Karadeniz'in Çalgısı: Kemençe
karadeniz çalgıları karadenizin müzik aletleri karadenizin çalgıları karadeniz çalgı aletleri karadenizde kullanılan müzik
Anadolu'nun kuzeydoğusunda kullanılan rebap ve keman ile akraba, bir yay yardımıyla çalınan üç telli geleneksel halk çalgısının adı olup, klasik kemençe ile karıştırılmasını önlemek amacıyla Karadeniz kemençesi ya da Laz kemençesi olarak da adlandırılmaktadır.
Bilinen en eski yaylı enstruman olan rebap (Arapça rababah) Avrupa’ya, 9. yüzyılda Bizans üzerinden (lyra adıyla) ve MS 11. yüzyılda Müslüman Arapların kontrolü altında olduğu dönemde İspanya üzerinden rebec adıyla iki koldan yayılmış, Ortaçağ ve Erken Rönesans dönemi boyunca yoğun olarak kullanılmıştır.Karadeniz kemençesinden şekil olarak farklı olan, armut gövdeli rebap, Ortaçağ'a özgü çok sayıda benzeri (örneğin İtalyan braccio'su, Bizans lyra'sı), günümüzde Anadolu'da ve Balkan ülkelerinde etnik bir çalgı olarak kullanılan varisleri (gadulka, gusle gibi) gibi beşli ses aralıklarıyla akort edilmekteydi. Orjinal rebapta klavye bölümü bulunmayıp teller parmaklarla durdurularak çalınmaktaydı. Karadeniz kemençesinin de 19. yüzyılın sonlarına dek Trabzonda başlayıp Trabzonun Doğusu ve Rize'de kravatsız olarak yapıldığı bilinmektedir.. Çok sayıda farklı teoriye karşın Karadeniz kemençesinin Rumlar tarafından Kapadokya kemanesi olarak da adlandırılan klasik kemençeden form olarak ne zaman farklılaştığı kesin olarak bilinmektedir.
Coğrafi dağılım
Karadeniz kemençesi temel müzik aleti olduğu Giresun,Ordu ile Trabzon'un yanısıra Kuzey Gümüşhane ve Batı Rize'de, kısmen Samsun sahilinde, Cumhuriyet döneminde Karadenizlilerin topluca göç ettiği Adapazarı, İzmit köylerinde ve büyük şehirlerde, 1923 mübadelesiyle Yunanistan'a giden Rumlar tarafından başta Selanik olmak üzere Kuzey Yunanistan'da yer alan göçmen köylerinde kullanılmaktadır.
Akort
Karadeniz kemençesi genellikle beş yarım sesten oluşan aralıklarla örneğin G [sol] –D [re] –A ([la]) veya E [mi] –A [la] –D [re)formunda akort edilmekle birlikte, nadiren de olsa tulum ezgileri çalınmak istendiğinde (özellikle Trabzon Maçka ve Kuzey Gümüşhane'de) da (A [la] – A [la] – D [re] formu kullanılmaktadır. Mübadeleye kadar Rumlar tarafından Trabzon ve Gümüşhane'de yoğun olarak kullanılan tulum 1970'lere kadar Trabzon'un Holo ve Maçka bölgelerinde de Müslümanlar tarafından kullanılmıştır. Geçmişte yaygın olarak yapılan küçükbaş hayvancılığın terkedilmesi tulum ve şimşir kavalın yerini kemençeye bırakması sonucu getirmiş olmalıdır.
Yapım
Kemençenin gövdesi dut, karadut, akçaağaç ardıç, ladin veya erik ağacından tamamen elde oyularak tip ve özelliklerine göre 3-15 gün içerisinde yapılmaktadır.[6] Özellikle Görele,Vona(Perşembe),Ordu,Fatsa,Ünye, Eynesil, Mesudiye, Akyazı, Vakfıkebir, Akçaabat, Tonya, Maçka, Sürmene'de süreklilik arzeden kemençe yapımcılığı genellikle babadan oğula geçmekte ve yapımcılar hiçbir resmi eğitim kurumunun formasyonundan geçmemektedirler. 19. yüzyıla dek bağırsak olan teller yerini metal olanlara bırakmıştır. Teller inceden kalına doğru zil, sağır ve bom olarak adlandırılmaktadır.
Örnek kemençe ölçüleri
Sürmene yapımı kalın kemençe ölçüleri
Anadolu'nun kuzeydoğusunda kullanılan rebap ve keman ile akraba, bir yay yardımıyla çalınan üç telli geleneksel halk çalgısının adı olup, klasik kemençe ile karıştırılmasını önlemek amacıyla Karadeniz kemençesi ya da Laz kemençesi olarak da adlandırılmaktadır.
Bilinen en eski yaylı enstruman olan rebap (Arapça rababah) Avrupa’ya, 9. yüzyılda Bizans üzerinden (lyra adıyla) ve MS 11. yüzyılda Müslüman Arapların kontrolü altında olduğu dönemde İspanya üzerinden rebec adıyla iki koldan yayılmış, Ortaçağ ve Erken Rönesans dönemi boyunca yoğun olarak kullanılmıştır.Karadeniz kemençesinden şekil olarak farklı olan, armut gövdeli rebap, Ortaçağ'a özgü çok sayıda benzeri (örneğin İtalyan braccio'su, Bizans lyra'sı), günümüzde Anadolu'da ve Balkan ülkelerinde etnik bir çalgı olarak kullanılan varisleri (gadulka, gusle gibi) gibi beşli ses aralıklarıyla akort edilmekteydi. Orjinal rebapta klavye bölümü bulunmayıp teller parmaklarla durdurularak çalınmaktaydı. Karadeniz kemençesinin de 19. yüzyılın sonlarına dek Trabzonda başlayıp Trabzonun Doğusu ve Rize'de kravatsız olarak yapıldığı bilinmektedir.. Çok sayıda farklı teoriye karşın Karadeniz kemençesinin Rumlar tarafından Kapadokya kemanesi olarak da adlandırılan klasik kemençeden form olarak ne zaman farklılaştığı kesin olarak bilinmektedir.
Coğrafi dağılım
Karadeniz kemençesi temel müzik aleti olduğu Giresun,Ordu ile Trabzon'un yanısıra Kuzey Gümüşhane ve Batı Rize'de, kısmen Samsun sahilinde, Cumhuriyet döneminde Karadenizlilerin topluca göç ettiği Adapazarı, İzmit köylerinde ve büyük şehirlerde, 1923 mübadelesiyle Yunanistan'a giden Rumlar tarafından başta Selanik olmak üzere Kuzey Yunanistan'da yer alan göçmen köylerinde kullanılmaktadır.
Akort
Karadeniz kemençesi genellikle beş yarım sesten oluşan aralıklarla örneğin G [sol] –D [re] –A ([la]) veya E [mi] –A [la] –D [re)formunda akort edilmekle birlikte, nadiren de olsa tulum ezgileri çalınmak istendiğinde (özellikle Trabzon Maçka ve Kuzey Gümüşhane'de) da (A [la] – A [la] – D [re] formu kullanılmaktadır. Mübadeleye kadar Rumlar tarafından Trabzon ve Gümüşhane'de yoğun olarak kullanılan tulum 1970'lere kadar Trabzon'un Holo ve Maçka bölgelerinde de Müslümanlar tarafından kullanılmıştır. Geçmişte yaygın olarak yapılan küçükbaş hayvancılığın terkedilmesi tulum ve şimşir kavalın yerini kemençeye bırakması sonucu getirmiş olmalıdır.
Yapım
Kemençenin gövdesi dut, karadut, akçaağaç ardıç, ladin veya erik ağacından tamamen elde oyularak tip ve özelliklerine göre 3-15 gün içerisinde yapılmaktadır.[6] Özellikle Görele,Vona(Perşembe),Ordu,Fatsa,Ünye, Eynesil, Mesudiye, Akyazı, Vakfıkebir, Akçaabat, Tonya, Maçka, Sürmene'de süreklilik arzeden kemençe yapımcılığı genellikle babadan oğula geçmekte ve yapımcılar hiçbir resmi eğitim kurumunun formasyonundan geçmemektedirler. 19. yüzyıla dek bağırsak olan teller yerini metal olanlara bırakmıştır. Teller inceden kalına doğru zil, sağır ve bom olarak adlandırılmaktadır.
Örnek kemençe ölçüleri
Sürmene yapımı kalın kemençe ölçüleri
- Kemençe boyu : 51 cm
- Tekne boyu : 41.5 cm
- Geniş taban tekne
- ön yükseklik : 5 .5 cm
- Tutma yeri (sap) dar
- Taban arka yükseklik : 5 cm
- Geniş taban eni : 10 cm
- Dar taban eni : 7 cm
- Tekne taban kalınlığı : 3.5 mm
- Tekne yan kalınlık : 3.5 mm
- Tekne yan yükseklik : 5 mm
- Klavye tel yükseklik
- (Burgulara yakın kısım) : 0.8 mm
- Klavye tel yükseklik
- (tekne tarafında olan kısım : 2.5 mm
- Kapak üstü kaş uzunluk- en : 6 cm – 3.3 mm
- Kapak üstü kaşın tekne dar
- Kısım uzaklığı –yukarıdan : 28 cm
- Kapak üstü kaşın tekne geniş
- Kısım uzaklığı –aşağıdan : 14 cm
- Klavye : 8 cm
- Klavye genişlik : 2.5 cm
- İki kaş arası mesafe : 3 cm
- Tel alt bağlantı kuyruğu : 10 cm
- Zil ( ince )tel : 0.25-028 mm
- Orta tel : 0.28-0.30 mm
- Kalın tel : 2 numara,sarma tel ( keman teli )
- Yay boyu : 50 cm
- Eşik yükseklik : 2 cm
- Burgu bağlantı kafa derinlik -
- Genişlik : 4.5 cm—2.5 c
- Kapak kalınlığı : 2 mm