı kemoterapi kullanımı sayesinde ön plana geçmiştir. Işın tedavisinin diğer bir rolü ise hastalığın ileri dönemlerinde başlar, kemik ve beyine sıçramış veya diğer tedavilerin hiç birine cevap vermeyip nüks etmiş tümörlerde palyatif yani belirtileri rahatlatmak amacıyla kullanılır.
Peki hastanın önce cerrahi müdahale veya radyoterapi görmesine nasıl karar veriliyor?
Aslında bu gruptaki hastalar kolorektal tümörlerle ilgilenen bir hekim grubu tarafından değerlendirilmeli ve ortak bir karar alınmalı ama malesef bu her zaman mümkün olmuyor. Bu yüzden biz hastalara tanı konulduğu zaman bir cerrahın yanı sıra, bir medikal onkolog ve bir radyasyon onkoloğunun da görmesini tavsiye ediyoruz.
Bağırsak kanserlerdeki radyoterapi tedavisi ile diğer kanser türlerinden radyoterapi farkı bulunuyor mu?
Aslında temelde yapılan tedavi aynı; yüksek enerjili X ışını kullanımı ama tümörün yerleşimine ve hastanın fiziksel özelliklerine göre farklı planlamalar yapılıyor. Burada tedavi volümünün doğru olarak belirlenmesi, uygun enerji ve tedavi cihazı seçimi ve tabii ki iyi bir planlama çok önemli.
Bir meme kanserinde kullanılan enerji ile rektum kanserinde kullanılan enerji aynı olmuyor. Onun için hastaya tedavi koşullarında bir bilgisayarlı tomografi çektiriyoruz. Bu bilgisayarlı tomografiden sonra hastanın bütün anatomisini sanal ortamda konturluyoruz ve sanal bir planlama yapıyoruz. Burada işin en önemli kısmını ‘gizli kahramanlar’ medikal fizikçiler yapıyor, bütün bu fiziksel hesaplamalar, planların oluşturulması ve uygulamaya geçirilmesinde iyi bir fizikçiye sahip olmanız çok önemli. Neyse ki biz bu açıdan şanslıyız, harika bir fizikçimiz var, işlerimiz çok kolaylaşıyor.
Hastanın durumuna bağlı olarak radyoterapi en son tedavi yöntemi mi?
Herhangi bir kanser hastalığının tedavisinde büyük çoğunlukla başvurulan ilk tedavi şekli cerrahidir ama bunun için bir sıralama yapmak zor. Daha önce de söylediğim gibi hastalığın farklı evrelerinde tedavilerin öncelik sıraları değişir.
Bağırsak kanserleri için de bu böyledir. Radyoterapiyi en son tedavi yöntemi olarak görmek çok yanlış bir yaklaşım olur. Kanser multidisipliner yaklaşım gerektiren bir hastalıktır. Bir değil birden fazla tedavinin birlikte uygulanması ile başarı oranları artar, bu nedenle aralarında bir sıralama yapmak da yanlış olur. Bütün bu tedavilerin hepsi tamamlandığı zaman hasta için her şey tamamlanmış denilebilir.
Yani insanların bu tedavi yönteminden korkması gerekmiyor, bu sadece tedavi grubunun bir parçası…
Kesinlikle öyle. Radyoterapi, tedavi protokollerinin bir parçasıdır, gerek erken gerekse ileri evrelerde de uygulanabilir. Tedavinin başında da, sonunda da radyoterapinin rolü çok büyük. Hastalığın ilerlemiş aşamasında, beyne ya da kemiğe sıçramış durumlarda zaten ağrı palyasyonu ve nörolojik belirtilerin giderilmesi için mutlaka radyoterapi yapmak gerekiyor.
Merhaba Sevgili Melek'ler...
Bu makalemizde kolon kanseri ve evreleri hakkında detaylı ve tüm bilgileri, sizlerle paylaşıyoruz arkadaşlar.
Kanser tedavisinde temel olarak cerrahi yaklaşım büyük rol oynasa da yalnız başına cerrahi tedavi ancak erken evre kolorektal kanserler için yeterli olabiliyor. Bu hastalığın tedavisinde kemoterapinin ve bazı lokalizasyonlar için kemoterapi ile birlikte rapyoterapinin de önemli bir yeri var.
Radyasyon Onkolojisi Uzmanı Dr. Banu Atalar, kolorektal kanserlerde radyasyon tedavisinin yeri ve önemini anlattı.
Radyoterapi, yüksek enerjili X-ışınları, elektron demetleri ve radyoaktif izotoplar yoluyla kanser hücrelerini öldürmek ve tümörleri küçültmek için kullanılır. Radyasyon tedavisi, tedavi alanı içerisindeki kanserli hücrelerin kromozom ve DNA’larına zarar vererek bu hücrelerin büyüyüp, çoğalmasını önler.
Bağırsak kanserlerinde uygulanan radyasyon tedavisini biraz anlatır mısınız?
Bağırsak kanserleri iki grupta inceleniyor. ‘Kolon kanserleri’ ve ‘rektum kanserleri’. Kalın bağırsakların yaklaşık 150-180 cm’lik üst kısmına ‘‘kolon’’, 15-17 cm’lik alt kısmına ise ‘‘rektum’’ adı verilir. Kanserin yerleşim yerine, büyüklüğüne, çevre dokulara ve uzak organlara yayılımına göre tedavi yaklaşımları farklıdır.
Cerrahi tedavi gibi ışın tedavisi de bölgesel bir tedavidir. Sadece tedavi edilen bölgedeki kanserli hücreleri etkiler. Bağırsak kanserlerinde tedavinin rolünü 3 şekilde tarif etmek uygun olur; birincisi cerrahi sonrası mikroskobik hastalığın yayılmış olabileceği bölgelerde kanserli hücreleri yok etmek için, ki bu en sık kullanım alanıdır.
Radyoterapinin ikinci ve son zamanlarda çok da fazla gündemde olan rolü ise cerrahi öncesi çok büyük tümörlerin küçültülmesi ve cerrahiyi kolaylaştırmak için kullanımıdır. Cerrahi öncesi radyoterapi uygulanmasının diğer bir avantajı da sfinkter dışkılama kontrolünü ve koruyucu cerrahi şansının yani; hastanın hayat kalitesi bozulmadan kendi organı ile beraber yaşama şansının korunmasıdır.
Son zamanlarda bütün dünyada organ koruyucu tedaviler radyoterapi ve beraberinde eş zamanlı kemoterapi kullanımı sayesinde ön plana geçmiştir. Işın tedavisinin diğer bir rolü ise hastalığın ileri dönemlerinde başlar, kemik ve beyine sıçramış veya diğer tedavilerin hiç birine cevap vermeyip nüks etmiş tümörlerde palyatif yani belirtileri rahatlatmak amacıyla kullanılır.
Peki hastanın önce cerrahi müdahale veya radyoterapi görmesine nasıl karar veriliyor?
Aslında bu gruptaki hastalar kolorektal tümörlerle ilgilenen bir hekim grubu tarafından değerlendirilmeli ve ortak bir karar alınmalı ama malesef bu her zaman mümkün olmuyor. Bu yüzden biz hastalara tanı konulduğu zaman bir cerrahın yanı sıra, bir medikal onkolog ve bir radyasyon onkoloğunun da görmesini tavsiye ediyoruz.
Bağırsak kanserlerdeki radyoterapi tedavisi ile diğer kanser türlerinden radyoterapi farkı bulunuyor mu?
Aslında temelde yapılan tedavi aynı; yüksek enerjili X ışını kullanımı ama tümörün yerleşimine ve hastanın fiziksel özelliklerine göre farklı planlamalar yapılıyor. Burada tedavi volümünün doğru olarak belirlenmesi, uygun enerji ve tedavi cihazı seçimi ve tabii ki iyi bir planlama çok önemli.
Bir meme kanserinde kullanılan enerji ile rektum kanserinde kullanılan enerji aynı olmuyor. Onun için hastaya tedavi koşullarında bir bilgisayarlı tomografi çektiriyoruz. Bu bilgisayarlı tomografiden sonra hastanın bütün anatomisini sanal ortamda konturluyoruz ve sanal bir planlama yapıyoruz. Burada işin en önemli kısmını ‘gizli kahramanlar’ medikal fizikçiler yapıyor, bütün bu fiziksel hesaplamalar, planların oluşturulması ve uygulamaya geçirilmesinde iyi bir fizikçiye sahip olmanız çok önemli. Neyse ki biz bu açıdan şanslıyız, harika bir fizikçimiz var, işlerimiz çok kolaylaşıyor.
Hastanın durumuna bağlı olarak radyoterapi en son tedavi yöntemi mi?
Herhangi bir kanser hastalığının tedavisinde büyük çoğunlukla başvurulan ilk tedavi şekli cerrahidir ama bunun için bir sıralama yapmak zor. Daha önce de söylediğim gibi hastalığın farklı evrelerinde tedavilerin öncelik sıraları değişir.
Bağırsak kanserleri için de bu böyledir. Radyoterapiyi en son tedavi yöntemi olarak görmek çok yanlış bir yaklaşım olur. Kanser multidisipliner yaklaşım gerektiren bir hastalıktır. Bir değil birden fazla tedavinin birlikte uygulanması ile başarı oranları artar, bu nedenle aralarında bir sıralama yapmak da yanlış olur. Bütün bu tedavilerin hepsi tamamlandığı zaman hasta için her şey tamamlanmış denilebilir.
Yani insanların bu tedavi yönteminden korkması gerekmiyor, bu sadece tedavi grubunun bir parçası…
Kesinlikle öyle. Radyoterapi, tedavi protokollerinin bir parçasıdır, gerek erken gerekse ileri evrelerde de uygulanabilir. Tedavinin başında da, sonunda da radyoterapinin rolü çok büyük. Hastalığın ilerlemiş aşamasında, beyne ya da kemiğe sıçramış durumlarda zaten ağrı palyasyonu ve nörolojik belirtilerin giderilmesi için mutlaka radyoterapi yapmak gerekiyor.