T
TİTAN
Forum Okuru
Göbek Kordonu İle İlgili Bilgiler
göbek kordonu
göbek kordonu bakımı
Yenidoğanların anne karnındayken annelerinden besin almaya yarayan göbek kordonu, doğumdan bir süre sonra kendi kendine düşer melekler 🙂 Göbek kordonu nedir, bakımı nasıl yapılır, göbek kordonu ile ilgili olabilecek sorunlar nelerdir , tüm bu soruların cevabını almak üzere göbek kordonu başlıklı makalemize geçiyoruz..
Göbek kordonunun kalıntısı özellikle deneyimsiz annelere güçlük çıkaran sorunlardan biridir. Korkuyla şaşkınlık karışımı bir duyguya kapılan anne bu yumuşak parçayla ne yapacağını bilemez ve bu arada bebeğini çok sağlıklı olan günlük banyolarından yoksun bırakır.
FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
Göbek kordonu kalıntısı genellikle 5-10 cm uzunluğunda yumuşak bir dokudur. Grimsi beyaz ya da doğumdan önce amniyon sıvışma mekonyum (ilk kaka) bulaşmışsa, yeşilimsi renktedir. Düşük kiloyla doğmuş bebeklerde daha yumuşak, şeker hastası annelerin bebeklerinde ise belirgin bir biçimde daha büyüktür. İki göbek atardamarı ile bir göbek toplardamarından oluşur. Doğum sırasında kesilip bağlandıktan sonra kendiliğinden düşer; yerinde kalan yara, kordondaki damarlarm içeriye doğru çekilmesiyle nedbeleşerek bildiğimiz göbek deliğini oluşturur.
KORDON KALINTISININ BAKIMI
Kordon kalıntısının bakımı için çeşitli önlemler önerilir. Bazı hastanelerde göbek kalıntısına hiçbir bakım uygulanmaz. Ama yaygın uygulama gittikçe rengi koyulaşarak sertleştikten sonra düşen bu dokuya alkol ve antiseptik tozla bakım yapılmasıdır. Bakım sabah-akşam olmak üzere günde iki kez yapılmalıdır. Kordon alkolle hafifçe nemlendirilmiş steril bir gazlı bezle bir sonraki sayfada gösterildiği gibi sarılmalıdır. Alkol karın derisine değmemelidir, çünkü dokuların kurumasına yol açar. Antibiyotikli pomat kullanılması normal olarak doğumdan sonraki 1-2 hafta içinde düşen göbek kordonunun düşmesini geciktirir. Doğumdan 20 gün sonra kordon hâlâ düşmemişse bile cerrahi girişime başvurmaktan kaçınmak gerekir. Göbek kalıntısının cerrahi girişimle çıkartılması kolay olmakla birlikte bebeğin güvenliği daha önemlidir ve kalıntının düşmesini çabuklaştırmak ya da doğal gidişine bırakmak, çocuk hekiminin alması gereken bir karardır. Ayrıca bu konuda kesin bir süre belirlenmiş değildir. Gecikme durumunda ailelerin korkmaması ve göbek kordonunun kendiliğinden ayrılmasının beklenmesi öğütlenir. Gerçekten de kordon düşmesinin geciktiği olgularda ağır enfeksiyon hastalıklarınınortaya çıkması çok ender rastlanan bir durumdur.
OLASI SORUNLAR
Göbek düşünce çevre dokuların durumuna çok dikkat etmek gerekir. Günümüzde göbek enfeksiyonları (onfalit) çok ender görülür, ama eğer gelişirse bu tür bir enfeksiyon karın zarına (periton) yayılabilir, kapı toplardamar sistemini etkileyerek karaciğerde lezyonlara yol açabilir ya da genel dolaşıma yayılarak (sepsis) çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Enfeksiyon geliştiğinde göbek çukuru çevresinde kızarıklık, ağrı ve değişik özellikte (bazen kötü kokulu) salgılar görülür. Enfeksiyon yayilmamışsa ve çok şiddetli değilse, antibiyotiivİi pomat ya da tozlarla tedavi edilebilir. Buna kargılık iltihap ağırsa, bebeğe enjeksiyon yoluyla antibiyotik verilmelidir. Bir başka komplikasyon da granülom denen "mantar" biçimli oluşumlardır. Göbeğin dışına doğru kabarmış bir et parçası biçimindeki bu oluşumlar bazen serum ya da kan-serum karışımı bir akıntıyla birlikte görülür. Granülom tedavisi gümüş nitratla "atuşman" (dokunma) yapılmasından oluşur. Tedavi haftada iki kez uygulanır. Bir ay içinde iyileşme görülmezse başka tedavi yöntemlerine başvurulmalıdır. Göbek fıtığı olarak bilinen hastalık ise bir bağırsak kangalının karın duvarı kaslarının arasındaki zayıf bir noktadan gömlekle (omentum) birlikte dışarı çıkmasıdır. Fıtık yumuşak ve esnek bir şişlik biçimindedir; değişik hacimlerde ve bazen oldukça büyük olabilir. Ağlama ya da ıkınmayla şişlik daha da belirginleşir. Yaşamın ilk günlerinde ortaya çıkan göbek fıtığı, bir ay içinde en büyük boyuna ulaşır. Genellikle bebekte herhangi bir bozukluğa yol açmaz, ama aileler için önemli bir kaygı kaynağıdır. Fıtık tedavisinde tam bir görüş birliği yoktur. Fıtığın bir yıl içinde kendiliğinden kapanmasını beklemekten yana olan hekimler vardır. Ama çocuk cerrahisinde bir an önce cerrahi girişim uygulanması gerektiği görüşü ağır basar. Bebek fıtıklarında delik çok dar olduğundan her zaman boğulma tehlikesi vardır. Birçok annenin göbekle ilgili her şeyden, kordon kalıntısından, düşmesinden ve bununla ilgili bütün ayrıntılardan çok korktuğu doğrudur. Ama her gün göbek kordonu kalıntısını kontrol etmesi, pansumanları sürekli yenilemesi ve yolunda gitmeyen bir durum varsa hemen hekimi bilgilendirmesi olumlu sonuç almasını sağlayacaktır. Göbeğin düşmesinden sonra nedbe oluşuncaya değin yaklaşık 6-7 gün steril ılık suyla bakım yapılmalıdır.
göbek kordonu bakımı
Yenidoğanların anne karnındayken annelerinden besin almaya yarayan göbek kordonu, doğumdan bir süre sonra kendi kendine düşer melekler 🙂 Göbek kordonu nedir, bakımı nasıl yapılır, göbek kordonu ile ilgili olabilecek sorunlar nelerdir , tüm bu soruların cevabını almak üzere göbek kordonu başlıklı makalemize geçiyoruz..
Göbek kordonunun kalıntısı özellikle deneyimsiz annelere güçlük çıkaran sorunlardan biridir. Korkuyla şaşkınlık karışımı bir duyguya kapılan anne bu yumuşak parçayla ne yapacağını bilemez ve bu arada bebeğini çok sağlıklı olan günlük banyolarından yoksun bırakır.
FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ
Göbek kordonu kalıntısı genellikle 5-10 cm uzunluğunda yumuşak bir dokudur. Grimsi beyaz ya da doğumdan önce amniyon sıvışma mekonyum (ilk kaka) bulaşmışsa, yeşilimsi renktedir. Düşük kiloyla doğmuş bebeklerde daha yumuşak, şeker hastası annelerin bebeklerinde ise belirgin bir biçimde daha büyüktür. İki göbek atardamarı ile bir göbek toplardamarından oluşur. Doğum sırasında kesilip bağlandıktan sonra kendiliğinden düşer; yerinde kalan yara, kordondaki damarlarm içeriye doğru çekilmesiyle nedbeleşerek bildiğimiz göbek deliğini oluşturur.
KORDON KALINTISININ BAKIMI
Kordon kalıntısının bakımı için çeşitli önlemler önerilir. Bazı hastanelerde göbek kalıntısına hiçbir bakım uygulanmaz. Ama yaygın uygulama gittikçe rengi koyulaşarak sertleştikten sonra düşen bu dokuya alkol ve antiseptik tozla bakım yapılmasıdır. Bakım sabah-akşam olmak üzere günde iki kez yapılmalıdır. Kordon alkolle hafifçe nemlendirilmiş steril bir gazlı bezle bir sonraki sayfada gösterildiği gibi sarılmalıdır. Alkol karın derisine değmemelidir, çünkü dokuların kurumasına yol açar. Antibiyotikli pomat kullanılması normal olarak doğumdan sonraki 1-2 hafta içinde düşen göbek kordonunun düşmesini geciktirir. Doğumdan 20 gün sonra kordon hâlâ düşmemişse bile cerrahi girişime başvurmaktan kaçınmak gerekir. Göbek kalıntısının cerrahi girişimle çıkartılması kolay olmakla birlikte bebeğin güvenliği daha önemlidir ve kalıntının düşmesini çabuklaştırmak ya da doğal gidişine bırakmak, çocuk hekiminin alması gereken bir karardır. Ayrıca bu konuda kesin bir süre belirlenmiş değildir. Gecikme durumunda ailelerin korkmaması ve göbek kordonunun kendiliğinden ayrılmasının beklenmesi öğütlenir. Gerçekten de kordon düşmesinin geciktiği olgularda ağır enfeksiyon hastalıklarınınortaya çıkması çok ender rastlanan bir durumdur.
OLASI SORUNLAR
Göbek düşünce çevre dokuların durumuna çok dikkat etmek gerekir. Günümüzde göbek enfeksiyonları (onfalit) çok ender görülür, ama eğer gelişirse bu tür bir enfeksiyon karın zarına (periton) yayılabilir, kapı toplardamar sistemini etkileyerek karaciğerde lezyonlara yol açabilir ya da genel dolaşıma yayılarak (sepsis) çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Enfeksiyon geliştiğinde göbek çukuru çevresinde kızarıklık, ağrı ve değişik özellikte (bazen kötü kokulu) salgılar görülür. Enfeksiyon yayilmamışsa ve çok şiddetli değilse, antibiyotiivİi pomat ya da tozlarla tedavi edilebilir. Buna kargılık iltihap ağırsa, bebeğe enjeksiyon yoluyla antibiyotik verilmelidir. Bir başka komplikasyon da granülom denen "mantar" biçimli oluşumlardır. Göbeğin dışına doğru kabarmış bir et parçası biçimindeki bu oluşumlar bazen serum ya da kan-serum karışımı bir akıntıyla birlikte görülür. Granülom tedavisi gümüş nitratla "atuşman" (dokunma) yapılmasından oluşur. Tedavi haftada iki kez uygulanır. Bir ay içinde iyileşme görülmezse başka tedavi yöntemlerine başvurulmalıdır. Göbek fıtığı olarak bilinen hastalık ise bir bağırsak kangalının karın duvarı kaslarının arasındaki zayıf bir noktadan gömlekle (omentum) birlikte dışarı çıkmasıdır. Fıtık yumuşak ve esnek bir şişlik biçimindedir; değişik hacimlerde ve bazen oldukça büyük olabilir. Ağlama ya da ıkınmayla şişlik daha da belirginleşir. Yaşamın ilk günlerinde ortaya çıkan göbek fıtığı, bir ay içinde en büyük boyuna ulaşır. Genellikle bebekte herhangi bir bozukluğa yol açmaz, ama aileler için önemli bir kaygı kaynağıdır. Fıtık tedavisinde tam bir görüş birliği yoktur. Fıtığın bir yıl içinde kendiliğinden kapanmasını beklemekten yana olan hekimler vardır. Ama çocuk cerrahisinde bir an önce cerrahi girişim uygulanması gerektiği görüşü ağır basar. Bebek fıtıklarında delik çok dar olduğundan her zaman boğulma tehlikesi vardır. Birçok annenin göbekle ilgili her şeyden, kordon kalıntısından, düşmesinden ve bununla ilgili bütün ayrıntılardan çok korktuğu doğrudur. Ama her gün göbek kordonu kalıntısını kontrol etmesi, pansumanları sürekli yenilemesi ve yolunda gitmeyen bir durum varsa hemen hekimi bilgilendirmesi olumlu sonuç almasını sağlayacaktır. Göbeğin düşmesinden sonra nedbe oluşuncaya değin yaklaşık 6-7 gün steril ılık suyla bakım yapılmalıdır.