sılam_nisa
Hamiş Melek
Göz tansiyonu
göz tansiyonu olanlar ne yapmalı
Meleklerim ciddi rahatsızlıklardan biri de göz tansiyonu!Kesinlikle bu hastalık küçümsenmemeli ve gereken tedavi yapılmalı.Ben bu konuda bulduklarımı sizlerle paylaşıyorum umarım faydalı olur.
Göz tansiyonu
Glokom yani göz tansiyonu hiçbir belirti vermeyen sinsi bir hastalık olarak biliniyor. Ancak düzenli göz muayenesi sırasında yapılan ölçümler ile tespit edilebiliyor. Zamanında teşhis edilip kontrol altına alınmadığı durumlarda körlüğe kadar varabilen görme kayıplarına yol açıyor.
Glokom, halk adında bilinen ismiyle göz tansiyonu hayatın her döneminde görülebiliyor. Kısaca göz içi basıncının yükselmesiyle görme sinirinde oluşan tahribat olarak tanımlanıyor. Hastalık hiçbir belirti vermiyor, ancak düzenli göz muayenesi sırasında yapılan ölçümler ile tespit ediliyor. Bu nedenle de gözün sinsi hastalığı olarak nitelendiriliyor. Zamanında teşhis edilip kontrol altına alınmadığı durumlarda ise körlüğe kadar varabilen görme kayıplarına yol açıyor.
En fazla körlük yapan hastalık
Glokom dünyada en fazla körlük yapan, ancak tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Glokomda erken teşhis çok önemlidir. Çünkü glokom, erken dönemde tedavisi yapılabilen, geciktiğinde ise tedavisi mümkün olmayan bir göz rahatsızlığıdır. Sinsi ilerleyen bu hastalık, hastaların yüzde 90ında hastanın herhangi bir şikayeti olmadan ancak göz hekimi tarafından muayene sonucu ortaya çıkarılabilmektedir. Geriye kalan yüzde 10 glokom hastası şikayeti nedeniyle göz hekimine başvurmaktadır.
Risk Grupları
Genellikle 45 yaş sonrasında, ailesinde glokom hastalığı olanlarda, şeker hastalarında, yüksek miyopisi olan hastalarda, düzenli tedavi edilmeyen hipertansiyonlu hastalarda, uzun süre kortizon tedavisi altında olanlarda glokomun görülme riski daha yüksek olmaktadır.
Normal bir insanda gözün içindeki göz içi basıncının 10-20 mm Hgdir. Ancak göz içi basıncı 20nin üzeri olan her hastada glokom olmayabilir. Örneğin; oküler hipertansiyon dediğimiz hastalar vardır ki, bunların göz içi basınçları 20nin üzerindedir. Ama göz sinirinde problem yoktur. Yalnız bilinmelidir ki, oküler hipertansiyon hastalarının yüzde 25i daha sonra glokom hastalığına yakalanabilmektedir. Bu nedenle bu hastaların 6 ayda bir göz hekimine başvurmaları gerekmektedir.
Teşhis ve Tedavi
Glokom hastalığının erken teşhisi, teknolojik imkanlar sayesinde günümüzde kolaylıkla yapılmaktadır. En etkili teşhis, normal yıllık göz muayeneleri sırasında göz içi basıncının ölçülmesi ile olmaktadır. Diğer teşhis yöntemleri arasında; göz dibi muayenesi, bilgisayarlı görme alanı, NFA ve TopSS yer almaktadır.
Tedavi; hastalığın teşhis edildiği andaki göziçi basıncı değeri ve görme sinirindeki hasar derecesine göre düzenlenir. Tedavinin esas amacı göziçi basıncını normal değerlerde tutarken, görme siniri ve dolayısıyla görme derecesini korumaktır. Glokomun bulunduğu devreye göre düzenlenecek tedavi sırasıyla; medikal tedavi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavidir.
Meleklerim ciddi rahatsızlıklardan biri de göz tansiyonu!Kesinlikle bu hastalık küçümsenmemeli ve gereken tedavi yapılmalı.Ben bu konuda bulduklarımı sizlerle paylaşıyorum umarım faydalı olur.
Göz tansiyonu
Glokom yani göz tansiyonu hiçbir belirti vermeyen sinsi bir hastalık olarak biliniyor. Ancak düzenli göz muayenesi sırasında yapılan ölçümler ile tespit edilebiliyor. Zamanında teşhis edilip kontrol altına alınmadığı durumlarda körlüğe kadar varabilen görme kayıplarına yol açıyor.
Glokom, halk adında bilinen ismiyle göz tansiyonu hayatın her döneminde görülebiliyor. Kısaca göz içi basıncının yükselmesiyle görme sinirinde oluşan tahribat olarak tanımlanıyor. Hastalık hiçbir belirti vermiyor, ancak düzenli göz muayenesi sırasında yapılan ölçümler ile tespit ediliyor. Bu nedenle de gözün sinsi hastalığı olarak nitelendiriliyor. Zamanında teşhis edilip kontrol altına alınmadığı durumlarda ise körlüğe kadar varabilen görme kayıplarına yol açıyor.
En fazla körlük yapan hastalık
Glokom dünyada en fazla körlük yapan, ancak tedavisi mümkün olan bir hastalıktır. Glokomda erken teşhis çok önemlidir. Çünkü glokom, erken dönemde tedavisi yapılabilen, geciktiğinde ise tedavisi mümkün olmayan bir göz rahatsızlığıdır. Sinsi ilerleyen bu hastalık, hastaların yüzde 90ında hastanın herhangi bir şikayeti olmadan ancak göz hekimi tarafından muayene sonucu ortaya çıkarılabilmektedir. Geriye kalan yüzde 10 glokom hastası şikayeti nedeniyle göz hekimine başvurmaktadır.
Risk Grupları
Genellikle 45 yaş sonrasında, ailesinde glokom hastalığı olanlarda, şeker hastalarında, yüksek miyopisi olan hastalarda, düzenli tedavi edilmeyen hipertansiyonlu hastalarda, uzun süre kortizon tedavisi altında olanlarda glokomun görülme riski daha yüksek olmaktadır.
Normal bir insanda gözün içindeki göz içi basıncının 10-20 mm Hgdir. Ancak göz içi basıncı 20nin üzeri olan her hastada glokom olmayabilir. Örneğin; oküler hipertansiyon dediğimiz hastalar vardır ki, bunların göz içi basınçları 20nin üzerindedir. Ama göz sinirinde problem yoktur. Yalnız bilinmelidir ki, oküler hipertansiyon hastalarının yüzde 25i daha sonra glokom hastalığına yakalanabilmektedir. Bu nedenle bu hastaların 6 ayda bir göz hekimine başvurmaları gerekmektedir.
Teşhis ve Tedavi
Glokom hastalığının erken teşhisi, teknolojik imkanlar sayesinde günümüzde kolaylıkla yapılmaktadır. En etkili teşhis, normal yıllık göz muayeneleri sırasında göz içi basıncının ölçülmesi ile olmaktadır. Diğer teşhis yöntemleri arasında; göz dibi muayenesi, bilgisayarlı görme alanı, NFA ve TopSS yer almaktadır.
Tedavi; hastalığın teşhis edildiği andaki göziçi basıncı değeri ve görme sinirindeki hasar derecesine göre düzenlenir. Tedavinin esas amacı göziçi basıncını normal değerlerde tutarken, görme siniri ve dolayısıyla görme derecesini korumaktır. Glokomun bulunduğu devreye göre düzenlenecek tedavi sırasıyla; medikal tedavi, lazer tedavisi ve cerrahi tedavidir.