Kimlerin Parmak İzi Yok?
parmak izi kaç gün kalır parmak izi ne kadar kalır ne kadar süre nasıl silinir kaç günde silinir
Kimlerin Parmak izi yok..
Yetişkinlerin parmak izleri bir zeminde bozulmadan birkaç gün kalırken, çocukların parmak izleri neden 24 saat içinde kaybolmaktadır?
1993 yılında ABD'de küçük bir kız çocuğu, muhtemelen fidye için, evinden kaçırılıp uzak bir yere götürülür. Orada tutulduğu zaman zarfında kaçma plânları yapan çocuk, fırsatını bularak herhangi bir zarar görmeden rehinecilerin elinden kurtulur ve yakındaki bir yerleşim bölgesine sığınır. Kızın tarifi üzerine hâdiseden birkaç gün sonra faillerden birini yakalayan polis, onun konuşmasıyla diğer faillere ve çocuk kaçırılırken kullanılan arabaya ulaşır.
Suçlular mahkemede dosyadaki bir eksikliği fark edip, kurtulmak için arabanın içinde, kız çocuğunun parmak izinin aranmasını isterler. Zîrâ çocuk, kaçırılma esnasında, ifadelerinde de belirttiği gibi, arabanın pek çok yerine tutunmuştur, dolayısıyla çocuğun parmak izlerinin arabanın çeşitli yerlerinde bulunması gerekmektedir. Adlî tıp dedektifleri arabayı baştan aşağı taramasına, zanlı ve arkadaşlarının parmak izlerini tespit etmesine rağmen, garip bir şekilde, arabada küçük kızın parmak izine rastlayamamıştır. Bu hâdise üzerine zanlılar ve avukatları büyük sevinç yaşarken, adlî tıp dedektifleri ve mağdur kız çocuğunun yakınları büyük üzüntü duyar.
Hâdisenin bundan sonrasını yazının sonuna bırakarak, parmak izi çalışmalarının nasıl yapıldığına ve niçin böyle bir hayal kırıklığı yaşandığına dönelim. Parmak izi, her şahsın DNA programında yaratılıştan mevcut olup, embriyonik dönemde parmakların ucunu örten derinin, Nakkâş-ı Ezelî ve Hafîz-i Ebedî’nin sonsuz ilim ve kudretiyle işlenmesi neticesinde meydana getirilir. Niçin sonsuz bir ilim ve kudretten bahsediyoruz? Tek yumurta ikizleri hâriç, hiçbir insanın parmak izinin birbirine benzememesi, yaşayan, ölmüş ve yaratılacak bütün insanların parmak izlerinin bilinmesini gerektirir ki, bu da ancak Yüce Yaratıcı'nın ilmiyle mümkündür. Aynı spermle döllenen tek bir yumurtadan yaratıldıkları ve yaratılışlarında aynı DNA programları işletildiği için, tek yumurta ikizlerinin parmak izleri aynıdır. Nitekim Kıyâmet Sûresi'nin hemen başındaki âyetlerde, kıyamet günü insanların tekrar diriltilmesiyle ilgili “İnsan zanneder mi ki ölümünden sonra Biz kemiklerini toplayıp onu diriltmeyeceğiz? Evet, toplarız, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar eski hâlinde düzenleriz!” (Kıyamet/ 3-4) denilerek, kimsenin bilmediği bir dönemde, parmak izlerimizdeki inceliklere dikkat çekilmektedir.
Bundan dolayı parmak izleri çeşitli suçların aydınlatılmasında kullanılmaktadır. Parmak uçlarındaki deri kabartılarının teşkil ettiği desenler, birbirini kesen veya birbirine paralel, oval yahut dairevî çizgilerin hareketleriyle ortaya çıkarılır. Mürekkep emdirilmiş bir süngere dokundurulan parmak daha sonra bir kâğıda basılırsa, parmak ucundaki desen mürekkep sayesinde kâğıda geçer. Bu şekilde arşivlenen parmak izleri, ileride meydana gelebilecek şüpheli bir durumda yeni izlerle karşılaştırılarak değerlendirilir.
Peki, dokunduğumuz eşyada parmak izlerimiz nasıl kalıyor? Derimizin her tarafına dağıtılmış olan ter bezleri, vücudumuzun her bölgesinde farklı yoğunluktadır. Parmak uçlarımıza da birçok ter bezi yerleştirilmiştir. Parmağımızla herhangi bir nesneye dokunduğumuzda ter bezlerinin gözeneklerinden çıkan terimiz, dokunduğumuz yerde kalır ve parmak izi desenimizin o zemine geçmesine sebep olur.
Yazının başında anlatılan hâdisede, küçük kızın parmak izinin arabada bulunamamasının sebebi nedir? Parmak izini bırakan terin yüzde doksan dokuzu sudur. Kalan yüzde birlik kısımda yağ asitleri, yağ, esterler, aminoasit ve tuzlar bulunur. Yapılan analizlerde, yetişkin insanların bıraktığı parmak izlerinin, esterler tarafından birbirine bağlanan uzun karbon zincirleri ve ağır metaller ihtiva ettiği bulunurken, çocukların parmak izinde ise, çoğunlukla esterlenmemiş ve kısa zincirli yağ asitleri bulunmuştur. Çocukların parmak izinde bulunan kısa zincirli yağ asitleri daha uçucu özelliktedir. Bu yüzden yetişkinlerin parmak izleri genellikle birkaç gün veya daha uzun müddet bozulmadan kalırken, çocukların parmak izleri 24 saat içinde yok olmaktadır. Bu sebeple çocuklarla ilgili vakalarda suçu araştırma çalışmaları mümkün olduğunca çabuk yapılmalıdır.
Normal bir bakışla parmak izleri görülmez. Adlî dedektifler görünmeyen parmak
izlerini görünür hâle getirip fotoğraflarını çekebilmek için, bazı metotlar uygular. En eski metotlardan birisi toz pudra serpmedir. Hidrokarbonların ısı ile bozulmasından elde edilen çok ince siyah karbon, parmak izinin bulunduğu yüzeye serpilir, karbon tanecikleri parmağın eşya üzerinde bıraktığı tere yapışarak izi görünür hâle getirir. Bu metodun daha gelişmiş bir şeklinde ise, fluoresans pudralar (ışıldama yapan) kullanılmaktadır. Bu hususta uygulanan ikinci metot, iyot metodudur. İyot ısıtıldığında buharlaşır ve yağların yapısındaki karbon-karbon arasındaki çift bağlar ile reaksiyona girer ve kabartı şeklindeki parmak izi desenini sarımsı kahverengi bir renge dönüştürür. Uygulanan üçüncü metot ise, ninhydrin metodudur. Önceki metotlar gözeneksiz yüzeylerde iyi netice verirken, bu metot, kâğıt ve tahta gibi gözenekli yüzeylerdeki parmak izi örneklerinde daha iyi neticeler verir. Bu metodun temeli, aminoasitler ile ninhydrin arasındaki kompleks bir reaksiyona dayanır. Isıtıldığında ortamdaki bir baz ile reaksiyona girerek menekşe renginde görüntü verir. Terdeki aminoasitler kâğıt veya tahtanın ana maddesi olan selüloz ile herhangi bir reaksiyona girmediği için, bu teknik çok eski izlerin belirlenmesine de imkân sağlar.
Ter gibi çoğu zaman hatalı şekilde saf bir su zannettiğimiz bir unsur bile, gerektiğinde birçok meselenin aydınlığa kavuşturulmasında kullanılabilmektedir. Gözle zor görülen parmak izlerimiz ise, yaptığımız faaliyetlerin izlerini mekâna nakış nakış işleyerek buralarda bize dâir emareler kalmasına sebep olmaktadır. Her an, zihinlere ve mânevî levhalara bıraktığımız milyonlarca görüntünün, Kâinatın Sahibi huzurunda neler ifade edeceğini düşündüğümüzde, kâinatta hiçbir şeyin başıboş ve abes yaratılmadığını anlıyoruz. Bu arada, yazının başında anlattığımız çocuk kaçırma hâdisesine karışan kişilerin ceza almadıklarını sanıyorsanız, aldanıyorsunuz! Çocuğun parmak izleri arabanın içinde bulunamamıştı; ama suçluların sevinci çok uzun sürmedi. Çünkü çocuğun üzerindeki elbiseden kopan, gözle çok zor görülebilen ince kumaş lifleri, arabanın koltuğundan aspiratörle çekildikten sonra mikroskopta incelendi. Yapılan bire bir eşleştirmeyle hâdiseye karışanların suçları ispatlandı ve suçlular bu dünyadaki cezalarını aldılar.
Kimlerin Parmak izi yok..
Yetişkinlerin parmak izleri bir zeminde bozulmadan birkaç gün kalırken, çocukların parmak izleri neden 24 saat içinde kaybolmaktadır?
- Gözle zor görülen parmak izlerimizle, kendimize ve yaptığımız faaliyetlere dâir geride nasıl emareler bırakmaktayız?
- Parmak izlerinin tespitinde uygulanan metotlar…
- Devamlı yanımızda bulundurduğumuz mühür: parmak izlerimiz…
1993 yılında ABD'de küçük bir kız çocuğu, muhtemelen fidye için, evinden kaçırılıp uzak bir yere götürülür. Orada tutulduğu zaman zarfında kaçma plânları yapan çocuk, fırsatını bularak herhangi bir zarar görmeden rehinecilerin elinden kurtulur ve yakındaki bir yerleşim bölgesine sığınır. Kızın tarifi üzerine hâdiseden birkaç gün sonra faillerden birini yakalayan polis, onun konuşmasıyla diğer faillere ve çocuk kaçırılırken kullanılan arabaya ulaşır.
Suçlular mahkemede dosyadaki bir eksikliği fark edip, kurtulmak için arabanın içinde, kız çocuğunun parmak izinin aranmasını isterler. Zîrâ çocuk, kaçırılma esnasında, ifadelerinde de belirttiği gibi, arabanın pek çok yerine tutunmuştur, dolayısıyla çocuğun parmak izlerinin arabanın çeşitli yerlerinde bulunması gerekmektedir. Adlî tıp dedektifleri arabayı baştan aşağı taramasına, zanlı ve arkadaşlarının parmak izlerini tespit etmesine rağmen, garip bir şekilde, arabada küçük kızın parmak izine rastlayamamıştır. Bu hâdise üzerine zanlılar ve avukatları büyük sevinç yaşarken, adlî tıp dedektifleri ve mağdur kız çocuğunun yakınları büyük üzüntü duyar.
Hâdisenin bundan sonrasını yazının sonuna bırakarak, parmak izi çalışmalarının nasıl yapıldığına ve niçin böyle bir hayal kırıklığı yaşandığına dönelim. Parmak izi, her şahsın DNA programında yaratılıştan mevcut olup, embriyonik dönemde parmakların ucunu örten derinin, Nakkâş-ı Ezelî ve Hafîz-i Ebedî’nin sonsuz ilim ve kudretiyle işlenmesi neticesinde meydana getirilir. Niçin sonsuz bir ilim ve kudretten bahsediyoruz? Tek yumurta ikizleri hâriç, hiçbir insanın parmak izinin birbirine benzememesi, yaşayan, ölmüş ve yaratılacak bütün insanların parmak izlerinin bilinmesini gerektirir ki, bu da ancak Yüce Yaratıcı'nın ilmiyle mümkündür. Aynı spermle döllenen tek bir yumurtadan yaratıldıkları ve yaratılışlarında aynı DNA programları işletildiği için, tek yumurta ikizlerinin parmak izleri aynıdır. Nitekim Kıyâmet Sûresi'nin hemen başındaki âyetlerde, kıyamet günü insanların tekrar diriltilmesiyle ilgili “İnsan zanneder mi ki ölümünden sonra Biz kemiklerini toplayıp onu diriltmeyeceğiz? Evet, toplarız, hem de parmak uçlarına varıncaya kadar eski hâlinde düzenleriz!” (Kıyamet/ 3-4) denilerek, kimsenin bilmediği bir dönemde, parmak izlerimizdeki inceliklere dikkat çekilmektedir.
Bundan dolayı parmak izleri çeşitli suçların aydınlatılmasında kullanılmaktadır. Parmak uçlarındaki deri kabartılarının teşkil ettiği desenler, birbirini kesen veya birbirine paralel, oval yahut dairevî çizgilerin hareketleriyle ortaya çıkarılır. Mürekkep emdirilmiş bir süngere dokundurulan parmak daha sonra bir kâğıda basılırsa, parmak ucundaki desen mürekkep sayesinde kâğıda geçer. Bu şekilde arşivlenen parmak izleri, ileride meydana gelebilecek şüpheli bir durumda yeni izlerle karşılaştırılarak değerlendirilir.
Peki, dokunduğumuz eşyada parmak izlerimiz nasıl kalıyor? Derimizin her tarafına dağıtılmış olan ter bezleri, vücudumuzun her bölgesinde farklı yoğunluktadır. Parmak uçlarımıza da birçok ter bezi yerleştirilmiştir. Parmağımızla herhangi bir nesneye dokunduğumuzda ter bezlerinin gözeneklerinden çıkan terimiz, dokunduğumuz yerde kalır ve parmak izi desenimizin o zemine geçmesine sebep olur.
Yazının başında anlatılan hâdisede, küçük kızın parmak izinin arabada bulunamamasının sebebi nedir? Parmak izini bırakan terin yüzde doksan dokuzu sudur. Kalan yüzde birlik kısımda yağ asitleri, yağ, esterler, aminoasit ve tuzlar bulunur. Yapılan analizlerde, yetişkin insanların bıraktığı parmak izlerinin, esterler tarafından birbirine bağlanan uzun karbon zincirleri ve ağır metaller ihtiva ettiği bulunurken, çocukların parmak izinde ise, çoğunlukla esterlenmemiş ve kısa zincirli yağ asitleri bulunmuştur. Çocukların parmak izinde bulunan kısa zincirli yağ asitleri daha uçucu özelliktedir. Bu yüzden yetişkinlerin parmak izleri genellikle birkaç gün veya daha uzun müddet bozulmadan kalırken, çocukların parmak izleri 24 saat içinde yok olmaktadır. Bu sebeple çocuklarla ilgili vakalarda suçu araştırma çalışmaları mümkün olduğunca çabuk yapılmalıdır.
Normal bir bakışla parmak izleri görülmez. Adlî dedektifler görünmeyen parmak
izlerini görünür hâle getirip fotoğraflarını çekebilmek için, bazı metotlar uygular. En eski metotlardan birisi toz pudra serpmedir. Hidrokarbonların ısı ile bozulmasından elde edilen çok ince siyah karbon, parmak izinin bulunduğu yüzeye serpilir, karbon tanecikleri parmağın eşya üzerinde bıraktığı tere yapışarak izi görünür hâle getirir. Bu metodun daha gelişmiş bir şeklinde ise, fluoresans pudralar (ışıldama yapan) kullanılmaktadır. Bu hususta uygulanan ikinci metot, iyot metodudur. İyot ısıtıldığında buharlaşır ve yağların yapısındaki karbon-karbon arasındaki çift bağlar ile reaksiyona girer ve kabartı şeklindeki parmak izi desenini sarımsı kahverengi bir renge dönüştürür. Uygulanan üçüncü metot ise, ninhydrin metodudur. Önceki metotlar gözeneksiz yüzeylerde iyi netice verirken, bu metot, kâğıt ve tahta gibi gözenekli yüzeylerdeki parmak izi örneklerinde daha iyi neticeler verir. Bu metodun temeli, aminoasitler ile ninhydrin arasındaki kompleks bir reaksiyona dayanır. Isıtıldığında ortamdaki bir baz ile reaksiyona girerek menekşe renginde görüntü verir. Terdeki aminoasitler kâğıt veya tahtanın ana maddesi olan selüloz ile herhangi bir reaksiyona girmediği için, bu teknik çok eski izlerin belirlenmesine de imkân sağlar.
Ter gibi çoğu zaman hatalı şekilde saf bir su zannettiğimiz bir unsur bile, gerektiğinde birçok meselenin aydınlığa kavuşturulmasında kullanılabilmektedir. Gözle zor görülen parmak izlerimiz ise, yaptığımız faaliyetlerin izlerini mekâna nakış nakış işleyerek buralarda bize dâir emareler kalmasına sebep olmaktadır. Her an, zihinlere ve mânevî levhalara bıraktığımız milyonlarca görüntünün, Kâinatın Sahibi huzurunda neler ifade edeceğini düşündüğümüzde, kâinatta hiçbir şeyin başıboş ve abes yaratılmadığını anlıyoruz. Bu arada, yazının başında anlattığımız çocuk kaçırma hâdisesine karışan kişilerin ceza almadıklarını sanıyorsanız, aldanıyorsunuz! Çocuğun parmak izleri arabanın içinde bulunamamıştı; ama suçluların sevinci çok uzun sürmedi. Çünkü çocuğun üzerindeki elbiseden kopan, gözle çok zor görülebilen ince kumaş lifleri, arabanın koltuğundan aspiratörle çekildikten sonra mikroskopta incelendi. Yapılan bire bir eşleştirmeyle hâdiseye karışanların suçları ispatlandı ve suçlular bu dünyadaki cezalarını aldılar.