İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi
irfan şahinbaş atölye sahnesine nasıl gidilir irfan şahinbaş atölye sahnesi harita sahnesi nerede
Kanlı Nigar oyununu seyretmek için İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi'ni bulmak üzere yola çıktık. Sahne Gıda Toptancıları Sitesinin yani GİMAT'ın içersinde olduğundan (Macunköy)orayı bilenler rahatlıkla bulacaktır. Bilmeyenler için şöyle tarif edeyim. Eskişehir Yolu'na çıkıp ODTÜ Kampüsü'ne gider gibi ilerleyin. Togo'nun Fabrika Satış Mağazası'nın hemen önündeki yol ayrımından sağa doğru kıvrılın. O yolun sonundaki yol ayrımından da yolun karşı şeridine geçin. GİMAT yönünden ODTÜ'ye doğru giderken OPET'ten sonraki sağa sapın. Yol ayrımına gelince sola dönün, biraz ileride karşınıza nihayet Atölye Sahnesi tabelası gelecek.
İrfan Şahinbaş Sahnesi'ne gelmek için bir diğer alternatif ise oyundan bir saat önce Büyük Tiyatro otoparkından hareket eden seyirci servisi. Aynı servis, oyun bitiminde de hareket noktasına dönüyor. Son alternatifiniz toplu ulaşım. Ama açıkçası akşam saatlerinde izleyeceğiniz bir oyuna gidiyorsanız, aydınlatması neredeyse olmayan yollardan geç saatlerde yürüyerek bir sanayi sitesinden geçmek ister misiniz bilemiyorum...
Sahne binasını görünce şaşırmayın! Yandaki fotoğraftan da görüleceği üzere, sahnemiz bir tiyatro yuvasından çok Bolu'daki kendin pişir-kendin ye tarzı restorant'lara ya da bir dağ evinin girişine benziyor 🙂
Tamam şekil çok önemli değil; ama tiyatro gibi sanatsal bir aktiviteyi izleyeceğimiz binanın da birazcık estetik olması gerekmez mi?
Neyse deyip binanın içine giriyoruz... İçi seni dışı beni yakar bir durum karşılıyor bizleri. Herhangi bir sıcaklığı, estetiği olmayan sıradan bir bekleme salonu. Hastane bekleme salonları bile sanırım daha duyarlılık sahibidir. Bu arada, İrfan Şahinbaş Sahnesi'nde gişe falan da aramayın, çünkü yok!
Oyunun başlamasına 15 dakika kalana kadar kimse sahneye alınmıyor. Buradaki SS yaklaşımı gerçekten de takdire şayan! Sahneyle ilgili en güzel özellikse, klasik sahne-seyirci ayrımını yapan ve İtalyan Sahne olarak bilinen fiziksel yapılanmanın olmaması. Böylelikle, seyirci oyuncuları çok daha yakından izleme fırsatına kavuşuyor.
Sahnenin akustiği oldukça kötü. Koltuklar yakınlarda yenilenmiş öğrendiğime göre, ama bu yeni halleri bile ergonomik olmaktan bir hayli uzak. Havalandırma sistemi Ankara'daki diğer sahnelerden farksız, yani rezalet. Eğer sauna etkisi yaşamak istemiyorsanız mümkün olduğunca ince bir şeyler giyinerek gidin.
Bu arada sahneye adını veren Ali İrfan Şahinbaş'dan bahsetmemek olmaz. İrfan Şahinbaş Ankara Üniversitesi'nde uzun yıllar hocalık yapmış bir edebiyat profesörü. Tiyatroya katkılar olan İrfan Şahinbaş'ın bir diğer ilginç özelliği ise atletizm alanındaki rekorları.
Sonuç olarak, hiç bir açıdan bir tiyatro sahnesine benzemeyen bir yer bence. Tiyatro sanatının güzelliği ve estetiğiyle en ufak bir korelasyon göremiyorsunuz İrfan Şahinbaş Sahnesi'nde. İrfan Bey'in adını sahneye vererek adamcağızın kemiklerini sızlatmak adına başarılı bir iş yapılmış...
Kanlı Nigar oyununu seyretmek için İrfan Şahinbaş Atölye Sahnesi'ni bulmak üzere yola çıktık. Sahne Gıda Toptancıları Sitesinin yani GİMAT'ın içersinde olduğundan (Macunköy)orayı bilenler rahatlıkla bulacaktır. Bilmeyenler için şöyle tarif edeyim. Eskişehir Yolu'na çıkıp ODTÜ Kampüsü'ne gider gibi ilerleyin. Togo'nun Fabrika Satış Mağazası'nın hemen önündeki yol ayrımından sağa doğru kıvrılın. O yolun sonundaki yol ayrımından da yolun karşı şeridine geçin. GİMAT yönünden ODTÜ'ye doğru giderken OPET'ten sonraki sağa sapın. Yol ayrımına gelince sola dönün, biraz ileride karşınıza nihayet Atölye Sahnesi tabelası gelecek.
İrfan Şahinbaş Sahnesi'ne gelmek için bir diğer alternatif ise oyundan bir saat önce Büyük Tiyatro otoparkından hareket eden seyirci servisi. Aynı servis, oyun bitiminde de hareket noktasına dönüyor. Son alternatifiniz toplu ulaşım. Ama açıkçası akşam saatlerinde izleyeceğiniz bir oyuna gidiyorsanız, aydınlatması neredeyse olmayan yollardan geç saatlerde yürüyerek bir sanayi sitesinden geçmek ister misiniz bilemiyorum...
Sahne binasını görünce şaşırmayın! Yandaki fotoğraftan da görüleceği üzere, sahnemiz bir tiyatro yuvasından çok Bolu'daki kendin pişir-kendin ye tarzı restorant'lara ya da bir dağ evinin girişine benziyor 🙂
Tamam şekil çok önemli değil; ama tiyatro gibi sanatsal bir aktiviteyi izleyeceğimiz binanın da birazcık estetik olması gerekmez mi?
Neyse deyip binanın içine giriyoruz... İçi seni dışı beni yakar bir durum karşılıyor bizleri. Herhangi bir sıcaklığı, estetiği olmayan sıradan bir bekleme salonu. Hastane bekleme salonları bile sanırım daha duyarlılık sahibidir. Bu arada, İrfan Şahinbaş Sahnesi'nde gişe falan da aramayın, çünkü yok!
Oyunun başlamasına 15 dakika kalana kadar kimse sahneye alınmıyor. Buradaki SS yaklaşımı gerçekten de takdire şayan! Sahneyle ilgili en güzel özellikse, klasik sahne-seyirci ayrımını yapan ve İtalyan Sahne olarak bilinen fiziksel yapılanmanın olmaması. Böylelikle, seyirci oyuncuları çok daha yakından izleme fırsatına kavuşuyor.
Sahnenin akustiği oldukça kötü. Koltuklar yakınlarda yenilenmiş öğrendiğime göre, ama bu yeni halleri bile ergonomik olmaktan bir hayli uzak. Havalandırma sistemi Ankara'daki diğer sahnelerden farksız, yani rezalet. Eğer sauna etkisi yaşamak istemiyorsanız mümkün olduğunca ince bir şeyler giyinerek gidin.
Bu arada sahneye adını veren Ali İrfan Şahinbaş'dan bahsetmemek olmaz. İrfan Şahinbaş Ankara Üniversitesi'nde uzun yıllar hocalık yapmış bir edebiyat profesörü. Tiyatroya katkılar olan İrfan Şahinbaş'ın bir diğer ilginç özelliği ise atletizm alanındaki rekorları.
Sonuç olarak, hiç bir açıdan bir tiyatro sahnesine benzemeyen bir yer bence. Tiyatro sanatının güzelliği ve estetiğiyle en ufak bir korelasyon göremiyorsunuz İrfan Şahinbaş Sahnesi'nde. İrfan Bey'in adını sahneye vererek adamcağızın kemiklerini sızlatmak adına başarılı bir iş yapılmış...