İ
İslami Yazar
Forum Okuru
İslamda boşanma (talak) ile ilgili hükümler !
Halen yürürlükte olan medeni hukuku savunan profesörler; İslamın aile hukukunda, kadına değer verilmediği iddiasında bulunmaktadırlar. Bazı İslamcı geçinen yazarlar da aynı iddiada bulunuyorlar. Bir islamcı yazar daha da ileri giderek, "erkeksi fıkıh" ifadesini ağzına almaktadır.
İslam fıkhında, kadına fazla değer verilmemiş midir?
İslam dinine göre bir erkek Karısını keyfi olarak boşayabilir mi?
İslam fıkhında kadına değer verilmediği iddiası düpedüz safsatadır. Batıl bir konuyu herkesin dile getirmesi, onun keyfiyetini değiştirmez. "Dürri'l Muhtar" isimli fıkıh kitabının cihat bahsinde: “Kuran, hadis kitapları, fıkıh kitapları ve kadın gibi kendilerine hürmetin vacip olduğu basit ve hakir görmenin ise haram olduğu varlıklarla" diyerek, bir inceliğe dikkat çekmiştir. Dikkat edilirse kadınlar "kendilerine hürmet etmek vacip, basit ve hakir görmek haram" olan varlıklar olarak zikredilmişlerdir. Peygamberimizin (a.s.) "Kadınlar hakkında Allah’tan sakının. Çünkü siz onları Allahu Teâlâ’dan emanet olarak almışsınızdır." buyuruyor. Hadis-i Şerif'te kadın "Allahu Teâlâ’nın emaneti" olarak zikredilmiştir.
Ailede ki ihtilaf nasıl çözülebilir?
Bu benzetmeden sonra konuya geçebiliriz. İslam dini, erkeğe keyfi boşama hakkı vermemiştir. Sıkıntı halinde, aile reisinin nasıl davranması gerektiği kesin kurallarla belirtilmiştir. Bunları maddeler halinde açıklamaya çalışalım. 1- Nasihat edilmesi elzemdir. Aile içerisinde ortaya çıkan muhalefette, kocasının uyması gereken adab-ı muaşeret hükümleri nass ile açıklanmıştır. Nisâ 34’ de, "Sıkıntılarından (Serkeşliklerinden) yıldığınız (bıktığınız) kadınlara gelince: Onlara önce nasihat ediniz. (Vazgeçmezlerse) Kendilerini yataklarında yalnız bırakınız. (Yine vazgeçmezlerse) dövünüz. Ancak size (ma'rufta) itaat ederlerse, aleyhlerine bir yol aramayınız" hükmü ortaya konmuştur.
Geçerli boşama sebebleri nelerdir?"
Buradaki "Nüşuz" ifadesi; kadının kocasına; "buğz ve nefretle davranması, isyan etmesi" ifade etmektedir. Bu gibi durumlarda kocaya, önce nasihat etmesi söylenmiştir. Eğer nasihat fayda etmezse; iletişimi kesmesi ve aynı yatağa girmemesi tek bırakması gerekir. Bu şekilde kadın, durumun krıtikliğini ve yuvanın yıkılma aşamasında olduğunu kavrayabilir. Sohbetin ve cimanın kesilmesi bir ihtardır. 2- Hakem tayin edilmesidir: Bütün tedbirlere rağmen; Aile birlikteliği tehlikeye düşerse, yakın akrabaların vazifelerini yerine getirmeleri gerekir. Niâ 35’te "Eğer (karı-kocanın) aralarının açılmasından endişelenirseniz o zaman kendilerine erkek tarafından bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse, Allah onlar iyi hal üzre muvaffak kılar. Şüphesiz ki Allah; hakkı ile bilicidir. (Her şeyinkünhünden) haberdardır’’ hükmü beyan buyurulmuştur. Tefsir alimleri; "Karı-koca ihtilafı büyütüp; birbirlerine eziyete giriştikleri an , müslümanların tamamına bu ihtilafı giderme görevi düşmektedir.
Sıkıntıyı bilen kişilerin, kadını kocasına karşı kışkırtabilirler mi?
Ayetde özellikle yakın akrabaların zikredilmiş olması; sıkıntının sebeplerini ve iki tarafın huylarını daha iyi bileceklerindendir. Hakemlerin mutlaka adil, tecrübeli olmaları gerekir. Eğer akrabalar arasında bu vasıflarda kimseler yoksa, akrabaların dışında hakka ve hukuka uygun olan ve ilim sahibi iki kişi (hakem olarak) gönderilebilir." Hükmüne varmışlardır. İmam-ı Şafii ayette geçen "gönderin" komutunu temel alarak; "uyuşmazlık vaziyetinde hakem göndermek farzdır" demiştir. Çünkü eşler arasındaki geçimsizliği izale için hakem göndermek, zulmü defetmektir. Bu da insanların üzerine düşen umumi farzlardan birisidir. İhtilaf bilenlerin, kadını kocasına karşı kışkırtmaları caiz değildir Zira peygamberimiz, Bir kadını kocasına karşı gelmesini söyleyen ve isyan etmeye sevkeden bizden değildir buyurduğu malumdur.
İslam fıkhında, kadına fazla değer verilmemiş midir?
İslam dinine göre bir erkek Karısını keyfi olarak boşayabilir mi?
İslam fıkhında kadına değer verilmediği iddiası düpedüz safsatadır. Batıl bir konuyu herkesin dile getirmesi, onun keyfiyetini değiştirmez. "Dürri'l Muhtar" isimli fıkıh kitabının cihat bahsinde: “Kuran, hadis kitapları, fıkıh kitapları ve kadın gibi kendilerine hürmetin vacip olduğu basit ve hakir görmenin ise haram olduğu varlıklarla" diyerek, bir inceliğe dikkat çekmiştir. Dikkat edilirse kadınlar "kendilerine hürmet etmek vacip, basit ve hakir görmek haram" olan varlıklar olarak zikredilmişlerdir. Peygamberimizin (a.s.) "Kadınlar hakkında Allah’tan sakının. Çünkü siz onları Allahu Teâlâ’dan emanet olarak almışsınızdır." buyuruyor. Hadis-i Şerif'te kadın "Allahu Teâlâ’nın emaneti" olarak zikredilmiştir.
Ailede ki ihtilaf nasıl çözülebilir?
Bu benzetmeden sonra konuya geçebiliriz. İslam dini, erkeğe keyfi boşama hakkı vermemiştir. Sıkıntı halinde, aile reisinin nasıl davranması gerektiği kesin kurallarla belirtilmiştir. Bunları maddeler halinde açıklamaya çalışalım. 1- Nasihat edilmesi elzemdir. Aile içerisinde ortaya çıkan muhalefette, kocasının uyması gereken adab-ı muaşeret hükümleri nass ile açıklanmıştır. Nisâ 34’ de, "Sıkıntılarından (Serkeşliklerinden) yıldığınız (bıktığınız) kadınlara gelince: Onlara önce nasihat ediniz. (Vazgeçmezlerse) Kendilerini yataklarında yalnız bırakınız. (Yine vazgeçmezlerse) dövünüz. Ancak size (ma'rufta) itaat ederlerse, aleyhlerine bir yol aramayınız" hükmü ortaya konmuştur.
Geçerli boşama sebebleri nelerdir?"
Buradaki "Nüşuz" ifadesi; kadının kocasına; "buğz ve nefretle davranması, isyan etmesi" ifade etmektedir. Bu gibi durumlarda kocaya, önce nasihat etmesi söylenmiştir. Eğer nasihat fayda etmezse; iletişimi kesmesi ve aynı yatağa girmemesi tek bırakması gerekir. Bu şekilde kadın, durumun krıtikliğini ve yuvanın yıkılma aşamasında olduğunu kavrayabilir. Sohbetin ve cimanın kesilmesi bir ihtardır. 2- Hakem tayin edilmesidir: Bütün tedbirlere rağmen; Aile birlikteliği tehlikeye düşerse, yakın akrabaların vazifelerini yerine getirmeleri gerekir. Niâ 35’te "Eğer (karı-kocanın) aralarının açılmasından endişelenirseniz o zaman kendilerine erkek tarafından bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barıştırmak isterlerse, Allah onlar iyi hal üzre muvaffak kılar. Şüphesiz ki Allah; hakkı ile bilicidir. (Her şeyinkünhünden) haberdardır’’ hükmü beyan buyurulmuştur. Tefsir alimleri; "Karı-koca ihtilafı büyütüp; birbirlerine eziyete giriştikleri an , müslümanların tamamına bu ihtilafı giderme görevi düşmektedir.
Sıkıntıyı bilen kişilerin, kadını kocasına karşı kışkırtabilirler mi?
Ayetde özellikle yakın akrabaların zikredilmiş olması; sıkıntının sebeplerini ve iki tarafın huylarını daha iyi bileceklerindendir. Hakemlerin mutlaka adil, tecrübeli olmaları gerekir. Eğer akrabalar arasında bu vasıflarda kimseler yoksa, akrabaların dışında hakka ve hukuka uygun olan ve ilim sahibi iki kişi (hakem olarak) gönderilebilir." Hükmüne varmışlardır. İmam-ı Şafii ayette geçen "gönderin" komutunu temel alarak; "uyuşmazlık vaziyetinde hakem göndermek farzdır" demiştir. Çünkü eşler arasındaki geçimsizliği izale için hakem göndermek, zulmü defetmektir. Bu da insanların üzerine düşen umumi farzlardan birisidir. İhtilaf bilenlerin, kadını kocasına karşı kışkırtmaları caiz değildir Zira peygamberimiz, Bir kadını kocasına karşı gelmesini söyleyen ve isyan etmeye sevkeden bizden değildir buyurduğu malumdur.