Haya nedir ve ne demektir?

  • Konbuyu başlatan Konbuyu başlatan İslami Yazar
  • Başlangıç tarihi Başlangıç tarihi
İ

İslami Yazar

Forum Okuru
Haya nedir ve ne demektir?
Alemlerin Rabbi olan Allah'a Hamdolsun. Herkesi yaratan, rızkını veren, insanlara hidayet için Peygamberimizi (s.a.s) gönderen ve bazılarını bazılarından üstün tutan hüküm Sahibi Allah'a hamd olsun...




IMG_0912.JPG





Hayâ ırz, namus, utanmak ve çekinmek demektir. Tasavvufta ise, Allah korkusu ve sevgisinden Onun istemediği hal ve hareketlerden kaçınmaya hayâ denir. Haya duygusu insandaki edep ve ahlakın göstergesidir. Bu duruşa kim sahipse o kişi toplumda itibar gören saygın bir kişilik olur .İman ve haya birbirinden ayrılmaz sıfatlardır. Bugün modern toplumda meydana gelen bir çok sosyal problemlerin kökünde haya sıfatından uzak kalmak vardır. Haya olmayan yerde iman da olmaz. Haya ehlinin bütün varlığı hayır doludur. Haya iki türlüdür.Fıtrattan (yaratılıştan) gelen haya. İnsana yaratılıştan verilen utanma duygusu, onu ayıp sayılan bir çok hareketi yapmaktan alıkoyar. İmandan gelen haya. Buna İslam'da büyük önem verilir.

Utanmadıktan sonra dilediğini yap

Fıtrî hayâ imandan gelen hayâ ile birleşince insandaki her türlü çirkin şeylerin ve günahların karşısına set çekiyor. İnsanın yaratılışındaki utanma hissini Şüphesiz Allah gören ve işitendir gibi düşüncelerle beslemelidir. Utanma duygusu ve hayanın gelişimi doğrudan imana bağlıdır.Bu demektir ki, fıtrî hayâ marifet duyguları ile beslendiği kadar gelişir, maddi manevi yaşamın bir parçası haline gelir. Eğer bu duygu iman ve marifetle beslenmezse kişi bir çok hayasızlığı yapabilir.

Hayâ iki türlü olabilir. İnsanla Allah arasında ve insanla diğerleri arasında. İnsan Allah'ın her şeyi gördüğünü bilerek ondan utanır ve günah işlerden sakınır. Gerçekten de hayası olmayan insan istediğini yapar, hiç bir çirkinlikten vazgeçmez ve hiç kimseden de çekinmez. Ne Allah'ın kontrol ettiğini düşünür, ne de insanların onu görmesinden utanır. Haram nedir, günah nedir bilmez. Her şeyi konuşur, dilinden güzel bir şey çıkmaz. Şimdiki zamanımızda da insanlarda abir-haya kalmayıp. Münker ve tatsız işler çoğalıp, haram ve günahlar almış başını gidiyor, hiç kimse yaptığı günahlardan dolayı utanmıyor, kötülüğü iyi olarak görüyor, namus-iffet tanımıyor ve hatta bazı insanlarda rezalet ve çirkinlik, güzellik ve fazilet gibi ölçülür.

Haya insanla günahlar arasına girerek onu günah işlemekten alıkoyan imanın bir işlevini yerine getirmiş olur. Çünkü iman bizde sonuçta Allah'ın emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından sakınmak şeklinde tezahür ediyor. Haya duygusu insanı günahlardan sakındırmakla imanın bir şubesine çevrilmiş olur. Dünya ve ahiret saadetini isteyen insan edepli ve hayalı olmalıdır. Görgü ve hayası olmayan bir insandan hayır beklemek abestir. Hayâ ile iman birbirini tamamlar, biri olmazsa öteki de olmaz.

Haya din demektir. Şüphesiz ki, haya, haramdan uzak durmak, dile sahip olmak ve iffeti korumaktır. Hayalı insanda hile, yalan, sahtekarlık, hırsızlık, söz gezdirmek, rüşvet, kin, iftira gibi çirkin hasletler olmaz. Haya duygusunu kaybeden insan ise emellerine göre hesap vermekten korkmaz. Haya günahları önler. Dahası haya iman ve edebin göstergesidir. Haya hayrın direği, her iyiliğin mayasıdır. Haya olmasa, insan batıla göz yummaktan, günah işlemekten çekinmez. Müslüman dilini kötü sözler söylemekten, gözünü harama bakmaktan, kulağını da başkasının sırlarına kulak vermekten korumalıdır.Gerçek iman etmiş insan kendini Allah'ın huzurunda görmeli, tüm işlerinde Allah'ın kontrolünü hissetmelidir.Allahtan haya edelim ve bu hayanın kalıcılığı ile onun hakkını yerine getirelim. Selam Ve dua ile.
 
Günümüzde insanlığın çoğunda eksik olan bir olgu. Hayasızlık almış başını gidiyor. Nerde o nasihat veren eski insanlar ... Küçükken edep konusunda annemden çok ceza almışımdır. Oturmamdan , kalkmamdan, konuşmama kadar her şeye annem müdahale ederdi. Tek yanlışımı affetmezdi. İyikide böyle eğitmiş beni. Şimdiki orta yaşlar gençler çocuklar çok canımı sıkıyor. Edebin e si yok. Herkesin ağzında küfür büyüklere saygı, küçüklere tahammül kalmamış. Bu konuda söyleyecek çok sey var aslında da anlayan yok... Bu güzel paylaşım için teşekkürler hocam.
 
Utanmak edebin süsüdür.Edep, aklı ikmal eden, onu nurlandıran, imanı kemale erdiren, insanı ruhen terakki ettirip saadet ve selamete kavuşturan en hayırlı bir sermayedir. Edepli bir insan her manada kazançlıdır. Bir kere Allahın en sevdiği kuludur. Edepli olmak kişiyi bir çok kötü amellerden uzak tutar. Günümüzde maalesef edepli ahlaklı insana rastlamak zor. Allah cümlemizi ıslah etsin ve ona yaraşır kullardan eylesin. Paylaşım için teşekkürler hocam
 
Haya Ve utanma duygusu insanda imandan gelen en güzel haslettir. İnanan her müminin gerçek ziyneti haya Ve edeptir. Edep ve haya olmadan bir müminin gerçek iman sahibi olması tasavvur edilemez. Edep ve haya her zaman her devirde geçerli en büyük hazinedir. Haya kişinin kendini dinine gerçek manada vermesiyle bozulmaz. Ancak dini değerleri pörsüyen kişiler hayalarını da kaybetmeye başlarlar. Özellikle günümüzde haya Ve edep hasletini taşıyan kişileri bulmak çok zorlaşmaktadır. Bir kimse Dini emirlere ve yasaklara riayet etmeyi ne kadar çok şiar edinirse hayası ve edebide muhafaza altında olur. Dinin dışında yaşayışı olan kişilerde ise Edep ve Haya ne yazık ki uçup gitmektedir. Ve günümüzde sosyal medya olsun televizyon olsun internet olsun hep hayasızlığı ve edepsizliği empoze etmektedir. Ve Bu tür yaşayışı daha cazip göstermektedir. Bunlardan olabildiğince uzak kalmak gerekir ki hayamız muhafaza olsun.
 
Haya, Müslümanların yaşamında büyük rol oynamaktadır, çünkü İmanımızın (inanç) çok önemli bir parçasıdır. İçimizde bir çeşit haya yoksa o zaman bizim İmanımızın çok zayıf olduğu muhtemeldir. Öncelikle Allah Hayayı sever. Her yaşam biçimi doğuştan bir karaktere sahiptir İslamın karakteri haya dır. Haya, İmanımızın çok net bir göstergesidir. Haya imandan gelir, iman insanı cennete götürür. Haya, bir bireyin kişiliğinin en önemli faktörlerinden biridir. Müminlerin tabiatına göre Haya, kişinin değersiz veya ahlaksız davranışlarından dolayı maruz kalma ya da kınama korkusundan kaynaklanan utanç verici bir kötü ve huzursuz duyguya işaret eder.
 
Geri
Üst