*MeleK*
♥Ben Aşık Olduğum Adamın Aşık Olduğu Kadınım♥
Hereke halıları
hereke halı modelleri
En eski örneklerine saraylarda rastladığımız Hereke halılarının en önemli özelliği, inceliği ve bu inceliği sağlayan düğüm sayısı ile tekniği.
Dünyada bilinen en eski halı, Orta Asya'da bulunan kare desenli bir pazirikti. Bugün; St. Petersburg'taki Hermitage Müzesi'nde orijinal haliyle korunan halı, Türklerin Kavimler Göçü yıllarındaki göçebe alışkanlıklarını ve atlarına olan bağlılıklarını açıkça simgeliyordu. Pazirikten bugüne halılar, yüzyıllar boyunca hayatın tanımı oldu. Sadece ihtiyaçları karşılamakla kalmadı; insanı insan yapan tüm duygular, renklerle sembollerle ilmek ilmek dokundu... Bugün dünyanın en ince ve değerli halıları olarak tanınan 'Hereke halıları' dokuma tarihinin olgunluk noktasıdır. 19. yüzyıl halı sanatı içinde önemli bir yere sahip, saray ve çevresi için özel olarak dokunan Hereke halıları, Anadolu halılarından aldığı geleneği geliştirmiş; hem desen tasarımlarıyla hem de dokuma tekniğiyle bu sanatı daha üst seviyelere taşımıştır.
SARAYLARIN HALILARI HEREKE'DEN
Bugün en eski örnekleri Topkapı Sarayı Müzesi'nde ve birkaç sarayda bulunan Hereke halılarının tarihi, 1843'te, Sultan Abdülmecid döneminde Osmanlı sanayisinin ilk modern fabrikalarından biri olarak kabul edilen Hereke Fabrika-i Hümâyûnu'nun kurulmasıyla başlar. Bu fabrika; başta, saraylar olmak üzere dönemin eşraf evlerinin döşemelik kumaş, perde ve halı ihtiyacını karşılamak üzere kurulur. 1878’de bir yangınla kullanılamaz hale gelen fabrika, 1882'de yeniden açılır. Sultan II. Abdülhamid devrinde sarayların ihtiyacını karşılamak üzere 1891 yılında halı üretimine başlar. İlk ürünler Manisa ve Gördes çevresinden getirilen ustaların önderliğinde oluşturulur. Zamanla dokumaların çeşit ve miktarı artırılır; kalite açısında Avrupa halıları ile rekabet edebilecek düzeye getirilir. Hereke halıları aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ihraç ürünlerindendir. Avrupa sarayları onunla süslenir. Girdiği tüm uluslararası fuarlarda birincilik ödülleri ve başarı madalyaları alır.
Dokuma malzemesi olarak çok ince iplik ve ipeğin kullanıldığı Hereke halılarını diğer halılardan ayıran en önemli özellik örme tekniğidir. Hereke halısının uzun ömürlü olmasının nedeni 'Gördes düğümü' diye de bilinen 'çift düğüm' tekniği ile dokunmasıdır. Ustaların diğer tüm halıları inceleyerek, sabırla keşfettikleri bir tekniktir bu.
Santimetrekaredeki düğüm sayısının artması, biçimlendirilen motiflerin detaylandırılmasını da beraberinde getirir. Sonuçta olağanüstü incelikte ve hayal gücünün ötesinde motifler taşıyan sanat eserleri çıkar ortaya.
İpek bir Hereke halısında, bir santimetrekareye düşen düğüm sayısı şaşırtır insanı. Ortalama 10x10, yani 100 düğüm bulunur. Bu, her santimetrekare için dikeyde ve yatayda 10 düğüm demektir ki; gözün algısını zorlar. Kimi Hereke halısında düğüm sayısı 12x12, 14x14; hatta 36x36'dır, ki bu halılar dünyanın en ince halılarıdır. Yetkin bir dokuma ustası, bir milyon düğümden oluşan bir halıyı en az bir yılda yaratır.
NÜFUS CÜZDANI YANINDA
Kaliteli işçiliği ve özgün örnekleriyle hem Osmanlı hem de Avrupa saraylarını süsleyen Hereke halıları bugün de korunuyor ve yaşatılıyor. Sanatseverler koleksiyonlarındaki zenginliği, sahip oldukları Hereke halılarının çokluğuyla, bazen de niteliğiyle ölçüyorlar. Belki eskisi kadar çok tezgâh yok, ama bir şey hep aynı: "Kaliteden taviz yok" diyor Herekeli halıcılar...
Kimi yerde, masaların üzerinde, kimiyse bir tablo gibi duvarlarda sergilenen gerçek Hereke halılarının bir de 'nüfus cüzdanları' var. Üzerinde ismi yazılı, şifreli, hologramlı. Ambalajlarında, Osmanlıca Hereke damgalı süslü silindirler. Hereke Halıcılar Derneği'nin ekspertizlerinden yüzde yüz onaylı. Dernek, bu sertifikalarla, künyelerle şöyle diyor: "Siz bu halıyı yıllarca tüm güzelliğiyle kullanırsınız. Bunlar Hereke halısıdır ve Hereke tekniğiyle Hereke'de yapılmıştır. Garantisi geçmişindedir."
Amaç ve kaynak hep aynı: Paylaşılan zevk... Sınırları kaldıran Hereke zevki kuşaklar boyunca süregeldi. Anlaşılan o ki; dokuma ustaları ve sanatseverleriyle yüzlerce yıl daha yaşayacak.
En eski örneklerine saraylarda rastladığımız Hereke halılarının en önemli özelliği, inceliği ve bu inceliği sağlayan düğüm sayısı ile tekniği.
Dünyada bilinen en eski halı, Orta Asya'da bulunan kare desenli bir pazirikti. Bugün; St. Petersburg'taki Hermitage Müzesi'nde orijinal haliyle korunan halı, Türklerin Kavimler Göçü yıllarındaki göçebe alışkanlıklarını ve atlarına olan bağlılıklarını açıkça simgeliyordu. Pazirikten bugüne halılar, yüzyıllar boyunca hayatın tanımı oldu. Sadece ihtiyaçları karşılamakla kalmadı; insanı insan yapan tüm duygular, renklerle sembollerle ilmek ilmek dokundu... Bugün dünyanın en ince ve değerli halıları olarak tanınan 'Hereke halıları' dokuma tarihinin olgunluk noktasıdır. 19. yüzyıl halı sanatı içinde önemli bir yere sahip, saray ve çevresi için özel olarak dokunan Hereke halıları, Anadolu halılarından aldığı geleneği geliştirmiş; hem desen tasarımlarıyla hem de dokuma tekniğiyle bu sanatı daha üst seviyelere taşımıştır.
SARAYLARIN HALILARI HEREKE'DEN
Bugün en eski örnekleri Topkapı Sarayı Müzesi'nde ve birkaç sarayda bulunan Hereke halılarının tarihi, 1843'te, Sultan Abdülmecid döneminde Osmanlı sanayisinin ilk modern fabrikalarından biri olarak kabul edilen Hereke Fabrika-i Hümâyûnu'nun kurulmasıyla başlar. Bu fabrika; başta, saraylar olmak üzere dönemin eşraf evlerinin döşemelik kumaş, perde ve halı ihtiyacını karşılamak üzere kurulur. 1878’de bir yangınla kullanılamaz hale gelen fabrika, 1882'de yeniden açılır. Sultan II. Abdülhamid devrinde sarayların ihtiyacını karşılamak üzere 1891 yılında halı üretimine başlar. İlk ürünler Manisa ve Gördes çevresinden getirilen ustaların önderliğinde oluşturulur. Zamanla dokumaların çeşit ve miktarı artırılır; kalite açısında Avrupa halıları ile rekabet edebilecek düzeye getirilir. Hereke halıları aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk ihraç ürünlerindendir. Avrupa sarayları onunla süslenir. Girdiği tüm uluslararası fuarlarda birincilik ödülleri ve başarı madalyaları alır.
Aynı zamanda Herekeli ustaların oluşturduğu bir atölye de Dolmabahçe Sarayı'nın bahçesine kurulur. Hereke'deki fabrikanın özel bir atölyesi olarak kullanılan ve Hereke Dokumahanesi olarak adlandırılan bu büyük yapıda da sarayın ihtiyacı olan ipekliler dokunur.
SANTİMETREKAREDE 100 DÜĞÜM
Dokuma malzemesi olarak çok ince iplik ve ipeğin kullanıldığı Hereke halılarını diğer halılardan ayıran en önemli özellik örme tekniğidir. Hereke halısının uzun ömürlü olmasının nedeni 'Gördes düğümü' diye de bilinen 'çift düğüm' tekniği ile dokunmasıdır. Ustaların diğer tüm halıları inceleyerek, sabırla keşfettikleri bir tekniktir bu.
Santimetrekaredeki düğüm sayısının artması, biçimlendirilen motiflerin detaylandırılmasını da beraberinde getirir. Sonuçta olağanüstü incelikte ve hayal gücünün ötesinde motifler taşıyan sanat eserleri çıkar ortaya.
İpek bir Hereke halısında, bir santimetrekareye düşen düğüm sayısı şaşırtır insanı. Ortalama 10x10, yani 100 düğüm bulunur. Bu, her santimetrekare için dikeyde ve yatayda 10 düğüm demektir ki; gözün algısını zorlar. Kimi Hereke halısında düğüm sayısı 12x12, 14x14; hatta 36x36'dır, ki bu halılar dünyanın en ince halılarıdır. Yetkin bir dokuma ustası, bir milyon düğümden oluşan bir halıyı en az bir yılda yaratır.
Kaliteli işçiliği ve özgün örnekleriyle hem Osmanlı hem de Avrupa saraylarını süsleyen Hereke halıları bugün de korunuyor ve yaşatılıyor. Sanatseverler koleksiyonlarındaki zenginliği, sahip oldukları Hereke halılarının çokluğuyla, bazen de niteliğiyle ölçüyorlar. Belki eskisi kadar çok tezgâh yok, ama bir şey hep aynı: "Kaliteden taviz yok" diyor Herekeli halıcılar...
Kimi yerde, masaların üzerinde, kimiyse bir tablo gibi duvarlarda sergilenen gerçek Hereke halılarının bir de 'nüfus cüzdanları' var. Üzerinde ismi yazılı, şifreli, hologramlı. Ambalajlarında, Osmanlıca Hereke damgalı süslü silindirler. Hereke Halıcılar Derneği'nin ekspertizlerinden yüzde yüz onaylı. Dernek, bu sertifikalarla, künyelerle şöyle diyor: "Siz bu halıyı yıllarca tüm güzelliğiyle kullanırsınız. Bunlar Hereke halısıdır ve Hereke tekniğiyle Hereke'de yapılmıştır. Garantisi geçmişindedir."
Amaç ve kaynak hep aynı: Paylaşılan zevk... Sınırları kaldıran Hereke zevki kuşaklar boyunca süregeldi. Anlaşılan o ki; dokuma ustaları ve sanatseverleriyle yüzlerce yıl daha yaşayacak.