kısa resımlı şarkı sözleri
« Önceki | Sonraki »
SEVMEKTEN GİDİNCE...Sen beni sevmekten gidince- Yılmaz erdoğan
Sen beni sevmekten gidince ben bana borçlu kaldım
Ya sen bana fazla geldin ya ben sana az kaldım
Gitme bir adım öteye gülüm bir adımda gurbet olur
Gitme bir nefes öteye gülüm her nefes hasret olur
Aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde
El tutmak yol açıyor diye hesapsız
Susmalara kaldırdık tüm tutuşmaları
Yasak kelime oyunu yapmak
Yalan söylemek mecburi ve serbest ayyuka çıkmak
Artık yağmur sonraları toprak kokmak yok
Tomurcuklanmak günah
Ve bir insan gözü yüzünden yüz gün art arda uyumamak
Kimse ölmesin diye
Kimsenin aklında her sevdalı verdiği sözü geri alacak
Güneşi ayı ve hatta hiç bir tabiat olayı
Şahit gösterilmeyecek hiç bir sevdaya
Ne deniyorsa onu atacak kalp
Ve süresi 24 saate çıkarılacak meskun mahallerde ağlamanın
Sen sesini alıp gidince ben burda dilsiz kaldım
Ya sen bana fazla geldin
Ya ben sana az kaldım
Gitme bir adım öteye gülüm bir adımda gurbet olur
Gitme bir nefes öteye gülüm her nefes hasret olur
Yılmaz Erdoğan
Ağla Yaralı Kalbim Hepsi Yalan... Hatırla sevgili dizi müziği
Ağla Yaralı Kalbim Hepsi Yalan
Ağla Bir Avuç Küldür Elde Kalan
Yaralı Yaralı Yaralı Kalbim
Dokunduğun El Yalan Sakındığın Gül Yalan
Sel Akar Kum Olur Geriye Kalan
Ağla Yaralı Kalbim Hepsi Yalan
Ağla Bir Avuç Küldür Elde Kalan
Yaralı Yaralı Yaralı Kalbim
Hatırla sevgili
ONYEDİ YAŞIM GİBİ Şiirinden Mahallenin delikanlısı.... İbrahim sadri şiiri
Mahallenin delikanlısı,
Elleri ceplerinde, dudağında ıslığı,
Başında kavak yelleri.
Şarkılar mırıldanıyor.
'Zalimin zulmü varsa sevenin Allahı var' yeni çalıyor 45lik plaklardan.
Hayri Şahin ortalığı kavuruyor.
Mahallenin delikanlısı,
Cebinde iki gazoz parası.
Yüreğinde garip bir pıtırtı
Alışmaya çalışıyor sana alışmaya.
Akşamları işportaya çıkıyor,
Bir defter, bir kalem, bir de çakı alana aynayı bedava veriyor.
Yani günler geçiyor onyedi yaşının bütün tadıyla ...
İbrahim Sadri
YAŞIYORUM ÖYLESİNE... Mustafa Yıldızdoğan şiiri
HER aşk katilidir bir öncekinin...Kahraman Tazeoğlu siiri
Rüzgarlı bir tepenin yamacındayım şimdi
kent suskun
ve istasyonlar ayrılık için var bu şehirde
imlası buzuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum seni düşünürken
ömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynar
imtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardan
gecenin en serseri yanını alırım günceme
durup durup şiirler yazmak yoluna
yeni bir yaşam biçimim oldu son günlerde
kendimi sende kalabalık buluşum belki de bundan
her gece yorganımın altında sakladığım
kırlangıç sürüleriyle geliyorum sana
sen uykudayken
babam her gece ölüyor şimdilerde
annem nihavent bir çığlık oluyor
bana en çok sensizlik koyuyor
sonra babilin asma bahçelerine asıyorum kendimi
uyanmak için
eski bir aşkını anlatıyorken bana
konuştuklarından yapılma bir sessizlik oluyor ağzım
kaç kez kanıyorum bir bilsen
(ya da hiç bilmesen)
sesinin ardında yüzün sessiz bir tabanca gibi duruyor
kendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum
gece yüklü bir kamyon uykularımı solluyor
yastığının altında yalnızlığın var biliyorum
oysa ben senden bir bardak su istedim
akdeniz değil
son yalnızı benimdir bu kentin
istanbul arkamdan gelir
ey hüznü yüzünde gülücük diye taşıyan kız
hep kendine mi saklarsın çocukluğunu
ağzıma bir bulut bulaşsa da yokluğundan yapılmış
kayadan seken kurşun
en serseri yanımız olur kimi zaman
ve ben hep kendimi terk ederim senden
her katilin aşkı
her aşkın katili
bir öncekinin faili
hep ben olurum
hep ben ölürüm
içime uzanan koridorların ortasından
hep gülerdin beni görünce
bense sana hep geç kalırdım
sona kalırdım
sonra kanardım
yağmurlarla inseydin içime
içim senden yanaydı
yüzümdeki işgaller senden karaydı
seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi
sana yazacaklarım sil sil bitmezdi
ve ben
sende hiçbir şeydim
sen bende her şeyken
canım
yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım
kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni
ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine
geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin
ve sevgisizlik alır bir gün seni benden
işte bu yüzden
sen hep sevil
hep sevil
sevil
KAHRAMAN TAZEOĞLU
Susmadı daha gözüm,ağlamaktan geliyorum... Ahmet selçuk ilkan şiirinden...
Ölünce sevemezsem seni...Ayna şarkı sözü
Toprağından dönsün yüzüm
Ölünce sevemezsem seni
Kan ağlasın iki gözüm
Ölünce sevemezsem seni
Hak rahmetin görmeyim
Gonca gülün dermeyim
Muradıma ermeyim
Ölünce sevemezsem seni
Yaşamak yıldızlarda
Seninle olmak istiyorum
Sevişmek hüner değil
Yanında kalmak istiyorum
Sevişmek hüner değil
Yanında ölmek istiyorum
Ben bu yerde ölsemde
Ay yüzlüm yine elde
Muhtaç olayım namerde
Ölünce sevemezsem seni...
Ayna
Nezaman sevdimse...Ahmet selçuk ilkan şiiri
Elimde değil seviyorum... Bendeniz harun kolçak elimde değil seviyorum-şarkı sözü
Yanlizliga alistim ben
Hic yoktun sanki onceden
Hersey sona erdi bak unuttum sevgileri
Bu kalbe yeniden sev diyemem
Biliyorum yanlis yoldayim
Yine sevdanin koynundayim
Unutmustum boylesine
Dayanilmaz sarsintilari
Sana mahkumum farkindayim
Ne yapsanda farketmez
Adi boyle ask affetmez
Yuregim unutmaz seni
Kacsanda ask terk etmez
Ne olur gulme gulme yapamiyorum
Elimde degil seviyorum
http://huzunmisralarim.blogcu.com/o...edi-yasimsin-ibrahim-sadri-siiri_2286479.html
SEVMEKTEN GİDİNCE...Sen beni sevmekten gidince- Yılmaz erdoğan
Sen beni sevmekten gidince ben bana borçlu kaldım
Ya sen bana fazla geldin ya ben sana az kaldım
Gitme bir adım öteye gülüm bir adımda gurbet olur
Gitme bir nefes öteye gülüm her nefes hasret olur
Aşk yasaklandı artık halka açık yerlerde
El tutmak yol açıyor diye hesapsız
Susmalara kaldırdık tüm tutuşmaları
Yasak kelime oyunu yapmak
Yalan söylemek mecburi ve serbest ayyuka çıkmak
Artık yağmur sonraları toprak kokmak yok
Tomurcuklanmak günah
Ve bir insan gözü yüzünden yüz gün art arda uyumamak
Kimse ölmesin diye
Kimsenin aklında her sevdalı verdiği sözü geri alacak
Güneşi ayı ve hatta hiç bir tabiat olayı
Şahit gösterilmeyecek hiç bir sevdaya
Ne deniyorsa onu atacak kalp
Ve süresi 24 saate çıkarılacak meskun mahallerde ağlamanın
Sen sesini alıp gidince ben burda dilsiz kaldım
Ya sen bana fazla geldin
Ya ben sana az kaldım
Gitme bir adım öteye gülüm bir adımda gurbet olur
Gitme bir nefes öteye gülüm her nefes hasret olur
Yılmaz Erdoğan
Ağla Yaralı Kalbim Hepsi Yalan
Ağla Bir Avuç Küldür Elde Kalan
Yaralı Yaralı Yaralı Kalbim
Dokunduğun El Yalan Sakındığın Gül Yalan
Sel Akar Kum Olur Geriye Kalan
Ağla Yaralı Kalbim Hepsi Yalan
Ağla Bir Avuç Küldür Elde Kalan
Yaralı Yaralı Yaralı Kalbim
Hatırla sevgili
Mahallenin delikanlısı,
Elleri ceplerinde, dudağında ıslığı,
Başında kavak yelleri.
Şarkılar mırıldanıyor.
'Zalimin zulmü varsa sevenin Allahı var' yeni çalıyor 45lik plaklardan.
Hayri Şahin ortalığı kavuruyor.
Mahallenin delikanlısı,
Cebinde iki gazoz parası.
Yüreğinde garip bir pıtırtı
Alışmaya çalışıyor sana alışmaya.
Akşamları işportaya çıkıyor,
Bir defter, bir kalem, bir de çakı alana aynayı bedava veriyor.
Yani günler geçiyor onyedi yaşının bütün tadıyla ...
İbrahim Sadri
Sorma gülüm sorma
Bir garip haldeyim işte
Gitmeseydin diyorum
Gitmesydin
Beni böyle bırakıp da yıkıp da
Sensiz kala kaldım ortalıkta
Tadı tuzu yok hayatın
Ortalık yangın yeri
Ortalık toz duman
Umutlarım, sıfırın altında
erzurum
Gönlüm talan, gönlüm viran
Yaşıyorum öylesine
Yüreğin feryadını dile getir
Yanık türkülerde ara sevdaları
Kaybedikmiş ne varsa aşka dair
Türkülerdedir diyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Yüce dağların eteklerinden
Toprağın göz yaşlarıyla
Bulutları sinesine çekmiş
Hoyrat mı hoyrat
Haşin mi haşin
Ferman dinlemez
Akıp giden su gibi sevdim seni
Farzet ki çağlar ötesi
Farzet ki insan yüzü görmemiş
Yani kirlenmemiş
Temiz tertemiz
Gönlüm gibi, sevgim gibi
Sana olan aşkım gibi
Coşuyorum, taşıyorum
Nice bentler aşıyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yaşıyorum öylesine
Savaş meydanında yenik
düşmüş bir ordunun
sağkalmış tek yaralı askeri gibi
Kan revan vücudum
Üstüme çevrilmiş binlerce
namlu
Yalvarmamı bekleyen adi
gülüşlü suratlara
Tükürüyorum çatlamış
dudaklarımla
Koşuyorum, düşüyorum
Vatanım vatanım diyorum
Vatanımı soluyorum
Bir bayrak gibi
Seni arıyorum, bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Yıkılmış etrafımda bütün
duvarlar
Karda kışta kalmış
Kolu kanadı kırık
küçük bir serçe gibi
Uçuyorum, konuyorum
Üşüyorum, donuyorum, gücüm tükeniyor
Yoruluyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine
hayatın sihri bozuldu
silindi bütün renkler
Sensizim, yalnızım
Bir garip haldeyim
anlayacağım
Ama yine seni arıyorum
Andıkça yanıyorum
yaprak gibi dökülüyorum
Sinemi sensiz dağlıyorum
Ağlamak yakışmaz amma artık ağlıyorum
Seni bir serçenin gözyaşları kadar
Çok ama çok seviyorum
Hani serçeler ağladığı vakit
ölüyormuş ya
Son bir nefes
Alıyorum, veriyorum, alıyorum
seni arıyorum bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Bir garip haldeyim işte
Gitmeseydin diyorum
Gitmesydin
Beni böyle bırakıp da yıkıp da
Sensiz kala kaldım ortalıkta
Tadı tuzu yok hayatın
Ortalık yangın yeri
Ortalık toz duman
Umutlarım, sıfırın altında
erzurum
Gönlüm talan, gönlüm viran
Yaşıyorum öylesine
Yüreğin feryadını dile getir
Yanık türkülerde ara sevdaları
Kaybedikmiş ne varsa aşka dair
Türkülerdedir diyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Yüce dağların eteklerinden
Toprağın göz yaşlarıyla
Bulutları sinesine çekmiş
Hoyrat mı hoyrat
Haşin mi haşin
Ferman dinlemez
Akıp giden su gibi sevdim seni
Farzet ki çağlar ötesi
Farzet ki insan yüzü görmemiş
Yani kirlenmemiş
Temiz tertemiz
Gönlüm gibi, sevgim gibi
Sana olan aşkım gibi
Coşuyorum, taşıyorum
Nice bentler aşıyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yaşıyorum öylesine
Savaş meydanında yenik
düşmüş bir ordunun
sağkalmış tek yaralı askeri gibi
Kan revan vücudum
Üstüme çevrilmiş binlerce
namlu
Yalvarmamı bekleyen adi
gülüşlü suratlara
Tükürüyorum çatlamış
dudaklarımla
Koşuyorum, düşüyorum
Vatanım vatanım diyorum
Vatanımı soluyorum
Bir bayrak gibi
Seni arıyorum, bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Yıkılmış etrafımda bütün
duvarlar
Karda kışta kalmış
Kolu kanadı kırık
küçük bir serçe gibi
Uçuyorum, konuyorum
Üşüyorum, donuyorum, gücüm tükeniyor
Yoruluyorum
Seni arıyorum bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine
hayatın sihri bozuldu
silindi bütün renkler
Sensizim, yalnızım
Bir garip haldeyim
anlayacağım
Ama yine seni arıyorum
Andıkça yanıyorum
yaprak gibi dökülüyorum
Sinemi sensiz dağlıyorum
Ağlamak yakışmaz amma artık ağlıyorum
Seni bir serçenin gözyaşları kadar
Çok ama çok seviyorum
Hani serçeler ağladığı vakit
ölüyormuş ya
Son bir nefes
Alıyorum, veriyorum, alıyorum
seni arıyorum bulamıyorum
Yani yaşıyorum öylesine
Mustafa yıldızdoğan
Rüzgarlı bir tepenin yamacındayım şimdi
kent suskun
ve istasyonlar ayrılık için var bu şehirde
imlası buzuk, üşümüş ve kirli bir çocuk olurum seni düşünürken
ömrüme iliştirdiğim martı leşleri yamalı bir geçmişi oynar
imtihanlar ve intiharlar üzerine kurulu hayatlardan
gecenin en serseri yanını alırım günceme
durup durup şiirler yazmak yoluna
yeni bir yaşam biçimim oldu son günlerde
kendimi sende kalabalık buluşum belki de bundan
her gece yorganımın altında sakladığım
kırlangıç sürüleriyle geliyorum sana
sen uykudayken
babam her gece ölüyor şimdilerde
annem nihavent bir çığlık oluyor
bana en çok sensizlik koyuyor
sonra babilin asma bahçelerine asıyorum kendimi
uyanmak için
eski bir aşkını anlatıyorken bana
konuştuklarından yapılma bir sessizlik oluyor ağzım
kaç kez kanıyorum bir bilsen
(ya da hiç bilmesen)
sesinin ardında yüzün sessiz bir tabanca gibi duruyor
kendimi kötü kurulmuş bir cümle sanıyorum
gece yüklü bir kamyon uykularımı solluyor
yastığının altında yalnızlığın var biliyorum
oysa ben senden bir bardak su istedim
akdeniz değil
son yalnızı benimdir bu kentin
istanbul arkamdan gelir
ey hüznü yüzünde gülücük diye taşıyan kız
hep kendine mi saklarsın çocukluğunu
ağzıma bir bulut bulaşsa da yokluğundan yapılmış
kayadan seken kurşun
en serseri yanımız olur kimi zaman
ve ben hep kendimi terk ederim senden
her katilin aşkı
her aşkın katili
bir öncekinin faili
hep ben olurum
hep ben ölürüm
içime uzanan koridorların ortasından
hep gülerdin beni görünce
bense sana hep geç kalırdım
sona kalırdım
sonra kanardım
yağmurlarla inseydin içime
içim senden yanaydı
yüzümdeki işgaller senden karaydı
seni sevmek en gizli ağlama biçimimdi
sana yazacaklarım sil sil bitmezdi
ve ben
sende hiçbir şeydim
sen bende her şeyken
canım
yastığının altında biriktirdiğin yalnızlıklarım
kendine varlaşıp bana yoklaşan biri yapar seni
ve ne kadar kaçsan o kadar yakınsındır aslında kendine
geciken sevdalar yıkık kentlere benzer bilirsin
ve sevgisizlik alır bir gün seni benden
işte bu yüzden
sen hep sevil
hep sevil
sevil
KAHRAMAN TAZEOĞLU
Ölünce sevemezsem seni...Ayna şarkı sözü
Toprağından dönsün yüzüm
Ölünce sevemezsem seni
Kan ağlasın iki gözüm
Ölünce sevemezsem seni
Hak rahmetin görmeyim
Gonca gülün dermeyim
Muradıma ermeyim
Ölünce sevemezsem seni
Yaşamak yıldızlarda
Seninle olmak istiyorum
Sevişmek hüner değil
Yanında kalmak istiyorum
Sevişmek hüner değil
Yanında ölmek istiyorum
Ben bu yerde ölsemde
Ay yüzlüm yine elde
Muhtaç olayım namerde
Ölünce sevemezsem seni...
Ayna
Kaç kere yaşadım ben bu romanı
Ne zaman sevdimse ayrılık vardı
Hep kendim kuruttum gözyaşlarımı
Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı
Sen de git bırak git beni düşünme
Kader de, hayat de boşver üzülme
Alıştım hasretin her türlüsüne
Ne zaman sevdimse ayrılık vardı
Alıştım kaderin her cilvesine
Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı
Yaşamadım gitti gönül tadında
Nelerden vazgeçtim senin uğrunda
Seni de kaybettim yol ortasında
Ne zaman sevdimse karanlık vardı
Ne zaman sevdimse pişmanlık vardı
Ne zaman sevdimse ayrılık vardı
Hep kendim kuruttum gözyaşlarımı
Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı
Sen de git bırak git beni düşünme
Kader de, hayat de boşver üzülme
Alıştım hasretin her türlüsüne
Ne zaman sevdimse ayrılık vardı
Alıştım kaderin her cilvesine
Ne zaman sevdimse yalnızlık vardı
Yaşamadım gitti gönül tadında
Nelerden vazgeçtim senin uğrunda
Seni de kaybettim yol ortasında
Ne zaman sevdimse karanlık vardı
Ne zaman sevdimse pişmanlık vardı
Ahmet Selçuk İlkan
Yanlizliga alistim ben
Hic yoktun sanki onceden
Hersey sona erdi bak unuttum sevgileri
Bu kalbe yeniden sev diyemem
Biliyorum yanlis yoldayim
Yine sevdanin koynundayim
Unutmustum boylesine
Dayanilmaz sarsintilari
Sana mahkumum farkindayim
Ne yapsanda farketmez
Adi boyle ask affetmez
Yuregim unutmaz seni
Kacsanda ask terk etmez
Ne olur gulme gulme yapamiyorum
Elimde degil seviyorum