içimm gitti meleklerim
o gün büyük bir sesle uyandı..hemen pencereye koştu…
şaşırdı çünkü 3 yıl aradan sonra apartmanlarına yeni biri taşınıyordu "yine yaşlıdır ,kafa dengi çocuğu yoktur ” diye düşünerek içeri girdi…Ama yanılmıştı taşınanların 2 tane güzeller güzeli kızı vardı…Hemen büyük olana gözleri dikti…ANCAK kızlardan küçük olanının onun hayatında derin bir etki yapacağını nerden bilebilirdi ki…
aradan 2-3 hafta geçtii kızlarla tanışmak zorundaydı…en azından kendin, öyle hissediyordu…Kızlardan büyük olan çok kopuktu "küçüklerle işim olmaz” diyen tiplerden..Bu durum karşısında ilgi odağı küçük kız oluyordu. bir kaç arkadaş yardımıyla tanışmayı becerdi…
aradan 3 ay geçti.Çocuğun aşkı o kadar büyüktü ki onun uğruna ölmeyi göze alabilirdi…o kızı nasıl seviyorsa bi o kadarda kız onu seviyordu…okullar açıldı yeni arkadaşlar edinildi..aradan yine 2 ay geçti..onun üzerindeki baskı çok artmıştı "liseliyiz,kız çok, boşver onu” arkadaş baskısı,çevre etkisi,gençliğe adım ve lise polemiği o büyük aşkı parçalamaya yetti…
o kızı çok ama çok seviyordu…ayrılmaya karar verdi… aklında hep şu düşünce vardı "ileride onun kalbini kırmak bana acı verir”
kızı önüne çekti herşeyden habersiz etrafa gülücükler saçan ağzından "aşkım ” lafı eksik olmayan o biricik aşkını….kız tm bir şey söyleyecekken çocuk aşkının sözünü kesti ve kararını açıkladı…”AYRILALIM” kız için ve çocuk için herşey donmuştu sanki…öyle bir duyguydu ki ağlamak yanında tarif edilemez şekilde küçük kalırdı…
çocuk dayanamayıp ayağa kalktı ve arkasına bakmadan yürüdü..tam bir iki adım atmıştı ki yere küçük bir şeyin düştüğünü duydu arkasına dönüp baktı düşen şey küçük mavi bir kutuydu…
kız ağlayarak…koşar adımlarla çocuktan uzaklaştı..kız uzaklaşınca çocuk hemen yerdeki düşen kutunun yanına gitti ve kutuyu açtı…kutunun içinde güzel bir bileklik ve bir not vardı notta şöyle yazıyordu "doğum günün kutlu olsun aşkım” çocuk o anda yıkıldı bugün kendisinin doğum günüydü…
Aradan 9 ay geçti kız apartmandan taşınmıştı…ama taşınmalarından tam 8 ay sonra çocuğa bir mektup geldi mektupta şöyle yazıyordu…
sen bu mektubu okurken ben seni izliyor olacam…ama bu sefer kapı komşunuz biricik aşkın olarak değil ayrıldığın günün sabahı kanser olduğunu öğrenip yıkılan ve tek desteği tarafından bir kez daha yerin dibine gömülen bir kız olarak…BEN ÖLDÜM–AŞKIM ÖLDÜ–
şimdi o çocuk hep düşünür durur "neden? neden? neden?” "neden? arkadaşlarına yenik düştü neden? iradesine güvenmedi? neden? korktuuuuu NEDEN??”"
VE HALA DÜŞÜNÜYOR… biliyorum çünkü o çocuk benim……
şaşırdı çünkü 3 yıl aradan sonra apartmanlarına yeni biri taşınıyordu "yine yaşlıdır ,kafa dengi çocuğu yoktur ” diye düşünerek içeri girdi…Ama yanılmıştı taşınanların 2 tane güzeller güzeli kızı vardı…Hemen büyük olana gözleri dikti…ANCAK kızlardan küçük olanının onun hayatında derin bir etki yapacağını nerden bilebilirdi ki…
aradan 2-3 hafta geçtii kızlarla tanışmak zorundaydı…en azından kendin, öyle hissediyordu…Kızlardan büyük olan çok kopuktu "küçüklerle işim olmaz” diyen tiplerden..Bu durum karşısında ilgi odağı küçük kız oluyordu. bir kaç arkadaş yardımıyla tanışmayı becerdi…
aradan 3 ay geçti.Çocuğun aşkı o kadar büyüktü ki onun uğruna ölmeyi göze alabilirdi…o kızı nasıl seviyorsa bi o kadarda kız onu seviyordu…okullar açıldı yeni arkadaşlar edinildi..aradan yine 2 ay geçti..onun üzerindeki baskı çok artmıştı "liseliyiz,kız çok, boşver onu” arkadaş baskısı,çevre etkisi,gençliğe adım ve lise polemiği o büyük aşkı parçalamaya yetti…
o kızı çok ama çok seviyordu…ayrılmaya karar verdi… aklında hep şu düşünce vardı "ileride onun kalbini kırmak bana acı verir”
kızı önüne çekti herşeyden habersiz etrafa gülücükler saçan ağzından "aşkım ” lafı eksik olmayan o biricik aşkını….kız tm bir şey söyleyecekken çocuk aşkının sözünü kesti ve kararını açıkladı…”AYRILALIM” kız için ve çocuk için herşey donmuştu sanki…öyle bir duyguydu ki ağlamak yanında tarif edilemez şekilde küçük kalırdı…
çocuk dayanamayıp ayağa kalktı ve arkasına bakmadan yürüdü..tam bir iki adım atmıştı ki yere küçük bir şeyin düştüğünü duydu arkasına dönüp baktı düşen şey küçük mavi bir kutuydu…
kız ağlayarak…koşar adımlarla çocuktan uzaklaştı..kız uzaklaşınca çocuk hemen yerdeki düşen kutunun yanına gitti ve kutuyu açtı…kutunun içinde güzel bir bileklik ve bir not vardı notta şöyle yazıyordu "doğum günün kutlu olsun aşkım” çocuk o anda yıkıldı bugün kendisinin doğum günüydü…
Aradan 9 ay geçti kız apartmandan taşınmıştı…ama taşınmalarından tam 8 ay sonra çocuğa bir mektup geldi mektupta şöyle yazıyordu…
sen bu mektubu okurken ben seni izliyor olacam…ama bu sefer kapı komşunuz biricik aşkın olarak değil ayrıldığın günün sabahı kanser olduğunu öğrenip yıkılan ve tek desteği tarafından bir kez daha yerin dibine gömülen bir kız olarak…BEN ÖLDÜM–AŞKIM ÖLDÜ–
şimdi o çocuk hep düşünür durur "neden? neden? neden?” "neden? arkadaşlarına yenik düştü neden? iradesine güvenmedi? neden? korktuuuuu NEDEN??”"
VE HALA DÜŞÜNÜYOR… biliyorum çünkü o çocuk benim……