Peki Ebu Talib Hz.Muhammede çok iyilikler yaptığı halde sadece Allaha iman etmediği için Cehenneme gitmesi doğru olur mu? Aslında bu sorunun cevabı sorunun kendi içinde gizlidir. Soruya dikkat edin.
Gerçekten insanın yaptığı iyiliklerin gerçek ve mutlak sahibi kendisi mi?
Genellikle, insanoğlu her zaman kendisinin iyilik yaptığını düşünür. Öyle düşünür ki, sanki iyiliği yapan sadece o, kendisidir. Ama öyle değil. Çünkü her insan her bir iyi işi yaparken Allahın kendisine verdiği fiziksel (eller, ayaklar, kalp, gözler, kulaklar, beyin vb.) Ve zihinsel (akıl, düşünce, mantık, bellek, irade, vicdan vb.) Nimetlerden sürekli olarak kullanıyor. Peki Allahın insana verdiği o varlık nimetleri olmasaydı, insan herhangi iyilik yapmak kudretinde olabilir miydi? Hayır.
Açıktır ki, Allahın insana verdiği bu nimetler olmasaydı, insanoğlu sadece bir iyi işler yapamaz, hatta mevcut olmazdı. Yani , ateist bir insan sadece iyilik yapmak, hatta bedensel ve ruhen mevcudiyyet kazanabilmek için bile inkar ettiği o Allahın verdiği sonsuz nimetlere muhtaçtır.Demek ki, yaptığımız iyiliklerin mutlak anlamda gerçek sahibi biz değil, bize varlık ve hayat veren, iyilik etmek duygusu ve potansiyelini fıtratımıza yerleştiren Cenabı Allahtır.
Allahı inkar ederek iyilik yapan bir ateistin durumu güçlü ve çok zengin bir Sultanın mal mülkünden doyasıya yararlanıp, sonra Sultan yoktur, bu mülkün sahibi BENİM diyen karakter ve kibirli miskinin haline benziyor. Hatta ateist bir insanın ömür boyu iyilik yaptığını varsayarsak, Allahın ona doğuştan hiçbir karşılık olmadan ücretsiz verdiği sadece bir göz, beyin veya kalp nimetinin borcunu verebilirmi ? Hayır.Dolayısıyla bir insanın bu dünyada iyilik etmesi ,iyilik sahibi olması görecelidir. Bu görece sadece Allaha iman edip iyiliğin Gerçek Sahibini tanımakla mutlaka anlam ve değer kazanıyor.