T
TİTAN
Forum Okuru
Guccio Gucci Kimdir?
guccio gucci, kimdir, hayatı, biyografisi, markası, başarıları, ile ilgili bilgiler burada melekler
Sevgili melekler,
Dünyaca ünlü markalardan biri olan Gucci nin kurucusu olan Guccio Gucci, deri eşyaları işlemedeki ustalığını, İngiliz asaletinin ince estetik duygusuyla birleştirerek bugünün vazgeçilmez markası olan Gucci'nin temellerini 1920'lerde attı.
1881 yılında, zanaatkar bir babanın oğlu olarak doğan Guccio Gucci, babasının şapka yapım şirketi iflas ettiğinde ülkesinden ayrılarak Londra'ya gitti ve üst tabakadan Avrupalı, Amerikalı insanların uğrak yeri olan Savoy Oteli'nde çalışmaya başladı. Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, ülkesine dönen Gucci, İtalyan ordusunda savaşmak üzere askere alındı. Savaş sona erdikten sonra kaliteli deri ürünlerinde uzmanlaşan bir deri firmasında çalışmaya başladı. Firmanın sahibi Franzi, deri seçimi ve tabaklama işleminden, farklı deri türleriyle nasıl çalışılacağına kadar deri işleme sanatının her aşamasında yapılması gerekenleri Gucci'ye öğretti. Londra'da kazandığı tecrübeyi ve İngiliz asaletinin ince estetik duygusunu, deri eşyaları işlemedeki ustalığı ve yeteneğiyle değerlendirerek, 1921 yılında Floransa'da deri çanta ve valiz sattığı ilk dükkanını açtı.
1930'larda binicilik temalı bir akımdan etkilenen tasarımlar, ingiliz asilzadelerinden esinlenerek hazırlanıyordu. Birkaç yıl içinde çanta, valiz, eldiven, ayakkabı ve kemerlerde hayat bulan binicilik temalı koleksiyon, uluslararası müşterilerinde dikkatini çekerek büyük başarı kazandı. Gucci'nin uyguladığı at, gemi ve üzengi motifleri tam olarak bu zamanda hayat bularak, moda dünyasının ve yenilikçi tasarım estetiğinin sürekli sembollerinden biri haline geldi. Müşterileri, atlı ulaşımdan atsız arabalara geçince lüks valiz ve çanta satışına ağırlık vermeye başlayan Guccio Gucci,1938 yılında Roma'daki Via Condotti'de bir perakende dükkanı daha açtı. 1930'larda Avrupa üzerinde yoğunlaşan savaş bulutlarının 1939 yılında patlaması da Gucci'nin dükkânını etkilemedi. Roma'da açılan şube aileyi iş dünyasında tutmayı sağladı, çünkü eski metropol kenti ittifak kuvvetleri tarafından "serbest kent" ilan edilmişti ve kent savaşın başında bombalanmamıştı. Ünlü modacı Gucci, 1940'lardayaptığı dahiyane tasarımlarla, çantaları kraliyet ailesinin bile favorisi oldu.
İtalya'daki faşist diktatör rejimin zorlu yıllarında, standart malzeme eksikliğiyle karşı karşıya kalan Gucci, eşine az rastlanır bir yaratıcılık ve kaynak bulma yeteneğiyle "Bambu çanta"yı yarattı. Bambu saplı deri çanta ve bambu çanta Gucci'nin simgeleşen pek çok ürününden biri haline geldi. Kraliyet ailesi ve ünlülerin favorisi olan bu çanta modeli günümüzde halen kullanılmaktadır.
Guccio Gucci, Gucci klasikleri arasında sayılan ürünlerinin pek çoğunu 1950'li yılların başında yarattı. Bu yıllarda semer kolanından esinlenerek yaratılan yeşil-kırmızı-yeşil dokuma büyük başarı kazandı ve markanın en bilindik belirleyici unsurlarından biri haline geldi.1953 yılında Guccio'nun ölümünden sonra, erkek çocuklarından Aldo, Vasco ve Rodolfo şirket yönetimini devraldılar. Paris, Beverly Hills, Londra, Palm Beach ve Tokyo'da mağazalar açarak, modern lüks ürün sembolü olarak anılacak markalarına, küresel pazarda çok önemli yer edindirdiler. 1950'li yılların sonunda Gucci, zengin ve ünlü insanların gitmeden edemediği şirketler arasında en ön sıralarda yer alıyordu. İşte dünya jet sosyetesinin "Şık" kavramı: Gucci
1960'lı yıllar Gucci İmparatorluğu'na büyük bir ün kazandırdı. Parası olan herkes, ayakkabı, valiz, çanta ve fularlarında Gucci ismini arıyordu. Bu yıllarda, Gucci'nin tasarımları daha incelikli, zaman sınırlaması olmayan ve ünlülere hitap eden bir çizgiyi yakaladı. Grace Kelly, Peter Sellers ve Audrey Hepburn gibi Hollywood yıldızları Gucci ismini "şık" kavramıyla eşdeğer kıldılar, ingiltere Prensesi Margaret, Audrey Hepburn ve Imelda, Gucci marka ayakkabı giyiyordu. Liz Taylor, Peter Sellers ve Samuel Beckett, hem erkekler hem de kadınlar tarafından kullanılabilen 'Hobo Bag' adlı ürünü tercih ediyorlardı.
Jackie Kennedy, günümüzde 'Jackie O' olarak tanınmaya başlayan Gucci omuz çantasıyla fotoğraflanarak Gucci'nin ününü pekiştirdi. Gucci, zamanın en önde gelen yüzleri tarafından beğenilen ürünler sunuyordu. John Wayne ve Jerry Lewis de Gucci mokasenlerinden giyiyordu. Gem malzemesinden faydalanılarak üretilen klasik mokasenler, New York'taki Metropolitan Sanat Müzesi'nin Kostüm Enstitüsü'nde yer aian daimi koleksiyonun bir parçası oldu. Bu yıllarda Grace Kelly için hazırlanan çiçekli ipek fular, kısa zaman sonra dünya genelinde tanındı. 60'lı yılların sonunda, Gucci, bir efsane haline gelen ve kurucusunun baş harflerinden oluşan, birbirine geçmiş çift 'G' biçiminde tasarlanan logosunu kullanmaya başladı. Gucci imparatorluk haline geldikçe aile içinde iç savaşlar başladı.
70'li yıllarda şirket, Aldo Gucci'nin hedefleri doğrultusunda küresel genişlemesine devam etti. Şirket ortaklarından Vasco Gucci 1975 yılında öldü. Şirket, yüksek kaliteli malzeme ve işçilik özelliklerini koruyarak, üretimini ve çeşitliliğini arttırdı. Uzak Doğu'ya kadar uzanarak Hong Kong ve Tokyo'da mağazalar açıldı. Efsane markayla eşdeğer kabul edilen kalite unsurunu kaybetmeden daha lüks malzeme ve yenilikçi tasarım yaklaşımlarıyla ilgili önemli araştırmalar yapılıyordu. Şirketin klasikleşen ürünleri yeni biçim ve renkler kullanılarak yenileniyor, ayrıca yeni ürün kategorileride ekleniyordu.
1980'li yıllar Gucci ailesi ve lüks eşya perakende satış imparatorlukları için zorlu zamanlardı. Marka isminin ünü ve tanınırlığı, karmaşayı da beraberinde getirdi. 1985 yılına gelindiğinde, basın dünyasında "Gucci Savaşları" adıyla nitelenen sorunlara rağmen şirket büyümeye devam ediyordu... Gucci ürünleri zamanının statü sembolü olarak kabul görürken, yönetim ve aile fertleri aynı fikirde değildi. Şirketin yönetimi Rodolfo'nun oğlu Maurizio Gucci'ye geçti. Maurizio, hisselerin %50'sine sahipti. 1982 yılında, Gucci halka açık bir limited şirket oldu. 1984'te Domenico De Sole, Gucci Amerika grubun başkanı oldu. Bahreyn temelli bir yatırım şirketi olan Investcorp, 80'li yılların sonunda, Aldo Gucci ve takip eden neslin üyelerine ait %50'lik payı satın aldı.
Gucci,1990 yılında gelenek ve yeniliğin çığır açan harmanını, kadın giyimden sorumlu moda tasarımcısı olarak işe başlayan yakışıklı tasarımcısı Tom Ford'la küresel pazara yeniden sundu. Gucci'de geçirdiği sadece dört seneden sonra, 1994'de baş tasarımcılığa yükselen Tom Ford, Gucci'yi yine şık ve kaliteli kavramının en tepesine yerleştirdi. Ünlüler, elit tabaka ve provokasyonlarla ses getiren iddialı girişimler, lüks markaya can kattı. Yüksek sivri topuklar ve metal eklentilerle hareketlendirilen ipek parçalı jarse elbiseler, Ford'un eşi olmayan vizyonunun simgeleri oldu. Markanın vizyonun genişlemesiyle birlikte 1990'lı yılların başlarında Safilo Group ile gözlük üretimi için lisans anlaşması yapıldı. Birbirine geçmiş Gucci logolu güneş gözlükleri.Gucci'nin seçkin müşterileri için mağazalardaki yerini almaya başladı. Domenico De Sole, 1995 yılında şirketin genel müdürü oldu ve Gucci bütünüyle halka açık şirket olma yolunda oldukça başarılı bir geçiş yaşadı. Gucci, ekonomik ve finansal performansı, stratejik vizyonu ve yönetim kalitesi ile European Business Press Federation tarafından "1998 yılının Avrupalı şirketi" seçildi. 1999 yılında, Gucci, Pinault-Printemps-Redoute (PPR) ile stratejik bir ittifak kurdu ve böylece tek markalı bir şirketten çok markalı bir gruba geçiş yaptı.
2004 yılında Fransız PPR, geriye kalan hisselerin neredeyse tamamını satın aldı. Domenico De Sole ve Tom Ford ikilisi görevlerinden ayrıldılar. 2005 yılında Gucci'nin başkanı ve genel müdürü olan Mark Lee,33 yaşındaki Frida Giannini'nin kadın giyim ve aksesuar departmanlarının yanında erkek giyiminin de başında olacağını duyurdu. Erkek giyim tasarımcısı John Ray'in istifasının ardından bu bölümünde sorumluluğunu alan Giannini, gösterdiği performans ile kendini kanıtlayarak, Gucci'nin köklerini araştırmaya devam ediyor. Tamamen orijinal deri ürün koleksiyonu "La Pelle Guccissima", Giannini'nin yönetiminde piyasaya sürüldü. Bu koleksiyon, sadece Gucci'ye ait bir gücün yansıması olan işçilik ve kusursuz kaliteyi ifade ederek markanın bir sonraki simgesi olma yolunda ilerliyor. Gucci'nin renkli tarihinin bir yansıması olan Gucci güneş gözlükleri, günümüzde de kendilerini diğerlerinden ayırt etmeyi isteyen, moda bilincine sahip müşteriler için tasarlanmaktadır. Eğimli lenslerle sunulan büyük plastik çerçeveler, gözlük sapı kısmına işlenen birbirine geçmiş Gucci logosuyla hemen fark edilen bir tarzı yansıtır...
Sevgili melekler,
Dünyaca ünlü markalardan biri olan Gucci nin kurucusu olan Guccio Gucci, deri eşyaları işlemedeki ustalığını, İngiliz asaletinin ince estetik duygusuyla birleştirerek bugünün vazgeçilmez markası olan Gucci'nin temellerini 1920'lerde attı.
1881 yılında, zanaatkar bir babanın oğlu olarak doğan Guccio Gucci, babasının şapka yapım şirketi iflas ettiğinde ülkesinden ayrılarak Londra'ya gitti ve üst tabakadan Avrupalı, Amerikalı insanların uğrak yeri olan Savoy Oteli'nde çalışmaya başladı. Birinci Dünya Savaşı'nın başlamasıyla birlikte, ülkesine dönen Gucci, İtalyan ordusunda savaşmak üzere askere alındı. Savaş sona erdikten sonra kaliteli deri ürünlerinde uzmanlaşan bir deri firmasında çalışmaya başladı. Firmanın sahibi Franzi, deri seçimi ve tabaklama işleminden, farklı deri türleriyle nasıl çalışılacağına kadar deri işleme sanatının her aşamasında yapılması gerekenleri Gucci'ye öğretti. Londra'da kazandığı tecrübeyi ve İngiliz asaletinin ince estetik duygusunu, deri eşyaları işlemedeki ustalığı ve yeteneğiyle değerlendirerek, 1921 yılında Floransa'da deri çanta ve valiz sattığı ilk dükkanını açtı.
1930'larda binicilik temalı bir akımdan etkilenen tasarımlar, ingiliz asilzadelerinden esinlenerek hazırlanıyordu. Birkaç yıl içinde çanta, valiz, eldiven, ayakkabı ve kemerlerde hayat bulan binicilik temalı koleksiyon, uluslararası müşterilerinde dikkatini çekerek büyük başarı kazandı. Gucci'nin uyguladığı at, gemi ve üzengi motifleri tam olarak bu zamanda hayat bularak, moda dünyasının ve yenilikçi tasarım estetiğinin sürekli sembollerinden biri haline geldi. Müşterileri, atlı ulaşımdan atsız arabalara geçince lüks valiz ve çanta satışına ağırlık vermeye başlayan Guccio Gucci,1938 yılında Roma'daki Via Condotti'de bir perakende dükkanı daha açtı. 1930'larda Avrupa üzerinde yoğunlaşan savaş bulutlarının 1939 yılında patlaması da Gucci'nin dükkânını etkilemedi. Roma'da açılan şube aileyi iş dünyasında tutmayı sağladı, çünkü eski metropol kenti ittifak kuvvetleri tarafından "serbest kent" ilan edilmişti ve kent savaşın başında bombalanmamıştı. Ünlü modacı Gucci, 1940'lardayaptığı dahiyane tasarımlarla, çantaları kraliyet ailesinin bile favorisi oldu.
İtalya'daki faşist diktatör rejimin zorlu yıllarında, standart malzeme eksikliğiyle karşı karşıya kalan Gucci, eşine az rastlanır bir yaratıcılık ve kaynak bulma yeteneğiyle "Bambu çanta"yı yarattı. Bambu saplı deri çanta ve bambu çanta Gucci'nin simgeleşen pek çok ürününden biri haline geldi. Kraliyet ailesi ve ünlülerin favorisi olan bu çanta modeli günümüzde halen kullanılmaktadır.
Guccio Gucci, Gucci klasikleri arasında sayılan ürünlerinin pek çoğunu 1950'li yılların başında yarattı. Bu yıllarda semer kolanından esinlenerek yaratılan yeşil-kırmızı-yeşil dokuma büyük başarı kazandı ve markanın en bilindik belirleyici unsurlarından biri haline geldi.1953 yılında Guccio'nun ölümünden sonra, erkek çocuklarından Aldo, Vasco ve Rodolfo şirket yönetimini devraldılar. Paris, Beverly Hills, Londra, Palm Beach ve Tokyo'da mağazalar açarak, modern lüks ürün sembolü olarak anılacak markalarına, küresel pazarda çok önemli yer edindirdiler. 1950'li yılların sonunda Gucci, zengin ve ünlü insanların gitmeden edemediği şirketler arasında en ön sıralarda yer alıyordu. İşte dünya jet sosyetesinin "Şık" kavramı: Gucci
1960'lı yıllar Gucci İmparatorluğu'na büyük bir ün kazandırdı. Parası olan herkes, ayakkabı, valiz, çanta ve fularlarında Gucci ismini arıyordu. Bu yıllarda, Gucci'nin tasarımları daha incelikli, zaman sınırlaması olmayan ve ünlülere hitap eden bir çizgiyi yakaladı. Grace Kelly, Peter Sellers ve Audrey Hepburn gibi Hollywood yıldızları Gucci ismini "şık" kavramıyla eşdeğer kıldılar, ingiltere Prensesi Margaret, Audrey Hepburn ve Imelda, Gucci marka ayakkabı giyiyordu. Liz Taylor, Peter Sellers ve Samuel Beckett, hem erkekler hem de kadınlar tarafından kullanılabilen 'Hobo Bag' adlı ürünü tercih ediyorlardı.
Jackie Kennedy, günümüzde 'Jackie O' olarak tanınmaya başlayan Gucci omuz çantasıyla fotoğraflanarak Gucci'nin ününü pekiştirdi. Gucci, zamanın en önde gelen yüzleri tarafından beğenilen ürünler sunuyordu. John Wayne ve Jerry Lewis de Gucci mokasenlerinden giyiyordu. Gem malzemesinden faydalanılarak üretilen klasik mokasenler, New York'taki Metropolitan Sanat Müzesi'nin Kostüm Enstitüsü'nde yer aian daimi koleksiyonun bir parçası oldu. Bu yıllarda Grace Kelly için hazırlanan çiçekli ipek fular, kısa zaman sonra dünya genelinde tanındı. 60'lı yılların sonunda, Gucci, bir efsane haline gelen ve kurucusunun baş harflerinden oluşan, birbirine geçmiş çift 'G' biçiminde tasarlanan logosunu kullanmaya başladı. Gucci imparatorluk haline geldikçe aile içinde iç savaşlar başladı.
70'li yıllarda şirket, Aldo Gucci'nin hedefleri doğrultusunda küresel genişlemesine devam etti. Şirket ortaklarından Vasco Gucci 1975 yılında öldü. Şirket, yüksek kaliteli malzeme ve işçilik özelliklerini koruyarak, üretimini ve çeşitliliğini arttırdı. Uzak Doğu'ya kadar uzanarak Hong Kong ve Tokyo'da mağazalar açıldı. Efsane markayla eşdeğer kabul edilen kalite unsurunu kaybetmeden daha lüks malzeme ve yenilikçi tasarım yaklaşımlarıyla ilgili önemli araştırmalar yapılıyordu. Şirketin klasikleşen ürünleri yeni biçim ve renkler kullanılarak yenileniyor, ayrıca yeni ürün kategorileride ekleniyordu.
1980'li yıllar Gucci ailesi ve lüks eşya perakende satış imparatorlukları için zorlu zamanlardı. Marka isminin ünü ve tanınırlığı, karmaşayı da beraberinde getirdi. 1985 yılına gelindiğinde, basın dünyasında "Gucci Savaşları" adıyla nitelenen sorunlara rağmen şirket büyümeye devam ediyordu... Gucci ürünleri zamanının statü sembolü olarak kabul görürken, yönetim ve aile fertleri aynı fikirde değildi. Şirketin yönetimi Rodolfo'nun oğlu Maurizio Gucci'ye geçti. Maurizio, hisselerin %50'sine sahipti. 1982 yılında, Gucci halka açık bir limited şirket oldu. 1984'te Domenico De Sole, Gucci Amerika grubun başkanı oldu. Bahreyn temelli bir yatırım şirketi olan Investcorp, 80'li yılların sonunda, Aldo Gucci ve takip eden neslin üyelerine ait %50'lik payı satın aldı.
Gucci,1990 yılında gelenek ve yeniliğin çığır açan harmanını, kadın giyimden sorumlu moda tasarımcısı olarak işe başlayan yakışıklı tasarımcısı Tom Ford'la küresel pazara yeniden sundu. Gucci'de geçirdiği sadece dört seneden sonra, 1994'de baş tasarımcılığa yükselen Tom Ford, Gucci'yi yine şık ve kaliteli kavramının en tepesine yerleştirdi. Ünlüler, elit tabaka ve provokasyonlarla ses getiren iddialı girişimler, lüks markaya can kattı. Yüksek sivri topuklar ve metal eklentilerle hareketlendirilen ipek parçalı jarse elbiseler, Ford'un eşi olmayan vizyonunun simgeleri oldu. Markanın vizyonun genişlemesiyle birlikte 1990'lı yılların başlarında Safilo Group ile gözlük üretimi için lisans anlaşması yapıldı. Birbirine geçmiş Gucci logolu güneş gözlükleri.Gucci'nin seçkin müşterileri için mağazalardaki yerini almaya başladı. Domenico De Sole, 1995 yılında şirketin genel müdürü oldu ve Gucci bütünüyle halka açık şirket olma yolunda oldukça başarılı bir geçiş yaşadı. Gucci, ekonomik ve finansal performansı, stratejik vizyonu ve yönetim kalitesi ile European Business Press Federation tarafından "1998 yılının Avrupalı şirketi" seçildi. 1999 yılında, Gucci, Pinault-Printemps-Redoute (PPR) ile stratejik bir ittifak kurdu ve böylece tek markalı bir şirketten çok markalı bir gruba geçiş yaptı.
2004 yılında Fransız PPR, geriye kalan hisselerin neredeyse tamamını satın aldı. Domenico De Sole ve Tom Ford ikilisi görevlerinden ayrıldılar. 2005 yılında Gucci'nin başkanı ve genel müdürü olan Mark Lee,33 yaşındaki Frida Giannini'nin kadın giyim ve aksesuar departmanlarının yanında erkek giyiminin de başında olacağını duyurdu. Erkek giyim tasarımcısı John Ray'in istifasının ardından bu bölümünde sorumluluğunu alan Giannini, gösterdiği performans ile kendini kanıtlayarak, Gucci'nin köklerini araştırmaya devam ediyor. Tamamen orijinal deri ürün koleksiyonu "La Pelle Guccissima", Giannini'nin yönetiminde piyasaya sürüldü. Bu koleksiyon, sadece Gucci'ye ait bir gücün yansıması olan işçilik ve kusursuz kaliteyi ifade ederek markanın bir sonraki simgesi olma yolunda ilerliyor. Gucci'nin renkli tarihinin bir yansıması olan Gucci güneş gözlükleri, günümüzde de kendilerini diğerlerinden ayırt etmeyi isteyen, moda bilincine sahip müşteriler için tasarlanmaktadır. Eğimli lenslerle sunulan büyük plastik çerçeveler, gözlük sapı kısmına işlenen birbirine geçmiş Gucci logosuyla hemen fark edilen bir tarzı yansıtır...