Uzman SühaN
Administrator
Göz kapaklarının iltihabi hastalıkları
Göz kapağı düşüklüğü, göz kapağının içeri veya dışarı dönmesi ve kapakların diğer gelişim bozukluklar bu grupta yer almaktadır. Göz kapağının yapısal bozukluklar doğuşta var olabilir veya sonradan ortaya çıkabilir. En sık görülen kapak bozuklukları arasında göz kapağı düşüklüğü yer almaktadır. Herhangi bir nedene bağlı olarak göz kapağını kaldıran kas dokusunun çalışmasında sorun çıkması, bu yapısal bozukluğa neden olabilir.
Göz kapağı düşüklüğü yeni doğan döneminde fark edilebileceği gibi yaşamın herhangi bir döneminde değişik hastalıklara bağlı ortaya çıkabilir. Tek taraflı olabileceği gibi her iki göz kapağı da etkilenebilir. Göz kapağı düşüklüğü olan hastalarda öncellikle düşüklüğü ortaya çıkaran nedeninin aydınlatılması gereklidir.
Göz kapak düşüklüğünün tedavisi altta yatan hastalığa göre tıbbi veya cerrahi olarak gerçekleştirilebilmektedir. Ancak özellikle göz kapağının gözün tamamını kapatan bebek ve çocuk hastalarda tedaviye acilen başlanması gereklidir; aksi takdirde etkilenen gözlerde göz tembelliği (ambliyopi) gelişebilmektedir. Göz kapaklarının içeri veya dışarı dönmesi yaşlanmakta olan hastalarda izlenen kapak şekil bozuklukları arasında yer alır.
Yüz felci gelişen hastalarda göz kapaklarının dışarı dönmesi daha sık görülmektedir. Özellikle kapakların içeri dönmesi kirpiklerin gözün ön yüzeyi ile temasına yola açarak gözlerde tahrişe ve yanma, batma gibi rahatsız edici şikayetlere neden olabilmektedir. Göz kapaklarında bir bozukluk olmasa da bazı göz kapağı hastalıklarında kirpiklerin normalde mevcut olan dışarı doğru kavislerinin bozularak gözün içine yönlenmesi de gözün tahrişine neden olabilmektedir. Bu bozuklukların tedavisinde daha ağırlıklı olarak cerrahi seçenekler tercih edilmektedir.
Kirpik diplerinin iltihabı ve arpacık bu gruptadır. Arpacık, göz kapaklarının içinde bulunan yağ bezlerinin çeşitli bakteriler tarafından iltihaplanması ile oluşmakta ve tekrarlayıcı özellik gösterebilmektedir. Her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Genellikle sıcak pansuman tedavisine cevap vermekle beraber bazı hastalarda antibiyotik tedavisi gerekli olabilir. Daha az sıklıkla göz kapağında bakterilerden başka birçok mikroorganizmaya bağlı iltihabi hastalıklar izlenebilmektedir. Bu hastalıkların bir göz hekimi tarafından değerlendirilmesi ve tedavisi gerekmektedir.
Göz kapakları kanserleri de ayrı bir sınıf altında incelenmektedir. Özellikle güneşe çok maruz kalan yaşlı kişilerin göz kapaklarında çıkan ve iyileşmeyen yaralardan ortaya çıkan göz kapağı kanserleri, zaman içinde göze ve gözü çevreleyen dokulara yayılabileceğinden, şüpheli yaraların en kısa zamanda bir göz hekimi tarafından değerlendirilip gerekirse cerrahi müdahale ile çıkarılması büyük önem taşımaktadır. Son olarak, göz kapakları travmalara ve çeşitli kazalara bağlı hasar görebilmektedir. Göz kapaklarının içinde göz yaşı kanallarının olmasından dolayı bu tip kazalardan sonra göz kapaklarında şekil bozukluğuna ek olarak gözlerde yaşarma ortaya çıkabilmektedir. Uygun ve zamanında cerrahi müdahaleler ile bu sorunların ortaya çıkması büyük ölçüde engellenebilmektedir.
Göz kapağı düşüklüğü yeni doğan döneminde fark edilebileceği gibi yaşamın herhangi bir döneminde değişik hastalıklara bağlı ortaya çıkabilir. Tek taraflı olabileceği gibi her iki göz kapağı da etkilenebilir. Göz kapağı düşüklüğü olan hastalarda öncellikle düşüklüğü ortaya çıkaran nedeninin aydınlatılması gereklidir.
Göz kapak düşüklüğünün tedavisi altta yatan hastalığa göre tıbbi veya cerrahi olarak gerçekleştirilebilmektedir. Ancak özellikle göz kapağının gözün tamamını kapatan bebek ve çocuk hastalarda tedaviye acilen başlanması gereklidir; aksi takdirde etkilenen gözlerde göz tembelliği (ambliyopi) gelişebilmektedir. Göz kapaklarının içeri veya dışarı dönmesi yaşlanmakta olan hastalarda izlenen kapak şekil bozuklukları arasında yer alır.
Yüz felci gelişen hastalarda göz kapaklarının dışarı dönmesi daha sık görülmektedir. Özellikle kapakların içeri dönmesi kirpiklerin gözün ön yüzeyi ile temasına yola açarak gözlerde tahrişe ve yanma, batma gibi rahatsız edici şikayetlere neden olabilmektedir. Göz kapaklarında bir bozukluk olmasa da bazı göz kapağı hastalıklarında kirpiklerin normalde mevcut olan dışarı doğru kavislerinin bozularak gözün içine yönlenmesi de gözün tahrişine neden olabilmektedir. Bu bozuklukların tedavisinde daha ağırlıklı olarak cerrahi seçenekler tercih edilmektedir.
Kirpik diplerinin iltihabı ve arpacık bu gruptadır. Arpacık, göz kapaklarının içinde bulunan yağ bezlerinin çeşitli bakteriler tarafından iltihaplanması ile oluşmakta ve tekrarlayıcı özellik gösterebilmektedir. Her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Genellikle sıcak pansuman tedavisine cevap vermekle beraber bazı hastalarda antibiyotik tedavisi gerekli olabilir. Daha az sıklıkla göz kapağında bakterilerden başka birçok mikroorganizmaya bağlı iltihabi hastalıklar izlenebilmektedir. Bu hastalıkların bir göz hekimi tarafından değerlendirilmesi ve tedavisi gerekmektedir.
Göz kapakları kanserleri de ayrı bir sınıf altında incelenmektedir. Özellikle güneşe çok maruz kalan yaşlı kişilerin göz kapaklarında çıkan ve iyileşmeyen yaralardan ortaya çıkan göz kapağı kanserleri, zaman içinde göze ve gözü çevreleyen dokulara yayılabileceğinden, şüpheli yaraların en kısa zamanda bir göz hekimi tarafından değerlendirilip gerekirse cerrahi müdahale ile çıkarılması büyük önem taşımaktadır. Son olarak, göz kapakları travmalara ve çeşitli kazalara bağlı hasar görebilmektedir. Göz kapaklarının içinde göz yaşı kanallarının olmasından dolayı bu tip kazalardan sonra göz kapaklarında şekil bozukluğuna ek olarak gözlerde yaşarma ortaya çıkabilmektedir. Uygun ve zamanında cerrahi müdahaleler ile bu sorunların ortaya çıkması büyük ölçüde engellenebilmektedir.
