Kadınların Özel Günleri

PaSikA

Yeni Üye
Üye
Kadınların Özel Günleri
kadınların özel günleri kadın özel günleri kadinlarin kadınların günü bayanların
Biz kadınlar adet dönemlerinde neleri yapmamız günah neleri yapmamız haram bu konuda tam bilgi sahibi olabilmemiz için bu yazıyı okumanızda fayda var :tik:

Adet (Hayız) Nedir?

Kadının rahiminden belli günlerde kan gelmesi, doğum veya hastalık söz konusu olmaksızın, belli yaşlardaki kadının rahminden belli günlerde gelen kanı ifade eden bir fıkıh terimidir.
Âdet görme, yani hayız, kadını erkekten ayıran özelliklerden birisidir. O, anormal ve çirkin bir olay değil, normal ve kadının yaratılışının gereği olan doğal bir olaydır.
İslâm’ın çıkış sırasında câhiliye devri Arapları âdetli kadına arkadan, Hıristiyanlar önden ilişkide bulunurlardı.

Yahudiler ve Mecusîler ise, böyle bir kadından uzak durular, hatta temizlendikten sonra da bir hafta süreyle onlarla bir arada kalmazlar, birlikte yiyip, içmezlerdi.


Adet Günlerini Şaşıran Kadın
İslamiyete her kadının hayız, lohusalık ve temizlik günlerini, bunların sayısını, zamanını bilmesi gereklidir. Bir kadın delirse vaya baygınlık geçirse yahut ilgisizliği nedeniyle adetini unutsa, kan aktığı halde aklı başına gelip iyileşse, düşündüğü zaman hayız ve nifas günleini hatırlayacak olur ve bu hatırladığına güvenirse, artık bu kadın ona göre hareket eder. Hatırlamazsa bu kadına muhayyere - şaşırmış denir. Bu kadınlar şu guruplar altında toplanabilir:
* Yalnız günlerini unutanlar. Yani kadın, her ay bir defa kendinden kan geldiğin biliyor, ama kaç gün geldiğini unutmuş. Bu kadın, hayzı hatırladığından dolayı, kanın kesilmeksizin gelmeğe başladığı zamandan itibaren üç gün namazını kılmaz. Sonra, hayız ile temizlik ve hayızdan kurtulmak arasında tereddiüt ettiğinden dolayı da yedi gün her namaz için yıkanması lazımdır. Sonra da yirmi gün için temiz olduğunu bildiğinden, kocasıyla cinsi münasebette bulunabilir.
  • Adetinin her ay üç gün olduğunu bildiği halde o üç günün zamanını bilemiyenler. Meselâ ayın başında mı, ortasında mı, sonunda mı olduğunukestirmiyor, böylece hayız ile temizlik arasında tereddüt ettiğinden dolayı, ayın başında üç gün her namaz için abdest alıp kılar. sonra da her saat hayızdan kurtulduğunu zannettiğinden dolayı, yirmi yed gün her namaz için boy abdesti alıp namazlarını kılacaktır.
  • Adetin hem kaç gün olduğunu hem de zamanını bilemiyenler. Bu gibiler için kaide şöyledir:
o Kadın hangi vakitte temizliğini iyice kestirebilirse o zaman abdestini alıp namazını kılar, orucunu tutar, kocasıyla cinsi münasebette bulunabilir.
o Hangi vakitte hayız haline girdiğini iyice kestirebilirse tüm bunları şüphesiz terkedecektir.
o Eğer bir vakitte hayız halinde mi yoksa temiz halinde bulunduğundan şüphelenirse, hangisi daha uygun diye araştırma yapmak mecburiyetinde kalır.
  • Eğer araştırmazsa, ihtiyatlı olmak üzere her namaz için boy abdesti almak gerekir.
  • Araştırır da gene de şüpheden kurtulmazsa adeti ongün takdir olunur, her namaz için boy abdesti alır, namazını kılar, ancak bu on günlük araştırma sürecinde cinsi münasebette bulunamaz.
Kaynak: Kadın İlmihali, M. Cemal Öğüt, Bahar Yayınları, 1971


Adet Günü Nasıl Kararlaştırılır?

Hanımlardan bazıları intizamlı adet görür. Adet günlerinin sayısı bellidir. İlk kan görmede bu günler kararlaşmamış olabilir. Ancak bundan sonra vaki olabilecek değişiklikle adet günleri değişmiş olur. Mesela ilk defa beş gün görmüşken, sonra iki defa yedişer gün görürse, bunun adeti yedi gün olur. Eğer ilk defa yedi gün görüp de ondan sonra iki defa beş güne düşerse, adet beş olarak kararlaşır. Daima adeti değişenler, ihtiyat tarafını tutarak amel ederler. En yükseğini alırlar.
Kaynak: En Geniş İslam İlmihali, Ali Fikri Yavuz, Çile Yayınları, 1977


Adet Günü Değişenler Ne Yapmalı?
Daima adet günleri değişenler, ihtiyat tarafını tutarak amel ederler. bir ayda yedi, diğer ayda sekiz gün adet gören, sekizinci gün oldu mu yıkanır ve namazlarını kılar, ramazan ayında ise orucunu tutar. Çünkü sekizinci gündeki kanın, adet üstü fazla kan olması ihtimali vardır. Fakat sekizinci gün çıkmadıkça cinsi münasebet kurulamaz. Ayrıca on güne kadar devam edecek kanlar hayız sayılır.
Kaynak: En Geniş İslam İlmihali, Ali Fikri Yavuz, Çile Yayınları, 1977


Adet halini geciktirmek için ilaç kullanmak caizmi?
Adet kanama, yaradılışın gereği tabii bir durum olduğuna göre, bırakalım da Allah’ın yaratmış olduğu tabii seyri içinde devam etsin. Eğer bu adet geciktirici ilaçlar sağlık açısından zararsız ise, kendilerine zarar vermiyor, adet düzenini değiştirmiyorsa, bazı özel durumlarda kullanılabilinir. Bu ilaçların zararlı olup olmadığı konusunda uzman bir doktora danışmak gerekir.
Kaynak: Büyük Kadın İlmihali, Rauf Pehlivan, Gonca Yayınevi, 1993


Adet Halinde Kan Gelmeyen Günler
Adetin başlaması ile görülen kan, daha sonra bir müddet kesilir, sonra yine görülür. Görülmeyen günlerde adetli kabul edilir.
İki kan arasına giren temizliğin adet sayılması için, bunun temizlik müddetinde değil, adet müdddetinde gelmesidir.


Adet kadınlara bir ceza mı?
Bazı kitaplarda şöyle bir hurafe geçer: “Havva validemiz, Hz.Adem’i kandırdı, ona cennet meyvesinden yedirdi. Bu olay ikisininde cennetten çıkmasına sebep oldu. Bunun için Cenab-ı Hak adeti ve gebeliği Hz.Havva’ya bir ceza olarak verdi.”
İslam, daha önce Yahudi ve Hristiyanların yapıştırdıkları lanetlik durumunu tamamen bertaraf etti. Adem Peygamberin cennetten çıkarılmasında her ikisinide sorumlu tuttu. İslam’da kadın kötülüklerin ve şeytani iğvaların kaynağı olarak görülmez. İslam’da Hz.Adem’i kadının baştan çıkardığına inanılmaz. İslam bu batıl düşünceleri tamamen yıkmıştır.
Cenab-ı Hak buyuruyor:
“Derken şeytan onların ayağını oradan kaydırdı. İçinde bulundukları cennetten çıkardı.”(Bakara Suresi:36)
“Derken şeytan, birbirine kapalı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve: Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı, dedi. Ve onlara: Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim, diye yemin etti..Böylece onları hile ile aldattı. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Ve cennet yapraklarından üzerlerini örtmeye başladılar. Rableri onlara: Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi? diye nidâ etti. (Adem ile eşi) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz. Allah: Birbirinize düşman olarak inin! Sizin için yeryüzünde bir süreye kadaryerleşme ve faydalanma vardır, buyurdu. ” (Araf suresi :20-24)
“Derken şeytan onun aklını karıştırıp “Ey Adem! dedi, sana ebedîlik ağacını ve sonu gelmez bir saltanatı göstereyim mi? Nihayet ondan yediler. Bunun üzerine kendilerine ayıp yerleri göründü. Üstlerini cennet yaprağı ile örtmeye çalıştılar. (Bu suretle) Âdem Rabbine âsi olup yolunu şaşırdı. Sonra Rabbi onu seçkin kıldı; tevbesini kabul etti ve doğru yola yöneltti.” (Taha suresi 120-122)
Kur’an, yasaklanmış ağaçtan tatma suçunu Havva Anamıza yükleyen, kadınları hor ve hakir gören tüm anlayışları kökünden nehyeder.
Hadis-i Şerif’de belirtildiği gibi:
“Adet, Allah’ın Adem kızlarına taktir buyurduğu bir şeydir.” Takdirdir, ceza değildir.
Kaynak: Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN


Adet Kanaması
Âdet kanaması; rahmin en iç tabakası olan endometriumun 27-28 gün süreyle, hormonların etkisi altında gelişip, dördüncü hafta sonunda hormonların kandan çekilmesiyle, bu gelişen tabakanın bozulup dökülmesi olayıdır.
Âdet kanı, genellikle kadını hamile olmadığının belirtisidir.
Âdet kanının içinde bol miktarda doku artığı vardır. Akyuvarlar bakımından oldukça zengindir.
Âdet kanında pıhtılaşma olmaz. İçinde bir takım enzim ve kimyasal maddelerin miktarı artmıştır.
Genel olarak 3-5 gün devam eder, 28 gün arayla yenilenir.
Akan kan yaklaşık 100 gram kadardır. Bu sulu kana; üreme yollarındaki akıntılar, bu yolun iç zarlarının döküntüleri ve yabancı mikroplar karıştığı için ağır bir koku verir. Bu yüzden kadının özellikle âdet günlerinde temizliğine dikkat etmesi gereklidir.
Kaynak: Hayız, Hamdi Döndüren, Şamil İslam Ansiklopedisi


Adet Kanının Renkleri ve Ayırıcı Nitelikleri
Adet halindeki kadınlarda görülen kanların renkleri altıdır : kırmızı, sarı, toprak rengi, siyah, yeşil, kirlimsi. Bu akıntılar hepsi hayız müddetinde ise hepsi hayız kanıdır. Ta ki, safi beyaz renk görene kadar. Renk tesbitinde pamuk veya bez kaldırıldığında onda mevcut renge itibar olunur. Değişme haline bakılmaz. Çünkü kadının gördüğü beyaz bir akıntı, kuruduğunda sararabilir. Yahut kırmızı veya sarı kuruduunda farklı bir renk alabilir. Hayız müddetindeki kanların renklerinin hepside hayızı bildirir. Hayız bitiminde akıntının beyazlaşmasıyla hayız bitmiş olur.
Kırmızılık ve Siyahlık : İttifakla hayız kanıdır. Hz.Fatıma (r.a) kan görüyordu. Allah Resulu (s.a.v) O’na şöyle buyurdu:
“Eğer hayız kanı ise bu belli ve siyah renkte olur, böyle olursa namaz kılma, başka türlü olursa abdest al ve namaz kıl, çünkü o bir (çatlak) damardan gelmektedir.”
Sarılık : Bazıları ipek kozası sarılığında, bazıları saman renginde, daha başkalrı ise sarı diş renginde olabilir. am bu hususta itibar edilecek renk: ilk görüldüğü andaki renktir.
Bulanıklık : Bulanık su renginde görülen kan demektir.
Toprak Rengi : Toprağa benzeyen rengine benzer, önce sarıdır sonra bu rengi alır.
Yeşilimtırak : Bir çeşit bulanık kandır. bu kanın rengini bozuk gıdalar değiştirir. daha çok yaşlı kadınlarda görülür.
Hayız kanının ayırıcı nitelikleri
-Katı olan ve pis kokan kan
-Sadece pis kokan, katı olmayan kan
-Sadece katı olan, pis kokmayan kan
-Hem katı olmayan hemde pis kokmayan kan
Kaynaklar:
1) Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN, Gonca Yayınevi, 1993
2) İzahlı Kadın İlmihali, Asım Uysal, Mürşide Uysal, Uysal Yayınevi, 2001, 11.Baskı
3) En Geniş İslam İlmihali, Ali Fikri Yavuz, Çile Yayınevi, 1977


Adet kanı tam kesilmeden alınan boy abdesti
Bir hanım adet veya lohusalık kanları tam kesilmeden abdest veya boy abdesti alırsa bu geçerli olmaz.
Adet ve nifas olan kadınların abdest almaları müstehap değildir.
Çünkü bunların abdestsizlik durumlarına abdestin bir tesiri yoktur.
Kadının adeti kesildimi cünup gibi olur.
Adet sayılmayan kanlar
-Adet görecek çağa gelmemiş kız çocuklarında görülen kan
-Adet halinin en az müddeti olan üç günden az gelen kan
-Adet halinin en çok müddeti olan on günden sonra gelen kan
-Hamilelik esnasında gelen kan
-Adetten kesimiş yaşlı kadından gelen kan
Kaynak: Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN, Gonca Yayınevi, 1993


Adet Süresi
Hanefilere göre, hayızın en kısa süresi üç gün üç gecedir. Bundan azı özür kanı sayılır. “Ortası beş gün, en uzun sûresi ise on gün on gecedir. On günü geçen kanamalar özür sayılır. Dayandıkları delil şu hadistir: “Bekâr veya dul kadın için en kısa hayız süresi üç gün, en uzun süresi ise on gündür”
Şâfiî ve Hanbelilere göre, en kısa süre bir gün, bir gece, en uzun süresi ise, altı veya yedi gündür.
Mâlikiler, en az süre için bir sınır belirlemezken, en uzun süreyi kadının durumuna göre otuz güne kadar çıkarırlar .
Kaynak: Hayız, Hamdi Döndüren, Şamil İslam Ansiklopedisi
Adetli bir kadın


Adetli Bir Kadının Kestiği Yenilir mi?
Helal olması için hayvanı erkeğin kesmesi şart değildir. Hayvan kesmesini bilen kadınlarda kesebilirler. Hatta adet veya lohusa durumunda olan kadınlar bile kesebilir, kestikleri yenir. (1)

Adetli Bir Kadın Kur’ana Bakabilir mi?

Adet ve Lohusa durumunda veya cünup olan bir kimse okumadan, hecelemeden Kur’an-ı Kerime yalnız bakabilir, bu mekruh değildir. (1) Adetli Bir Kadın Kur’an Dinliyebilir mi?
Adetli veya lohusa durumunda bulunan bir kadın, Kur’an-ı Kerimi tutmadan, okunan Kur’an’ı okuyarak takip etmeden, hecelemeden yalnız dinlemesi caizdir. Bu durumun sevap derecesini ancak Allah bilir.(1)

Adetli Kadın Kur’an Meali Okuyabilir mi?
Bu durumdaki bir kadın, Kur’an’a ve ayet yazılı bir şeye el süremez. Arapça dışında Farsça, Türkçe gibi bir dile yazılmış olan Kur’an mealini, tutmak haramdır. Onda Kur’an ahkamı yazılı olduğundan Kur’an hükmündedir. Eğer içinde ayet bulunmuyorsa Türkçe kitap okumalarında bir mahzur yoktur. Eğer kadın adet durumunu öğrenmek istiyorsa zarureten fıkıh kitaplarına da bakabilir. (1)
Adetli Bir Kadın Secde Ayeti Duyarsa
Adet veya lohusa durumunda olan bir kadın, namaz kılmakla mükellef olmadığı için secde kendisine vacip değildir. Cünup olan için bu böyle değildir. Cünup olan kimse, kadın olsun erkek olsun eğer secde ayetini duyarsa tilavet secdesi vacip olur. Temizlendikten sonra bu secdeyi yerine getirmeleri gerekir.(1)

Adetli Bir Kadın Namaz Vaktinde Ne Yapar?
Ülemâ: ” Hayızlı kadının her namaz vakti için abdest alarak namaz yerinde o namazı kılacak kadar oturması, adetini unutmamak için tesbih ve tehlil (Lâ ilâhe illâllâh) ile meşgul olması müstehabdır.” demişlerdir. Bir rivayette: “bu kadına evvelce kıldığı namazların en güzelinin sevabı verilir.” buyurulmuştur. (2)
Adetli Olan Kur’an Öğretmeni Olan Hanımsa
Kadın Kur’an öğreticisi, hayız halinde, çocuklara kelime kelime öğretir ve kelimelerin arasını keser.
Hece hece Kur’an öğretmesinde de kerahet yoktur. (3)


Adetli Bir Kadın Mübarek Gecelerde Ne Yapar?
Kadınların namazsızlık halleri eğer Ramazan, kadir gecesi, bayram, kandil gibi şerefli ve kıymetli, müminlerin günahlarının bağışlanacağı ve derecelerinin yükseleceği mübarek vakit ve zamanlara rastlıyacak olursa, o mümin ve müslüman kadınların kalblerindeki niyetlerine göre “Her kişiye, muhakkakniyetinin hakkı verilir” hadis-i şerfleri gereğince, o hayırlı günleri ve geceleri ibadetle geçirmek niyetinde idiyseler, şüphesiz ki, o mübarek ve güzel günlerin ve gecelerin rahmet ve bereketlerinden nasiplerini hem de eksiksiz olarak alacaklardır. Çünkü kadınların bu namazsızlık halleri, ellerinde olmayan bir özür kabilinden olduğu ve kendi istekleriyle olmadığı için mahrum olmalarını gerektirmez. Niyet, söz ve amelden hayırlıdır; çünkü söz ve amele gösteriş karışabilir, fakat niyete hiçbir şey karışamaz. (4)
Kaynaklar:
1) Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN, Gonca Yayınevi, 1993
2) İzahlı Kadın İlmihali, Asım Uysal, Mürşide Uysal, Uysal Yayınevi, 2001, 11.Baskı
3) En Geniş İslam İlmihali, Ali Fikri Yavuz, Çile Yayınları, 1977
4) Kadın İlmihali, M.Cemal Öğüt,1971, Bahar Yayınları, 9.Baskı


Adet de Kadının Helal Olan Bölümleri
Adet ve lohusa olan kadının göbeği ile diz kapağı arasından arada bir perde veya elbise olmadan faydalanmak haramdır.
Abdullab bin Sa’d (ra) Allah Resulune soruyor:
-Adet iken hanımımdan bana helal olan nedir?
Resulullah:
-Eteğin üstü sana helaldır.
Resulullah’ın hanımlarından Hz.Meymune validemiz anlatıyor:
“Resullullah (a.s.) ben hayızlı iken benimle yatardı. Onunla benim aramda bir elbise bulunurdu.”
Yine Hz.Meymune anlatıyor:
“Allah Resulu (a.s.) hanımları hayız halinde iken elbise üzerinde onlarla sevişirdi.”
Allah Resulu bunu kendi cinsel tatmini için yapmazdı. Çünkü bir ihtiyacını o anda hayızlı olmayan hanımı ile giderebilirdi. O halde bunun başka önmeli sebebi olmalı.
* Allah Resulu bunu yaparak, bu husustaki batıl inançları yıkmış ve bunun caiz olduğunu göstermiştir. Çünkü Hristiyan ve Yahudiler böyle yapmıyorlardı.
* Hayızlı iken beden ve ruh açısından rahatsızlık duyan kadını, yalnızlığından ve bu ruh halinden kurtarmak.
İmam-ı azm ile Ebu Yusuf’a göre peştamalin altından göbekle diz kapağı arasından çıplak bir şekilde faydalanmak haramdır. Ancak İmam Muhammed, “kan gelen yerden sakınılması şartı ile her taraftan faydalanılması helaldir” demiştir. İmamı-ı Şafi’de bu görüştedir. Bu durumda kan gelen yerin örtülü olması, açık olmaması lazım. Bunu yapan kimselerin de keendilerinden emin olması gerekir.
Kaynak: Büyük Kadın İlmihali, Rauf Pehlivan, Gonca Yayınevi, 1993


Adetli Uyuyup Temiz Kalkan Kadının Durumu
Kadın adetli olarak uyur da namaz vakti çıktıktan sonra temizlenmiş olarak uyanırsa, uyuyarak bıraktığı o namazı kaza etmesi gerekir. Zira uyuduğu andan itibaren temiz olduğu kabul edilir. Bu durumda o namazı kaza etmek gerekir.
Kaynak: Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN, Gonca Yayınevi, 1993


Temiz Uyuyup Adetli Kalkan Kadının Durumu
Temiz uyuyup adetli kalkan kadının, ıslaklığı da kan renginde olursa, kanı gördüğü anda itibaren adetlidir. Bu durumda gece yatsı namazını kılmamışsa, kaza etmesi gerekir.
 
Geri
Üst