Uzman SühaN
Administrator
Hz Nuhun Gemisi Nerede ?
Nuh gemisi günümüzden yaklaşık 7.500 yıl önce Hz.Nuh tarafından yapılmıştır. Nuhun gemisi genelde tahtadan yapıldığı sanılırken aslında metalden yapılmıştır.
Geminin hareketi kol gücü ya da yelkenle gidilmemiş, bilinenin aksine buhar gücüyle hareket etmiştir. Hz.Nuhun gemisi uzunluğu 205 metre 27 santim, denizden yüksekliği ise 20.5 metre bu ebatlar yaklaşık yüzyıl önce batan Titanik gemisinin ebatlarındadır. Bu boyut tüm hayvanların (ikişer ikişer) girebilecek büyüklüğü olduğunu göstermektedir. Amerikalı ressam Edvard Hicks (1780-1849) Nuhun gemisine hayvanlarının alışını konu eden bir resim yapmıştır.
Tevratın Tevkin (Yaratılış) bölümünde anlatılana göre Tanrının insan ve diğer canlı ırklarının devam etmesi için büyük tufandan önce Nuhun yapmasını emrettiği efsanedir. Gemi Nuhun ailesi ve dünyada bulunan diğer hayvanların korumaya alınması amacıyla hazırlanmıştır. Bu efsaneye göre Tanrı, sapkın insanoğlunun bir ceza vermek için yeryüzündeki tüm canlıları yok edeceğini söyler. Rab baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükle, insani yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım. Çünkü onları yarattığıma pişman oldum. Ama Nuhun Rabbin gözünde lütuf buldu. ( Yaradılış 6: 5-8 ) Bu, Tanrının insanoğluna bir şans vermesine sebep olur. Bu yüzdendir ki Tanrı, Nuh gemisine her canlıdan ikişer, bazı tür hayvanlardan yedişer (kuşlardan yedişer) almasını emretmiştir. Yine Tevratta ”Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap.
“Gemiyi şöyle yapacaksın; uzunluğu üç yüz, genişliği elli, yüksekliği otuz arşın olacak. Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap. Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek. Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin. Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al. Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler. Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola.” (Yaradılış 6: 14-21)
Tufanın geldiği gün Tevrata göre Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı. Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı. (Yaradılış 7: 11-12) Gemi yedinci ayın on yedinci günü Ağrı dağına oturdu. (Yaradılış 8:4) Geminin Ağrı dağında olduğunu kanıtlayacak o döneme ait çivi yazısıyla hazırlanmış Asur yazıtları bulunmuştur.
Kuran-ı Kerim ise Hz.Nuhun gemisini nasıl yapıldığı şöyle açıklanmıştır. ’Hz.Nuh’un gemisi saçtan yapılmış ve buharla çalışan bir gemiydi. Üç tabakadan oluşuyordu. Alt tabakada vahşi haşarat denilen hayvanlar, orta tabakada sair ehli hayvanlar, üst tabakada Hz.Nuh ile kendisine iman etmiş olanlar bulunuyordu.
Allah, Hz.Nuha şöyle söylemiştir;” Nihayet emrimiz geldiği ve tennur (tandır veya geminin kazanı) tutuşup parladığı zaman dedik ki; erkeği ve dişisi olan her canlıdan ikişer tane, aleyhlerinde hüküm verilmemiş olanların dışında aileni ve iman etmiş olanları geminin içine yükle.” (Hud suresi: 40)
Kuran da Hz. Nuhun gemisinin büyük tufandan sonra Cudi dağına oturduğu yazmaktadır. Hud suresinde Ey yeryüzü! Yur suyunu. Ey gök! Tut suyunu denildi. Su çekildi iş bitirildi. Gemi de Cudiye oturdu şeklinde anlatılır. Kurana göre Cudinin Musula yakın yerde olduğu bahsedilir. Cudi dağı Şırnakın Cizre ilçesinde bulunur. Şırnak Şehr-i Nuh anlamına gelmektedir. Cudi dağı Heştan köyünde Nuh tarafından kurulduğuna inanılır. Heştan seksenler anlamına gelmesi, seksen kişiye atfen böyle anılmaktadır.
Geminin hareketi kol gücü ya da yelkenle gidilmemiş, bilinenin aksine buhar gücüyle hareket etmiştir. Hz.Nuhun gemisi uzunluğu 205 metre 27 santim, denizden yüksekliği ise 20.5 metre bu ebatlar yaklaşık yüzyıl önce batan Titanik gemisinin ebatlarındadır. Bu boyut tüm hayvanların (ikişer ikişer) girebilecek büyüklüğü olduğunu göstermektedir. Amerikalı ressam Edvard Hicks (1780-1849) Nuhun gemisine hayvanlarının alışını konu eden bir resim yapmıştır.
Tevratın Tevkin (Yaratılış) bölümünde anlatılana göre Tanrının insan ve diğer canlı ırklarının devam etmesi için büyük tufandan önce Nuhun yapmasını emrettiği efsanedir. Gemi Nuhun ailesi ve dünyada bulunan diğer hayvanların korumaya alınması amacıyla hazırlanmıştır. Bu efsaneye göre Tanrı, sapkın insanoğlunun bir ceza vermek için yeryüzündeki tüm canlıları yok edeceğini söyler. Rab baktı, yeryüzünde insanın yaptığı kötülük çok, aklı fikri hep kötülükle, insani yarattığına pişman oldu. Yüreği sızladı. Yarattığım insanları, hayvanları, sürüngenleri, kuşları yeryüzünden silip atacağım. Çünkü onları yarattığıma pişman oldum. Ama Nuhun Rabbin gözünde lütuf buldu. ( Yaradılış 6: 5-8 ) Bu, Tanrının insanoğluna bir şans vermesine sebep olur. Bu yüzdendir ki Tanrı, Nuh gemisine her canlıdan ikişer, bazı tür hayvanlardan yedişer (kuşlardan yedişer) almasını emretmiştir. Yine Tevratta ”Kendine gofer ağacından bir gemi yap. İçini dışını ziftle, içeriye kamaralar yap.
“Gemiyi şöyle yapacaksın; uzunluğu üç yüz, genişliği elli, yüksekliği otuz arşın olacak. Pencere de yap, boyu yukarıya doğru bir arşını bulsun. Kapıyı geminin yan tarafına koy. Alt, orta ve üst güverteler yap. Yeryüzüne tufan göndereceğim. Göklerin altında soluk alan bütün canlıları yok edeceğim. Yeryüzündeki her canlı ölecek. Ama seninle bir antlaşma yapacağım. Oğulların, karın, gelinlerinle birlikte gemiye bin. Sağ kalabilmeleri için her canlı türünden bir erkek, bir dişi olmak üzere birer çifti gemiye al. Çeşit çeşit kuşlar, hayvanlar, sürüngenler sağ kalmak için çifter çifter sana gelecekler. Yanına hem kendin, hem onlar için yenebilecek ne varsa al, ilerde yemek üzere depola.” (Yaradılış 6: 14-21)
Tufanın geldiği gün Tevrata göre Nuh altı yüz yaşındayken, o yılın ikinci ayının on yedinci günü enginlerin bütün kaynakları fışkırdı, göklerin kapakları açıldı. Yeryüzüne kırk gün kırk gece yağmur yağdı. (Yaradılış 7: 11-12) Gemi yedinci ayın on yedinci günü Ağrı dağına oturdu. (Yaradılış 8:4) Geminin Ağrı dağında olduğunu kanıtlayacak o döneme ait çivi yazısıyla hazırlanmış Asur yazıtları bulunmuştur.
Kuran-ı Kerim ise Hz.Nuhun gemisini nasıl yapıldığı şöyle açıklanmıştır. ’Hz.Nuh’un gemisi saçtan yapılmış ve buharla çalışan bir gemiydi. Üç tabakadan oluşuyordu. Alt tabakada vahşi haşarat denilen hayvanlar, orta tabakada sair ehli hayvanlar, üst tabakada Hz.Nuh ile kendisine iman etmiş olanlar bulunuyordu.
Allah, Hz.Nuha şöyle söylemiştir;” Nihayet emrimiz geldiği ve tennur (tandır veya geminin kazanı) tutuşup parladığı zaman dedik ki; erkeği ve dişisi olan her canlıdan ikişer tane, aleyhlerinde hüküm verilmemiş olanların dışında aileni ve iman etmiş olanları geminin içine yükle.” (Hud suresi: 40)
Kuran da Hz. Nuhun gemisinin büyük tufandan sonra Cudi dağına oturduğu yazmaktadır. Hud suresinde Ey yeryüzü! Yur suyunu. Ey gök! Tut suyunu denildi. Su çekildi iş bitirildi. Gemi de Cudiye oturdu şeklinde anlatılır. Kurana göre Cudinin Musula yakın yerde olduğu bahsedilir. Cudi dağı Şırnakın Cizre ilçesinde bulunur. Şırnak Şehr-i Nuh anlamına gelmektedir. Cudi dağı Heştan köyünde Nuh tarafından kurulduğuna inanılır. Heştan seksenler anlamına gelmesi, seksen kişiye atfen böyle anılmaktadır.