Cevap: Her Yönüyle Öğretmen Olabilme
F. Öğrenci merkezli ders planlaması ve öğretime dört – sorulu yaklaşım
1. ......................... ne kadar önemlidir?
2. .......................... ne gibi sorunlarınız oldu?
3. Bu problemleri engellemek ve/veya düzeltmek için neyi bilmeli veya ne yapmalıyız?
4. Bu bilmeniz veya yapmamız gerektiğini söylediğimiz her “şey” için ne tür kesin bilgilere ihtiyacımız var?
G. Performans hedeflerinin dört nedeni
1. Öğrencilere kazandırmayı planladığımız davranışlardan öğrencilerce önceden sahip olmalarının olup olmadığını belirlememize yardımcı olur.
2. Belirli bir ders veya ünite sonunda öğrencilerden beklenen davranışları tanımlayabiliriz.
3. Etkili bir öğrenme için gerekli materyaller ve öğrenme tecrübelerinin seçim ve düzenlemesine temel teşkil eder.
4. Öğrenci başarısının ölçmesi ve değerlendirmesinin bir ölçüt görevi görür.
H. Yeterliliğe dayalı ve daha geleneksel öğretim programlarının farklılık gösterdiği dört temel yol :
1. Öğrencilerin / kursiyerlerinin ne öğrendiği?
2. Her bir yeterliliğin nasıl öğrenildiği?
3. Bir yeterlilikten diğerine ne zaman geçiyorlar?
4. Öğrenciler /kursiyerler yeterliklere sahip olup olmadıkları (belirleme ve rapor etme)
7.4 Her Öğretmen için Önemli Olabilecek Kavramlar
1. Öğrenmek, daha önceden hiç yapmadığımız birşeyi yapabilmek ve bunu tekrar yapabilecekleri kadar iyi hatırlamaktır. Başka bir anlatımla, zihinsel psikomotor ve duyuşsal öğrenme alanlarındaki davranışlarında değişiklik anlamına gelir.
2. Öğretmek, öğrenme sürecini yönlendirmek demektir.
3. Bir ders planlamak, sınıfta veya lâboratuvarda olmasını istediğiniz şeyleri önceden düşünmek demektir.
4. Ders planı, sınıfta veya lâboratuvarda olmasını istediğiniz şeylerin adım adım yazılı olduğu bir rapordur.
5. İyi bir öğretmen mümkün olduğunca çok sayıda öğrenme ilkeleri kullanılan bir öğretim metodu seçer :
3 Öğrenme, motivasyona bağlıdır.
3 Öğrenme, öğrenme kapasitesine bağlıdır.
3 Öğrenme geçmiş ve şu anki deneyimlere bağlıdır.
3 Öğrenme, öğrencinin aktif katılımına bağlıdır.
3 Öğrenme, problemi çözümüyle pekiştirilir.
3 Öğrenme, samimi bir atmosferle pekiştirilir.
3 Öğrenme, yenilik, değişiklik ve mücadeleyle güçlendirilir.
3 Öğrenme, kişinin kendisinden ne gibi davranışlar beklendiğini bilmesiyle pekiştirilir.
6. İyi bir öğretmen öğrencisinin sorusunu her zaman cevap verir” (sözlü veya sözsüz) : “Bugün bana öğretmeye çalıştığınız şeyi neden öğrenmeliyim?”
7. İyi öğretim, öğrenci davranışlarında istenen kalıcı değişiklikleri meydana getiren bir öğretimdir.
8. İyi bir öğretmen insanların yaptıkları şeyleri neden yaptıklarını anlar ve planlama, öğretme ve öğrencileri yönlendirme sırasında bu anlayışa bağlı kalır. İnsanlar yaptıkları şeyleri iki nedenle yaparlar: sahip olmadıkları birşeye sahip olmak isterler ya da istemedikleri bir şeye sahiptirler.
7.5 Öğrencilerin Öğrenme İsteği Duymalarına Yardımcı Olma
A. Bazı Sebep Sonuç İlişkileri
1. Okullar, çocukların gençlerin ve yetişkinlerin öğrenmelerine yardımcı olmak için vardır.
3 Öğrenme süreci yoluyla oluşur. Öğretmen, öğrenme işlemini yönlendirir.
3 Öğrenme işleminde dört aşama vardır. Uyarıcıyı seçme sunma uyarıcıyı alma, uyarcıyı algılama ve algılamalara dayanarak hareket etme.
3 Dikkatin olmadığı hiçbir aşamada öğrenme görülmez.
2. Öğrenme işleminde öğretmen uyarıcının seçimi ve anlatımından sorumludur. Seçim ve anlatım öğrencinin uyarıcıya dikkat etme ve önem verme düzeyini belirler.
3 Eğer öğrenci öğrenme faaliyetlerine dikkat etmiyorsa uyarıcı alınamaz.
3 Eğer uyarıcı alınmazsa, algılanamaz da.
3 Eğer uyarıcı algılanamazsa (anlam verilemezse), üzerinde hareket edilebilecek doğru algılamalar da olmaz.
3 Eğer algılamalara dayalı hareket edilemezse öğrenme oluşamaz, davranışların da istenen değişiklikler oluşmaz.
3. Öğretmenin görevi öğrencinin dikkatini çekmek ve bu dikkati öğrencinin öğrenmek için kalıcı motive edici unsurlar geliştirmesini sağlayacak şekilde korumaktır.
3 Öğretmen yetersizlik ihtiyaçlarının yükünü ilgi/öğrenme ilkelerini kullanarak hafifletebilir (veya kaldırılabilir).
3 Bu prensiplerden (ilgi ve öğrenme) “Öğrenciye merkeze alan planlama/öğretim/öğrenme süreci” aracılığıyla faydalanır.
3 Bu süreç öğrencide eleştirici düşünmeye destekleyen teknikler kullanarak etkili bir şekilde uygulanabilir.
4. Etkili sınıf ve lâboratuvar yönetimi, üç önemli öğretim yeterliliğine sahip olduğunuz ve bunları kullandığınız taktirde gerçekleşebilir. Düşünce ve davranışlarınızda “Parçası (içinde) olma”, “Hakim (yönetici) olma imajı” ve “öğrenciye dayalı olma”.
B. Bazı Temel Öğrenme İlkeleri
1. Öğrenme motivasyona dayanır.
Hiç kimse öğrenme isteği duymadan öğrenemez. Öğrenme isteği nihayetinde öğrencinin kendisinden gelmelidir. Öğrenme istek ya da arzusu, korku, ihtiyaç, doğuştan gelen bir dürtü, merak, hedef, sır önem veya bir başka motive edici güçten kaynaklanabilir. Öğrenmenin büyük bir bölümü, kişi bu istek veya arzularını tatmin etme çabasına girdiği zaman gerçekleşir. Bu nedenle, öğretmen öğrencinin öğrenmeye istekli hale gelmesine yardımcı olmak için bu istek veya arzulardan yararlanacak öğrenme faaliyetlerine imkan tanımalıdır.
Başarı, motive eden etkili bir güçtür. Ödüllendirildiğimizde (veya başarılar taklit edildiğinde) öğreniriz ve “cezalandırıldığımızda” öğrenmede başarısız oluruz. İlgi, öğrenmeyi motive eden önemli bir kaynaktır. Motivasyon (ilgi), öğrenciler öğrendiklerinin faydasını kavradıkları zaman daha da güçlenecektir. Kişi, kendi için anlam ifade eden şeyleri çok çabuk ve kalıcı bir şekilde öğrenir. Bir organizma harekete hazırsa, harekete geçmemek onun için acı verecektir, ya da harekete geçmeye hazır değilse, hareket etmek acı verecektir. Bu demek ki öğrencileri öğren-meye hazırlamak için zaman ayrılmalıdır.
2. Öğrenme, öğrenme kapasitesine dayanır. Bireyler her açıdan birbirinden farklıdır. Düşünüşleri, kişilikleri, görünümleri ve tecrübeleri bakımından farklılık gösterirler. Bu farklılıklar zekâ, fiziksel olgunluk, sosyal beceriler, zihin beceriler, tutumlar, dürtüler, zevkler, korkular ve ümitler gibi başka farklılıkları doğurur. Sonuç olarak, her insan uyarıcılara kendine özgü tepkilerde bulunur. Dolayısıyla, aynı uyarıya gösterilen tepkiler de farklı olacaktır. Bu nedenle, öğretmen bir grupla öğrenciye herhangi bir şey yaptırdığında grubun bir kısmı diğerlerine göre daha başarılı olacaktır. Öğrenim hızında ve öğretilenleri kavrama konusunda çok çeşitli farklılıklar görülecektir. Duygusal gerilimin ortadan kaldırılması da öğrenmenin verimini artırır. Öğrencinin gerginliğini azalmak için öğretmen arkadaşça davranmalı, öğrencinin başarabileceği inanmalı, öğrenciyi olduğu gibi kabul etmeli ve öğrenciye güvenli bir ortam sağlanmalıdır.
3. Öğrenme geçmiş ve mevcut deneyimlere dayanır. Öğrenilen herşeye doğrudan doğruya öğrencinin tecrübe ve birikimine dayanır. Yeni bir konu, öğrenci tarafından her zaman önceki bilgi ve deneyimlerini ışığı altında yorumlanır. Zihin en iyi şekilde bilinenden bilinmeyene, deneyimden yorumlamaya, algılamadan kavranılana doğru çalışır.
4. Öğrenme, öğrencinin aktif katılımına dayanır.
Kişi kendi çabalarıyla öğrenir. İnsanlar, yaptıklarını ve gördüklerini, işittiklerinden daha uzun süre aklıda tutarlar. Yaparak, yaşayarak öğrenme uzun süreli ve tam bir öğrenmeyi oluşturur. Öğrenme sürecinde aynı anda iki veya daha fazla duyu organı kullanıldığında, öğrenme kolaylaşır ve daha kalıcı olur. Öğrenciler, düşünme yanında gözleriyle gördükleri, elleriyle dokundukları, kulaklarıyla duydukları, kaslarıyla ağırlığını hissettikleri zaman daha iyi öğrenirler.
5. Öğrenme problem çözmeyle pekişir.
“Problem çözmeye dayalı” öğretim yaklaşımları öğrenmeyi geliştirir. Önemli olan öğrencinin, öğrenme ve buna eşlik eden öğretim sürecinde konu anlatmak yerine soru sormaya ve araştırmaya dönük olmasıdır. Bu yaklaşım öğretimi, konu merkezli olmaktan çıkarıp öğrenci merkezli yapar. Her gün yaşamımızın bütün alanlarında zorluk ve önem bakımından farklılık taşıyan sorunlarla karşılaşıyoruz. Problem – çözme ve karar verme işi sabah uyandığımız an başlar ve gece uykuya daldığımız ana kadar sürer. Sorunları çözme – kararları alma yeteneğiyle doğmayız. Nasıl ki bize, matematik ve iletişim becerileri öğretiliyorsa, bu yetenekte öğrencilere öğretilebilir. Problem özümünde, öğrenciye gerekli bilgiler bulmak sorunu yorumlamak ve analiz etmek için yardım edilir ve farklı düşünme yollarını tanımasına imkan tanınır.
6. Öğrenme etkililiği geri bildirime dayanır.
Geri bildirim, öğrencinin neler olup bittiği ve ne kadar iyi yapabildiğini belirlemesini sağlayan bilgi olarak ele alınmalıdır. Geri bildirimin asıl amacı öğrenmeyi motive etmektir. Öğrenciler, öğrenmede kaydettikleri ilerleme konusunda bilgi sahibi olurlarsa, başarısı bu bilginin olmadığı durumlara oranla daha fazla artar. Pekiştirilen veya ödüllendirilen (geri bildirim sonucu olarak) davranışlarının öğrenilmesi ihtimali daha fazladır. Geri bildirim, öğrencinin öğrenme faaliyetine gösterdiği telkinin hemen ardından verildiği takdirde öğrenme daha etkili olacaktır. Geri bildirim, öğrencinin davranışı ile ilişkili olmalıdır.
7. Informal bir öğrenme ortamı öğrenmeyi artırır.
Aşırı yapılanmış bir öğrenme ortamı bazı öğrencileri gerilime sokar. Dolayısıyla, daha az format veya yapılanmış bir öğrenme ortamı bazı öğrencilerde gerilimi azaltabilir. Öğretmenin temel hedeflerinden birisi de, öğrencilerde rahatlık ve kabul görme hissini sağlamaktır. Öğretmen, öğrencilerin öğrenme ortamını rahatça konuşabilecekleri, cevap verebilecekleri, tartışabilecekleri, vb bir ortam olarak algılanmasını sağlamaya çalışmalıdır. Informal ve demokratik bir ortam kendi içinde bir son değildir; bunlar verimli öğrenmeye fırsat tanıyan şartlardır.
8. Yenilik, çeşitlilik ve risk öğrenmeyi artırır.
Etkili eğitim faaliyetlerinin temelinde öğrencilerin ilgisini çekmek ve bunu sürdürmek yatar. Öğrencilerin, öğrenme durumuna gösterdikleri ilgiyi canlı tutabilmek için yenilik, çeşitlilik ve risk durumlarından en iyi şekilde faydalanmak gerekir.
3 Yeni ve uyarıcı bir deneyim kendi başına ödüllendiricidir. Çocuklar yeni ve farklı deneyimlerin arayışında görünürler ve önerilen veya verilen bir ödül olmaksızın alışılmadık bir deneyimden geçmek onları mutlu eder.
3 Öğrenme deneyimlerinde görülen çeşitlilikler öğrenmenin verimini artırır. Tek bir şeye sürekli ilgi göstermek gerginlik yaratır ve duygusal açıdan gerginlik de öğrenmenin verimini azaltır.
3 Öğrenciler başarı elde etmenin mümkün olduğu ama kesin olmadığı durumları yaratan işleri üstlendiklerinde motive edilirler.
9. Öğrenme, birey kendisinden beklenen yeni davranışın ne olduğunu bilirse artar. Kesin bir sonuca varmak, istiyorsanız bunu doğrudan öğretin. Öğrencileriniz, sahip olmalarını istediğiniz becerilere sahip olarak doğmuş değillerdir; diğer öğretmenlerde her zaman öğrencileri bize memnun edecek şekilde eğitecekleri konusunda güvenemeyiz. Eğer öğrencileriniz bilmelerini istediklerinizi bilmiyorlarsa, yapılacak en yararlı şey bunları onlara öğretmektir. Ders planları, öğrenci performans hedeflerine (dersin sonunda öğrencinin yapması eklenilenleri belirleyen hedef türüne) dayandırılmalıdır. Öğretmen, bu hedefleri öğrenciyle paylaşarak, öğrenciyi kendisiden beklenen davranış değişiklilerinden haberdar eder. Sonuç olarak, öğrenme hızlı ve uzun süreli gerçekleşir. Derste yapılan gösteriler bu öğrenme ilkesinin uygulamasını gösterir. Öğretmen öğrencilere tam olarak ne yapacakları, bunu nasıl yapacakları sonuçtaki ürünün neye benzemesi gerektiğini göstererek, öğrencilerin hatalarını hemen fark ederek zaman kazanmalarını sağlar.Öğretmen dersin başında öğrencilerle “dersin sonunda yapabileceğiniz şey budur” bilgisini paylaşmalıdır.
Öğrencilerin Derse Katılımını Sağlama Yolları
Öğretim ortamında öğrencilerin ilgisini çekmenin ve bunu sürdürmenin sırrı öğrenci katılımını sağlamaktır. Bunu gerçekleştirme yolları aşağıda verilmektedir.Düz anlatım, halen en çok kullanılan öğretim yöntemi olmaya devam etmektedir. Bazı kişiler bu tür derslerden – özellikle de öğretmen dersi iyi anlatırsa – çok şey öğrenebilir. Anlatıma dayalı derslerin bir çok yararı vardır. Bilgileri etkili şekilde iletir, kalabalık sınıflarda iletişim kurmak için en iyi yoldur; heves – bağlılık, heyecan gibi güçlü duygular uyandırılabilir. Ancak, ders anlatımının kendisinden soyutlanamayacak bazı önemli sorunlar da vardır: bir çok kişi sunu ne kadar dinamik veya eğlendirici olursa olsun pasif şekilde dinlerken öğrenmeyebilir.Derslerde öğrenci katılımını artırdığınız zaman aynı zamanda öğrencilerin dikkatlerini çekmiş içeriği açıklığa kavuşturmuş, fikirleri bireysel durumlara uygun hale getirmiş, kavramaya yardımcı olmuş olursunuz. Sonuç olarak, öğrenciler daha fazla öğrenir.
1. Görsel – işitsel materyaller kullanın. Öğrenme işlemine katılma duyu organı sayısı ne kadar fazla ise o kadar iyi öğrenir ve o kadar geç unuturuz. Öğrendiklerimizin çoğunu ise gözlerimiz yardımıyla öğreniriz.
2. Cesaret verin ve sorular sorun. Sorular sormalarını isteyerek öğrencileri cesaretlendirin. Öğrencileri ciddiye alın ve dikkatli dinleyin.
3. Not alma işlemine rehberlik edin. Not alma işlemine yardım etmenin en kolay yolu, öğrencilere dersin taslağını sağlamaktır.
4. Tartışmayı teşvik edin. Tartışmaya bir cümle, soru ya da sorunu gündeme getirerek başlayabilirsiniz. Tartışma yöntemleri, dört ile altı, kişi arasındaki küçük tartışma grupları, iki kişi arasındaki “eşli konuşmalar” ve altı ile 10 kişiden oluşan grubun kendi aralarında tartışıp diğer öğrencilerin bu grubun etrafında çember oluşturarak dinlemeleri şeklinde değişik şekillerde kullanılabilir.
5. Öğrencilerin yazılı olarak katılımını sağlamak. Bir ders öncesinde, sonrasında veya ders sırasında öğrencilerden bir soru, fikir veya görüşe yazılı olarak tepkide bulunmalarını isteyin. Bu yazılı cevap gizli tutulabilir, grupta paylaşılabilir veya öğretmene geri verilebilir. Temel gerekçe, katılımcılara düşüncelerini açıklığa kavuşturmaları ve dersin içeriğini bireyselleştirmelerine yardımcı olmaktır.