Kadın Haberleri 2003

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan Misafir
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
Cevap: Kadın Haberleri 2003

Ş.E. davası başladı

Mardin'in Derik ve Mazıdağı ilçelerinde 1993 ve 1994 yıllarında, PKK'ya yardım ve yataklıktan üç kez gözaltına alınan Ş.E. adlı kadının karakolda tecavüz ve işkenceye uğradığı iddiasıyla haklarında dava açılan 405 askerin yargılanmasına başlandı. Duruşmaya gelmeyen 341 er ve 64 rütbeli asker için 15'er yıl hapis cezası isteniyor.
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 1999'daki suç duyurusu için takipsizlik kararı vermesinin ardından, Ağır Ceza Mahkemesi yapılan itirazı kabul etmiş, dört yıl sonra Mardin'e yeni atanan Cumhuriyet Savcısı Yeşim Doğan Kar tarafından dava açılmıştı. Kar'ın iddianamesinde, sanık er F.Ö'nün, "Bir kadın terörist belirtilen tarihlerde Bozok Karakolu'nda yedi sekiz gün kaldı. Bölük komutanı bu kadını alıp bir yere götürdü. Nereye götürdüğünü bilmiyorum" dediği belirtildi.

KAPALI OTURUMA RET

Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmaya, sanıklarla mağdur Ş.E. katılmadı. Savcı Kar'ın izinli olması nedeniyle, duruşmaya Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Celal Ertürk girdi. Ertürk, kamu güvenliği ve genel ahlak nedeniyle duruşmanın gizli yapılmasını ve Ş.E.'nin avukatlarının vekaletinin Alman makamlarından olması nedeniyle reddini istedi. Oy birliğiyle duruşmanın açık yapılmasına karar veren mahkeme, vekaletlerin yenilenmesini istedi. Altı avukat bunun Lahey Adli Yardım Sözleşmesi'ne aykırı olduğunu öne sürdü.
Mahkeme heyeti, Almanya'da yaşayan Ş.E.'nin bu ülkede talimatla alınan Almanca ifadesinin tercüme edilmesi, avukatların Lahey Adli Yardım Sözleşmesi'ni getirmesi ve eksik evrakın tamamlanması için duruşmayı kasıma erteledi.
Avukat Reyhan Yalçındağ, vekaletlerinin reddine tepki göstererek, "Aldığımız vekalet Bochum Noterliği'nce vekilleri olduğumu ortaya koyar. Duruşma, savcı ile hakim heyeti arasında geçti. Oysa bu davanın iddianamesi, vekaleti kabul edilmeyen avukatların yaptığı suç duyurusuyla düzenlendi. Yani baştan bir çelişki var" dedi.

10/10/2003 Radikal

 
Cevap: Kadın Haberleri 2003

Soyaslan ,dün toplumda hakim olan görüşleri aktardığını ve bu nedenle yanlış anlaşıldığını savundu ve "kız istiyorsa bırakın evlensın" dedi.

----Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Genel Başkanı Avukat Senal Sarıhan düzenlemenin erkeği koruduğubu belirterek "tecavüze uğrayan kadın evlenmeyi kabul ederken toplumsal baskı altındadır.Burada kurtulan kim?" dedi.

-----Diyarbakır barosu Başkan Yardımcısı Av.Meral Danış da tasarının kaçırma suçunu yasallaştırığını savunarak "kadın istemediği biriyle ömür boyu yaşamaya zorlanıyor,ömür boyu tecavüz vakası yaşanıyor"dedi.

----Ord.Prof.Sulhi Dönmezer: Türk Toplumunda ırzına geçilen veya kaçırılan kadının "ayıplı" olarak görüldüğünü belirterek .Toplum kadını damgalıyor.Böyle Kaçırılmış bir kızı medeni şartlar içinde başka bir adam gelip alır mı? Hayatı Bitiyor kadının.Türk toplumu ,o kadının kafasından bir nikah geçerse o kadının artık namusu kurtulmuş telakki ediyor.Eğer evlenmesse aileler kadını sokağa atıyorlar.Bu gün umumhanelerde birçok ırzına geçilmiş kız vardır.Çünkü ailesi atıyor" dedi.
 
Cevap: Kadın Haberleri 2003

05 Kasım 2003, Milliyet



Baba, hamile kalan kızını yemeğine tarım ilacı katarak öldürdü


Antalya'da Eylül ayında kaybolan ve bir süre sonra cesedi Mersin'in Aydıncık İlçesi yakınlarında bulunan genç kızın, evlilik dışı hamile kaldığı için babası tarafından öldürüldüğü belirlendi.
Jandarma ekiplerince Mersin'in Aydıncık İlçesi yakınlarında 26 Eylül'de kimliği belirlenemeyen bir genç kıza ait ceset bulundu ve soruşturma başlatıldı.
Yaklaşık 10 gün önce bir kişinin jandarmayı arayarak, Antalya'nın Aksu Beldesi Solak Köyü'nde oturan 16 yaşındaki A.Ç'nin kayıp olduğunu ihbar etmesi üzerine ceset ile ilgili araştırma bu yönde genişletildi ve kayıp olduğu bildirilen genç kızın babası ve annesi sorguya alındı.
Baba Ş.Ç (37), sorgulama sırasında, kızının 12 Eylül'de memleketleri Şanlıurfa'ya gitmek üzere terminale geldikleri sırada tuvalete gideceğini belirterek, kaçtığını söyledi. Kızının kaçtığına ilişkin polis ya da jandarmaya ihbarda bulunmaması ve çelişkili ifadeler vermesi üzerine şüphelenen jandarma ekipleri, Ş.Ç ve eşi F.Ç'yi gözaltına aldı.
Baba Ş.Ç'nin, oğluna ait özel bir araçla kızını da alarak Mersin'e gitmek üzere yola çıktığını ve yolda mola verdikleri sırada evlilik dışı hamile kalan kızının yemeğine tarım ilacı katarak zehirlediğini ve öldüğünde Aydıncık İlçesi yakınlarında yol kenarına attığını söylediğini bildirdiler.
Baba ve anne adliyeye götürülürken, gazetecilerin sorularını yanıtlayan baba Ş.Ç, kızını, evlilik dışı hamile kaldığı için öldürdüğünü belirtti.
 
Cevap: Kadın Haberleri 2003

'Tecavüzde hamile kaldın' infazı

--------------------------------------------------------------------------------

Diyarbakır'da tecavüze uğrayan 15 yaşındaki K.D. hamile kalınca ailesi, genç kızı ölüme mahkum etti. Başı taşla ezilen genç kız, geçen yıl recm edilen Şemsiye Allak'ın tedavi gördüğü hastanede, aynı yatakta yaşam savaşı veriyor

Türkiye'nin Avrupa Birliği İlerleme Raporu'nda bile yer alan töre cinayetleri ülke gündeminden bir türlü düşmüyor. Diyarbakır'da hala oğlunun tecavüzüne uğrayan bir genç kız, hamile kalınca, aile meclisi kararıyla recm edildi. Ağır yaralanan genç kız, geçen sene aynı kaderi yaşayan Şemsiye Allak'ın son nefesini verdiği yatakta, yaşam savaşı veriyor.

Diyarbakır önceki akşam yine çağdışı bir töre infazı rezaletine sahne oldu. Bir süre önce 15 yaşındaki K.D., halasının oğlu Mehmet Ali E.'nin tecavüzüne uğradı. K.D.'nin ailesi şikayetçi oldu. Tecavüzle suçlanan Mehmet Ali E., çıkarıldığı mahkemede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Olay yavaş yavaş küllenmeye yüz tutarken, K.D.'nin karnı büyümeye başladı. Hamile olduğu anlaşılan K.D.'nin ailesi, olayın açığa çıkacağından korkarak büyük bir telaşa kapıldı. Bunun üzerine bütün aile bir araya gelerek genç kızı öldürme kararı aldı. Aile meclisi, korkunç infazı yerine getirme görevini de K.D'nin 19 yaşındaki ağabeyi Ahmet D.'ye verdi.

Başını taşla ezdi

Genç adam, önceki akşam K.D.'yi de yanına alarak dışarı çıktı. Evden 100 metre uzaklaştıklarında Ahmet D., kardeşinin kafasına taşla vurdu. Yere düşen genç kızın başını yine taşla ezmeye çalışan Ahmet D. yorulunca, kız kardeşini çeşitli yerlerinden bıçakladı. Öldüğünü zannettiği K.D.'yi karanlık sokakta bırakan ağabey Ahmet D., kaçtı. Ağır yaralanan K.D., kapkaçı önlemek için oluşturulan tim elemanları tarafından fark edildi. Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırılan K.D., bitkisel hayata girdi. K.D.'nin 6.5 aylık hamile olduğu belirlendi. K.D., Mardin'de geçen yıl ailesi tarafından recm edilen Şemsiye Allak ile aynı kaderi paylaştı. K.D., Allak'ın yattığı hastanede ve aynı yatakta bebeğiyle yaşam savaşı veriyor.

Nevzat BİNGÖL / DİYARBAKIR



Akşam Gazetesi 15 Kasım
 
Cevap: Kadın Haberleri 2003

Kadınlar Avrupa Sosyal Forumu'nu Açtı
Savaş, neo-liberalizm, sosyal adaletsizlik, ticaret ve ırkçılık karşıtlığı başlıklarıyla bağlantılı 270 seminer, 55 konferans ve 287 atölye çalışması yapılıyor. Türkiye'den Fincancı, Çelik, Karadağ, Yiğit, Güçlü, Şensever ve Yüce konuşacak.



--------------------------------------------------------------------------------
BİA Haber Merkezi
12/11/2003 Çiğdem MATER
--------------------------------------------------------------------------------
BİA (Paris) - Kadınlar toplandılar ve konuşmaya başladılar bile ama "resmi açılış" yarın. Dört gün sürecek Avrupa Sosyal Forumu için Paris'in salonları ve çadırları toplantılara, caddeleri ise eylemlere hazırlandı. Forumda ticaretten, ırkçılığa kadar her şey konuşulacak.

Avrupa Sosyal Forumu 100 bine yakın insanın katılacağı hayli yoğun programıyla Paris'in dört ana noktasında, La Vilette, Ville de Saint Denis, Ville de Bobigny ve Ville D'Ivry sur Seine'de gerçekleşiyor.

Forumda; savaş karşıtlığı, neo-liberalizm karşıtlığı , sosyal adaletsizlik karşıtlığı, ticaret karşıtlığı ve ırkçılık karşıtlığı gibi beş ana başlık daha doğrusu "karşıtlık" altında 270 seminer, 55 konferans ve 287 atölye çalışması yapılması bekleniyor.

Kadınlar önce konuşacak, sonra yürüyecek

Gayri resmi açılışın yapıldığı Bobigny'deki Pablo Neruda salonundaki kadın toplantısında kadınlar gün boyunca Avrupa'da kadın hareketini konuşuyor, konuşacaklar; ırkçılığa, kadına yönelik şiddete ve aile içi şiddete karşı önlemler ortaya koyacaklar.

Toplantı sonrası akşam saat 18.00'de kadınlar Bobigny'de bir protesto yürüyüşü yapacak.

Forumda yarın feminizmin sosyal hayata katkıları, Avrupa'da yurttaş hakları, sağlık, ekoloji, Avrupa'daki ortak hayata sanatın ve kültürün katkıları konuşulacak.

Fincancı, Çelik, Karadağ ve Yiğit konuşuyor

Perşembe günü, saat 09.00- 12.00 arasında Saint-Denis Stade de Mandela'da, ve Erhard Crome moderatörlüğünde Türkiye Küresel Barış ve Adalet Koalisyonu'ndan Şebnem Korur Fincancı, İtalya'dan filozof Antonio Negri, Fransa ACG'den Gilbert Archar, İngiltere Stop the War Coalition'dan (Saavaşı D urdur Koalisyonu) Lindsey German, Yunanistan "Stop The War Coalition"dan Panos Gargonas, Ignacio Ramonet "Küreselleşme, Militarizm; Amerika, NATO ve Petrolün rolüne karşılık bireysel hakları konuşacak ve tartışacaklar.

Perşembe günü, yine aynı saatlerde, saat 09:00-12:00 arasında Bobigny'deki bir başka buluşmada; Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı avukat Feridun Çelik, İnsan Hakları Derneği'nden Reyhan Karadağ, Barış Anneleri'nden Azize Yiğit "Kürt Sorunu, devletsiz halk" başlığı altında konuşacaklar.

Güçlü'nün sunuşu: Engellilik

Perşembe günü La Villette'teki etkinliklerden biri de saat 18.00'deki Engellilik: Avrupa'da engelli insanın yeri.

Fransa Reseau Handicap'tan Nadjet Eryaud'nun moderatörlüğünde toplantıya İstanbul Sosyal Forumu'ndan Bianet yazarı Nazmiye Güçlü, Portekiz'den Pedro Grillo, Yunanistan Engelli Vatandaşlar Örgütü'nden Kostas Theodoropolyos ve İngiltere Eşit Eğitim Birliği'nden Micheline Mason katılacak.

İnsel, Şensever, Yüce

Perşembe akşamı saat 18.00'deki bir başka toplantı Saint Denis'de; "Doğu Avrupa ve Türkiye'nin geleceği" konuşulacak.

Toplantıya Ahmet İnsel, İstanbul Sosyal Forumu'ndan Levent Şensever, Sırbistan Kadınların Demokrasi ve İnsan Hakları Merkezi'nden Mirjana Dokmanovic, Rusya ATTAK'tan Carine Clement ve Çek Cumhuriyeti Komünist Parti gençlik örgütünden Zdennek Steffek katılacak. Forumun moderatörlüğünü İstanbul Sosyal Forumu'ndan Nuran Yüce ve Polonya ATTAK'tan Ewa Ziolkowska yapıyor.

Kapanış büyük yürüyüşle

Sosyal Forum, iki gün boyunca toplantılarla devam edecek, kapanış yürüyüşü ise cumartesi günü saat 14.00'de Republique meydanından başlayacak.

İlki Floransa'da olan forumun üçüncüsü Kasım 2004'te Londra'da yapılacak. Gelecek Sosyal Forumun Londra'da yapılması kararı Paris'te forum hazırlık toplantıları sırasında alındı. (ÇM)
 
Cevap: Kadın Haberleri 2003

Diyarbakır'da K.D. yaşam mücadelesine yenik düştü ve
yaşamını yitirdi.Cenazesi yarın Diyarbakırda kadın
platformu tarafından kaldırılacak.14 yaşında dayısının
oğlunun tecavüzüne uğramış.6 aylık hamile ve kendi
hamile olduğunu bile anlamamış. o kadar çocuk....
 
Cevap: Kadın Haberleri 2003

Cenazesini kadınlar kaldırdı

Töre kurbanı K.D.'yi dün toprağa kadınlar verdi. Diyarbakır Barosu Kadın Hakları
Dayanışma ve Uygulama Merkezi yetkilileri: K.D.'nin annesi, kızına tecavüz
edildiğini söyleyerek savcılığa gelmişti

DİYARBAKIR - Yasak ilişki sonrası hamile kaldığı iddiasıyla ağabeyi tarafından
öldürülen 15 yaşındaki K.D. toprağa verildi.
Gazetecilerin sorusunu yanıtlayan anne, bir yasak ilişki olmadığını, kızının
tecavüze uğradığını belirtirken, "Öldürülmesi için aile meclisi karar almadı"
dedi.


'Oğlum tek başına yaptı'
Ağabeyi 16 yaşındaki A.D.'nin taşlı ve satırlı saldırısında yaralanan ve
kaldırıldığı Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ölen K.D.'nin
cenazesi dün morgdan alındı. Cenaze, Mardinkapı Mezarlığı'na götürülerek toprağa
verildi. Anne Saime D. morg önünde gazetecilerin yönelttiği soruları yanıtlarken
cinayetin 'aile meclisi kararıyla işlenmediğini' vurguladı.
"Kim kızının ölmesini ister.
Aile meclisi kararı söz konusu değil. Uyuşturucu hap alan oğlum, bu işi tek
başına yapmış. Kızımı hamile bırakanın yakalanmasını istiyorum" dedi.

İfadesi alınıp yollanmış
Diyarbakır Barosu Kadın Hakları Danışma ve Uygulama Merkezi, yetki verilmesi
halinde K.D. davasının takipçisi olacağını duyurarak yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, K.D.'nin yaklaşık altı ay önce meydana gelen tecavüz nedeniyle
K.D.'nin annesinin Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda
bulunduğu belirtildi. Sanığın ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldığı
kaydedilen açıklamada, K.D.'nin şikâyetin hemen ardından ailenin başka bir
bireyi tarafından öldürülmesinin, cinayetin tasarlandığını gösterdiği öne
sürüldü.
Açıklamada şöyle denildi: "Tecavüz mağduru olan K.D. namus kisvesi altında
ikinci kez saldırıya uğramış ve ikiyüzlü ahlak anlayışının kurbanı olmuştur.
Kadına karşı işlenen suçlarda yargısal hoşgörü nedeniyle kadınların mağduriyeti
yasalar eliyle ağırlaştırılmaktadır. Bunun için TCK tasarısında kadın aleyhine
işlenen suçlarla ilgili düzenlemelerin yeniden yapılması gerekir. K.D. Şemse
Allak gibi toplumsal namus anlayışıın kurbanıdır."

Karanfillerle uğurlandı
K.D.'nin cenazesini kaldıransa kadınlar oldu. Cenaze törenine DEHAP Kadın
Kolları ve Kadın Merkezi ile çeşitli kadın örgütlerinden temsilciler katıldı.
Araçtan kadınlar tarafından indirilip kadınların omuzlarında mezarına taşınan
cenaze yine kadınlar tarafından gömüldü. K.D., mezarının üzerine konan
karanfillerle uğurlandı.
 
Cevap: Kadın Haberleri 2003

Kadınlar Sorunlarının Çözümü İçin Toplandı
"Cumhuriyetin 80.Yılında 81 İlde Kadın Sorunları" panelinde, Kadın Statüsü Birim Başkanı Uğurhan her ilde bir kadın sığınma evi açılmasını önerdi, Bağımsız Kadın Derneği'nden Tosun, kadınların maruz kaldığı duygusal ve ekonomik şiddete dikkat çekti.


BİA (Mersin) - Gazi Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin yürüttüğü “Gazi Üniversitesi Cumhuriyetin 80.Yılında 81 İlde Kadın Sorunları İçin Toplanıyor” paneli, Mersin Kültür ve Araştırma Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Ciddi projeler ve cüretkar girişimler

Mersin Üniversitesi Kadın Sorunları Araştırma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Ayşe Özcan, Türkiye’deki kadınların yaşadığı sorunların çözülebilir nitelikte olduğunu söyledi, “Ciddi projeler ve cüretkar girişimlerle çağdaş kadın olgusunu yaratmak güç değildir” dedi.

Mersin’in geçmiş yıllarda aldığı göçten dolayı kadın sorunlarında artış yaşandığını belirten Özcan, kadınların devletten beklentisindeki artışa dikkat çekti:

Özcan, “Kadınlar kendi sorunlarıyla ilgilenmiyorlar. Göç almış kentlerde, kadınların yaşadığı sıkıntıların başında sağlık ve eğitim sorunları geliyor. Gelenek ve törelerden dolayı kadınlar eğitimsiz kalmış ve sağlıksız bir yaşam sürdürmeye zorlanmışlar” dedi.

Her ile bir sığınma evi

Mersin Valiliği Kadın Statüsü Birim Başkanı Dr. Ful Uğurhan ise, kadın okur yazarlığının yüzde 100’e çıkarılması için okuma-yazma kurslarının artırılması gerektiğini söyledi.

Uğurhan, kadın sorununun çözümünde kadın sığınma evlerinin önemine dikkat çekerek, her ile bir sığınma evi açılmasını önerdi.

Ekonomik şiddet önemli

Bağımsız Kadın Derneği Temsilcisi Psikolog Zehra Tosun ise, kadınların her alanda şiddete maruz kaldıklarını; yaşadıkları duygusal ve ekonomik şiddetin ayırdına varamadıklarını söyledi.

Tosun, “Ekonomik şiddet, kadının çalışmamasına izin verilmemesidir. Kadının harcamalarının kontrol altına alınması, parasına el konulması da bir şiddet türüdür” diye konuştu. (BB)



--------------------------------------------------------------------------------
Radyo Ses
19/11/2003 Mihriban AMANOĞLU
 
Cevap: Kadın Haberleri 2003

Namus temizleme" indirimi

Anayasa Mahkemesi'nin, zina halinde yakalama durumunda yakınlar (karı, koca, erkek veya kız kardeş vs..) tarafından işlenen öldürme veya yaralama suçuna büyük ceza indirimi öngören Türk Ceza Kanunu'nun 462. Maddesi hükmünün iptali istemini reddeden kararı resmi gazete'de yayımlandı.



Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, söz konusu hükmün iptali başvurusunda, o suç için öngörülen cezanın 8'de birinin (örneğin, müebbet ağır hapis cezası yerine 4 seneden 8 seneye, idam cezası yerine ise 5 seneden 10 seneye kadar hapis) uygulanmasını öngören maddenin, özgür iradesi ve tercihleri ile yaşamını sürdüren -hele reşit ve mümeyyiz olan- bir bireye, başka bir bireyin sahipliği ve tahakkümü iddiası, başkasına yar etmeme egoizmi ve ''namus temizleme'' düşüncesinden kaynaklandığını belirterek, hukukun genel ilkelerine uyar yönü bulunmadığını savunmuştu.



Anayasa Mahkemesi'nin 7 üyenin lehte oyuyla verdiği ret kararında, söz konusu hükmün Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırı olduğunun savunulduğu anımsatıldı.



Gerekçede, yasa önünde eşitliğin, herkesin her yönden aynı kurallara bağlı olacağı anlamına gelmeyeceği ifade edilerek, şöyle devam edildi:



''Yasaların uygulanmasında, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep aykırılığı gözetilemez ve bu nedenlerle eşitsizlik yaratılamaz. Bu ilke, birbirleriyle aynı durumda olanlara ayrı kuralların uygulanmasını ve ayrıcalıklı kişi ve toplulukların yaratılmasını engellemektedir. Kimi yurttaşların haklı bir nedene dayanarak değişik kurallara bağlı tutulmaları eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmaz.''



Gerekçede, zina halinde görülen kız kardeşle cinsel ilişkide bulunan kişilere karşı erkek veya kız kardeşin işlediği öldürme veya etkili eylem suçlarında ''cinsiyet ayırımı'' yapılmadığı, aynı suçu işleyen kız kardeşin de aynı kurallara göre cezasından indirim öngörüldüğü belirtilerek, bu durumda Anayasa'nın eşitlik ilkesine aykırılıktan söz edilemeyeceği ifade edildi.



TAKTİR YETKİSİ

Gerekçede, şunlar kaydedildi:



''Kaldı ki, yasa koyucu cezalandırma yetkisini kullanırken Anayasa'nın temel ilkelerine ve ceza hukukunun ana kurallarına bağlı kalmak koşuluyla, toplumda hangi eylemlerin suç sayılıp sayılmayacağı, suç sayılacaksa hangi tür ve ölçüdeki ceza yaptırımıyla karşılanacağı, hangi durum ve davranışların ağırlaştırıcı ya da hafifletici öğe olarak kabul edileceği, konusunda ceza siyaseti, ülkenin sosyal, kültürel yapısı ve etik değerlerini de göz önünde bulundurarak takdir yetkisine sahiptir.''



KARŞI OY

Karara muhalif kalan üyeler Mustafa Yakupoğlu, Fulya Kantarcıoğlu, Mahir Can Ilıcak ve Rüştü Sönmez ise ortak karşı oy gerekçelerinde, maddedeki düzenlemenin, ''ağır tahrik'' düşüncesine dayandığını kaydettiler. TCK'nın 51. maddesinde ''haksız tahrik''e yer verilerek bir ceza indiriminin öngörüldüğünü ifade eden bu üyeler, iptali istenen 462. maddedeki büyük indirimin ''bir çeşit imtiyaz'' oluşturduğunu belirttiler.



Muhalif üyeler, ''Yaşam hakkına yapılan saldırının, şeref ve haysiyeti koruma ve kurtarma gibi bir gerekçeyle de olsa büyük ceza indirimi ile adeta onaylanır hale gelmesi kabul edilemez'' dediler. 4 üye, Anayasa'nın başlangıcında ve 174. maddesinde belirtilen çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmış çoğulcu özgürlükçü ve katılımcı demokrasilerde insana tanınan öncelik ve ceza hukukundaki gelişmeler de gözetildiğinde itiraz konusu kuralın Anayasa'ya aykırılığının daha belirgin biçimde ortaya çıktığını vurguladılar.
 
Cevap: Kadın Haberleri 2003

6. UYUM YASALARI...
Yasa Metni...
15 Temmuz 2003

4928 sıra numarasını alan yasa, Resmi Gazete'nin 19 Temmuz 2003 tarihli sayısında (Sayı: 25173) yayımlanarak yürürlüğe girdi.
......

MADDE 19. a)- 1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 462 nci maddesi, YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMIŞTIR.