Kadınlar İdrar kaçırma Sorunları
kadın hastalıkları,kadınlarda idrar kaçırma,nedenleri,tedavisi,doğum sonrası,idrar kesesinde sarkma,idrar kaçırma,doğum sonrası sorunlar.
Kadınlarda gebelik ve doğum sonrası pelvik tabanda yetmezlik, rahim ve idrar torbası sarkmalarının ardından görülen idrar kaçırma sorunları utanma ve sıkılma duygularıyla gizleniyor.
Kadınların tam hayatın keyfini çıkaracakları dönemlerin de hayatlarını kâbusa çeviren bu sorun hakkında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Duman önemli noktaların altını çiziyor.
Kadınların en rahat geçirecekleri, ikinci baharlarını yaşayacakları 40’lı 50’li yaştan sonra ki dönemlerin en sıkıntılı işinin idrar kaçırma olduğunu söyleyen Op. Dr. Duman şöyle devam ediyor:
“Kadının, her anlamda keyfini yaşamaya başlayacağı bir dönem aslında bu yaşlardır. Çocuklar büyümüş, sorumluluklar azalmıştır. Bu dönemde haklı olarak çoğu kadın bahar keyfi yaşamak ister.
İdrar kaçırmaya neden olan idrar kesesi sarkması arttıkça idrar kesesini rahat boşaltamamaya bağlı olarak böbreklerde sorunlar, hatta diyalize kadar gidebilen böbrek hasarları oluşabiliyor. Bu dönemde eşiyle kumrular gibi koklaşmak, torunlarıyla keyifle ilgilenmek varken kadınımız, sosyal yaşantısını tuvaletten arta kalanlar şeklinde planlıyor.”
Op. Dr. Duman şunları söylüyor:
“Meslek hayatımda gördüğüm, Karadeniz de yaşamış, o dimdik çay bahçelerinde çalışmış kadınımız, 9-10 tane doğum yapmasına rağmen pelvik tabanları inanılmaz güçlü olduğu”
“Bu gerçekler bize “işleyen demir pas tutmaz’’ sözünü hatırlatıyor. Bir kasın güçlenmesi ve işlevini iyi yapmasını istiyorsanız onun çalışmasını sağlamalısınız. Aktivitelerinizi arttırmak adına en azından birkaç duraklık mesafelere yürüyerek gidin, asansöre binmeyin, mümkün oldukça düzenli spor yapın, özellikle pelvik kaslarını güçlendirici Kegel Egzersizlerini mutlaka yapın.”
“Tüm önlemlere rağmen idrar kaçırma yaşantınızı etkiliyorsa gerekli cerrahi müdahalelerden kaçınmayın. Günümüzde idrar torbasını çok konforlu bir şekilde toparlayacak cerrahi teknikler mevcut. Cerrahiden korkup, 2. baharınızı kara- kışa çevirmenize gerek yok.”
Sezaryen idrar torbası sarkmalarını engellemiyor
“Sezaryen idrar torbası sarkmalarını engellemiyor İdrar kaçırmayla ilgili altını çizmek istediğim bir diğer konuda, sırf bunları yaşamamak adına sezaryenle doğum yapmak doğru bir yaklaşım değil. Zira sadece doğumun kendisi idrar kaçırmaya yol açmıyor. Gebelikte oluşan değişimlerle pelvik kaslarda zorlanma ve gevşemeler meydana geliyor. Bu gevşemeleri arttıracak ek risk faktörleri yoksa ve uygun egzersiz programı, doğru beslenmeyle dokular hasar görmeden toparlanabiliyor.”
“Bu anlamda genital organlarım zarar görmesin, sarkmalar olmasın düşüncesiyle gereksiz bir şekilde sezaryenin risklerini üstlenmenin bir anlamı yoktur. Zira sezaryenle doğum yapmış hatta hiç gebelik geçirmemiş kadınlarda bile pelvik taban yetersizliği ve beraberinde idrar kaçırma olabiliyor.
Son söz olarak; mesane boynunu asmamız gerektiği durumlarda uyguladığımız cerrahi tekniklerde yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz. Ameliyat sonrası hastamızın rahatça tuvalete gittiğini, idrarını kaçırmadığını görmek hem hastamız, hem bizim için mutluluk kaynağı oluyor.”
Kadınlarda gebelik ve doğum sonrası pelvik tabanda yetmezlik, rahim ve idrar torbası sarkmalarının ardından görülen idrar kaçırma sorunları utanma ve sıkılma duygularıyla gizleniyor.
Kadınların tam hayatın keyfini çıkaracakları dönemlerin de hayatlarını kâbusa çeviren bu sorun hakkında Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Ayşe Duman önemli noktaların altını çiziyor.
Kadınların en rahat geçirecekleri, ikinci baharlarını yaşayacakları 40’lı 50’li yaştan sonra ki dönemlerin en sıkıntılı işinin idrar kaçırma olduğunu söyleyen Op. Dr. Duman şöyle devam ediyor:
“Kadının, her anlamda keyfini yaşamaya başlayacağı bir dönem aslında bu yaşlardır. Çocuklar büyümüş, sorumluluklar azalmıştır. Bu dönemde haklı olarak çoğu kadın bahar keyfi yaşamak ister.
İdrar kaçırmaya neden olan idrar kesesi sarkması arttıkça idrar kesesini rahat boşaltamamaya bağlı olarak böbreklerde sorunlar, hatta diyalize kadar gidebilen böbrek hasarları oluşabiliyor. Bu dönemde eşiyle kumrular gibi koklaşmak, torunlarıyla keyifle ilgilenmek varken kadınımız, sosyal yaşantısını tuvaletten arta kalanlar şeklinde planlıyor.”
Op. Dr. Duman şunları söylüyor:
“Meslek hayatımda gördüğüm, Karadeniz de yaşamış, o dimdik çay bahçelerinde çalışmış kadınımız, 9-10 tane doğum yapmasına rağmen pelvik tabanları inanılmaz güçlü olduğu”
“Bu gerçekler bize “işleyen demir pas tutmaz’’ sözünü hatırlatıyor. Bir kasın güçlenmesi ve işlevini iyi yapmasını istiyorsanız onun çalışmasını sağlamalısınız. Aktivitelerinizi arttırmak adına en azından birkaç duraklık mesafelere yürüyerek gidin, asansöre binmeyin, mümkün oldukça düzenli spor yapın, özellikle pelvik kaslarını güçlendirici Kegel Egzersizlerini mutlaka yapın.”
“Tüm önlemlere rağmen idrar kaçırma yaşantınızı etkiliyorsa gerekli cerrahi müdahalelerden kaçınmayın. Günümüzde idrar torbasını çok konforlu bir şekilde toparlayacak cerrahi teknikler mevcut. Cerrahiden korkup, 2. baharınızı kara- kışa çevirmenize gerek yok.”
Sezaryen idrar torbası sarkmalarını engellemiyor
“Sezaryen idrar torbası sarkmalarını engellemiyor İdrar kaçırmayla ilgili altını çizmek istediğim bir diğer konuda, sırf bunları yaşamamak adına sezaryenle doğum yapmak doğru bir yaklaşım değil. Zira sadece doğumun kendisi idrar kaçırmaya yol açmıyor. Gebelikte oluşan değişimlerle pelvik kaslarda zorlanma ve gevşemeler meydana geliyor. Bu gevşemeleri arttıracak ek risk faktörleri yoksa ve uygun egzersiz programı, doğru beslenmeyle dokular hasar görmeden toparlanabiliyor.”
“Bu anlamda genital organlarım zarar görmesin, sarkmalar olmasın düşüncesiyle gereksiz bir şekilde sezaryenin risklerini üstlenmenin bir anlamı yoktur. Zira sezaryenle doğum yapmış hatta hiç gebelik geçirmemiş kadınlarda bile pelvik taban yetersizliği ve beraberinde idrar kaçırma olabiliyor.
Son söz olarak; mesane boynunu asmamız gerektiği durumlarda uyguladığımız cerrahi tekniklerde yüz güldürücü sonuçlar alıyoruz. Ameliyat sonrası hastamızın rahatça tuvalete gittiğini, idrarını kaçırmadığını görmek hem hastamız, hem bizim için mutluluk kaynağı oluyor.”