Uzman SühaN
Administrator
Kaza namazlarıyla ilgili çeşitli sorular
Farz bir namazı vaktinde kılmaya eda, vakti geçtikten sonra kılmaya kaza, bozulan bir namazı tekrar kılmaya da iade deniyor. Kaza namazlarında sabah namazı 2, öğle 4, ikindi 4, akşam 3, yatsı 4 ve vitir 3 rekat olarak kaza ediliyor. Her namaz için belirli bir zaman veya mekân tayin edilmiyor.
Mesela öğle namazının kazası öğle vaktinde kılınır diye bir sınırlama yok. Nitekim kaza namazı istenilen zamanda kılınabiliyor. Ancak kerahet zamanlarında kılınmamasına dikkat edilmesi gerekiyor. Bu vakitler de güneş doğduktan 45 dakika sonra ve güneş batmadan 45 dakika önce ve güneş tepede iken. Vakti içinde kılınmayan beş vakit namazın kazası farz, vitir namazının kazası vacip, sünnetin kazası da sünnet. Kazası gereken sünnet namazı, yalnız sabah namazının sünneti Günün sabah namazı kazaya kalmış ise öğle vaktine kadar farzıyla birlikte sünneti de kaza ediliyor.
Öğleden sonraya kalınca sünnet kılınmıyor, sadece farz kaza ediliyor. Zamanında kılınamayan bazı vakit sünnetleri de daha sonra kılınarak kaza ediliyor. Meselâ, cemaate yetişmek için öğle namazının ilk sünneti kılınamadığı takdirde, farzı kılıp iki rekât sünnetten sonra ayrıca kılınıyor. Cuma namazının ilk sünneti hutbeden önce kılınamadığı zaman, yine cumanın iki rekât farzından sonra kaza edilerek kılınıyor. İki rekât kılınarak yarıda bırakılan öğlenin ve cumanın ilk sünnetleri aynen bu şekilde dört rekât olarak kaza ediliyor. Bu sünnetlerin dışındaki diğer vakit namazlarının sünnetleri kılınmadıkları zamanlar kaza edilmiyor.
Meselâ ikindi ve yatsı namazının sünnetleri farzdan önce kılınmadıkları zaman daha sonra kılınmıyor. Kazaya kalmış olan namazların kaç vakit olduğunu kesin olarak bilemeyen kimse, galip tahminine göre hareket eder. Sayı bakımından tam bir tahmin yapamıyorsa, üzerinde kaza namazı kalmadığı kanaatine varıncaya kadar kılar.
Sual: Kaza namazları nasıl kılınır, sırayla kılmak şart mı?
CEVAP
Aynen vakit namazı gibi kaza edilir. Kaza namazı kılarken sıra şart değildir. Fakat ne kadar kaza namazı kıldığını hesaplayabilmek için, sıra ile kılmak iyi olur.
Sual: Sünnetleri kılarken kazaya da niyet ediyoruz. Öğlenin ilk dört sünnetini kılarken ilk kazaya kalan öğlenin farzına, ikindinin sünnetini kılarken ilk kazaya kalan ikindinin farzına, akşamın sünnetini kılarken ilk kazaya kalan akşamın farzını kılmaya diye niyet ediyoruz. Öğlenin sünnetini kılarken akşamın veya yatsının farzına yahut vitre niyet edemez miyiz?
CEVAP
Fark etmez, hangisine isterseniz niyet edebilirsiniz. Ancak bunun hesabı zor olur. Öğlenin sünnetini kılarken öğlenin farzı, diğerlerinin sünnetlerini kılarken farzları da kılınırsa hesaba lüzum kalmaz. Karışık kılınca, ne kadar kaza borcu kaldı diye hesabı zor olur.
Sual: Kaza namazları hangi vakitlerde kılınır, hangi vakitlerde kılınmaz?
CEVAP
Namaz kılması tahrimen mekruh, yani haram olan vakitler üçtür. Bu vakitlerin haricinde her zaman kaza namazı kılınır. Günlük namazların arkasından da kılınır.
Kaza namazı için mekruh vakitler:
a- Sabah güneş doğunca, 50 dakika geçinceye kadar kaza ve nafile namaz kılınmaz.
b- Öğleye 20 dakika kalınca, öğleye kadar kaza ve nafile kılınmaz.
c- Akşama 45 dakika falan kaldıktan sonra artık o günün ikindisi hariç kaza namazı kılınmaz.
Sual: Mukim ve seferi iken kazaya kalan namazlar nasıl kılınır?
CEVAP
Mukimken kazaya kalan farzlar, seferde de dört rekat olarak kılınır. Seferde kazaya kalan farzlar, mukimken kaza edilince, iki rekat olarak kaza edilir. Tam olarak bilinmiyorsa, hepsini dört rekat olarak kaza etmek günah olmaz.
Sual: Hanefi fukahasının kaza namazları ile ilgili meşhur ve zahirür rivaye olan kavli şudur: Kazaya kalmış namazları kılmak nafile kılmaktan daha önemli ve daha münasiptir. Yalnız maruf sünnet ve nafileler bundan müstesnadır. Bunlar nafile niyetiyle kılınır. Fukahanın kavline ne dersiniz?
CEVAP
Fukahanın kavline kim ne diyebilir ki? Bu hüküm, sadece özürle kazaya kalan namazlar içindir, terk edilen namazlar için değildir. Aynı ifade bizim yazılarımızda da vardı. Böyle söyleyenlerin hatası (kasten yapılanla), (bir mazeretle kaçırılanı) aynı kefeye koymalarından ileri geliyor. Mesela, birinin elinde kırılacak bir şey var, kazara çarpıyor ve onu düşürerek kırıyorsunuz, özür diliyorsunuz. Bir de kasten elinden alıp yere çarpıyorsunuz, sonra da özür diliyorsunuz. O zaman adam demez mi, ne özür dilemesi, kasten yapmadın mı, bunu demezler mi adama? Kasten namazı terk eden kâfir olur diye hadis-i şerif var. Uyuyarak, unutarak yani bir mazeretle kaçırılan namaz başka, günlerce, aylarca hatta yıllarca kasten terk edilen namaz başka.
Sual: Çok sayıda kaza borcu olan kaza borcunu ödedikten sonra tekrar tertip sahibi olur mu?
CEVAP
Evet olur.
Sual: Sünnetler yerine kaza kılan, sadece kazaya niyet etse vaktin sünnetini kılmamış mı olur?
CEVAP
Hayır vaktin sünnetini de kılmış olur, sadece niyet etme sevabı eksik olur.
Bir örnekle açıklayalım:
Cünüp olan, denize girip çıksa veya denize düşse, ağzına ve burnuna da su girmişse gusletmiş olur. Bu gusülle namaz kılar. Eğer denize girerken gusle de niyet etseydi gusle niyetin sevabına da kavuşurdu. Farzın yanında kaza kılan da, sünneti kılmış olur. Ancak vaktin sünnetine diye de niyet edilirse, niyetten hasıl olacak sevaba da kavuşur.
Sual: Kaza namazı olmayan da sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmeli mi?
CEVAP
Evet, iyi olur. Bir kimsenin kaza namazı olmasa da, kaza namazı kılmasında mahzur yoktur. Bazı namazlarımız sahih olmamış olabilir. İmam-ı a'zam hazretleri, abdestteki bir müstehabı yapmadığı için kırk yıllık namazını kaza etmiştir. Kaza etme mecburiyeti yoktu.
Sual: Akşam ve yatsının iki rekat olması gereken sünnetleri kaza kılarken üç rekat olarak kılınıyor bu sünneti değiştirmek olmaz mı?
CEVAP
Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet oluyor. Akşam ve yatsıdan sonra iki rekat kıldığı gibi daha fazla da kılmıştır. Mesela altı rekat evvabin namazı kıldığı da olmuştur. Sünnet yerinde kaza kılmakla sünnet de yerine geliyor. Rekatın farklı olması buna mani değildir.
Sual: Cemaati beklerken kaza namazı kılınır mı yoksa farzı kılıp sonra mı kaza kılmalı?
CEVAP
Cemaate yetişilebilirse, kaza kılmak iyi olur. Mekruh vakitler hariç her zaman kaza kılınır.
Sual: Özür ile kaçırılan namazların kazalarını sünnetler yerine kılınca niye sünnet de yerine gelmiş olmuyor?
CEVAP
Kuşluk namazı, tehıyyet-ül-mescid namazı ve diğer nafile namazlar hakkında Hadis varit olmuş, nafile namazları kılmak da kaza kılmaktan evladır. Çünkü kazayı bir özürle bıraktık. O an ölsek kaza borcu ile ölmüş sayılmayız. Böyle kazaya kalmış namaz, birkaç vakit olur. Fazla olmaz. Sünnet ve bu nafileleri kılmak, kaza kılmaktan evladır. Sünnetle kazayı beraber kılmaya hiç ihtiyaç yoktur. Ama birkaç sene gibi çok kaza borcu olunca bir zaruret doğuyor. Geciktirdikçe günah yazılıyor.
Diğer üç mezhebe göre özürle kaçırılan kazalar varken sünnet kılmak haramdır. Özürle kaçırılan kaza da geciktirilmemeli diyorlar. Bunlar da hak mezhep. Kaza namazının önemini anlamalıdır.
Sual: Camide kaza namazı kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Namazı kazaya bırakmak büyük günahtır. İşlenmiş bir günahı açıklamak da günahtır. Eskiden hiç kimsenin kaza namazı olmazdı. Bu bakımdan kaza kılınca, o namazı terk ettiği anlaşılırdı. Fakat bugün hemen herkesin kaza namazı bulunmaktadır. Camiye müslüman gelir. Müslüman da namaz kılanı ayıplamaz. Bugün kaza namazı kılmak yadırganmaz. Aksine takdir edilir. Hatta "Falanca namaza başlamış, kılmadıklarını da kaza ediyor" diye övülür. Sonra bir insanın hiç kazası olmadığı halde, kaza kılsa mahzuru olmaz.
İmam-ı a'zam hazretleri, kazaya kalmış namazı olmadığı halde, senelerce kaza namazı kılmıştır. Bu devirde kaza kılmak ayıplanmadığı için, camide kaza kılmakta da mahzur yoktur.
Camide Tehıyyet-ül-mescid gibi çeşitli nafile namazlar da kılınır. Bir kimse, camide herkesten çok namaz kılsa, ne namazı kıldığı nasıl bilinebilir? Akşam namazından sonra evvabin namazı kılınır. Evvabin namazı kılana "Kaza kılıyor", kaza kılana "Evvabin kılıyor" denebilir mi? Nafile namazları kılarken, mesela tehıyyet-ül-mescid namazı kılarken kazaya da niyet edilirse, her ikisi de kılınmış olur. (Redd-ül-muhtar)
Camide kaza kılmak
Sual: Camide kaza namazı kılmak mekruh olduğuna göre, sünnetleri kılarken kazaya da niyet ettiğimiz için, kaza kıldığımız belli olmuyor, fakat vitir ve akşam namazının kazası belli oluyor. Mekruh oluyor mu?
CEVAP
Eskiden herkesin kazasının olmadığı veya çok az olduğu dönemlerde, camide kaza kıldığını göstermek mekruhtu, fakat bu zamanda çok kimsenin kazası olduğu için, belli olmasının mahzuru olmaz.
Sual: Sabah namazını kaçırınca, nasıl olsa kazaya kaldı diye öğleden sonra kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Özürsüz geciktirme günahı pek büyüktür. Öğle vaktine 20 dakika kalıncaya kadar sünneti ile birlikte kaza edilmelidir.
Sual: Kaza namazı için "ilk veya son" demeden rastgele, "Kazaya kalmış namazımı kılmaya" diye niyet etmek sahih olur mu?
CEVAP
Hangi namazı kıldığını bilmek farzdır. Bir kimse, öğle vakti (Allah için namaz kılmaya) diyerek on rekat namaz kılsa, o günkü öğlenin farzını kılmış olmaz. (Bugünkü öğle namazının farzı) diye niyet etmesi gerekir. Fakat kazaya kalan namaz çok ise, böyle falanca günün kazası diye niyet etmesi mümkün olmayacağı için, (ilk kazaya kalan) veya (son kazaya kalan) diyerek niyet etmek sahih olur.
Mesela öğle namazının kazası öğle vaktinde kılınır diye bir sınırlama yok. Nitekim kaza namazı istenilen zamanda kılınabiliyor. Ancak kerahet zamanlarında kılınmamasına dikkat edilmesi gerekiyor. Bu vakitler de güneş doğduktan 45 dakika sonra ve güneş batmadan 45 dakika önce ve güneş tepede iken. Vakti içinde kılınmayan beş vakit namazın kazası farz, vitir namazının kazası vacip, sünnetin kazası da sünnet. Kazası gereken sünnet namazı, yalnız sabah namazının sünneti Günün sabah namazı kazaya kalmış ise öğle vaktine kadar farzıyla birlikte sünneti de kaza ediliyor.
Öğleden sonraya kalınca sünnet kılınmıyor, sadece farz kaza ediliyor. Zamanında kılınamayan bazı vakit sünnetleri de daha sonra kılınarak kaza ediliyor. Meselâ, cemaate yetişmek için öğle namazının ilk sünneti kılınamadığı takdirde, farzı kılıp iki rekât sünnetten sonra ayrıca kılınıyor. Cuma namazının ilk sünneti hutbeden önce kılınamadığı zaman, yine cumanın iki rekât farzından sonra kaza edilerek kılınıyor. İki rekât kılınarak yarıda bırakılan öğlenin ve cumanın ilk sünnetleri aynen bu şekilde dört rekât olarak kaza ediliyor. Bu sünnetlerin dışındaki diğer vakit namazlarının sünnetleri kılınmadıkları zamanlar kaza edilmiyor.
Meselâ ikindi ve yatsı namazının sünnetleri farzdan önce kılınmadıkları zaman daha sonra kılınmıyor. Kazaya kalmış olan namazların kaç vakit olduğunu kesin olarak bilemeyen kimse, galip tahminine göre hareket eder. Sayı bakımından tam bir tahmin yapamıyorsa, üzerinde kaza namazı kalmadığı kanaatine varıncaya kadar kılar.
Sual: Kaza namazları nasıl kılınır, sırayla kılmak şart mı?
CEVAP
Aynen vakit namazı gibi kaza edilir. Kaza namazı kılarken sıra şart değildir. Fakat ne kadar kaza namazı kıldığını hesaplayabilmek için, sıra ile kılmak iyi olur.
Sual: Sünnetleri kılarken kazaya da niyet ediyoruz. Öğlenin ilk dört sünnetini kılarken ilk kazaya kalan öğlenin farzına, ikindinin sünnetini kılarken ilk kazaya kalan ikindinin farzına, akşamın sünnetini kılarken ilk kazaya kalan akşamın farzını kılmaya diye niyet ediyoruz. Öğlenin sünnetini kılarken akşamın veya yatsının farzına yahut vitre niyet edemez miyiz?
CEVAP
Fark etmez, hangisine isterseniz niyet edebilirsiniz. Ancak bunun hesabı zor olur. Öğlenin sünnetini kılarken öğlenin farzı, diğerlerinin sünnetlerini kılarken farzları da kılınırsa hesaba lüzum kalmaz. Karışık kılınca, ne kadar kaza borcu kaldı diye hesabı zor olur.
Sual: Kaza namazları hangi vakitlerde kılınır, hangi vakitlerde kılınmaz?
CEVAP
Namaz kılması tahrimen mekruh, yani haram olan vakitler üçtür. Bu vakitlerin haricinde her zaman kaza namazı kılınır. Günlük namazların arkasından da kılınır.
Kaza namazı için mekruh vakitler:
a- Sabah güneş doğunca, 50 dakika geçinceye kadar kaza ve nafile namaz kılınmaz.
b- Öğleye 20 dakika kalınca, öğleye kadar kaza ve nafile kılınmaz.
c- Akşama 45 dakika falan kaldıktan sonra artık o günün ikindisi hariç kaza namazı kılınmaz.
Sual: Mukim ve seferi iken kazaya kalan namazlar nasıl kılınır?
CEVAP
Mukimken kazaya kalan farzlar, seferde de dört rekat olarak kılınır. Seferde kazaya kalan farzlar, mukimken kaza edilince, iki rekat olarak kaza edilir. Tam olarak bilinmiyorsa, hepsini dört rekat olarak kaza etmek günah olmaz.
Sual: Hanefi fukahasının kaza namazları ile ilgili meşhur ve zahirür rivaye olan kavli şudur: Kazaya kalmış namazları kılmak nafile kılmaktan daha önemli ve daha münasiptir. Yalnız maruf sünnet ve nafileler bundan müstesnadır. Bunlar nafile niyetiyle kılınır. Fukahanın kavline ne dersiniz?
CEVAP
Fukahanın kavline kim ne diyebilir ki? Bu hüküm, sadece özürle kazaya kalan namazlar içindir, terk edilen namazlar için değildir. Aynı ifade bizim yazılarımızda da vardı. Böyle söyleyenlerin hatası (kasten yapılanla), (bir mazeretle kaçırılanı) aynı kefeye koymalarından ileri geliyor. Mesela, birinin elinde kırılacak bir şey var, kazara çarpıyor ve onu düşürerek kırıyorsunuz, özür diliyorsunuz. Bir de kasten elinden alıp yere çarpıyorsunuz, sonra da özür diliyorsunuz. O zaman adam demez mi, ne özür dilemesi, kasten yapmadın mı, bunu demezler mi adama? Kasten namazı terk eden kâfir olur diye hadis-i şerif var. Uyuyarak, unutarak yani bir mazeretle kaçırılan namaz başka, günlerce, aylarca hatta yıllarca kasten terk edilen namaz başka.
Sual: Çok sayıda kaza borcu olan kaza borcunu ödedikten sonra tekrar tertip sahibi olur mu?
CEVAP
Evet olur.
Sual: Sünnetler yerine kaza kılan, sadece kazaya niyet etse vaktin sünnetini kılmamış mı olur?
CEVAP
Hayır vaktin sünnetini de kılmış olur, sadece niyet etme sevabı eksik olur.
Bir örnekle açıklayalım:
Cünüp olan, denize girip çıksa veya denize düşse, ağzına ve burnuna da su girmişse gusletmiş olur. Bu gusülle namaz kılar. Eğer denize girerken gusle de niyet etseydi gusle niyetin sevabına da kavuşurdu. Farzın yanında kaza kılan da, sünneti kılmış olur. Ancak vaktin sünnetine diye de niyet edilirse, niyetten hasıl olacak sevaba da kavuşur.
Sual: Kaza namazı olmayan da sünnetleri kılarken kazaya da niyet etmeli mi?
CEVAP
Evet, iyi olur. Bir kimsenin kaza namazı olmasa da, kaza namazı kılmasında mahzur yoktur. Bazı namazlarımız sahih olmamış olabilir. İmam-ı a'zam hazretleri, abdestteki bir müstehabı yapmadığı için kırk yıllık namazını kaza etmiştir. Kaza etme mecburiyeti yoktu.
Sual: Akşam ve yatsının iki rekat olması gereken sünnetleri kaza kılarken üç rekat olarak kılınıyor bu sünneti değiştirmek olmaz mı?
CEVAP
Peygamber efendimiz, farzlardan önce veya sonra bir namaz kılardı, o kıldığı için bize sünnet oluyor. Akşam ve yatsıdan sonra iki rekat kıldığı gibi daha fazla da kılmıştır. Mesela altı rekat evvabin namazı kıldığı da olmuştur. Sünnet yerinde kaza kılmakla sünnet de yerine geliyor. Rekatın farklı olması buna mani değildir.
Sual: Cemaati beklerken kaza namazı kılınır mı yoksa farzı kılıp sonra mı kaza kılmalı?
CEVAP
Cemaate yetişilebilirse, kaza kılmak iyi olur. Mekruh vakitler hariç her zaman kaza kılınır.
Sual: Özür ile kaçırılan namazların kazalarını sünnetler yerine kılınca niye sünnet de yerine gelmiş olmuyor?
CEVAP
Kuşluk namazı, tehıyyet-ül-mescid namazı ve diğer nafile namazlar hakkında Hadis varit olmuş, nafile namazları kılmak da kaza kılmaktan evladır. Çünkü kazayı bir özürle bıraktık. O an ölsek kaza borcu ile ölmüş sayılmayız. Böyle kazaya kalmış namaz, birkaç vakit olur. Fazla olmaz. Sünnet ve bu nafileleri kılmak, kaza kılmaktan evladır. Sünnetle kazayı beraber kılmaya hiç ihtiyaç yoktur. Ama birkaç sene gibi çok kaza borcu olunca bir zaruret doğuyor. Geciktirdikçe günah yazılıyor.
Diğer üç mezhebe göre özürle kaçırılan kazalar varken sünnet kılmak haramdır. Özürle kaçırılan kaza da geciktirilmemeli diyorlar. Bunlar da hak mezhep. Kaza namazının önemini anlamalıdır.
Sual: Camide kaza namazı kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Namazı kazaya bırakmak büyük günahtır. İşlenmiş bir günahı açıklamak da günahtır. Eskiden hiç kimsenin kaza namazı olmazdı. Bu bakımdan kaza kılınca, o namazı terk ettiği anlaşılırdı. Fakat bugün hemen herkesin kaza namazı bulunmaktadır. Camiye müslüman gelir. Müslüman da namaz kılanı ayıplamaz. Bugün kaza namazı kılmak yadırganmaz. Aksine takdir edilir. Hatta "Falanca namaza başlamış, kılmadıklarını da kaza ediyor" diye övülür. Sonra bir insanın hiç kazası olmadığı halde, kaza kılsa mahzuru olmaz.
İmam-ı a'zam hazretleri, kazaya kalmış namazı olmadığı halde, senelerce kaza namazı kılmıştır. Bu devirde kaza kılmak ayıplanmadığı için, camide kaza kılmakta da mahzur yoktur.
Camide Tehıyyet-ül-mescid gibi çeşitli nafile namazlar da kılınır. Bir kimse, camide herkesten çok namaz kılsa, ne namazı kıldığı nasıl bilinebilir? Akşam namazından sonra evvabin namazı kılınır. Evvabin namazı kılana "Kaza kılıyor", kaza kılana "Evvabin kılıyor" denebilir mi? Nafile namazları kılarken, mesela tehıyyet-ül-mescid namazı kılarken kazaya da niyet edilirse, her ikisi de kılınmış olur. (Redd-ül-muhtar)
Camide kaza kılmak
Sual: Camide kaza namazı kılmak mekruh olduğuna göre, sünnetleri kılarken kazaya da niyet ettiğimiz için, kaza kıldığımız belli olmuyor, fakat vitir ve akşam namazının kazası belli oluyor. Mekruh oluyor mu?
CEVAP
Eskiden herkesin kazasının olmadığı veya çok az olduğu dönemlerde, camide kaza kıldığını göstermek mekruhtu, fakat bu zamanda çok kimsenin kazası olduğu için, belli olmasının mahzuru olmaz.
Sual: Sabah namazını kaçırınca, nasıl olsa kazaya kaldı diye öğleden sonra kılmakta mahzur var mıdır?
CEVAP
Özürsüz geciktirme günahı pek büyüktür. Öğle vaktine 20 dakika kalıncaya kadar sünneti ile birlikte kaza edilmelidir.
Sual: Kaza namazı için "ilk veya son" demeden rastgele, "Kazaya kalmış namazımı kılmaya" diye niyet etmek sahih olur mu?
CEVAP
Hangi namazı kıldığını bilmek farzdır. Bir kimse, öğle vakti (Allah için namaz kılmaya) diyerek on rekat namaz kılsa, o günkü öğlenin farzını kılmış olmaz. (Bugünkü öğle namazının farzı) diye niyet etmesi gerekir. Fakat kazaya kalan namaz çok ise, böyle falanca günün kazası diye niyet etmesi mümkün olmayacağı için, (ilk kazaya kalan) veya (son kazaya kalan) diyerek niyet etmek sahih olur.