İ
İslami Yazar
Forum Okuru
kişi kendi nefsini hesaba çekmeli.
Malum olduğu üzere Allah-ü Teâlâ’nın dinen mükellef kıldığı yani kendilerine bazı vazifeler yüklediği, onlara doğru ve yanlışı beyan edip doğruyu yaptıkları takdirde Cenneti vaat ettiği; yanlışa saptıkları takdirde de cehennem ile azap edeceğini bildirdiği iki taife vardır. Bunlar insanlar ve cinlerdir. İnsanların ve cinlerin mükellef tutulmaları ise onlara akıl ve irade-i cüziye verilmesinden dolayıdır. Akıl ve irade-i cüziyyesi olmayanlar dinen mükellef değillerdir.
İşte bu akıl ve iradeleri sayesinde İnsanlar ve cinler doğruyu ya da yanlışı tercih edebilme imkanına sahiptirler. Doğru veya yanlışı tercih edebilme imkanıyla birlikte bir de doğru veya yanlışın her ikisine de müsait olan istitaat ve kudret de kendilerine bahşedilmiştir ki bu istitaat ve kudret her iki tercih için müsavidir. Yani insan aklı ve iradesi ile dilerse iyiyi tercih edip yaparak neticesinde cennete; isterse de kötüyü tercih edip yaparak neticesinde cehenneme gider. Yine Cenab-ı Hak iyi ve kötünün ne olduğunu da, göndermiş olduğu Kitaplar ve Peygamberler vesilesiyle beyan buyurmuştur.
Tüm bunlardan dolayı akıllı ve şuurlu her insanın, imtihan için gönderildiği bu dünya hayatında, maddi ve manevi gidişatını kontrol etmesi, zaman zaman acaba doğru yolda mıyım yoksa yanlışlara mı saplanmışım” diye tefekkür etmesi, bu tefekkürünün neticesinde haline-ahvaline çeki düzen vererek Allah’ın razı olduğu şekilde iman ve salih amellere yapışması icap etmektedir. İşte bu işe İslam Âlimlerimiz Muhasebe ismini vermişlerdir. Muhasebe hesaba çekmek demektir ki başkası tarafından da yapılabilir; kendi kendine de yapılabilir. Ahiret Günü Cenab-ı Hak tüm akıl sahiplerini hesaba çekecektir. Ancak akıllı insan, o büyük hesap günü gelmeden kendi kendini hesaba çekebilen ve buna göre hayatını tanzim eden insandır.
Bu hususla alakalı olarak Haşr Suresi’nin 18 ila 21. Ayet-i kerimelerinde şöyle buyruluyor: Ey iman edenler, Allah'a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın. Allah'a itaatsizlikten sakının. Şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizden tamamen haberdardır. Allah'ı unutan, bu yüzden Allah'ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar gerçekten yoldan çıkmışlardır. Cehennemliklerle cennetlikler bir değildir. Muratlarına erecek olanlar ancak cennet ehlidir. Şayet biz bu Kur'an'i bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, onu Allah korkusundan titremiş ve paramparça olmuş görürdün. İşte bu misalleri insanlar düşünsünler diye veriyoruz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: Akıllı kimse nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir Hz. Ömer (r.a.) Efendimiz de Hesaba çekilmezden evvel kendinizi hesaba çekiniz, amelleriniz tartılmadan önce kendi kendinizi tartınız buyurmuşlardır.
Selam ve dua ile.
İşte bu akıl ve iradeleri sayesinde İnsanlar ve cinler doğruyu ya da yanlışı tercih edebilme imkanına sahiptirler. Doğru veya yanlışı tercih edebilme imkanıyla birlikte bir de doğru veya yanlışın her ikisine de müsait olan istitaat ve kudret de kendilerine bahşedilmiştir ki bu istitaat ve kudret her iki tercih için müsavidir. Yani insan aklı ve iradesi ile dilerse iyiyi tercih edip yaparak neticesinde cennete; isterse de kötüyü tercih edip yaparak neticesinde cehenneme gider. Yine Cenab-ı Hak iyi ve kötünün ne olduğunu da, göndermiş olduğu Kitaplar ve Peygamberler vesilesiyle beyan buyurmuştur.
Tüm bunlardan dolayı akıllı ve şuurlu her insanın, imtihan için gönderildiği bu dünya hayatında, maddi ve manevi gidişatını kontrol etmesi, zaman zaman acaba doğru yolda mıyım yoksa yanlışlara mı saplanmışım” diye tefekkür etmesi, bu tefekkürünün neticesinde haline-ahvaline çeki düzen vererek Allah’ın razı olduğu şekilde iman ve salih amellere yapışması icap etmektedir. İşte bu işe İslam Âlimlerimiz Muhasebe ismini vermişlerdir. Muhasebe hesaba çekmek demektir ki başkası tarafından da yapılabilir; kendi kendine de yapılabilir. Ahiret Günü Cenab-ı Hak tüm akıl sahiplerini hesaba çekecektir. Ancak akıllı insan, o büyük hesap günü gelmeden kendi kendini hesaba çekebilen ve buna göre hayatını tanzim eden insandır.
Bu hususla alakalı olarak Haşr Suresi’nin 18 ila 21. Ayet-i kerimelerinde şöyle buyruluyor: Ey iman edenler, Allah'a itaatsizlikten sakının. Herkes yarın için ne hazırladığına bir baksın. Allah'a itaatsizlikten sakının. Şüphesiz Allah yapıp ettiklerinizden tamamen haberdardır. Allah'ı unutan, bu yüzden Allah'ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar gerçekten yoldan çıkmışlardır. Cehennemliklerle cennetlikler bir değildir. Muratlarına erecek olanlar ancak cennet ehlidir. Şayet biz bu Kur'an'i bir dağın üzerine indirmiş olsaydık, onu Allah korkusundan titremiş ve paramparça olmuş görürdün. İşte bu misalleri insanlar düşünsünler diye veriyoruz.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şeriflerinde şöyle buyurmuşlardır: Akıllı kimse nefsini hesaba çeken ve ölümden sonrası için çalışan kimsedir Hz. Ömer (r.a.) Efendimiz de Hesaba çekilmezden evvel kendinizi hesaba çekiniz, amelleriniz tartılmadan önce kendi kendinizi tartınız buyurmuşlardır.
Selam ve dua ile.