Hüseyin Zekai Paşa Resimleri
hüseyin zekai paşa eserleri hüseyin zekai paşa nın eserleri resimleri halil
Güzel sanatlara ait tetkikleri ve eserleri ile de tanınmış ressamlarımızdandır.1881’de Harbiye Mektebinden Mülazım(Teğmen) çıktı.İkinci Guillaume’un Suriye’ye seyahatinde Asarı Atika memuru sıfatı ile beraber bulunmuştur.Yıldız’daki Silah Müzesini Mahmut Şevket Paşa ile birlikte Zekai Paşa tesis etmiştir.Eski eserlere ve anıtlara dair Mübeccel Hazineler adlı ve değerli bir eseri basılmıştır
17. yüzyıl itibariyle Batı resminde kullanım bulan natürmort resmi, bir başka açıdan daha okunabilir. Bu resimlerde yer alan soyulmuş limon ya da portakal, kesilmiş kavun ya da karpuz, siyah ve yeşil üzümlerin birlikte kullanımı, solmuş ve taze çiçeklerin birlikte kullanımı dünyevi yaşamın geçiciliğine ve öte dünya inancına işaret ederler. Kuşkusuz öte dünya inancı, Batı düşüncesinde ve Osmanlı düşüncesinde birbirinden temel olarak ayrılır fakat Hüseyin Zekai Paşa’nın, özellikle “Bedâyi-i Asâr-ı Osmaniye” adlı kitabından da bildiğimiz, tasavvuf düşüncesine olan yakınlığının, dünyevi nimetlerin geçiciliği konusunu işlemesi için bir neden olabileceğini düşünmek mümkün.
Özel Koleksiyon
Hüseyin Zekai Paşa
(1860- 1919)
Güzel sanatlara ait tetkikleri ve eserleri ile de tanınmış ressamlarımızdandır.1881’de Harbiye Mektebinden Mülazım(Teğmen) çıktı.İkinci Guillaume’un Suriye’ye seyahatinde Asarı Atika memuru sıfatı ile beraber bulunmuştur.Yıldız’daki Silah Müzesini Mahmut Şevket Paşa ile birlikte Zekai Paşa tesis etmiştir.Eski eserlere ve anıtlara dair Mübeccel Hazineler adlı ve değerli bir eseri basılmıştır
Batılı anlamda Türk resim sanatının ilk kuşak sanatçıları olan Şeker Ahmet Paşa, Süleyman Seyyid ve Osman Hamdi Bey'in ardından Hoca Ali Rıza ve Halil Paşa gibi sanatçılarla birlikte Hüseyin Zekai Paşa'nın da aralarında bulunduğu bir sanatçı kuşağı üretim sürecine girer.
Bu kuşak içerisinde Hoca Ali Rıza ve Halil Paşa'nın sivrilen sanatçı kişilikleri, Hüseyin Zekai Paşa'nın kimi zaman ikinci planda kalmasına neden olmuştur. Bu yüzden Türk resminin ustaları bölümünde, bu yazıda, bu sanatçıyı tanımaya çalışmak, onun hem kendi kuşağı hem de batılı anlamda Türk sanatı içerisindeki yerini ortaya koymak yararlı olur düşüncesindeyim.
Hoca Ali Rıza ve Şeker Ahmet Paşa gibi Hüseyin Zekai Paşa da Üsküdar'da dünyaya gelmiştir. Kuleli Askeri Lisesi'nde, Şeker Ahmet Paşa ve Osman Nuri Paşa'nın öğrencisi olmuş ve onların yönlendirmesiyle resme olan yeteneği ortaya çıkmıştır. Harbiye'de okuduğu sırada, çocukluk arkadaşı Hoca Ali Rıza'yla dostluklarını pekiştirmiş olmaları dikkat çekicidir. İki gencin Harbiye'deki resim derslerine olan ilgileri, dost sohbetleri ile pekişmiş olmalıdır. Hüseyin Zekai'nin Harbiye'de öğrenciyken yaptığı donanma gecesini konu alan resmi, Abdülhamit'in beğenisini kazanmıştır. Padişahın takdirini kazanmak, genç ressamın şevkini kamçılamış olmalıdır. 1881'de bu okuldan mezun olan Hüseyin Zekai Paşa, II. Abdülhamit tarafından yaverler sınıfına alınmıştır. Bu sırada, Şeker Ahmet Paşa'nın yanında çalışma fırsatı bulmuştur. Bir ressam olarak çoktandır kendisine saygın bir yer edinmiş olan Şeker Ahmet Paşa'nın yönlendirmeleri de, kuşkusuz onun üzerinde etkili olmuştur.
17. yüzyıl itibariyle Batı resminde kullanım bulan natürmort resmi, bir başka açıdan daha okunabilir. Bu resimlerde yer alan soyulmuş limon ya da portakal, kesilmiş kavun ya da karpuz, siyah ve yeşil üzümlerin birlikte kullanımı, solmuş ve taze çiçeklerin birlikte kullanımı dünyevi yaşamın geçiciliğine ve öte dünya inancına işaret ederler. Kuşkusuz öte dünya inancı, Batı düşüncesinde ve Osmanlı düşüncesinde birbirinden temel olarak ayrılır fakat Hüseyin Zekai Paşa’nın, özellikle “Bedâyi-i Asâr-ı Osmaniye” adlı kitabından da bildiğimiz, tasavvuf düşüncesine olan yakınlığının, dünyevi nimetlerin geçiciliği konusunu işlemesi için bir neden olabileceğini düşünmek mümkün.
Özel Koleksiyon