hamilelik öncesi ve sonrasında folik asit kullanmanın önemi

efsun_55

Üye
Üye
hamilelik öncesi ve sonrasında folik asit kullanmanın önemi
hamilelikte folik asit ne zamana kadar kullanılır folik asit ne zamana kadar kullanılmalı kaç ay kullanılır kullanılmalı günde kaç tablet alınmalı
Folik asit alimi hamilelikten en az 3 ay once ister hap olarak ister gunluk besinlerle arttirilmalidir. Hamilelik oncesinde alinan folik asit vucudu ve rahmi saglikli bir hamilelige hazirlar. Dollenen yumurtanin yerlesmesini kolaylastirir.

Bircok anne aday adayi uzun sureli folik asit kullanimini gereksiz goruyor. Halbuki hamilelikten 1 yil once folik asit kullanmaya baslayan bayanlarda erken dogum riskinin 70% azaldigi bilimsel arastirmalarla kanitlandi

HAMİLELİK ÖNCESİ VE SONRASI FOLİK ASİT
Anne Adaylarının Hamilelik Öncesi ve Sonrasında Folik Asit Almasının Bebekte Oluşabilecek Nöral Sorunları Azalttığı Gibi, Erken Doğum Oranını da Yüzde 70 Aşağıya Çektiğini Ortaya Çıkardı.

İngiltere’de yapılan bir araştırmada, anne adaylarının hamilelik öncesi ve sonrasında folik asit almasının bebekte oluşabilecek nöral sorunları azalttığı gibi, erken doğum oranını da yüzde 70 aşağıya çektiğini ortaya çıkardı.
Doktorlar bebek sahibi olmayı planlayan kadınlara, hamilelikten bir yıl önce folik asit takviyesi almaya başlamalarını öneriyor. Folik asit, haplarla takviye edilebildiği gibi, ayrıca bir çeşit B vitamini ve doğal olarak kepek, pirinç, tahıllar ve yapraklı yeşil sebzelerde bulunuyor. Ayrıca araştırmada folik asitin bebeğe olduğu kadar anne için de faydalı olduğu, annenin kan hücrelerinin artmasına yardımcı olduğu ve bu sayede gebelik sırasında ortaya çıkabilicek yüksek tansiyon riskinin ortadan kalktığı belirtildi. İngiltere’de ekmeklerin içine folik asit konması öneriliyor.
Gebelikte folik asit kullanımının önemi


Gebeliğin ilk üç ayındaki materyal folik asit eksikliği fetal nöral tüp defektlerindeki (NTD) artmış riski beraberinde getirir. Bu yüzden çocuk doğurma çağındaki tüm anne adaylarına 400 mikrogram günlük folik asit almaları önerilir.

Folik asit amino asit ve nükleik asit sentezinde gerekli bir ko-enzim olup büyüme ve gelişmenin çok hızlı olduğu gebelik döneminde büyük önem taşır. Besinlerle alınan folik asit miktarı, ortalama 0,2 mg kadar olup bunun gebelikteki ihtiyacı karşılayamayacağı açıktır. Bu nedenle anne adayı olan her kadının 0,4 mg folik asit almasını sağlamak amacıyla üç strateji geliştirilmiştir.

Bunlardan birincisi folat içeren besinlerin daha fazla tüketilmesini sağlamak ki bu besinler çiğ lifli yeşil sebzeler, ıspanak şalgam, hardal bitkisi, turunçgiller, benekli mercimek, nohut ve alacalı bezelye gibi taneli besinler ile yer fıstığı, karaciğer ve böbrek gibi yiyeceklerdir. Bu besinlerin her servis poriyonu 100 mikrogram folik asit ihtiva etmektedir. Ancak besinlerin pişirilmesi esnasında yaklaşık %50–90 bir folat kaybı olabilmektedir. Bunun dışında mandıra ürünleri ve tahıllar da folik asit yönünden fakirdir.

İkinci olarak folik asit ile güçlendirilmiş besinlerin tüketimi arttırılabilir. İlk olarak 1996 yılında FDA (Amerikan Besin ve İlaç Kullanımı Kurumu) tahılların folik asit ile güçlendirilmesini onayladı. 1998 yılında 100 gr un başına 140 mikrogram folat düşecek şekilde güçlendirilme uygulandı. Bu durumda ortalama bir Amerikalı günde ortalama 0,1 mg folat alabilecekti. Ancak eklenen bu miktar CDC (Amerikan Hastalık Kontrol Merkezleri)'nin önerdiği 100 gr elenmiş un başına 350 mikrogram folat dozunun altında kalmıştır ki bu dozdaki güçlendirme ile ortalama kişi başına günde ek olarak 0,25 mg bir folat desteği sağlanabilecektir. FDA tahıllarının güçlendirilmesinde seçtiği folat düzeyinin düşük olmasını aşırı folat alımının önlenmesi amacıyla açıklamıştır; çünkü aşırı folat alımı özellikle yaşlılarda vitamin B12 eksikliğini maskeleyebilmektedir. Özellikle gebelerde aşırı folik asit alımı vitamin B12 eksikliğine bağlı megaloblastik anemiyi düzeltmektedir. Eğer vitamin B12 eksikliği saptanmaz ve tedavi edilmezse fetusta geri dönüşümü olmayan nörolojik hasara denen olabilir. Bu yüzden özel durumlar dışında folik asit tüketimi 1mg/gün dozunu aşmamalıdır.

Üçüncü strateji ise folik asitin multivitaminler içinde ya da tek başına tabletler şeklinde verilmesidir. Bu haliyle vitamin stabildir ve hemen emilir. Çoğu multivitamin tabletleri 0,3 ila 0,4 mg folat içerir ancak bu vitaminlerin içerisinde teratojen etki yaratacak yüksek dozdaki diğer vitaminleri (vitamin A gibi) olabileceğine dikkat edilmelidir. Bunun dışında yüksek folat dozları karaciğerde mikrozomal enzimleri indüklemek suretiyle anti epileptik (karbamazepin, valproik asit, fenitoin ve fenobarbital gibi) ilaçların etkinliğini azaltmaktadır. Bir yandan da antikonvülzan alan kadınlar folik asit eksikliği geliştirme açısından risk grubundadırlar. Antikonvülzanlar aynı zamanda 1-25 dihidroksikolekalsiferol oluşumunu azalttıklarından, bu ilaçları alan kadınların günde 1 mg folik asit desteğinin yanısıra D vitamini almaları önerilir.

Smithels ve arkadaşları daha önce NTD ile etkilenmiş gebelik geçiren 550 kadın ile randomize olmayan bir çalışma yaparak kadınların bir kısmına günlük 0,36 mg folik asit içeren multivitamin vermiştir. Folik asit alan kadınlarda NTD oluşmasının anlamlı derecede azaldığı saptamıştır. Laurence ve arkadaşları NTD ile etkilenmiş gebelik geçiren 111 kadına 4 mg folik asit içeren bir multivitamin vererek çift kör randomize bir çalışma yürütmüşlerdir. Bu multivitamin konsepsiyondan en az bir ay önce ve birinci trimester boyunca verilmiştir. Multivitamin verilen grubun NTD insidansında %60 lık bir azalma saptanmasına rağmen istatistiksel olarak anlamlı değildir.(p=0,08) Daha ikna edici bir kanıt İngiliz Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından 1991 yılında yapılan bir çalışma ile ortaya konmuştur. Bu İngiltere ve Macaristan'da gerçekleştirilen çok merkezli randomize bir çalışmaydı. Önceki gebeliklerinde NTD ile etkilenmiş bebek doğuran toplam 1817 kadın 4 gruba randomize edilmiştir. Bunlar yalnız 4 mg folik asit, folik asitsiz bir multivitamin, 4mg folik asit multivitamin kombinasyonu ve plasebodur. Sonuçta folik asit kullanan kadınlarda NTD insidansında %70 lik bir azalma saptanmıştır. (p<0,001) Bu çalışma folik asitin prekonsepsiyon ve birinci trimester etkisini ortaya koymuştur. Bu çalışma sonunda CDC daha önce NTD ile etkilenmiş bebek doğuran kadınların konsepsiyondan 3 ay önce başlayarak ve gebeliğin ilk 3 ayında 4mg/gün dozunda folik asit desteğini önermiştir. Birçok gözlemsel çalışma düşük risk grubundaki gebe kadınların da folat desteğinden faydalandığını ortaya koymuştur. Czeizel ve arkadaşları daha önce NTD den etkilenmiş bebek doğurmayan 4753 kadını 2 gruba randomize etmiştir. Birinci gruba 0,8 mg folik asit içeren multivitamin ve ikinci gruba plasebo vermiştir. Vitamin konsepsiyondan en az bir ay önce başlayarak ilk trimester boyunca kullanılmıştır. Folik asit verilen grupta hiç NTD rastlanmazken plasebo alan grupta 6 adet NTD görülmüştür. (p=0,03) Bu çalışmadan ortaya çıkan kanıt günlük 0,4-0,8 mg folat desteğinin NTD'nin primer oluşumundaki koruyucu etkisini desteklemektedir. CDC tüm anne adayı tüm kadınların günlük 0,4 mg folik asit almasını önermektedir. Yeterli folat alımının hem embrionik nöral tüp kapanma öncesi ve süresince yani konsepsiyondan itibaren ilk 6 hafta içerisinde önemli olduğu görülmektedir. Toplumumuzda oluşan gebeliklerin çoğu planlanmamış olduğundan doğurganlık çağındaki tüm kadınların yeterli folat alımının sağlanması bir sağlık politikası haline getirilmelidir.

Sonuç olarak;
1. Daha önce NTD ile etkilenmiş bebek doğuran kadınlara bir sonraki gebeliklerinden en az 3 ay öncesinde başlamak ve gebeliğin ilk üç ayında kullanmak üzere 4mg/gün dozunda folik asit önerilmelidir.
2. Doğurganlık çağındaki tüm anne adaylarına folik asit 0,4 mg/gün dozunda önerilmelidir.
3. Antikonvülzan alan kadınların günlük folik asit alımı 1mg'a yükseltilmeli ve antikonvülzan düzeyleri dikkatle izlenmelidir.
4. Folik asit aşırı alımının meydana getireceği indirekt teratojen etkiler göz önünde tutularak gebelerde günlük alım 1mg'ı aşmamalıdır.
5. Loğusalık döneminde süt veren annelere ilk 6 ay 280 mikrogram ve daha sonra 260 mikrogram dozlarında günlük folik asit önerilmelidir.

Doç.Dr. Orhan Ünal



Alinti: hamileyizbiz

NEDEN HAMİLELİK ÖNCESİ FOLİK ASİT KULLANIMI ÖNERİLMEKTEDİR?


Hamile kalmadan önce neden folik asit kullanımı önerilmektedir?



-Sanırım artık şehirde yaşayıp da folik asiti duymayan kalmamışdır. Doktorlar, eczacılar, hamile kalmış veya kalmayı planlayanlar..…Herkes tanıyor bu asiti, ancak kısmen. Bir hastalığı önlediği biliniyor ama ne olduğu konusu biraz karışık….

-İlk olarak 1980 yılların sonunda yapılan bilimsel bir çalışmada, hamile kalmadan önce alınan yüksek doz folik asitin bebeklerde gözüken ve sinir dokusunu ilgilendiren bir hastalığın ( Nöral Tüp Defekti ) görülme sıklığını önemli ölçüde azalttığı ispatlanmıştır.

-Nöral Tüp defekti ,kısaca NTD değişik şekillerde olabilir. Bu hastalığın bir şeklinde fetusun beyninin %80ni oluşamaz, buna tıp dilinde anensefali denir. Bir diğer formda beyin zarları kafatasından dışarı çıkar ki buna ensefalosel denir. Her 2 şekil de kesinlikle ölümcüldür. Kendiliğinden düşük olmaz ise genelde ilk 14 haftada ultrason ile saptanır ve gebelik sonlandırılır. 1980 öncesinde ultrason henüz yokken bu bebeklerin bazıları doğuma kadar yaşayabilmektelerdi. Anne ve baba adayları için doğumda yaşanan kabusu düşünebiliyor musunuz?. Ancak belki de daha zor olan yaşam ile bağdaşabilen, sakatlığa (zeka özürlülüğü ve felç) yol açabilen diğer bir şekildir. Burada omurga kemiğinin bir kısmı (genellikle bel seviyesinde) açık kalmıştır ve omurilik dışarı çıkar. Buna da tıp dilinde Spina bifida denir. Cildin örttüğü kapalı veya örtmediği açık şekilleri vardır. Şikayete sebep olmayabilecekleri gibi yukarıda bahsettiğim gibi değişik ciddiyette problemlere sebep olabilirler, ameliyat söz konusu olabilir..

-Bu hastalığın görülme sıklığı farklı toplumlarda biraz değişkenlik gösterse de oluşan her yüz gebeliğin yaklaşık 1 veya 2sinde bu hastalık görülmektedir. Bu hesaba daha sonra düşük ile sonuçlanan gebelikler de dahil edilmiştir. Oldukça yüksek değil mi?

-Yazının başında bahsedilen bilimsel çalışmada, işte bu hastalığın görülme sıklığının gebelik öncesinde ve erken dönemde yüksek doz folik asit kullanımı ile önemli miktarda azaltılabileceği ispatlanmıştır.

-Normal beslenen bir insan besinlerle ancak düşük doz (0.18-0.2 mgr )folik asit alabilir. Halbuki NTD’i azaltabilmesi için önerilen doz 0.8-1 mgr’dır. Günde 15 porsiyon brokoli veya Brüksel lahanası yenilemeyeceğine göre bu miktarları ilaç olarak almak gereklidir.

-Sektörde değişik firmaların birçok ilacı bulunmakta ve hemen hemen her eczanede satılmaktadır. Birbirlerine belirgin üstünlükleri yoktur denebilir.

-Yapılan çalışmalarda ayrıca folik asitin yalnız kullanılmak yerine B6-12 vs gibi diğer vitaminlerle beraber alınınca daha fazla etkili olduğu ispatlanmıştır.

-Günde 1 mgrdan daha fazla doz almanın veya sadece yumurtlama döneminde yüksek doz folik asit alınmasının yararı gösterilememiştir. Üstelik bu durumlarda olası yan etkiler oluşabilir. Tolere edilebilecek en uygun doz 1mgr/gündür.

-Kullanılması gereken max. ve minimum dozlar arasında değişik çalışmalarda değişik rakamlar gösterilmiş olabilir.

-Nasıl tuzlara iyod katarak guatr oluşumu azaltılmışsa , besinlere ek folik asit, B6 ve B12 katılması sadece bu hastalığın değil, diğer bazı beyin, kalp ve diğer damar hastalıklarının azalmasına da yardımcı olacaktır.

-Hastalıkları azaltma mekanizması folik asitin homosistein denen zararlı maddenin vücuttaki miktarını azaltması ile açıklanmaktadır.

-Özellikle bu hastalığı taşıyan bebek doğurmuş annelerin, düşük yapmış kadınların folik asit kullanmaları önerilmektedir.

-Doğum kontrol haplarını bırakan veya gebelik planlayan herkesin folik asit içeren multivitamin preparatları kullanmaları uygundur.

-Hamile kalındıktan sonra kullanımının ise bu hastalık açısından fazlaca bir önemi bulunmamaktadır.

-Değişik sebeplerle hamile kalmadan önce folik asit kullanmayı unutan ve gebe kalan kişilere gelince……Erken dönemde ultrason muayenelerini ciddi bir merkezde yaptırmalarını önerebilirim. Ancak gereksiz derecede fazla stres olmalarına da gerek olmadığını da söylemek isterim. Çünkü bu hastalık ilaçkullanılsa bile gözükebilmektedir. Ayrıca NTD diğer bazı hastalıklarla kıyaslandığında nispeten daha nadir bir hastalık sayılabilir. Bu hayatta kontrol edilemeyen o kadar çok hastalık ve olay var ki….Keşke her hastalık önceden şu veya bu şekilde önlenebilse, keşke tüm bebekler anne ve babaların dilediği kadar sağlıklı doğabilseler, keşke doktorlar her şeyi başarabilseler ….Belki gelecek yüzyılda…

Alinti: selcuksomer.com - Dr. Selcuk Somer
ÇOCUK İSTEGİNDE VE HAMIİLELİKTE FOLİK ASİT

Hamile kalmak istiyorsanız veya hamile iseniz, iyi beslenmeniz önemlidir. Eğer ‘Beslenme kılavuzu’ na uyarsanız, ekstra’dan birşey yemenize gerek yoktur.Folik asit kullanımı ise farklı bir konudur. Folik asit çocuğun bazı belirli sakatlıklarla doğma şanşını azaltabilir. Bu bilgi yaprağında folik asit nedir, niçin ve ne zaman kullanmak zorunda olduğunuz ve bunu nasıl yapabileceğinizi okuyabilirsiniz.

Folik asit niçin önemlidir?
Hamileliğin ilk haftalarında çocukta merkezi sinir sistemi için düzenleme oluşur. Daha sonra bundan hareketle beyin ve omurilik oluşur. Bu sürecin iyi sonuçlanması önemlidir, çünkü yoksa çocukta sakatlıklar oluşabilir. Bu sakatlıklar nöral tüp defektleri (kusur) olarak isimlendiriliyor. Bu sakatlıklardan bir tanesi “açık omurga” veya spina bifida olarakda isimlendirilir. O zaman çocuk genellikle bedensel özürlüdür ve ayrıca zeka geriliğinede sahip olabilir. Bebek beyni olmadanda doğmuş olabilir (anensefali). Böyle bir çocuk genellikle doğumdan hemen sonra veya doğduktan sonra ilk hafta içerisinde ölür.Böyle bir sakatlığı olan çocuğa sahip olma şansı çok şükür ki çok azdır. Hollanda’da canlı olarak doğan 2600 çocuktan birinde nöral tüp defekti görülür (Gezondheidsvoorlichting dergisi, eylül 2000 sayısı). Bu doğuştan sakatlıkların bir kısmının ekstra folik asit kullanımı ile önlenebilindiği bilinen birşeydir. Folik asit sağlıklı bir bebek sahibi olmak için bir garanti değildir. Başka nedenler ve ırsi (kalıtsal) faktörlerde etkili olabilir. Fakat folik asit kullanımı nöral tüp defektli çocuk sahibi olma şansını azaltır.

Folik Asit Nedir?
Folik asit bir vitamindir. Bu maddeye doğal halde taze sebze, meyve, patates, baklagiller, kepekli- ve süt ürünlerinde rastlanır. Diğer vitaminler gibi folik asitide tablet halinde alabilirsiniz. Eğer sağlıklı ve değişik (çeşitli) şeyler yiyiyorsanız, normalinde yeterli folik asit alıyorsunuz demektir. Fakat hamile kalmak istediğiniz zaman, hamileliğinizin başlangıcında biraz daha fazla folik asite ihtiyacınız vardır. O zaman hergün 0,4 ile 0,5 miligram arası folik asit kullanmaya dikkat etmek zorundasınız. Hergün yeterli derecede folik asit aldığınızdan emin olmak için beslenmenizi folik asit tabletleri ile destekleyebilirsiniz (günde bir sefer 0,4 veya 0,5 mg’lık folik asit tableti)

Folik Asit Bütün Hamile Kadınlar Için Iyi mi?
Folik asit hamile kalmak isteyen ve yeni hamile kalmış olan bütün kadınlar için iyidir. Onların bir veya daha fazla sağlıklı çocukları olmuş olsa bile. Günde 0,4-0,5 mg gibi az düzeydeki folik asitin zararlı yan etkileri anne adayı ve bebek için bilinmiyor. Hatta folik asiti biraz daha uzun süre kullanmış olsanız bile, örneğin hamile kalmanız biraz zaman almış olabilir.

Eğer önceden nöral tüp defektli çocuğunuz olduysa, bir sonra ki bebeğinizinde nöral tüp defektli olma riskini daha fazla taşıyorsunuz. Böyle bir durumda günlük olarak daha yüksek dozda folik asit yutmanız çok önemlidir. Tekrar hamile kalmadan önce doktorunuzla temasa geçmelisiniz. Doktorunuz size tablet başına daha yüksek dozda olan 4 veya 5 mg’lık folik asit (günde bir tablet ) verecektir. Nöral tüp defektli bebeğe sahip olma riskinin yüksek olduğu diğer bütün durumlarda (örneğin gebenin şeker hastası olması, hamilelik sırasında anti-epilepsi ilaçlarının kullanılması, ailede ve yakın akrabalarda açık omurga veya kafatası olması) yüksek dozda folik asite ihtiyaç yoktur. Bu durumda bu bayanların yüksek risk taşımayan kadınlara günlük olarak tavsiye edilen miktarı kullanmaları mantıklıdır, yani günde 0,4 veya 0,5 mg.

Folik Asit Kullanmaya Ne Zaman Başlayabilirsiniz?

Hamile olmadan önce, ekstra folik asit yutmaya başlarsanız akıllıca davranmış olursunuz. Örneğin doğum kontrol hapını kullanmayı hamile kalmak istediğiniz için bırakacağınız zaman, aynı zaman da folik asit tabletleri yutmaya başlayabilirsiniz. Her zaman tam olarak başarılı döllenmenin gününü tahmin etmek mümkün değildir. Fakat göz önünde bulundurmanız gereken folik asit kullanımına döllenmeden en az dört hafta önce başlamanızın çok uygun olmasıdır. Böylece doğmamış çocuğun gelişimi için önemli olan dönemde (özellikle döllenmeden sonraki ilk 4 hafta) vücudunuzda yeterli folik asit bulunmasını sağlamış olursunuz. Folik asit kullanmaya hemen hamile kalmayı başaramamış olsanız dahi devam edin.

Folik Asiti Nereden Satın Alabilirsiniz?
Eczaneden veya parfümeri dükkanlarından. Oradan 0,4 veya 0,5 mg’lık tabletlerden satın alabilirsiniz. Bunun için reçeteye gerek yok. Bazı multivitamin preparatlarınada folik asit eklenmiştir. Özellikle hamileler için hususi olan vitamin preparatlarını kullanmaya dikkat edin, çünkü bütün vitaminler zararsız değildir, aşırı derecede vitamin A doğmamış çocuk için zararlı olabilir. Hamileler için hususi olan multivitamin preparatları kullanırsanız, sadece folik asit içeren tabletlerden hala kullanmanıza gerek kalmaz. Yüksek dozdaki 4 veya 5 miligramlık folik asit tabletlerini sadece reçete ile alabilirsiniz.Yurtdışında (Amerika Birleşik Devletleri) piyasada folik asitle zenginleştirilmiş besin maddeleri bulunur. Hollanda’da da yakında benzeri besin maddelerini bulmak mümkün olacaktır. Bunları kullanacaksanız, doktorunuza veya eczacınıza ekstra folik asit kullanmanız gereklimi diye danışınız.

Herşeyi Bir Düzene Koyarsak

Hamile olmadan en az 4 hafta önce ekstra folik asit alın. Örneğin doğum kontrol hapını kullanmayı bırakır bırakmaz.
Eğer önceden nöral tüp defektli bebeğiniz olduysa, doktorunuzun veya jinekoloğunuzun (kadın-doğum uzmanı) tavsiyesi üzerine tableti 4 veya 5 miligram olan yüksek dozda folik asit yutarsınız.
Diğer durumlarda normal dozdaki folik asit tabletlerinden yutunuz. Bunlar 0,4 veya 0,5 miligram folik asit içerirler.
Bazı multivitamin preparatları folik asitde içerirler. Eğer hamileler icin hususi olan multivitamin preparatlarından kullanıyorsanız, ayrıca folik asit tabletleri kullanmanıza gerek yoktur.
Normal dozdaki folik asit tabletlerini reçetesiz olarak eczaneden veya parfümeri dükkanından satın alabilirsiniz.
4 veya 5 mg’lık folik asit tabletlerini yalnızca reçete ile alabilirsiniz.

Gebelik Öncesi Danışma

Bir çiftin gebeliğe hazırlanırken dikkat etmesi gereken birçok önemli adım vardır. Gebelik ya da bir çocuğa sahip olmak gibi önemli bir olaya fiziksel, psikolojik ve ekonomik olarak hazırlanmak gerekmektedir. Bu hazırlığın ilk adımı bir hekime danışmaktır. Gebeliğe hazırlanırken genel bir sağlık kontrolü ve bazı testler yapılması gerekir. Çünkü gebeliğin kendisi bazı annelerde ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.



Doktora Başvuru Zamanı

Gebe kalmadan ortalama 3 ay önce hekime gitmelisiniz. Bu muayenede vaginal smear, servikal kültür ve bazı kan testleri yapılabilir. Bu kan testleri ile Rubella, Hepatit-B, Toxoplasma ve Su Çiceği gibi aşıyla korunulabilen hastalıkları geçirip geçirmediğiniz tespit edilebilir. Eğer bunlara karşı bağışıklığınız yoksa aşı yapılabilir. Bazı aşılar canlı virüs içerdiğinden (özellikle rubella- kızamıkcık-) aşıdan sonra 3 ay gebelik ertelenmelidir. Bu sırada doğumsal bazı sakatlıkların (nöral tüp defektleri) önlenmesi için folik asit ve çinko alınabilir.

Genetik Hastalıklar
Gebelik öncesi danışmada doktor ilk randevuda sizde ve ailenizde kalıtımsal bazı hastalıkları sorgulayacaktır. Eğer böyle bir hastalık söz konusu ise genetik danışma almalısınız. Eğer eşinizle aynı hastalığa sahipseniz IVF ile gebelik ve bu sırada embiriyoların genetik açıdan incelenmesi konusunu hekiminize danışmalısınız.

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH)
Seksüel temasla geçen hastalıklar doğurganlığı etkilemiş olabilir. Bu tür bir hastalık geçirip geçirmediğiniz hekim tarafından bilinmelidir. Cinsel yolla bulaşabilen pek çok hastalık anne ve anne karnındaki bebeği olumsuz etkileyebilir. Frengi, AİDS, Hepatit B gibi hastalıklar çocuk açısından ciddi riskler oluşturabilecek CYBH 'dır. Anne adaylarının tümünün bu hastalıklar açısından taranması ideal bir yaklaşım olmakla beraber genel olarak ekonomik ve sosyal nedenlerle mümkün olmamaktadır. Uygun koşullarda veya şüpheli durumlarda mutlaka kan testleri yapılarak karar verilmelidir. CYBH'a mikoplazma, herpes, gonore, HPV enfeksiyonları da eklenebilir. Bu hastalıklardan birisi tespit edilirse uygun tedavi ve çocuğa yönelik koruma önlemleri belirlenir.

Prenatal Vitamin Desteği ve İyi Diyet

Gebelik öncesi prenatal vitamin desteği, özellikle günlük 400 mgr folik asit alınması, beyin-omurilik sistemindeki sakatlıkları azaltır. Gebelik öncesi ve gebelikte vitamin alınmasına ek olarak diyet ayarlanmalıdır. Kansızlık varsa uygun tedavi yapıldıktan sonra gebelik önerilmelidir. Vejeteryan bir anne adayında ise Vitamin B-12 ve D desteği önem kazanmaktadır.

Fitness ve Diyet
Gebelikte ciddi kilo verme diyetleri yapılmamalıdır.Temel olarak gebelikte et, süt, yumurta, taze sebze ve meyveler tüketilmelidir.Bu içerik kişilere göre özelleştirilebilir. Kadınlarda ağırlığın ideal kilodan %15 oranında daha az olması yumurtlamayı zorlaştırabilir. Gebelikte, bulantı ve kusmalarla da kayıplar artabileceğinden çocuğun gelişimi bozulabilir. Bu yüzden kadınlar gebelik öncesi ideal kilolarına kavuşmak için sağlıklı diyet ve spor yapabilirler.

Dengeli beslenmenin yanısıra gebelik öncesi ve gebelik sırasında yapılan egzersizler daha kolay doğum yapmanızı sağlayabilir. Gebelik öncesi ve sırasında doktora danışarak mümkünse profesyonel bir gözetim altında egzersizler yapılabilir. Gebelikte nefes nefese kalmamak şartıyla bilinçli egzersiz sürdürülebilir. Vücut ısısı artmadan, nefes taşmadan yapılan, mesafesi gebe tarafından belirlenen yürüyüşler her gebeye önerilebilir. Dalma, atlama, ata binme, kayak gibi sporlar önerilmez. Çünkü gebenin eklemlerinde hormonların (relaksin ve progesteron) oluşturduğu gevşeme, ödem ve gebeliğin yükü nedeniyle incinmeler daha kolay olabilir. Gebelik sırasında egzersiz yapılırken yeterli beslenme ve hidrasyona (su alımı) devam edilmeli ve aşırı ısıdan kaçınılmalıdır. Vücüt ısısı, dolayısıyla rahim içi ısısı, dönme, burgu ve diğer yoğun egzersizlerde ve kalabalık spor salonlarında daha çok artabilir. Mümkünse havalandırılabilen, sakin bir salonda ve uygun giysilerle spor yapılmalıdır.

Kadın gebe kaldığı zaman çevre ve alışkanlıklar daha çok önem kazanır. Toxoplazmadan korunmak için çiğ etle yemek hazırlarken mutlak eldiven kullanmalısınız. Ayrıca piknikte veya kedi olan bir ortamda sık sık ellerinizi yıkamalısınız. Nasıl pişirildiği hakkında bilgi sahibi olmadığınız etli yemeklerden (özellikle "fast food") uzak durmalısınız. Önceden biliniyorsa asbest tozu, kurşun, radyasyona maruz kalmaktan kaçınmalısınız.

Kötü Alışkanlıklar

Eğer alkol, sigara veya ilaç bağımlığınız varsa gebe kalmadan önce bunlardan kurtulmalısınız. Tek başınıza bu alışkanlıklardan kurtulmayı başaramazsanız, profesyonel yardım için uygun merkezlere başvurmaktan kaçınmayınız.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Cevap: hamilelik öncesi ve sonrasında folik asit kullanmanın önemi

Sağlığınız için yaşam boyu ihtiyacınız olan B vitamini
Folik Asit ve İnsan Sağlığıyla İlgisi


Folat veya folik asit, suda çözünen bir B vitaminidir, ve herkesin ihtiyacı vardır. Folat bedende büyük miktarlarda depolanmaz, ve bedenin fonksiyonlarını normal bir şekilde devam ettirebilmesi için, her gün dışarıdan alınması gerekir.


“Folik asit” terimi bu vitaminin sentetik formuna denir. “Folat gıda” ise bu vitaminin doğal halini içeren gıdalara verilen isimdir. Genel bir terim olan “folat” vitaminin her iki formu için de kullanılmaktadır.


Herkes neden hergün folata ihtiyaç duyar•Folat DNA yapımına yardımcı olur. DNA hücrelere nasıl olmaları ve çalışmaları gerektiğini bildirir. Folat, günlük kaidelerin yerine getirilmesi için gerekli yenilenen hücrelere yardımcı olur ve büyüme ve gelişme için çok önemlidir.

•DNA yapımındaki etkin rolü nedeniyle, sağlıklı kan hücrelerinin oluşumu için de gereklidir.

•Folat, bedenimizdeki diğer fonksiyonlar için de önemlidir. Vücut fonksiyonlarında kullanılmak üzere, bir maddenin diğer uygun bir maddeye dönüşmesine yardımcı olur.

Folatın sağlığımıza diğer yararları

Folik asit, nöral tüp bozuklukları olarak isimlendirilen, bebeklerde görülebilecek bazı doğumsal beyin ve omurilik hastalıklarının oluşma riskini önemli ölçüde azaltır. Kadınların hamilelik öncesinde ve hamileliğin ilk dönemlerinde yeterince folik asite sahip olmaları gerekir. Amerika’daki gebeliklerin %50’si önceden planmamış hamilelikler. Bu tür doğumsal bozuklukları önlemek için, hamilelik planları olmasa bile, kadınların hergün yeterli düzeyde folik asit almaları gerekiyor.


Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, folik asit kalp, yüz, üriner sistem ve kol ve bacaklarda görülebilecek diğer doğumsal bozuklukların önlenmesine de yardımcı oluyor. Folatın riskini azalttığı diğer bazı hastalıklar veya durumlar:

•Koroner kalp hastalığı ve felç gibi kardiyovasküler hastalıklar

•Kolon, meme*, ve serviks* kanserleri gibi bazı kanser türleri

•Alzheimer, bunama, ve depresyon gibi beyin veya akıl fonksiyonlarına zarar veren hastalıklar


*Aile geçmişi (meme kanseri), yüksek miktarda alkol tüketimi (meme kanseri), veya human Papillomavirüs enfeksiyonu (serviks kanseri) gibi risk faktörleri taşıyan kadınlar üzerinde yararları belirlenmiştir.

Yapılan araştırmalar, folatın bu hastalıkların azalmasını sağladığını henüz kanıtlayamamıştır, ancak umut verici sonuçlar elde edilmiştir.


Ne kadar folata ihtiyacınız var?


Tıp Enstitüsü tarafından, folat için önerilen günlük besin alım miktarı (RDA):


Yaş/Cinsiyet Önerilen besin alım miktarı (RDA)

Günlük DFE* Mikrogram

Bebekler ve Çocuklar (0-13 yaş) 65-300

Gençler (14-18) 400

Yetişkinler (19 yaş ve üstü) 400

Hamileler** 600

Emziren kadınlar 500


Kaynak: Ulusal Bilim Akademisi, Tıp Enstitüsü. Tiyamin, Riboflavin, Niyasin, B6 Vitamini, Folat, B12 Vitamini, Pantotenik Asit, Biyotin, ve Kolin Günlük Alım Miktarları Referansı. National Academy Press, Washington DC, 1998

*DFE = Diyetsel Folat Eşdeğeri

**Kadınların, hamilelikleri kesinleşinceye kadar ve doğum öncesine kadar, yiyeceklerinden veya ek vitamin tabletlerinden günlük 400 mikrogram folik asit ihtiyaçlarını karşılamaları gerekir.


Amerikan Toplum Sağlığı Servisi ve Tıp Enstitüsü, çocuk sahibi olabilecek bütün kadınlara, folat içeren gıdaların bulunduğu çeşitli diyetlere ek olarak alınacak ek tabletler veya zenginleştirilmiş gıdalar yardımıyla, günde 400 mikrogram folik asit almalarını öneriyor. Bu öneri, menstruasyon gören genç kızlar için de geçerli.


Amerikan toplum Sağlığı Servisi, daha önceki hamileliklerinde nöral tüp bozukluğu görülen kadınların mutlaka doktorlarıyla görüşmeleri gerektiğini belirtiyor, çünkü tekrar hamile olduklarında, çok yüksek miktarlarda folik asit almaları gerekebilir (4.0 miligram veya 4000 mikragram). Ayrıca kadınların, daha fazla folik asit almak için günde bir taneden fazla multivitamin almaları doğru değil, çünkü bu durum A vitamini gibi diğer vitaminlerin sağlıksız düzeylerde alınmasına neden olabilir.



Alıntı:realage.com
Gebeliğin ilk adımı ve en doğru yolu, onu önceden tasarlamaktır. İdeal olarak gebe kalmak istediğiniz zamandan 3 ay öncesinde, doktorunuzla bir ön görüşme yapmanızda önemli yararlar vardır. Doktorunuz, sizin sağlık ve sosyal bakımlardan özgeçmişinizi değerlendirecek, muayenenizi yapacak, çeşitli tetkikler yapacak bu şekilde gebelik sırasında oluşabilecek anormal durumlar karşısında hem sizi hem de kendisini hazırlayacaktır. Ayrıca, gebelik öncesi vitamin (folik asit) desteği ile bebekte ortaya çıkabilecek sakatlıklara karşı tedbir alacaktır.

Doktorunuzun yapacağı tetkik ve muayeneler, önereceği tedaviler yanında sizin de yaşam tarzında değiştirmeniz gereken şeyler olacaktır.

Öncelikle sağlıklı ve dengeli beslenmelisiniz. Dengeli beslenmeyle kastedilen ana besin maddelerinin dengeli oranlarda tüketilmesidir. Yağ ve şeker tüketiminizi azaltmalısınız. Proteinden zengin bir beslenme şekli seçmelisiniz. Yağsız süt ve süt ürünleri, balık ve beyaz etler diyetinizde yer almalıdır. Mutlaka bol taze meyve ve sebze alınmalı, bunun yanında makarna, pirinç, baklagiller gibi farklı besin gruplarını da tüketmelisiniz.

Gebelik öncesi doktorunuza başvurduğunuzda destek tedavisi için folik asit kullanmanızı isteyecektir. Bebeğin merkezi sinir sisteminin gelişmesi için özellikle gebeliğin ilk haftalardan itibaren “B9 vitamini” yani folik asit alınması çok önemlidir. Vücutta depolanmadığı, gebelik süresince normalden fazlasına gerek duyulduğu ve doğal gıdalarla yeterlince karşılanmadığı için her gün alınmalıdır. Taze yeşil sebzeler folik asit kaynağıdır, ancak uzun süreli pişirmeler ve uzun süre bekleyen gıdalardaki miktarını azaltır. En çok ıspanak, yer fıstığı, fındık, karnıbahar, kepekli ekmekte mevcuttur. Folik asit eksikliğinde “nöral tüp defekti” denen sinir sisteminde omurilik kanalının tam kapanamamasına bağlı anomaliler olur. Özellikle, daha önceden folik asit eksikliği saptanmış veya nöral tüp defekt anomalili bebek doğurmuş kadınlar, gebe kalmayı düşündükleri tarihin en az 3 ay öncesinden itibaren mutlaka folik asit alımına başlamalıdırlar.

Hamilelik Öncesi Folik Asit Kullanımı / Tüm Detaylar

Anne ve baba adayının gebelikten önceki haftalar, hatta aylar içindeki besinsel durumu, doğacak bebeği etkileyebilir. Döllenmiş yumurtanın gelişip bir bebek haline gelmesi gebeliğin ilk sekiz haftası içinde gerçekleşir.

Çoğu kadın bu dönemde gebe kaldığını farketmez bile. Kadının bu kritik haftalar içindeki besinsel ve toksik durumu bebeğin normal olup olmamasını etkiler. Bunun gibi, babanın sperminin kalitesi de besinsel ve toksik etkenlere bağlıdır. Aşırı miktarda kurşun, civa, kadmiyum gibi toksik (zehirli) madene maruz kalmak spermin kalitesini de, doğacak bebeğin sağlığını da etkiler. İçki ve sigara sperm anormaliklerini artırabileceği gibi, sperm sayısının azalmasına da yol açabilir.

Son yıllardaki en ilginç bulgulardan biri de, folik asidin spina bifida denilen hastalıktaki önleyici rolüdür. Spina bifida, ana karnındaki dölütün omurgasının iyi gelişememesi, bunun sonucu olarak da sinir sisteminin hasar görmesidir. Spina bifidalı çocuklar deforme doğar, ya doğmadan önce yada hemen sonra ölür. Yaşayabilenler uzun süreli tıbbi tedaviye gereksinim gösterirler. Daha önce spina bifidalı yada ağır bir sinir sistemi anormalliği bulunan çocuk doğurmuş her kadın, gebe kalmadan önce doktoruna danışmalıdır. Böyle kadınların beslenme durumu ve folik asit düzeyi gebelikten önce saptanmalıdır.

Gebe kalmadan yaklaşık 3 ay önce başlayıp gebeliğin en az ilk 4 ayı boyunca kullanılan folik asit hapları “ nöral tüp defektleri” adı altındaki bir grup rahatsızlıktan bebeğinizi koruyacaktır. Bu yüzden gebelik öncesi folik asit içeren hapları kullanmanızda fayda var. Kullanım şekli ve dozları konusunda hekiminize danışınız.
kırmızı et,tavuk eti,balık eti,kuru fasulye ve fındık: b vitamini,protein,demir,ve çinko kaynağıdır.

süt,yoğurt,peynir😛rotein,kalsiyum,fosfor,ve vitaminler.

meyveler:a ve c vitamini,potasyum ve lif kaynağıdır.lif kabızlık önleyicidir.

sebzeler:a vitamini,c vitamini,folik asit,demir ve magnezyum kaynağıdır.

ekmek,makarna,pirinç:kompleks karbonhidrat kaynağıdır.

katı yağlar,sıvı yağlar,tatlılar:kalori kaynağı.

demir zengini besinler:kadınşarın çoğunda adet dönemindeki kayıplara bağlı olarak demir eksikliği olduğun için bu grup önemlidir.et,kuru üzüm,erik,fasulye,soya,ıspanak,buğday demir içeriği zengin besinlerdir.c vitamini içerikli maddeler (turunçgiller,patates,karnıbahar)demir emilimini arttırır.

folik asit kaynakları:karaciğer,yeşil sebzeler,baklagiller folik asit içeriği bakımından zengindir.

vitaminler:herhangi bir kronik hastalığı olmayan,beslenmesi anormallik arzetmeyen anne adaylarının gebelik öncesi vitamin desteğine ihtiyacı yoktur.

FOLIK ASIT ZENGINI BESINLER - Illa kapsule gerek yok

Folik asit yönünden zengin yiyecekler hangileri?
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, tahıllar, yağlı tohumlar, yumurta ve süt ürünleri, mayalanmış yiyecekler (mayalı ekmek, yoğurt) ve portakal suyu.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Cevap: hamilelik öncesi ve sonrasında folik asit kullanmanın önemi

çok güzel ve aydınlatıcı bir paylaşım canım çok sağol eline sağlık valla 🙂
 
Geri
Üst