Hz Süleyman'ın hayvanlarla konuşması masal mı?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
Hz Süleyman'ın hayvanlarla konuşması masal mı?
Neml suresinde Süleyman Peygamber'in (as) karıncaların ve kuşların dilini başa düştüğüne dair bilgiler var. Bazı insanlar bunun sadece masal olduğunu iddia ediyorlar. Kuran'daki bu bilgiler bize belki de olağan dışı görünebilir. Oysa aslında şimdinin özünde bile çeşitli hayvan ve kuşların kendi aralarında iletişim kurarken çıkardıkları sesleri ustalıkla taklit etmeyi başaran profesyonel insanlar vardır.


süleymanın hayvanlarla konuşması.jpg


Hatta kurt gibi vahşi ve korkunç hayvanlara yaşayıp onlarla konuşan ve iletişim kurmayı başaran insanlar var. Örneğin, Markos Rodriguez adlı bir İspanyol, kurtlarla inanılmaz bir şekilde iletişim kurar ve onların dilinde ulayarak konuşabiliyor. Diğer bir kişi Canavar adam denilen 80 yaşındaki Alman Werner Freund de 30 yıldır, kurtların arasında yaşıyor ve onlarla ulayarak konuşuyor.


Kuranda da bildirildiği gibi hayvanların dili hakkında bilgiye sahip olma hikmetini Allah Teâlâ (cc) bir mucize olarak Süleyman peygamber (as) nasip etmişti. Günümüzde birçok bilim adamı tarafından hayvan dillerinin öğrenme konularında araştırma çalışmaları sürdürülüyor.

Örneğin, Florida Atlantic Üniversitesi profesörü Dr. Denise Herzing 1985 yılından başlayarak yunuslar arasındaki iletişim kurma sistemini incelemeye başlamıştır. O, daha sonra Wild Dolphin Project adlı araştırma projesinin temelini atmıştır. Projenin amacı yunusların yaşam tarzı ve davranışı hakkında bilgiler toplamak, onların iletişim sistemi ve çıkardıkları seslerin de kodlaşdırılmasıdır. Bu amaçla yunusların birbirleriyle iletişim sırasında çıkardıkları çeşitli sesler araştırma grubu tarafından yer alan ve öğrenilmiştir. Karıncaların çıkardıkları sesler hakkında İngilizler ve İspanyalı bilim adamlarının ortak yürüttükleri araştırma çalışmasında yer alan Oxford Üniversitesi profesörü Jeremy Thomas şunları diyor İlk defa olarak bizim araştırmamız gösteriyor ki, karınca kolonisinin farklı üyeleri farklı sesler çıkartıyorlar ve bu sesler karıncalar da çeşitli davranışlara neden oluyor


Yukarıdaki bilgiler bir kez daha göstermektedir ki, insanlar tarafından diğer canlıların dilinin öğrenilmesi ve kendi dilinde iletişim kurabilmesi mümkündür ve gerçektir. Gelecekte bilim ve teknolojinin hızlı gelişimi bazında çeşitli canlıların dilinin öğrenilmesi ve onlarla iletişim kurulmasına imkan veren farklı yöntem ve teknolojilerin keşfedilmesi, elbette ki, istisna değildir.

Neml Suresi'nin 18. ayetindeki karıncaların konuşmasını masal sayan insanlar var. Çünkü yapılan en son bilimsel araştırmalardan haberleri yoktur.

Nihayet karınca vadisine geldiklerinde, bir dişi karınca dedi ki "Ey karınca topluluğu yuvalarınıza girin. Süleyman ve orduları farkında olmaksızın sizi kırmasın (kırıp öldürmesin)" dedi.

Görüldüğü gibi hala 1400 yıl önce Kuran-ı Kerim'de karıncaların birbirlerini tehlikeden haberdar etmek için kendi aralarında konuştuklarından bahsedilir. Oysa, bilim adamları karıncaların kendi aralarında sesli iletişim kurması ve birbirlerini tehlikeye karşı etmesi becerilerini son dönemlerde keşfetmişlerdir.


Evet, bilim adamları tarafından yapılan bilimsel araştırmalar sonucunda karıncaların çeşitli sesler çıkartarak birbirleriyle konuştukları ve iletişim kurdukları tespit edilmiştir. Diğer araştırmada ise kayıt edilir ki, Myrmica türü karıncalarının çıkardıkları seslerin son kayda almaları tespit etmiştir ki, kraliçe karınca işçi karıncalara oranla daha farklı sesler çıkarır.
 
HZ. SÜLEYMAN (a.s) İLE KARINCA

Bir gün Süleyman Peygamber (a.s) bir karıncaya bir yıllık yiyeceğinin miktarını sorar. Karınca da, "Bir buğday tanesi yerim" diye cevap verir. Cevabın doğru olup olmadığını kontrol etmek isteyen Süleyman Peygamber (a.s) karıncayı bir şişeye koyar. Yanına da bir buğday tanesi koyarak hava alacak şekilde şişeyi kapatır. Ondan sonra da bir yıl bekler. Müddeti dolunca şişeyi açtığında bir de bakar ki karınca buğday tanesinin yarısını yemiş, yarısını da bırakmıştır. Kendi kendine meraklanır. Acaba neden yemedi?
Bunun üzerine Hz. Süleyman (a.s) karıncaya buğday tanesini tamamen neden yemediğini sorar. Karınca da, "Daha önce benim yiyeceğimi yüce Allah (c.c) verirdi. Ben de O'na güvenerek bir buğday tanesini tamam olarak yerdim. Çünkü O beni asla unutmaz ve ihmal etmezdi. Fakat bu işi sen üzerine alınca doğrusu nihayet bu aciz bir insandır diye sana pek güvenemedim. Belki beni unutup yiyeceğimi ihmal edebilirsin. O yüzden de bir yıllık yiyeceğimin yarısını yiyerek, diğer yarısını da ertesi yıla bıraktım" diye cevap verdi.
 
Geri
Üst