İslamda Ters ilişki - Dinimizde arkadan ilişki haram mı işte hadisler

saol canım emeğine sağlık önemli olan insanın kendısıyle olan hesaplaşması. vicdan muhasebesını yapabılmesı. bundan rahatsız olmak bıle güzel bir sey olsa gerek herseyı tabıkı mevlam bilir Allah affetsın
 
amin...ama böyle bişi nası sölenirki hem gençken yaptığım bi günah geleceğimi mafetmelimi?ben yeni sayfa açtım 1 sene önce hayatıma ve hergün tövbe ediyorum..ilerde eşime anlatmak ne kadr doğru bu ramazan ayında hergün eriyorum oruç tutuyorum ama iftarda bile yiyemiyorum içim çok acıyo.
 

Öncelikle Merhaba...

Mesajınızda, bir kaç değişilik yaptık düzenledik. Sebebi, googlenin yasak koyduğu bir kaç kelime...

Mesajınızın orjinal halini okuyan biri olarak, size tavsiyem;

Bu konuyu bence çok takmayın. Gördüğüm kadarı ile ruhen sizi çok etkilemiş. Unutmayın ki hatalar biz insanlar için vardır. Hatasız kul olmaz. Önemli olan hatalarımızdan ders çıkartıp, sizinde yaptığınız gibi tövbe etmektir. Zira geçmişe dönük hatalarınızla yaşarsanız şayet, geleceğinizi olumsuz yönde etkilersiniz.

Elbette ki evlilikte dürüstlük çok önemlidir. Çünkü çiftler arasında ki güven ve mutluluk, buna bağlıdır. Fakat, bu durumda, ilerde eşiniz olacak kişiye, bunu itiraf ederseniz, unutmaya çalıştığınız hatanız, gelecekte kaderinizi çizer. Yazık olur. İnsanlar, geleceği için, hayatı için bir takım şeyleri saklamalı. Buda saklanması ve unutulması gereken bir durumdur. Size bu durumu söylememenizi öneriyorum. Emin olun ki eşinizi kandırıyor durumuna düşmezsiniz. Çünkü siz yalan söylemiyeceksiniz, sadece saklıyacaksınız. Ki unutmanız en güzeli...


Yaşadığınız olay, içinde bulunduğumuz toplumda tasvip edilir bir durum değildir. Ama birde bekaretini kaybedenler var. Sizden daha da kötülerini düşünün. Siz bekaretinizi kaybedeceğiniz bir hata yapmamışsınız, buna şükredin. Emin olun ki, bu toplumda ne kişiler var ve o kişilerin yaptığı affedilemez, geri dönüşümü imkansız olan hatalar var. Siz onların yanında çok masumsunuz.

Anladığım kadarı ile, bu durumu çok büyütmüş ve ruhen çok etkilenmişsiniz. Bir hata uğruna, geleceğinizide karartmayın. Sizin ruh sağlığınız herşeyden daha önemli. Önemli olan, hataları fark edip tövbe etmektir. Tıpkı sizin yaptığınız gibi...


Geçmişte yaşadığınız olayı unutun ve gelecekte nasıl mutlu olacaksanız, onu düşünün ve o yolda adım atın🙂

Sevgilerimle...

Meleklermekani.com Editör Admin - RüYaM
 
msjınız için gerçekten Allahım sizden razı olsun..benim yorumlarımı okuyup bir cvp verdiğiniz için öncelikle çok teşekkür ediyorum.burasının dini bi site olduğunu düşündüğüm ve sizin gibi güzel insanların beni anlayacağını düşündüğüm için buraya döktüm içimi..korkularımı çok güzel dile getirdiniz..evet ben ilerde iyi bir eş olucam ve doğacak evlatlarımında hayırlı kişiler olarak yetiştiricem..ama unutamıyorum bu olayı ve dediğiniz gibi eşimi kandırmak olmuyor ama işte hep sanki kandırıyor gibi geliyor aslında bu benle ve benim gençlik hatam belkide söylememek en iyisi çünkü gerçekten ben böyle bir kul değilim 5 vakit namazında sürekli şükreden birisiyim böyle bi olayın hala şaşkınlığı içerisindeyim ve bünyem zayıf olduğu için çok çabuk hastalanıyorum ve son bi haftadır çok kötüyüm ailemede bişi söyleyemiyorum onlara layık bir evlat olmadığımı düşünmeye başladım aklım o kadar dolu ki anlatamam..Allaha dün dua ettim ve bana bir çıkış yolu göstermesini diledim.rüyamda patates soyuyodum birsürü tabirden baktım gönül rahatlığına kavuşacaksınız diyordu.eminim o beni duyuyor ve inşallah şu ramazan ayında affedecektir temennim bu..
 
üzülme pişmanlık ve onun acısıda bi şekilde cezayı çekmektir,keşke yapmasaydım dusuncelerını unut ve hayatını artık bı duzene sok arkadasım =)
 
sürekli dini sitelere mail atıyorum bazıları sölememeniz gerek diyor,bazıları söylememek günah diyor napıcağımı şaşırdım hayatım bitti resmen hayallerim bitti..hata yaptım tevbe ettm bunun bedeli bu kadar ağır mı olmalı?
 
Sünen-i Ebî Davud'da İbn Abbas'tan şöyle rivayet edilir: "İbn Ömer putperest ensardan şu grubun, Ehli-kitap Yahudilerden şu grupla beraber olduklarını sanmıştır. Ensar cahiliye döneminde, Yahudilerin bilgice kendilerinden üstün olduklarını düşünüyorlardı. Bu yüzden onların birçok fiilini taklit ediyorlardı. Ehli kitabın bir özelliği de kadınlarla sadece vajinadan ilişki kurmalarıydı. Bu kadınları memnun etme bakımından uygun bir yöntemdi. Ensarın bu grubu bu hususta Ehli kitab'a uyuyorlardı. Kureyşliler ise, ****** ilişki noktasında son derece özgür davranıyorlardı. Önden, arkadan ve sırt üstü yatarak olmak üzere çeşitli fanteziler deniyorlardı. Muhacirler Medine'ye geldikleri zaman, içlerinden biri ensardan bir kadınla evlendi. Adam onunla da aynı tarzda ilişki kurmak istedi, fakat kadın bunu kabul etmedi ve "Biz bu güne kadar hep bir tarzda ilişki kurduk. Aynı yolu deneyeceksen buyur, aksi taktirde benden uzak dur." dedi. Karı-koca arasındaki bu tartışma açığa çıktı ve bilahare Resulullah'a ulaştı. Bunun üzerine şu ayet-i kerime indi: "Kadınlarınız sizin tarlanızdır, tarlanıza dilediğiniz gibi varın." İster önden, ister arkadan, ister sırt üstü yatarak... Yeter ki üreme organından olsun."

Suyutî ed-Dürr'ül-Mensûr tefsirinde bu olayı, başka kanallardan Mücahid ve İbn Abbas'tan da rivayet etmiştir.

Yine aynı eserde, İbn Abdulhakem şöyle rivayet eder: "Şafii bu konuda Muhammed b. Hasan'la tartıştı. Karşı kanıt olarak İbn Hasan "tarla" niteliğinin ancak kadının ****** organı için söz konusu olabileceğini iddia etti ve: "Kadının ****** organı dışındaki bölgeler ****** ilişki anlamında haramdır." dedi. Şafiî ona şu cevabı verdi: "Eğer adam kadının bacaklarının arasını ya da karnının etini bu amaç için kullanırsa, sence burada "tarla" niteliğine uygun bir durum var mı?" İbn Hasan: "Hayır" dedi. Şafiî: "Peki adam böyle yaparsa bu haram mıdır?" diye sordu, İbn Hasan: "Hayır" dedi. Bunun üzerine Şafiî: "Öyleyse, kendinizin de kabul etmediğiniz bir şeyi ne diye kanıt olarak sunuyorsun?" dedi."