M
Misafir
Forum Okuru
Kleopatra hayatı
Kleopatra hakkında bilgi
Kleopatra biyografisi
Merhaba Sevgili Melek'ler, bu yazımızda Kleopatra kimdir diyen misafirlerimizin isteği üzerine Kleopatra'nın hayatı hakkında ki merak edieln tüm biyografi bilgilerini paylaşıyoruz.
Kleopatra (Kleopatra Kimdir? - Kleopatra Hakkında)
Kleopatra VII
Temel Britannica & Vikipedi
Kleopatra (Ocak MÖ 69 - 12 Ağustos MÖ 30), Antik Mısır'ın son Hellenistik kraliçesidir. Asıl ünvanı VII. Kleopatra olmasına rağmen kendisinden önce gelenler unutulduğu için, kısaca Kleopatra olarak bilinir. 9 dil bilen Kleopatra zeki bir kadındı.
İskenderiye'de doğdu. Aslen Yunan olan Kleopatra, babası XI. Ptolemaios`un vasiyeti üzerine kardeşi ile evlendi. O zamanlar Mısır'da egemen olan Yunanlılar Mısır toplumuna karışmamak için kendi soylarından olan kişilerle evleniyorlardı, bu da akraba evlilikleri sonucu özürlü insanların doğumuna yol açıyordu. Babası öldüğünde 18 yaşında olan Kleopatra tahta çıktı. Halkın içine girebilmek ve halkın kendisini benimsemesi için kendini Mısır dinine verdi. Kardeşi tarafından iktidardan uzaklaştırılıp sürgüne yollandı.
Kleopatra iktidara yanında büyük Roma imparatoru Sezar ile geri döndü. Kleopatra'nın bir halı içinde Sezar`ın sarayına girdiği ve bu büyük kralı kendine aşık ettiği rivayet edilir. Bu olaydan sonra kardeşi, kimsenin bilmediği bir sebeple Nil sularında boğuldu.
Kardeşinin aradan çekilmesi ile Kleopatra tek başına iktidar koltuğuna oturdu. O sırada Sezar'dan bir çocuğu oldu ve minik Sezarion`u alıp Roma'ya gitti. En büyük hayali, iki imparatorluğu birleştirip Büyük İskender'in de hayali olarak bilinen tüm dünyaya sahip olmaktı. MÖ 44'te Sezar ölünce bu hayallerini ertelemek zorunda kaldı .
Sezar ölünce Roma İmparatorluğu, tahta çıkan Octavian (Sezar'ın yeğeni) ve Marcus Antonius arasında ikiye ayrıldı. Doğu artık Marcus tarafından yönetilmekteydi ve ilk işi de Mısır'ı ziyaret oldu.
Antonius Kleopatra'ya delice aşık oldu. Kleopatra'nin Antonius'dan da iki kiz çocuğu oldu. Bir süre Tarsus'da yaşadılar ve bu yıllarda Octavius`a savaş açtılar. Actiumda yapılan savaşta Kleopatra ve Marcus kaçmak zorunda kaldı. İskenderiye'deki sarayına dönen Kleopatra'nın kendisini bir kobraya sokturarak intihar ettiği rivayet edilir. Öldüğünde 39 yaşındaydı.
Kleopatra (İÖ 69-30), güzelliği ve çekici*liğiyle ünlü bir Mısır kraliçesidir. Üç büyük Romalı yönetici olan Jül Sezar, Marcus Anto*nius ve Augustus Caesar adıyla bilinen Octavianus'un yaşamlarında önemli bir rol oyna*mıştır.
Babası XII. Ptolemaios İÖ 51'de öldüğün*de Kleopatra 17 yaşındaydı. Erkek kardeşi XIII. Ptolemaios ile birlikte tahta çıktıysa da kısa bir süre sonra aralarındaki anlaşmazlık yüzünden ülkede iç savaş başladı ve Kleopat*ra tahttan uzaklaştırıldı. Tahtı ele geçirmek için Roma'nın desteğinin gerekli olduğu dü*şüncesiyle Jül Sezar'ın dostluğunu kazanmaya girişti. Kleopatra ilk firavunların gücüne sa*hip olmak ve Mısır'ın kaybettiği toprakları geri almak istiyordu. Kleopatra'ya âşık olan Jül Sezar, onun yeniden tahta çıkmasını sağladı. Kleopatra, daha sonra Roma'ya gide*rek, Sezar'ın İÖ 44'te öldürülmesine kadar Roma'da kaldı. Bu tarihten sonra Romalılar' ca sevilmediğinin farkına vardığı için Mısır'a döndü.
Üç yıl sonra Roma'yı Octavianus'la birlikte yöneten Marcus Antonius ile karşılaştı. Kleopatra'nın büyüsüne kapılan Marcus Antonius, Octavianus'unkız kardeşi olan karısı Octavia' yı bırakarak Mısır'da Kleopatra ile birlikte yaşamaya başladı. Octavianus da Kleopatra ve Marcus Antonius'a savaş açarak İÖ 31'de Aktium Deniz Savaşı'nda onları yenilgiye uğrattı. Kleopatra savaşın önemli bir anında Marcus Antonius'u yalnız bırakarak donan*masını geri çekti. Yenilgiye uğrayan Marcus Antonius, İskenderiye'ye kaçan Kleopatra' nın ardından gitti.
Oysa Kleopatra artık Antonius'tan kurtul mayı ve güçlü Octavianus'un desteğini kazan*mayı istiyordu. Bu yüzden kendisi için yaptır*dığı anıt mezara çekildi ve ulaklar öldüğü haberini yaydı. Bunu duyan Antonius kede*rinden göğsüne hançerini sapladı. Kleopatra Octavianus'u etkilemeye çalıştıysa da başara*mayınca, Mısır krallığının simgesi olan kobra yılanına kendini sokturarak yaşamına son verdi.
Kleopatra'nın ölümüyle Mısır'da Ptolemaios hanedanı sona erdi ve ülke Roma İmparatorluğu'nun bir ili durumuna geldi.
KLEOPATRA'NIN HİKAYESİ
Mısır geleneklerine göre babasının isteği üzerine 15 yaşının içinde kardeşi ile evlendi, yönetime ortak oldu. Sezar ile ilişki kurdu metresi oldu, Mısır’ın tahtında kalabilmek için Antonius ile beraber yaşadı, üç çocuğu oldu. Krallar kraliçesi olabilmek için cinsel cazibesini silah olarak kullandı. Ve 39 yaşının içinde zehirlenerek öldü.
Kilikya kelimesinin anlamı üzerinde görüş açıklayanların düşünceleri farklı farklıdır. Fenike Kralı Agenor’un soyundan gelen Kiliks adındaki şahıstan dolayı isim aldığı açıklandığı gibi, cam yapımında kullanılan kumtaşının kaynağı olan bölge olması da gösterilir. Taştan topraktan yapılan cam gibi “insanın görüntüsünü yansıtan” aynalar sadece bir görünüştür. Aynanın arkasında var olan duygular ve gerçekler ise çoğu kez saklanır…Ama yaşanan olaylar ve yansımalar tarihin gündeminde hiç unutulmaz…Tıpkı Bir zamanlar Mısır diyarına hükmeden Kleopotra’nın hayat hikayesinde olduğu gibi.
Kısa kesilmiş sarı saçları mavi gözleri alımlı bakışları ile İskender ordusu ile Mısır’ın fethine katılan Yunanlı soyunun temsilcisi idi. Büyük İskenderin Mısır’ı fethi esnasında o diyarda kurulan Ptoleme krallığının mirascısı idi. Ve kraliyet tahtında da babası Ptoleme XII bulunuyordu. Bir baba çocuklarının özelliğini en iyi bilecek bir insandır. Yaşa ki göresin derler ya! Mısır yönetimini elinde bulunduran Ptoleme XII’nin karşılaştığı olaylar ilginç olduğu kadar da düşündürücü idi. Ptoleme XII, kızı Cleopatra ile birlikte Roma’yı ziyaret etmek istediğinde kendi öz kızı Tryphanea’nın isyanı ve kraliyet tahtını ele geçirmesiyle sarsıldı. Tryphanea’ya isyan edenler onu öldürerek hayatına son verdiler. MÖ 58 yılında diğer kız kardeşi Berenica’da babasına isyan ederek kraliyet tahtını ele geçirdi. Yaşlı kral Ptoleme XII ölmeden önce Mısır krallığının yönetimini küçük oğlu Ptoleme’ye geçmesini istiyordu. Ama bir isteği vardı: Kızı Cleopatra ile hayatta bulunan oğlunun evlilik yaparak yönetimin ortaklaşa sürdürmeleri… Yaşlı baba Ptoleme XII, MÖ 51 yılında öldü. Ve kağıt üzerinde de olsa Cleopatra kendi kardeşi ile evlendi. Aynı ana babadan doğma öz kardeş olanlar arasında yapılan evlilik ne kadar sağlam temellere dayanırdı ki! Cleopatra ile resmiyette kocası ve XIII. Ptoleme ünvanıyla Mısır yönetiminde bulunan kardeşi arasındaki çekişme ve çatışmalar sürdü gitti. Evlilikleri 3 yıl kadar sürdü. Ve Cleopatra kardeşinin öldürülmesi üzerine tek başına yönetimi eline geçirdi. Kendi görüntüsü olan yaralar bastırdı. Mısır kraliçesi olduğunda 15 yaşında idi. Ama hayatta kalan son kız kardeşi Arsinoe’nin askeri darbesine karşı koyamadı ve sürgüne gönderildi.
Roma İmparatorluğunun merkezinde siyasi ve askeri karışıklıklar vardı. Roma’da yaşanan iç savaşı Pompey adındaki kumandan kaybetti. Bu mücadelede Mısırlılı kumandanlar Jül Sezar’a destek verdiler. O sırada Mısır tahtında Ptoleme adıyla bir başka kral vardı ve o da Cleopatra’nın hayatta olan kardeşi idi. Mısır geleneklerine göre de aynı zamanda Cleopatra’nın evli kocası sayılıyordu. Ama Cleopatra ile “sözde kocası” arasında şiddetli çekişme ve çatışmalar vardı. Jül Sezar, denizden donanması ve ordusu ile İskenderiye sahillerine geldi. Kenti ele geçirdi. Mısır Kralı Ptoleme ile “hem karısı ve hem de kardeşi” Cleopatra arasında yaşanan olaylarda arabuluculuk yapmak istedi. Sezar’ın görevi Roma’ya bağımlı bir Mısır eyaleti yaratmak idi. İskenderiye’de siyasi karışıklıklar sürdü gitti. Cleopatra, tarihi belgelere yansıyan hikayeye göre- sarayda bir İran halısı içinde Sezar’ın önüne kondu. Halı açıldı ve içinden insan aklını, duygusunu etkileyen bakışları ve cinsel cazibesi ile baştan çıkaran genç bir kadın çıktı. Sezar’a elini uzattı. Duygusal yakınlık kısa sürede aşka dönüştü. Cleopatra Mısır tahtında oturan bir kraliçe olmak istiyordu ama Romalı Jül Sezar’ın desteğine ihtiyacı vardı. Cleopatra ile Jül Sezar arasındaki sıcak ilişkiler, Nil nehri üzerinde yapılan yüzlerce geminin katıldığı görkemli seyahatlar ile sürdü gitti. Dillere destan hikayeler ve destanlar anlatılmaya başlandı. Cleopatra 20, Jül Sezar ise 50 yaşının içinde idi. Fiziksel görünüşlerine göre “Baba ve kız” durumunda olan iki insanın siyasi amaçlar ve iktidarı ellerinde bulundurmak için “yatak odasına kadar uzanan” beraberlikleri söz konusu idi. Ve bu beraberlikten bir oğlan çocuğu oldu. Adına da “Sezarion” dediler.
Sezar, Mısır’ı Kleopatra’nın yönetiminde ama Roma’ya bağlılık gösterir statüde bırakarak ülkesine döndü. (MÖ 47)
Cleopatra, aşkı Sezar’ın yanı başında olmak için oğlu Sezarion ile birlikte Roma’ya gitti. Bir müddet İmparator sarayı yakınlarında misafir oldu. Sezar, en yakınında bulunan evlatlığı Brütüs ve adamları tarafından Senato kapısında arkadan hançer saplanarak öldürüldü (MÖ 15 Mart 44). Son sözleri” Sen de mi Bürütüs?” sözleri bin yıllardan beri insanoğlunun dilinden düşmedi.
Sezar sonrası Roma’da yönetimin önde gelen kumandanlarından Mark Anthony ile Cleopatra arasında “sorunları çözümleme” görüşmesi Kilikya olarak isimlendirilen Çukurova’nın en büyük kentlerinden Tarsus’ta gerçekleştirildi (MÖ 42). Tarsus buluşması Cleopatra ile Antonius arasında yeni bir aşkın doğmasına yol açtı. Ertesi yıl (MÖ 41) Cleopatra yeni sevgilisi ve yatak odası arkadaşı Antonius ile İskenderiye’de beraber oldu. Antonius, Kleopatra’nın Mısır kraliçesi olması isteğini onayladı. Sonra Anadolu’ya geçerek Ermenistan ve Partlar üzerine yürüdü. Büyük zafer kazandı. Mısır ordusu karadan ve denizden Antonius’un emrinde idi. Cleopatra ile Antonius’un beraberliğinden önce iki çocuk oldu:Helios ve Selene isimlerinde… Antonius’un bu beraberliği de yasal bir evlilik değildi.
Kleopatra’nın Antonius’un beraberliğinden doğan üçüncü çocuğunun ismi de Filadelfus idi. Cleopatra ile Antonius’un on yıl kadar süren (MÖ 40-30) beraber olmasını sağlayan merkez Tarsus şehri oldu. Tarsus buluşmaları dillere destan aşk hikayelerinin de kaynağı oldu.
Roma’daki iktidar mücadelesi ve kumandanlar arasındaki çatışmalar bitmedi. Roma’nın güçlü kumandanı Oktavian ile Antonius arasındaki Actium deniz savaşını Antonius kazandı. Bu savaşta Cleopatra, sevgilisinin donanmasının zayıflığını gördü. Kendi donanmasına İskenderiyeye dönmesi emrini verdi. Oktavian, Antonius’un peşinden Mısır’a geldi. Antonius, ağır bir şekilde kaybettiği mücadele sonrası intihar ederek hayatına son verdi. Cleopatra da sarayına kapandı ve son anında kadehindeki zehirli şarabı içerek hayatına son verdi. Kleopatra’nın zehirlenerek ölmesi olayına “Yılan zehirledi” hikayesini uydurarak olayı anlattılar. Ve tarihler MÖ 30’u gösteriyordu. Cleopatra 39 yıl ömür sürdürmüş. Roma ile Mısır’ın siyasi beraberliğini “cinsel cazibe ve aşk ilişkisi” ile sağlamaya çalışmıştı. İktidara giden her yolu kullanmak onun için geçerli idi. Siyasi hırsı uğruna, kardeşleri ile evliliği, entrikalar öldürmeler ve Romalı kumandanlar ile yaptığı nikahsız evlilikler onun hayat hikayesinin kaynağı oldu. Bu olaydan geriye ne kaldı derseniz: Cleopatra ile Antonius buluşması Akdeniz kıyısındaki Tarsus’ta gerçekleşiyordu. Tarsus’un ana giriş kapısından geçerek villa-sarayda buluşmalar, görüşmeler ve beraberlikler, arkasından yapılan spor gösterileri, arenalarda boğuşmalar hemen hepsi unutuldu gitti. Ama sadece geriye günümüzde hala Tarsus’un önemli bir tarihi simgesi olan “Kleopatra kapısı” ismi kaldı. Bir de o dönem bastırılan paralar üzerinde Kleopatra’nın genç ve hırslı olduğunu yansıtan büst heykeller ile paralar üzerindeki görüntüsü. Belki suni fiziği güzelliği vardı ama siyasi ihtirasları onu bambaşka bir insan yapmıştı!
(Cezmi YURTSEVER, 2008)
Kleopatra biyografisi
Merhaba Sevgili Melek'ler, bu yazımızda Kleopatra kimdir diyen misafirlerimizin isteği üzerine Kleopatra'nın hayatı hakkında ki merak edieln tüm biyografi bilgilerini paylaşıyoruz.
Kleopatra (Kleopatra Kimdir? - Kleopatra Hakkında)
Kleopatra VII
Temel Britannica & Vikipedi
Kleopatra (Ocak MÖ 69 - 12 Ağustos MÖ 30), Antik Mısır'ın son Hellenistik kraliçesidir. Asıl ünvanı VII. Kleopatra olmasına rağmen kendisinden önce gelenler unutulduğu için, kısaca Kleopatra olarak bilinir. 9 dil bilen Kleopatra zeki bir kadındı.
İskenderiye'de doğdu. Aslen Yunan olan Kleopatra, babası XI. Ptolemaios`un vasiyeti üzerine kardeşi ile evlendi. O zamanlar Mısır'da egemen olan Yunanlılar Mısır toplumuna karışmamak için kendi soylarından olan kişilerle evleniyorlardı, bu da akraba evlilikleri sonucu özürlü insanların doğumuna yol açıyordu. Babası öldüğünde 18 yaşında olan Kleopatra tahta çıktı. Halkın içine girebilmek ve halkın kendisini benimsemesi için kendini Mısır dinine verdi. Kardeşi tarafından iktidardan uzaklaştırılıp sürgüne yollandı.
Kleopatra iktidara yanında büyük Roma imparatoru Sezar ile geri döndü. Kleopatra'nın bir halı içinde Sezar`ın sarayına girdiği ve bu büyük kralı kendine aşık ettiği rivayet edilir. Bu olaydan sonra kardeşi, kimsenin bilmediği bir sebeple Nil sularında boğuldu.
Kardeşinin aradan çekilmesi ile Kleopatra tek başına iktidar koltuğuna oturdu. O sırada Sezar'dan bir çocuğu oldu ve minik Sezarion`u alıp Roma'ya gitti. En büyük hayali, iki imparatorluğu birleştirip Büyük İskender'in de hayali olarak bilinen tüm dünyaya sahip olmaktı. MÖ 44'te Sezar ölünce bu hayallerini ertelemek zorunda kaldı .
Sezar ölünce Roma İmparatorluğu, tahta çıkan Octavian (Sezar'ın yeğeni) ve Marcus Antonius arasında ikiye ayrıldı. Doğu artık Marcus tarafından yönetilmekteydi ve ilk işi de Mısır'ı ziyaret oldu.
Antonius Kleopatra'ya delice aşık oldu. Kleopatra'nin Antonius'dan da iki kiz çocuğu oldu. Bir süre Tarsus'da yaşadılar ve bu yıllarda Octavius`a savaş açtılar. Actiumda yapılan savaşta Kleopatra ve Marcus kaçmak zorunda kaldı. İskenderiye'deki sarayına dönen Kleopatra'nın kendisini bir kobraya sokturarak intihar ettiği rivayet edilir. Öldüğünde 39 yaşındaydı.
Kleopatra (İÖ 69-30), güzelliği ve çekici*liğiyle ünlü bir Mısır kraliçesidir. Üç büyük Romalı yönetici olan Jül Sezar, Marcus Anto*nius ve Augustus Caesar adıyla bilinen Octavianus'un yaşamlarında önemli bir rol oyna*mıştır.
Babası XII. Ptolemaios İÖ 51'de öldüğün*de Kleopatra 17 yaşındaydı. Erkek kardeşi XIII. Ptolemaios ile birlikte tahta çıktıysa da kısa bir süre sonra aralarındaki anlaşmazlık yüzünden ülkede iç savaş başladı ve Kleopat*ra tahttan uzaklaştırıldı. Tahtı ele geçirmek için Roma'nın desteğinin gerekli olduğu dü*şüncesiyle Jül Sezar'ın dostluğunu kazanmaya girişti. Kleopatra ilk firavunların gücüne sa*hip olmak ve Mısır'ın kaybettiği toprakları geri almak istiyordu. Kleopatra'ya âşık olan Jül Sezar, onun yeniden tahta çıkmasını sağladı. Kleopatra, daha sonra Roma'ya gide*rek, Sezar'ın İÖ 44'te öldürülmesine kadar Roma'da kaldı. Bu tarihten sonra Romalılar' ca sevilmediğinin farkına vardığı için Mısır'a döndü.
Üç yıl sonra Roma'yı Octavianus'la birlikte yöneten Marcus Antonius ile karşılaştı. Kleopatra'nın büyüsüne kapılan Marcus Antonius, Octavianus'unkız kardeşi olan karısı Octavia' yı bırakarak Mısır'da Kleopatra ile birlikte yaşamaya başladı. Octavianus da Kleopatra ve Marcus Antonius'a savaş açarak İÖ 31'de Aktium Deniz Savaşı'nda onları yenilgiye uğrattı. Kleopatra savaşın önemli bir anında Marcus Antonius'u yalnız bırakarak donan*masını geri çekti. Yenilgiye uğrayan Marcus Antonius, İskenderiye'ye kaçan Kleopatra' nın ardından gitti.
Oysa Kleopatra artık Antonius'tan kurtul mayı ve güçlü Octavianus'un desteğini kazan*mayı istiyordu. Bu yüzden kendisi için yaptır*dığı anıt mezara çekildi ve ulaklar öldüğü haberini yaydı. Bunu duyan Antonius kede*rinden göğsüne hançerini sapladı. Kleopatra Octavianus'u etkilemeye çalıştıysa da başara*mayınca, Mısır krallığının simgesi olan kobra yılanına kendini sokturarak yaşamına son verdi.
Kleopatra'nın ölümüyle Mısır'da Ptolemaios hanedanı sona erdi ve ülke Roma İmparatorluğu'nun bir ili durumuna geldi.
KLEOPATRA'NIN HİKAYESİ
Mısır geleneklerine göre babasının isteği üzerine 15 yaşının içinde kardeşi ile evlendi, yönetime ortak oldu. Sezar ile ilişki kurdu metresi oldu, Mısır’ın tahtında kalabilmek için Antonius ile beraber yaşadı, üç çocuğu oldu. Krallar kraliçesi olabilmek için cinsel cazibesini silah olarak kullandı. Ve 39 yaşının içinde zehirlenerek öldü.
Kilikya kelimesinin anlamı üzerinde görüş açıklayanların düşünceleri farklı farklıdır. Fenike Kralı Agenor’un soyundan gelen Kiliks adındaki şahıstan dolayı isim aldığı açıklandığı gibi, cam yapımında kullanılan kumtaşının kaynağı olan bölge olması da gösterilir. Taştan topraktan yapılan cam gibi “insanın görüntüsünü yansıtan” aynalar sadece bir görünüştür. Aynanın arkasında var olan duygular ve gerçekler ise çoğu kez saklanır…Ama yaşanan olaylar ve yansımalar tarihin gündeminde hiç unutulmaz…Tıpkı Bir zamanlar Mısır diyarına hükmeden Kleopotra’nın hayat hikayesinde olduğu gibi.
Kısa kesilmiş sarı saçları mavi gözleri alımlı bakışları ile İskender ordusu ile Mısır’ın fethine katılan Yunanlı soyunun temsilcisi idi. Büyük İskenderin Mısır’ı fethi esnasında o diyarda kurulan Ptoleme krallığının mirascısı idi. Ve kraliyet tahtında da babası Ptoleme XII bulunuyordu. Bir baba çocuklarının özelliğini en iyi bilecek bir insandır. Yaşa ki göresin derler ya! Mısır yönetimini elinde bulunduran Ptoleme XII’nin karşılaştığı olaylar ilginç olduğu kadar da düşündürücü idi. Ptoleme XII, kızı Cleopatra ile birlikte Roma’yı ziyaret etmek istediğinde kendi öz kızı Tryphanea’nın isyanı ve kraliyet tahtını ele geçirmesiyle sarsıldı. Tryphanea’ya isyan edenler onu öldürerek hayatına son verdiler. MÖ 58 yılında diğer kız kardeşi Berenica’da babasına isyan ederek kraliyet tahtını ele geçirdi. Yaşlı kral Ptoleme XII ölmeden önce Mısır krallığının yönetimini küçük oğlu Ptoleme’ye geçmesini istiyordu. Ama bir isteği vardı: Kızı Cleopatra ile hayatta bulunan oğlunun evlilik yaparak yönetimin ortaklaşa sürdürmeleri… Yaşlı baba Ptoleme XII, MÖ 51 yılında öldü. Ve kağıt üzerinde de olsa Cleopatra kendi kardeşi ile evlendi. Aynı ana babadan doğma öz kardeş olanlar arasında yapılan evlilik ne kadar sağlam temellere dayanırdı ki! Cleopatra ile resmiyette kocası ve XIII. Ptoleme ünvanıyla Mısır yönetiminde bulunan kardeşi arasındaki çekişme ve çatışmalar sürdü gitti. Evlilikleri 3 yıl kadar sürdü. Ve Cleopatra kardeşinin öldürülmesi üzerine tek başına yönetimi eline geçirdi. Kendi görüntüsü olan yaralar bastırdı. Mısır kraliçesi olduğunda 15 yaşında idi. Ama hayatta kalan son kız kardeşi Arsinoe’nin askeri darbesine karşı koyamadı ve sürgüne gönderildi.
Roma İmparatorluğunun merkezinde siyasi ve askeri karışıklıklar vardı. Roma’da yaşanan iç savaşı Pompey adındaki kumandan kaybetti. Bu mücadelede Mısırlılı kumandanlar Jül Sezar’a destek verdiler. O sırada Mısır tahtında Ptoleme adıyla bir başka kral vardı ve o da Cleopatra’nın hayatta olan kardeşi idi. Mısır geleneklerine göre de aynı zamanda Cleopatra’nın evli kocası sayılıyordu. Ama Cleopatra ile “sözde kocası” arasında şiddetli çekişme ve çatışmalar vardı. Jül Sezar, denizden donanması ve ordusu ile İskenderiye sahillerine geldi. Kenti ele geçirdi. Mısır Kralı Ptoleme ile “hem karısı ve hem de kardeşi” Cleopatra arasında yaşanan olaylarda arabuluculuk yapmak istedi. Sezar’ın görevi Roma’ya bağımlı bir Mısır eyaleti yaratmak idi. İskenderiye’de siyasi karışıklıklar sürdü gitti. Cleopatra, tarihi belgelere yansıyan hikayeye göre- sarayda bir İran halısı içinde Sezar’ın önüne kondu. Halı açıldı ve içinden insan aklını, duygusunu etkileyen bakışları ve cinsel cazibesi ile baştan çıkaran genç bir kadın çıktı. Sezar’a elini uzattı. Duygusal yakınlık kısa sürede aşka dönüştü. Cleopatra Mısır tahtında oturan bir kraliçe olmak istiyordu ama Romalı Jül Sezar’ın desteğine ihtiyacı vardı. Cleopatra ile Jül Sezar arasındaki sıcak ilişkiler, Nil nehri üzerinde yapılan yüzlerce geminin katıldığı görkemli seyahatlar ile sürdü gitti. Dillere destan hikayeler ve destanlar anlatılmaya başlandı. Cleopatra 20, Jül Sezar ise 50 yaşının içinde idi. Fiziksel görünüşlerine göre “Baba ve kız” durumunda olan iki insanın siyasi amaçlar ve iktidarı ellerinde bulundurmak için “yatak odasına kadar uzanan” beraberlikleri söz konusu idi. Ve bu beraberlikten bir oğlan çocuğu oldu. Adına da “Sezarion” dediler.
Sezar, Mısır’ı Kleopatra’nın yönetiminde ama Roma’ya bağlılık gösterir statüde bırakarak ülkesine döndü. (MÖ 47)
Cleopatra, aşkı Sezar’ın yanı başında olmak için oğlu Sezarion ile birlikte Roma’ya gitti. Bir müddet İmparator sarayı yakınlarında misafir oldu. Sezar, en yakınında bulunan evlatlığı Brütüs ve adamları tarafından Senato kapısında arkadan hançer saplanarak öldürüldü (MÖ 15 Mart 44). Son sözleri” Sen de mi Bürütüs?” sözleri bin yıllardan beri insanoğlunun dilinden düşmedi.
Sezar sonrası Roma’da yönetimin önde gelen kumandanlarından Mark Anthony ile Cleopatra arasında “sorunları çözümleme” görüşmesi Kilikya olarak isimlendirilen Çukurova’nın en büyük kentlerinden Tarsus’ta gerçekleştirildi (MÖ 42). Tarsus buluşması Cleopatra ile Antonius arasında yeni bir aşkın doğmasına yol açtı. Ertesi yıl (MÖ 41) Cleopatra yeni sevgilisi ve yatak odası arkadaşı Antonius ile İskenderiye’de beraber oldu. Antonius, Kleopatra’nın Mısır kraliçesi olması isteğini onayladı. Sonra Anadolu’ya geçerek Ermenistan ve Partlar üzerine yürüdü. Büyük zafer kazandı. Mısır ordusu karadan ve denizden Antonius’un emrinde idi. Cleopatra ile Antonius’un beraberliğinden önce iki çocuk oldu:Helios ve Selene isimlerinde… Antonius’un bu beraberliği de yasal bir evlilik değildi.
Kleopatra’nın Antonius’un beraberliğinden doğan üçüncü çocuğunun ismi de Filadelfus idi. Cleopatra ile Antonius’un on yıl kadar süren (MÖ 40-30) beraber olmasını sağlayan merkez Tarsus şehri oldu. Tarsus buluşmaları dillere destan aşk hikayelerinin de kaynağı oldu.
Roma’daki iktidar mücadelesi ve kumandanlar arasındaki çatışmalar bitmedi. Roma’nın güçlü kumandanı Oktavian ile Antonius arasındaki Actium deniz savaşını Antonius kazandı. Bu savaşta Cleopatra, sevgilisinin donanmasının zayıflığını gördü. Kendi donanmasına İskenderiyeye dönmesi emrini verdi. Oktavian, Antonius’un peşinden Mısır’a geldi. Antonius, ağır bir şekilde kaybettiği mücadele sonrası intihar ederek hayatına son verdi. Cleopatra da sarayına kapandı ve son anında kadehindeki zehirli şarabı içerek hayatına son verdi. Kleopatra’nın zehirlenerek ölmesi olayına “Yılan zehirledi” hikayesini uydurarak olayı anlattılar. Ve tarihler MÖ 30’u gösteriyordu. Cleopatra 39 yıl ömür sürdürmüş. Roma ile Mısır’ın siyasi beraberliğini “cinsel cazibe ve aşk ilişkisi” ile sağlamaya çalışmıştı. İktidara giden her yolu kullanmak onun için geçerli idi. Siyasi hırsı uğruna, kardeşleri ile evliliği, entrikalar öldürmeler ve Romalı kumandanlar ile yaptığı nikahsız evlilikler onun hayat hikayesinin kaynağı oldu. Bu olaydan geriye ne kaldı derseniz: Cleopatra ile Antonius buluşması Akdeniz kıyısındaki Tarsus’ta gerçekleşiyordu. Tarsus’un ana giriş kapısından geçerek villa-sarayda buluşmalar, görüşmeler ve beraberlikler, arkasından yapılan spor gösterileri, arenalarda boğuşmalar hemen hepsi unutuldu gitti. Ama sadece geriye günümüzde hala Tarsus’un önemli bir tarihi simgesi olan “Kleopatra kapısı” ismi kaldı. Bir de o dönem bastırılan paralar üzerinde Kleopatra’nın genç ve hırslı olduğunu yansıtan büst heykeller ile paralar üzerindeki görüntüsü. Belki suni fiziği güzelliği vardı ama siyasi ihtirasları onu bambaşka bir insan yapmıştı!
(Cezmi YURTSEVER, 2008)