Kainatın oluşumunda Tesadüf mümkün mü?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
Kainatın oluşumunda Tesadüf mümkün mü?
Kainatta tesadüfün imkanı varmı acaba? İçinde yaşadığımız şu muazzam kainatın tesadüfen yaratılmış olması aklen ve ilmen mümkün müdür?



24DC8219-F492-431F-939C-E582250D7062.jpeg




Canlılar içersinde en gelişmemiş varlığın insan olduğu konusunda bir tartışmaya girişecek kimsenin bulunması sanırım mümkün değildir. İnsandan aşağı canlılar arasında ise zeka bakımından en gelişmiş canlı olarak şempanzeler olduğu Söylenir. Bugün için aksi isbat edilmediğine göre Bunu olduğu gibi kabul edeceğiz elbette. Şimdi şöyle bir şey düşünelim. İnsandan sonra en gelişmiş varlık kabul edilen şempanzelerden altı tane kafadar sahiplerinin hareketlerini taklit etmek için bütün zekalarını kullansınlar. Daktilonun başına geçsinler ve söz gelimi kırk adet tuşu bulunan makinaya oldum olasıya vurmaya başlasınlar. Maymun bu ya. Tuşların çıkardığı sesler tuhafına gidecek, vurdukça zevk alacaklar ve usanıp da makinayı parçalayıncaya kadar vurmaya çalışacaklardır. Şimdi bu alelade vuruşlardan ortaya bir şeyler çıkacaktır elbette. Olmaz ya olur farzederek diyelim bizim akıllı şempanzelerimiz sahiplerinin yaptığı gibi bir düzine kağıdı çıkarıp her kağıt bitiminde yenisini usulca takarak yazmaya çalışsalar acaba ortaya ne çıkar dersiniz? Bizim diyebileceğimiz söz tabiatıyla bir hiç olacaktır. Çünkü şempanzeler tuşlara oldum olasıya vuracaklar ve neticede ortaya bir şey çıkmayacaktır.

Ama birde başkalarını dinleyelim. Onlar ne diyorlardı bu konuda. Hem de bir büyük etiketi bulunan ve bu alanda adından ustalıkla söz ettiren birisi olsun: Altı tane maymun daktiloların başına geçseler ve milyonlarca sene tuşlara vursalar, yazdıkları kağıtların sonuna doğru Shakespeare’in eserlerindeki pasajlarından bir kısmına benzer metinler bulmamız güç olmayacaktır. İşte şu anda içinde bulunduğumuz dünya da çevresini saran kainat içerisinde milyonlarca seneden beri madde içinde cereyan eden tesadüfi reaksiyonların sonucudur. Diyor ünlü biyoloji bilgini Huxley. Bırakalım Shakespeare’in dünyaca ünlü eserlerindeki fevkalede usluba benzer bir metin yazmalarını da en geri zekalı bir insanın Allah’ın lütfuyla Yanyana getirdiği birkaç cümleciği yazabilirler mi? İnsanlığın bilinen tarihinde böyle bir şey görülmüş müdür? Tarih zamanın en küçük bir kısmını içerir diyenler olabilir. Bu dönemde insanın cümle kurabilme yeteneğine nisbetle söz konusu ettiğimiz cümlecik de zamanın tarih içerisindeki boyutundan çok daha az olsa gerekir.

Kainatımızda tesadüfe yer yoktur…

Çünkü saniyede 300 bin km gibi baş döndürücü bir hızla hareket eden Işık, bir gün veya bir yıl ki ışık bir yıl içerisinde yaklaşık olarak 9.460.800 milyon km mesafe kateder. Değil, tam 680 bin ışık yılı mesafe katederek göz görmez akıl almaz kainatımızın esrar dolu köşelerinden bize kadar ulaşır.
Kainatta Tesadüfe yer yoktur. Çünkü 680 bin ışık yılı mesafe içerisinde tahminlere göre-ki 21. Yüzyılda ilimde kesinlik kalmamıştır- tam 40 milyar fazla gök cismi yer alır.
Kainatta tesadüfe yer yoktur. Çünkü kainatımızdaki bu 40 milyar gök cisminden her birinin ağırlığı ne kadardır biliyor musunuz? Yani 20 rakamının önünde 27 adet sıfır konarak okunacak rakam ki dilimiz bunu ifadeye muktedir değil.
Çünkü akılları durduran bu büyük varlıklar aleminde bir alt dereceye inerek baş döndürücü sayılar arasından bir hiç mesabesinde olan dünyamıza geldiğimizde yine kafası belirli mıntıkalara kadar uzanabilen insanoğlunun akıl almaz rakamlar çıkar karşısına. Ve bu rakamların tesadüfen gerçekleştiğini söyleyebilmek için insanın kendisinden habersiz olması gerekir.
 
Kainatta tesadüfe asla yer yoktur.
Çünkü ağırlığının miktarına sayıların yetmediği dünyamızın içerisinde sayısı milyarlara ulaşan canlılar Yaşar.
Bu korkunç miktardaki hücrelerden her birisinin boyu bir milimetrenin binde dördü (0.004) kadardır. Milimetrenin binde dördü boyunda olan hücrelerin bu küçücük dünya içerisinde sayısız miktarda protein molekülleri bulunur ve bir miktar protein molekülünün ağırlığı bir gramın milyonda birinin, altı milyonda biri kadardır.
Kainatımızda tesadüfi hiç bir şey yoktur.
Çünkü ağırlıklarını ifade edecek sayıların bulunmadığı o muazzam cisimleri değil sayısı haddü hesaba gelmeyen hücrelerin değil, bir gramın milyonda birinin, altı milyonda biri kadar olan ve canlıların ana kaynağı olan protein molekülünün tesadüfen meydana gelebilmesi için kaçta kaç ihtimal vardır acaba? İhtimaller konusunda matematiğin fazlasıyla kullanıldığı çağımızda, İsviçre’nin ünlü matematik bilgini Charles bu ihtimali rakamın 10 sayısının önüne 160 tane sıfır konarak okunacak bir rakam olduğunu tesbit etmiştir. Bu bir tahmindir diyenler olacaktır. Ama ihtimaller teori çağımızda matematikte kullanılan en yaygın teorilerden birisidir. madem ki onu kabul etmiyorsunuz bütünüyle matematik kurallarını kabul etmemelisiniz ki, o zaman size deli denir.
 
Kainatın tesadüfi olmamasına delir olarak, yukarda bahsettiğimiz konuya ilaveten, bir protein molekülünün tesadüfen meydana gelmesi için gerekli olan ihtimalî rakamın gerçekleşebilmesi için ne kadar zaman kesitine ihtiyaç olduğunu biliyor muyuz? evet bu muhtemel zaman kesitini de yine ünlü İsviçreli matematik bilgini 10 sayısının yanına tam olarak 243 sıfır konarak açıklayabileceğimiz bi sayıyla tesbit etmiştir. Üzülerek söyleyelim ki, insanlığın lügatinde bu rakamı ifade edecek kelime yok. Halbuki kainatın ömrü ünlü astronomi bilgini Gamowun tahminlerine göre bir kaç milyar senedir. Peki bir protein molekülünün teşekkülü için gerekli olan zaman kesitini nereden temin edeceğiz. Dahası var. Bu bir protein molekülü için gerekli olan rakam. Ya beherinin ağırlığı 2x bilmem kaç ton olan be sayıları kırk milyarı bulan alemlerin teşekkülü içinme kadar zaman gerekecek. Bütün bunların tesadüfen meydana geldiğini söyleyebilmek için insanın ya korkunç bir mülhid veya akılsız olması gerekir.
 
Geri
Üst