M
Misafir
Forum Okuru
İstihare ve İstişare'nin Önemi
istişare ve önemi istihare ile ilgili hadisler kuranda istihare istişare hadis
İstişare o kadar önemlidir ki, Kur’anı-ı Kerimde çok yerde bu konuya değinilmiş, tavsiye edilmiştir. Hadis-i Şeriflerle de tekrar edilen bu hususu günümüzde çok kişi önemsememekte, bireyselleşme cereyanı ne yazık ki bu hususu da göz ardı etmemize sebep olmaktadır. İnsanlarımz, hatta Kur’an ile beslendiğini düşünen insanlarımız dahi ne yazık ki “başkalarının ne dediği önemli değil, kararı ben veririm, benim gördüğüm, benim düşüncem önemeli” diyebilmektedir.
Oysa Al- i İmran 159’da Allah (C.C.) açıkça “.. meşveret et..” buyurmuştur. Yine Şura 38’de mümin kimseler övülürken “..istişare ederek iş yaparlar...” buyuruluyor. Aynı konu Hadisi-i Şeriflerde de zikredilmiş, bir hadisinde Peygamber efendimiz "istişare pişmanlığa karşı kaledir" buyurmuştur. Bir başka hadisinde ise "istihare eden, mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz" buyurarak hem istişarenin hem istiharenin önemini vurgulamıştır. "İnsanı pişman eden, kendi görüşündeki ısrardır." Kendi düşüncenize göre hareket etmeyin!" Yapacağı işi ehli ile istişare edene, o işin en güzeli nasip olur" bu konu ile ilgili hadisi-i şeriflerden bazılarıdır. İstişare eden kişide de elbette bir takım özeliklerin olması icap eder. Akıllı, tecrübeli, ilim sahibi, salih ve dost insanlarla istişare edilmelidir.
Yine istihare de yukarıdaki hadiste de anlatıldığı üzere, dinimizce önem verilen konulardan biridir. Bir başka Hadis-i Şerifte Peygameberimiz; “sizden biriniz bir iş yapmayı tasarladığı zaman, farzdan başka iki rekat namaz kılsın, sonra şöyle desin: 'Allah'ım! Ben, senin ilmin gereğince senden hayır istiyorum ve senin kudretinle senden kuvvet istiyorum. Senin büyük fazlından diliyorum: çünkü senin gücün her şeye yeter, benim gücüm yetmez. Sen her şeyi bilirsin, ben bilmem ve sen bütün gaybları kemal üzere bilensin. Allah'ım! Eğer bu ( düşündüğüm....) iş, dinim hakkında, yaşayışım ve işimin akibeti hakkında hayırlıysa, onu bana kolaylaştır, sonra bu işte bana bereket ver. Yok eğer bu iş benim dinim için, yaşayışım için, işimin akibeti için kötüyse, onu benden çevir, beni de ondan çevir. Hayır nerde ise onu bana takdir buyur, sonra beni ona razı kıl" buyurmuştur. Görüldüğü üzere, yine günümüzde dindar insanlar arasında yaygın bir yanlış olan istiharenin ehil bir kişi tarafından yapılması meselesi söz konusu değildir, doğru olan kişinin bizzat kendisinin istihareyi yapmasıdır.
İstihare ile ilgili söylenmesi gereken bir husus da şudur ki; istihare neticesinde rüya görmek, hatta uyumak bile şart değildir. Yukarıdaki Hadis-i Şerifi okuduğumuzda da böyle bir konudan bahsedilmediği görülmektedir. Bununla ilgili İslam alimlerinin yorumu şu şekildedir; "eğer rüya görülürse bu Allah'ın istihare neticesinde kuluna vermiş olduğu en büyük lütuftur ancak rüya görülmediği taktirde kalbin inşirah ettiği (eğilim gösterdiği) istikamette hareket edilir, eğer kalbin herhangi bir yöne eğilimi söz konusu değilse bu durumda da iki yönden biri tercih edilir, şayet tercih edilen istikamette suhuletle, kolaylıkla ilerlenebiliyorsa bu dahi istiharenin bir neticesidir" demişlerdir.
İstihare ve istişareyi, elimizden geldiğince her konuda, evlilikte, okul seçiminde, iş seçiminde, bir yere seyahat etmek için yani hayatımızın her adım attığımız noktasında yapmaya gayret göstermeliyiz. Bu sünnet-i seniyyeleri ihmal etmemeliyiz ki sonradan yanıldığımızı anlayıp pişman olmayalım. Ayrıca unutmamalıyız ki bu sünnetleri uygulamak aynı zamanda yapacağımız o işin bir nevi fiili duası hükmünde olacaktır inşallah.
İstişare o kadar önemlidir ki, Kur’anı-ı Kerimde çok yerde bu konuya değinilmiş, tavsiye edilmiştir. Hadis-i Şeriflerle de tekrar edilen bu hususu günümüzde çok kişi önemsememekte, bireyselleşme cereyanı ne yazık ki bu hususu da göz ardı etmemize sebep olmaktadır. İnsanlarımz, hatta Kur’an ile beslendiğini düşünen insanlarımız dahi ne yazık ki “başkalarının ne dediği önemli değil, kararı ben veririm, benim gördüğüm, benim düşüncem önemeli” diyebilmektedir.
Oysa Al- i İmran 159’da Allah (C.C.) açıkça “.. meşveret et..” buyurmuştur. Yine Şura 38’de mümin kimseler övülürken “..istişare ederek iş yaparlar...” buyuruluyor. Aynı konu Hadisi-i Şeriflerde de zikredilmiş, bir hadisinde Peygamber efendimiz "istişare pişmanlığa karşı kaledir" buyurmuştur. Bir başka hadisinde ise "istihare eden, mahrum kalmaz, istişare eden pişman olmaz" buyurarak hem istişarenin hem istiharenin önemini vurgulamıştır. "İnsanı pişman eden, kendi görüşündeki ısrardır." Kendi düşüncenize göre hareket etmeyin!" Yapacağı işi ehli ile istişare edene, o işin en güzeli nasip olur" bu konu ile ilgili hadisi-i şeriflerden bazılarıdır. İstişare eden kişide de elbette bir takım özeliklerin olması icap eder. Akıllı, tecrübeli, ilim sahibi, salih ve dost insanlarla istişare edilmelidir.
Yine istihare de yukarıdaki hadiste de anlatıldığı üzere, dinimizce önem verilen konulardan biridir. Bir başka Hadis-i Şerifte Peygameberimiz; “sizden biriniz bir iş yapmayı tasarladığı zaman, farzdan başka iki rekat namaz kılsın, sonra şöyle desin: 'Allah'ım! Ben, senin ilmin gereğince senden hayır istiyorum ve senin kudretinle senden kuvvet istiyorum. Senin büyük fazlından diliyorum: çünkü senin gücün her şeye yeter, benim gücüm yetmez. Sen her şeyi bilirsin, ben bilmem ve sen bütün gaybları kemal üzere bilensin. Allah'ım! Eğer bu ( düşündüğüm....) iş, dinim hakkında, yaşayışım ve işimin akibeti hakkında hayırlıysa, onu bana kolaylaştır, sonra bu işte bana bereket ver. Yok eğer bu iş benim dinim için, yaşayışım için, işimin akibeti için kötüyse, onu benden çevir, beni de ondan çevir. Hayır nerde ise onu bana takdir buyur, sonra beni ona razı kıl" buyurmuştur. Görüldüğü üzere, yine günümüzde dindar insanlar arasında yaygın bir yanlış olan istiharenin ehil bir kişi tarafından yapılması meselesi söz konusu değildir, doğru olan kişinin bizzat kendisinin istihareyi yapmasıdır.
İstihare ile ilgili söylenmesi gereken bir husus da şudur ki; istihare neticesinde rüya görmek, hatta uyumak bile şart değildir. Yukarıdaki Hadis-i Şerifi okuduğumuzda da böyle bir konudan bahsedilmediği görülmektedir. Bununla ilgili İslam alimlerinin yorumu şu şekildedir; "eğer rüya görülürse bu Allah'ın istihare neticesinde kuluna vermiş olduğu en büyük lütuftur ancak rüya görülmediği taktirde kalbin inşirah ettiği (eğilim gösterdiği) istikamette hareket edilir, eğer kalbin herhangi bir yöne eğilimi söz konusu değilse bu durumda da iki yönden biri tercih edilir, şayet tercih edilen istikamette suhuletle, kolaylıkla ilerlenebiliyorsa bu dahi istiharenin bir neticesidir" demişlerdir.
İstihare ve istişareyi, elimizden geldiğince her konuda, evlilikte, okul seçiminde, iş seçiminde, bir yere seyahat etmek için yani hayatımızın her adım attığımız noktasında yapmaya gayret göstermeliyiz. Bu sünnet-i seniyyeleri ihmal etmemeliyiz ki sonradan yanıldığımızı anlayıp pişman olmayalım. Ayrıca unutmamalıyız ki bu sünnetleri uygulamak aynı zamanda yapacağımız o işin bir nevi fiili duası hükmünde olacaktır inşallah.