İlk Kadın Ressamımız - Müfide Kadri

Bilge Gökçen

Yeni Üye
Üye
İlk Kadın Ressamımız - Müfide Kadri
ilk kadın ressam ilk türk kadın ressam müfide kadri müfide kadri hayatı



Müfide Kadri,


Türkiye’nin ilk kadın ressamlarından Müfide Kadri, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde yaşadı ve 22 yaşında amansız bir hastalığa yakalanarak hayata veda etti.

Türkiye’ de kadınların ilkler tarihinde Üsküdarlı çok fazla kadına rastlarız bunlardan biride ilk kadın ressamlarımızdan Müfide Kadri…

Türk resminde önemli bir yere sahip olan sanatçı 1889 yılında Üsküdar’da doğdu. Çok küçük yaşta anne ve babasını yitirdi. Kadri bey tarafından evlatlık olarak alındı. Anne ve Babası da muhtemelen Kadri Bey’in yakın çevresindendir. Kadri Bey, o yıllarda dini bilgisi ve büyük serveti ile tanınan Altunizade’nin bütün mal varlığının gelir ve gider hesap işlerine bakan ünlü bir zattır.

Müfide Kadri’nin iyi bir eğitimden geçmesi için çok çaba sarf edildi.Bu durum o yılların varlıklı ailelerin başvurduğu bir yöntemdir. Bu yüzden Müfide hanımın hiç okula gitmesine gerek kalmaz.Daha 7-8 yaşlarından itibaren güzel sanatların her alanında olağanüstü bir yeteneği bulunduğu ortaya çıkan Müfide Kadri’nin bu yetenekleri çevresinde dikkat çeker. Aldığı özel eğitimin ardından 10 yaşına geldiğinde yaptığı resim çalışmaları resim yeteneğinin de ortaya çıkıp anlaşılmasını sağlar.Suluboya ile yaptığı ilk eserler görenleri bir hayli şaşırttı.

Müfide Kadri hanım,dönemin ressamları içinde öne çıkan ve Malik Aksel tarafından ilk kadın ressam olarak değerlendirilen bir sanatçıdır. Kısa süren hayatına baktığımızda Müfide Kadrinin yoğun bir resim hayatı olduğu görülmektedir. Bu durumda anne ve babasını bebek yaşta kaybetmesinin sonucunda adeta resme sığındığını gösterir.

Bir rastlantı sonucu Müfide Kadri’nin resimlerini gören dönemin müze müdürü ve büyük ressam Osman Hamdi bey gördüklerine inanamaz ve ona yanında resim yaptırır.Osman Hamdi bey Kadri beyinde aile dostu olduğundan ona özel der vermeye başlar ve kendi tavsiyesi ile bir sürede Halil paşadan ders alır. Osman Hamdi çok başarılı bulduğu Müfide hanımın bu yeteneği akademinin İtalyan asıllı profesörü Valeri tarafından da taktir edilir. Müfide hanım bir süre prof, Valeri’den de suluboya ve kara kalem desen dersleri alır. Müfide’nin bir resmine karma bir sergide yer verir. Resim görenlerin ilgisini çeker. Daha sonra Osman Hamdi bey teşvikleri sonucu bir başka resmi Almanya’da sergilenir, orada ilgi görür ve bir ödül kazanır. Ödül olarak kazanılan altın madalya Maarif Nezareti kanalıyla eve kadar gönderilir ve bu olay büyük ilgi uyandırır. Bu sergiden kazandığı altın madalya resim sanatında daha büyük bir tutkuyla yönelmesine yol açar.

Müfide Kadri’nin resim alanındaki başarıları ve üstün yeteneği ona resim öğretmenliği yolunu açar. Fransızca konuşan doğu ve batı edebiyatı üzerinde zengin bilgisi bulunan ve resim yapan Müfide Kadri Nümune mekteplerine bir yıl kadar resim dersleri verir. Daha sonrada Süleymaniye de Nümune-i İnas adlı kız okullarında resim, nakış ve musiki hocalığı yapar. (Resminde olduğu kadar müziktede başarılı olmuştur. Ud, keman ve kemençe çalmanın yanı sıra bestelerde yapmıştır. Sözleri Selahattin Bey’e ait olan “Tenan-i Şebap” adındaki bestesi döneminde ünlü sanat dergilerinde yayınlanmıştır.) Bu sırada II.Abdulhamit’in kızı Adile Sultan’a sarayda resim derleri verilir.

Müfide Kadri hiç evlenmemiştir. Bir ara asker ressamlardan Sami Yetik ile evlendirilmek istenmişsede ileri derecede tüberkiloz olması nedeniyle bu olay gerçekleşmemiştir. Müfide Kadri, 1912 yılında 22 yaşında yaşamını yitirir. Ölümü üzerine devrin kültür ağırlıklı gazete ve dergilerinde duygusal yazılar yayınlanır. Yakın akrabası, ünlü müzisyen Rauf Yekta bey tarafından Karacaahmet’deki mezarına özel bir mezar taşı yaptırılır.

Ölümünden sonra yakınları Müfide Kardi’nin geride kalan 40 dolayındaki resmini, sergilenip satılmak üzere Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’ne verdi. Resimler 1912’de sergilendi elde edilen gelir cemiyete bağışlandı. Resimlerin bazıları Almanlar tarafından satın alındı. Müfide Kadri’den kalan pek az resim de özellikle kadın portrelerinde modelin fizik yapısı kadar iç dünyasını dışa vurmakta başarılı bir yol izlediği görülür.


Kaynak :

Üsküdar Belediyesinin Dünya Kadınlar günü münasebeti ile çıkarttığı "Mor Salkım" dergisinden alınmıştır.