Uzman SühaN
Administrator
İkinci bebeğe hamile kalamıyorum nedeni nedir?
İlk bebeğiniz olduktan sonra bir bebeğe daha sahip olmak istediniz fakat olamadınızsa kısırlığın olabileceğini düşünerek hemen doktora başvurmalısınız.
Göz ardı edilen bir durum olsa da yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ilk bebeğe sahip olanların sayısı ikinci bebeğe sahip olanlardan daha fazladır. Oranlara bakıldığında ilk bebeğe sahip olamayanların oranı %15 iken ikinci bebeğe sahip olmayanların sayısı da %30’dur. Çiftler genel olarak ilk bebeğe sahip olduktan sonra ikinci bebeğe sahip olmada sorun görmediği için hemen korunma yöntemlerine başvurur ve bu yüzden ikinci bebek çoğu zaman geciktirilir. Gecikme ile birlikte çiftlerin atladığı yaş unsuru ileride çocuk olmasını engelliyor. Bu duruma bakıldığında yumurta rezervinin yaşa göre değiştiğini söylemek mümkündür.
Hiç bebeğe sahip olmayanlar ile ikinci bebeği yapmakta zorlanan çiftler arasında çok fazla fark görülmez ve hemen hemen aynı nedenler ile karşılaşılır. İlk bebeğe sahip olmayan çiftlerde sorunun %80’i ikiye bölünerek anne ve baba adayına paylaştırılır. Geriye kalan %20 ise kısırlığın açıklanamayan nedenleri olarak görülür.
Türk toplumunda her ne kadar gebelik olmamasının nedeni kadına bağlansa da sorunun %35’i erkeğe aittir. Erkekte sperm sayısının az olması ya da sperm kalitesinde bozukluk olması nedeniyle gebe kalma şansı çoğu zaman az olsa da kalınabiliyor fakat çift ikinci bebeği istediğinde maalesef bunu başaramıyorlar. Buna ek olarak sperm kalitesinin düşmesinde kilo, yaş, stres, sigara ve alkol de etkili olabiliyor.
KISIRLIKLA İLGİLİ TÜM KONULAR AŞAĞIDAKİ LİNKTE
https://www.meleklermekani.com/forums/kisirlik.887/
Bu konuda kesin bir yargı verilemez. Günümüzde kadınların en çok başvurdukları korunma yollarından biri olan doğum kontrol hapları, son derece güvenilirdir ve gebe kalmayı engellemez. Doğum kontrol haplarını kullanmayı bırakan bir kadın yumurtalıkları sağlam ise ilk ay %70 ikinci ay ise %90-95 arasında gebe kalma riski taşır. Gebelikten korunma için uygulanan diğer yöntemlerde de durum aynı şekilde seyreder. Rahim içine takılan spiral tarzı aletler çıkarıldığında da kadın istediği zaman gebe kalabilir.
Kadının gebe kalmasını engelleyen başka sorunlar vardır. Kadınlarda gebe kalmayı engelleyen ve en çok karşılaşılan durum endometriozisdir. Yani rahim iç dokusunun rahmin dışında yer alması sorunudur. Bu hastalık ilerledikçe gebe kalma şansı daha da azalır çünkü zamanla yumurta kalitesi bozulur ve tüplerde tıkanıklık meydana gelir.
Kadının kendiliğinden oluşan sorunlarının yanı sıra bir de farklı dönemlerde geçirilen ameliyatlar vardır. Bu ameliyatlar sonrasında karın içi yapışıklıklar meydana gelir ve tüplerin işlevlerini yerine getirmesi engellenmiş olur. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların tüplerde mikrop oluşturması nedeniylede gebelik engelleniyor olabilir.
Gebe kalmayı engelleyen diğer sorunların arasında rahim duvarı sorunu yüzünden oluşan miyomlar ve yumurtalıkların oluşturduğu kistler yer alır. Yapılan araştırmalara göre tiroid hormonlarının bozulması, alınan fazla kilolar ve şeker hastalığı da bebek sahibi olmayı engelliyor.
Sekonder kısırlığı olan hastalarla, primer kısırlığı olan hastalar arasında büyük bir fark vardır.
Sizde sekonder kısırlık bulunması, başka bir deyişle önceden çocuk sahibi olmuş bir ebeveyn olmanız doğurganlığın azalmasının size, primer kısırlığı olan çiftlerden daha az ızdırap verdiği anlamına gelmez. Diğer bir çocuk sahibi olma isteği, yaygın bir istektir ve eski gebelikler sade olarak gerçekleşmişse, sekonder kısırlığın nedeni konusundaki akıl karışıklığı ve hayal kırıklığı, yoğun olabilir. Sekonder kısırlıkla mücadele eden çiftlerde aynı suçluluk, inkar, hiddet, çöküntü ve hayal kırıklığı vardır. Bunların üzerine ayrı olarak, bir çocuk sahibi daha olma gayretinin ve duygularının mevcut çocukları üzmesinden, endişelendirmesinden meydana gelen bir stres ilave edilmiştir.
Sekonder kısırlığı olan çiftler, aynen primer kısırlığı olanlar gibi, kendilerini bu krizden çıkaracak yöntemler geliştirebilir. Bu vaziyeti ve duygusal neticelerini, aynı tecrübesi geçirmekte olan diğer çiftlerle konuşmak, bazen rahatlık sağlayabilir. Bu sorunla başa çıkmak için siz ve eşiniz hangi yolu seçerseniz seçin, fertilite meselelerinin sizin ve ailenizin hayatına tamamiyle hakim olmasını önlemek, önemlidir.
Daha fazla desteğe veya profesyonel yardıma ihtiyacınız olursa, bunu fark etmek ve bu ihtiyaçlarınızın giderilmesini sağlamak önemlidir. Muayenehaneniz, size bu konuda yardımcı olabilir; çoğu kez bu muayenehanede görevli danışmanlar veya psikologlar vardır.
Göz ardı edilen bir durum olsa da yapılan araştırmalara göre Türkiye’de ilk bebeğe sahip olanların sayısı ikinci bebeğe sahip olanlardan daha fazladır. Oranlara bakıldığında ilk bebeğe sahip olamayanların oranı %15 iken ikinci bebeğe sahip olmayanların sayısı da %30’dur. Çiftler genel olarak ilk bebeğe sahip olduktan sonra ikinci bebeğe sahip olmada sorun görmediği için hemen korunma yöntemlerine başvurur ve bu yüzden ikinci bebek çoğu zaman geciktirilir. Gecikme ile birlikte çiftlerin atladığı yaş unsuru ileride çocuk olmasını engelliyor. Bu duruma bakıldığında yumurta rezervinin yaşa göre değiştiğini söylemek mümkündür.
Hiç bebeğe sahip olmayanlar ile ikinci bebeği yapmakta zorlanan çiftler arasında çok fazla fark görülmez ve hemen hemen aynı nedenler ile karşılaşılır. İlk bebeğe sahip olmayan çiftlerde sorunun %80’i ikiye bölünerek anne ve baba adayına paylaştırılır. Geriye kalan %20 ise kısırlığın açıklanamayan nedenleri olarak görülür.
Türk toplumunda her ne kadar gebelik olmamasının nedeni kadına bağlansa da sorunun %35’i erkeğe aittir. Erkekte sperm sayısının az olması ya da sperm kalitesinde bozukluk olması nedeniyle gebe kalma şansı çoğu zaman az olsa da kalınabiliyor fakat çift ikinci bebeği istediğinde maalesef bunu başaramıyorlar. Buna ek olarak sperm kalitesinin düşmesinde kilo, yaş, stres, sigara ve alkol de etkili olabiliyor.
KISIRLIKLA İLGİLİ TÜM KONULAR AŞAĞIDAKİ LİNKTE
https://www.meleklermekani.com/forums/kisirlik.887/
Bu konuda kesin bir yargı verilemez. Günümüzde kadınların en çok başvurdukları korunma yollarından biri olan doğum kontrol hapları, son derece güvenilirdir ve gebe kalmayı engellemez. Doğum kontrol haplarını kullanmayı bırakan bir kadın yumurtalıkları sağlam ise ilk ay %70 ikinci ay ise %90-95 arasında gebe kalma riski taşır. Gebelikten korunma için uygulanan diğer yöntemlerde de durum aynı şekilde seyreder. Rahim içine takılan spiral tarzı aletler çıkarıldığında da kadın istediği zaman gebe kalabilir.
Kadının gebe kalmasını engelleyen başka sorunlar vardır. Kadınlarda gebe kalmayı engelleyen ve en çok karşılaşılan durum endometriozisdir. Yani rahim iç dokusunun rahmin dışında yer alması sorunudur. Bu hastalık ilerledikçe gebe kalma şansı daha da azalır çünkü zamanla yumurta kalitesi bozulur ve tüplerde tıkanıklık meydana gelir.
Kadının kendiliğinden oluşan sorunlarının yanı sıra bir de farklı dönemlerde geçirilen ameliyatlar vardır. Bu ameliyatlar sonrasında karın içi yapışıklıklar meydana gelir ve tüplerin işlevlerini yerine getirmesi engellenmiş olur. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların tüplerde mikrop oluşturması nedeniylede gebelik engelleniyor olabilir.
Gebe kalmayı engelleyen diğer sorunların arasında rahim duvarı sorunu yüzünden oluşan miyomlar ve yumurtalıkların oluşturduğu kistler yer alır. Yapılan araştırmalara göre tiroid hormonlarının bozulması, alınan fazla kilolar ve şeker hastalığı da bebek sahibi olmayı engelliyor.
Sekonder kısırlığı olan hastalarla, primer kısırlığı olan hastalar arasında büyük bir fark vardır.
Sizde sekonder kısırlık bulunması, başka bir deyişle önceden çocuk sahibi olmuş bir ebeveyn olmanız doğurganlığın azalmasının size, primer kısırlığı olan çiftlerden daha az ızdırap verdiği anlamına gelmez. Diğer bir çocuk sahibi olma isteği, yaygın bir istektir ve eski gebelikler sade olarak gerçekleşmişse, sekonder kısırlığın nedeni konusundaki akıl karışıklığı ve hayal kırıklığı, yoğun olabilir. Sekonder kısırlıkla mücadele eden çiftlerde aynı suçluluk, inkar, hiddet, çöküntü ve hayal kırıklığı vardır. Bunların üzerine ayrı olarak, bir çocuk sahibi daha olma gayretinin ve duygularının mevcut çocukları üzmesinden, endişelendirmesinden meydana gelen bir stres ilave edilmiştir.
Sekonder kısırlığı olan çiftler, aynen primer kısırlığı olanlar gibi, kendilerini bu krizden çıkaracak yöntemler geliştirebilir. Bu vaziyeti ve duygusal neticelerini, aynı tecrübesi geçirmekte olan diğer çiftlerle konuşmak, bazen rahatlık sağlayabilir. Bu sorunla başa çıkmak için siz ve eşiniz hangi yolu seçerseniz seçin, fertilite meselelerinin sizin ve ailenizin hayatına tamamiyle hakim olmasını önlemek, önemlidir.
Daha fazla desteğe veya profesyonel yardıma ihtiyacınız olursa, bunu fark etmek ve bu ihtiyaçlarınızın giderilmesini sağlamak önemlidir. Muayenehaneniz, size bu konuda yardımcı olabilir; çoğu kez bu muayenehanede görevli danışmanlar veya psikologlar vardır.