Kağıtla kalemin aşkı...

»| HeRCai |«

Aktif Üye
Üye
Kağıtla kalemin aşkı...
Günlük yasantimizin bir parcasidir, kagit ile kalem. Ister okulda, ister is yerinde, yada evde... Her an her yerde ihtiyac duyariz 🙂
Ama sadece biz degil, onlarda birbirlerine ihtiyac duyarlar Meleklerim 🙂
buyrun nedemek istedigimi bu yaziyi okuyunca anlayacaksiniz 🙂


Kağıtla kalemin aşkı...
Bir zamanlar kağıt ve kalem adında iki aşık varmış. Bunların aşkı o kadar büyükmüş ki önlerinde hiçbir engel yokmuş onları durdurabilecek. Kalem kağıda her vuruşunda “Seni Seviyorum” dizeleriyle dolup taşıyormuş kağıt. Mutlulukları uzun ylılar sürmüş. Kalem kağıda ‘Seni çok seviyorum asla bırakmayacağım’ derken kağıt kaleme ‘Sen benim yaşam kaynağımsın sensiz ben bir hiçim’ diyormuş.
Bir gün kalemin ucu tükenmeye başlamış. Sevgisi giderek azalmış. Kalemin ucu köreldikçe aşk sözcükleri okunmaz hale gelmiş. En sonunda kalemin kağıda aşkı tükenmiş artık yazamaz olmuş. Çareyi kaçmakta bulmuş yeni aşklar aramaya koyulmuş.
Kağıtsa yapayalnız kalmış tek yapabildiği kalemin eski yazdıklarına bakarak kendini tüketmek oluyormuş. Baktıkça kendini tüketiyor dertlerine dert ekliyormuş.
Kısa bir zaman sonra kırık uçlu kalem aşkı kalemtraşta bulmuş kalemtıraş kalemin körelen ucunu onarmış ona yeniden can vermiş. Kalem artık ölümsüz olduğunu düşünmektedir. Sürekli yeni sapasağlam ve güçlüdür artık.
Kağıtsa bu üzüntüleri arasında silgi adında biriyle tanışmış. Silgi onun tüm acılarını kalemin yazdıklarını silip atmış kağıdın tüm acılarını hafifletmiş. Kağıt silgiye minnettar kalmış onlar arasında yeni bir aşk doğmuş. Kağıt silgiyle o kadar mutluymuş ki dertsiz tasasız bir hayatı olduğunu düşünüyormuş.
Günler geçmiş aylar geçmiş. Ölümsüz olduğunu sürekli güçlü ve yeni olduğunu sanan kalem bir gün tükendiğini bittiğini fark etmiş. Kalemtraş onun tüm artıklarını bir yana savurmuş.
Kağıtsa yeni doğmuş bir bebek gibi tertemizmiş. Tek bir yazı bile kalmamış üzerinde. Ama ortada bir sorun varmış kağıt artık yıpranmaya başlamış. Silginin her darbesi ona acı veriyormuş. Her darbede kağıt daha da parçalanmış. Sonunda yırtıkları etrafa saçılmış. Kağıt silgiyi terk etmiş kalemse Kalemtraşı.
Bir gün rüzgarda savrulan bir kağıt parçası kalemin önüne düşmüş.
Kalem Son gücüyle yırtık kağıt parçasına bir dörtlük yazıvermiş.
"Bilemezdim ki senden ayrılmanın ölüm olduğunu
Bilemezdim ki asıl ölümsüzlüğün senle doğduğunu
Bilemezdim ki ben tükendikçe aşkımızın büyüdüğünü
Ama biliyorum kişu an ölüyor olsam da bu satırlarda seninle beraber sonsuza dek yaşayacağım
 
Son satırlar... Can yakıcı idi...
Elimizdekinin değerini anlamak için onu kaybetmemiz mi gerekiyor illa...
Paylaşım için teşekkürler sevgili HerCai...
 
canımmm eline sağlıkkk harikaydı ya sonuna bayıldım ...
Bilemezdim ki senden ayrılmanın ölüm olduğunu
Bilemezdim ki asıl ölümsüzlüğün senle doğduğunu

Bilemezdim ki ben tükendikçe aşkımızın büyüdüğünü
Ama biliyorum kişu an ölüyor olsam da bu satırlarda seninle beraber sonsuza dek yaşayacağım
 
cokk güzell olmuşş harika tek kelimyle...
paylaştıgın için tşklerr canımm...
off içim bir garip olduu ....::🙁(((