Hamilelikte nefes alma güçlüğü

Uzman SühaN

Administrator
Hamilelikte nefes alma güçlüğü
gebelikte nefes almada zorluk,hamilelikte nefes almada sorun,gebelikte nefes açlığı,gebelikte soluk alamama,hamilelikte nefes darlığı hakkında bilgiler




Nefes darlığı ve nefes nefese kalma gebeliğin sık rastlanan yakınmalarındandır ve bu haftalardan itibaren kendini göstermeye başlayabilirler. Bu belirtinin en muhtemel nedeni gebelikte artmış oksijen ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak ortaya çıkan solunum sistemi değişiklikleridir. Gebeliğin son haftalarında ise bebeğin yukarı doğru büyüyerek göğüs kafesinize baskı yapması bu belirtiyi artırabilir. Her nefes darlığı elbette gebeliğe bağlı değildir ve bu konuyu doktorunuza danışmalısınız.
"Nefes darlığı" olarak algılanan diğer bir durum ise "nefes açlığıdır". Bazı anne adayları derin nefes almada güçlük çekerler. Normalde kendiliğinden birkaç dakikada bir otomatik olarak gerçekleşen derin nefes alma mekanizması sekteye uğramıştır ve tam derin nefes alınacakken bu başarılamaz ve yarıda kalan bu derin nefes alma işlemi anne tarafından nefes darlığı veya nefes açlığı şeklinde hissedilir. "Nevrotik solunum" olarak bilinen bu durum genelde psikolojik gerginliğe bağlı oluşan bir kısır döngüdür. Derin nefes almayı başaramazsınız ve bu sefer derin nefes almaya odaklanırsınız. Tam derin nefes alacakmış gibi hissederken nefesiniz yine yarıda kalır ve bu olaya daha da çok odaklanırsınız. Bu durum genellikle geceleri ortaya çıkar ve uykunuza engel olabilir. Bu tür bir durum yaşıyorsanız yapmanız gereken derin nefesinize odaklanmaktan kaçınmaktır. Bunu başarmak zordur ancak bu durumun tedavisinin en iyi bilinen yolu budur. Eğer bu durum çok sık oluşuyor ve sizi çaresiz bırakıyorsa altta yatan psikolojik sorunu çözmek için psikiyatrik danışma hizmeti almanız gerekli olabilir. Nevrotik solunum genellikle mükemmelliyetçi kişilik yapısına sahip insanlarda görülen psikosomatik bir durumdur.Genellikle dördüncü aydan sonra yaşanan bu tür nefes alamama güçlükleri her anne adayının yaşadığı bir durumdur. İlerleyen aylarda bebeğin leğen kemiğine oturmasıyla birlikte de bu sorun biraz daha hafifler. Nefes darlığı ya da hemen nefes nefese kalma, çoğu zaman hafif bir fiziksel aktivite ile bile ortaya çıkabilir. Birkaç basamak merdivenle bile nefes nefese kalınabilir. Bu durum zararsızdır ve bebeğiniz üzerinde olumsuz bir etkisi yoktur.

Ancak nefes alma konusunda, normal yaşantıyı etkileyecek kadar zorlanma varsa, öncelikle bir başka sorun olup olmadığının kontrolü yapılmalıdır. Hızlı soluk alırken göğüste ağrı ve nabız yükselmesi gibi durumlarla karşılaşılırsa doktora başvurulması gerekmektedir. Ciddi soluk alma güçlükleri, özellikle hızlı soluk alındığında dudaklarda ve parmak uçlarında morarma, düzensiz kalp atışları, baş ağrısı ve göğüste sıkışma durumlarında da acil olarak doktora gidilmelidir.

Bebek büyüdükçe anne karnında gittikçe daha çok yer kaplar ve akciğerler genişlemek için yeterince yer bulamazlar. Aynı zamanda hamilelik ilerledikçe anne ve bebeğin oksijen ihtiyacı da daha da artar. Bir de bunlara annenin zamanla aldığı kilolar eklenince, nefes almakta zorluk çekmek kaçınılmazdır.

Soluk almada güçlük yaşayan anneler, soluk alma tekniğini geliştirmezler ise hem kendisi hem de bebek oksijen sıkıntısı çekebilir. Bu ise annede çabuk yorulmaya, bebekte de gelişim bozukluklarına yol açar.

Solunum çalışmalarında ilk öğrenilmesi gereken ağız kapalıyken soluk alıp açıkken soluk vermektir. Soluk alıp verme karından değil akciğerden yapılmalıdır. Aynı zamanda gevşemenin sağlanabilmesi için kontrollü bir solunum şarttır. Ayrıca, sürekli uygulanan doğru soluk alıp verme tekniği doğum sancıları esnasında da kramplardan koruyacaktır.

Sorunu hafifletmek için yapılması gerekenler:

Otururken dik durulmalıdır.
Ayakta iş yaparken kambur durulmamalıdır.
Yatakta destekli yatılmalıdır.
Soluk alma egzersizleri uygulanmalıdır.
Ağır yemeklerden kaçınılmalıdır.
Yaşanılan ortam havalandırılmalıdır.
Düzenli, kısa süreli ve yavaş yürüyüşler yapılmalıdır.
Dar giyisilerden kaçınılmalıdır.
İç çamaşırları gevşek ve pamuklu olmalıdır.
Sürekli hareket halinden kaçınılmalıdır.
Ağır sporlardan uzak durulmalıdır.
Kilo kontollü bir şekilde alınmalıdır.
Stresli ortamlardan uzak durulmalıdır.
Kalabalık ortamlara girilmemelidir.
Sigara içen kişilerin yanında durulmamalıdır.
Yatarken aşırı yemek yenmemelidir.
Susuz kalınmamalıdır.