Gebelikten Korunma Yöntemleri

Uzman SühaN

Administrator
Gebelikten Korunma Yöntemleri
Bir çok çift farklı sebeplerden dolayı,çocuk sahibi olma fikrini bir döneme kadar ertelemek ister.Bu amaç doğrultusunda en etkili ,korunma yöntemlerini arşatırmaya koyulurlar.Melekler Mekanı olarak,rehber niteliğinde sizlere yardımcı olmak adına en etkili doğum kontrol yöntemlerini araştırdık.Ayrıntıları yazımızda bulabilirsiniz.

Doğum Kontrol Yöntemleri



1-DOĞUM KONTROL HAPLARI (OKS):
Kadınlarda her ay olan düzenli yumurtlama olayını baskılayarak ve rahim ağzındaki mukus sıvısını kalınlaştırarak sperm geçişini zorlaştırma sonucunda gebeliği önler. bu ilaçlar ailede meme kanseri öyküsü olmayan,damar,kalp hastalığı yada pıhtılaşma bozuklukları olmayan ,sigara kullanmayan(bilhassa 35 yaşından sonra) bayanlarda tercih edilebilinir..düzenli kullanıldığında istenmeyen gebelik riski 1/1000 civarındadır. adetin ilk günü başlanır ve aynı saatlerde 21 gün boyunca alınır daha sonra 7 gün ilaca ara verilir ve 8. gün tekrar yeni kutuya başlanır. doğum kontrol haplarının yumurtalık kanseri ,rahim kanseri ve barsak kanserini önleyebildiği gösterilmiştir. 10 yıldan fazla süre kullanımında meme kanseri riskini çok az oranda arttırdığını gösteren çalışmalar vardır..ilave yararlar olarak adet sancılarını,kıllanmayı ve yumurtalık kistlerini tedavi etme özelliği vardır.kilo artışına neden olan ve olmayan formları mevcuttur. günümüzde çok düşük dozlarda kullanımıyla bu gibi olumlu etkiler sağlayan yeni preparatlar mevcuttur
2- SPİRAL(RAHİM İÇİ ARAÇ):
Rahimin içine yerleştirilen ve steril inflamasyon(mikropsuz iltihap) yoluyla döllenmiş yumurtanın yerleşmesini önleyebilen bir doğum kontrol yöntemidir. bu sebeple acil doğum kontrol yöntemi olarak da korunmasız cinsel ilişkiden sonra ilk 5 gün içinde yerleştirilerek gebelik oluşumunu önleyebilmektedir.(gebelik oluşma oranı 1/100′dür ve doğum kontrol hapından yaklaşık 10 kat fazladır.) ülkemizde dünyanın aksine en popüler ve en çok kullanılan yöntemdir. hotmonlu (5 yıllık,ismi mirena) ve bakırlı(5 ve 10 yıllık)tipleri piyasada mevcuttur.takılma işlemi uzman ellerde olmalı ve yerleştirildikten sonra ve 1 ay sonra usg ile yerleşimi değerlendirilmelidir. ilk 3 ay kasık ağrısı, ve kanama miktarı ve süresinde artış yapabilir. 3 aydan sonra da adet kanamasının miktar ve süresini 2 katından fazla arttırır ise çıkartılması düşünülmelidir! yan etki olarak aşırı kanamaya bağlı kansızlık(anemi),kasık ve bel ağrıları, rahim ağzında yaralar,akıntı, kadın yollarında ciddi iltihap(pelvik inflamatuar hastalık) ve dış gebelik nedeni olabilmektedir. hormonlu tiplerde kanamayı aksine azalttığın iddia edilmektedir. bu gibi nedenlerle toplumda kullanıldığı sıklık yerine sadece uzman ellerde ve takılması uygun olan doğum yapmış kadınlara( hiç doğum yapmayanlara uygun değildir) uygulanmalıdır.
3-KOL ALTI İMPLANTI(İMPLANON):
Hormonlu doğum kontrol yöntemlerinden biridir.sol kolun üst iç tarafına ve cilt altına cerrahi yolla yerleştirilen 4 cm uzunluğunda ve 0,5 cm eninde bir çubuktur. günlük belli bir dozda gebelik hormonu salgılar. östrojen içermez. takıldıktan 6 saat sonra etkisi başlar ve 3 yıl boyunca korur. ara kanamalar, lekelenmeler yapabilir ve %20 hastada adeti keser.gebelikten % 100 ‘e yakın bir oranda korur. uygun vakalarda denenebilir. herhangi bir problem olduğunda istenildiği an çıkarılabilir. takılması ve çıkarılması lokal anestezi ile olup özel eğitim gerektirir ve birkaç dakika zaman alır.çıkarıldıktan itibaren 1 hafta içinde doğurganlık geri döner.kadınlarda mevcut olan adet sancılarını %88 oranında geçirmektedir.

4-AYLIK İĞNE(MESİGYNA):
Doğum kontrol hapının parenteral formudur.östrojen ve (kadınlık hormonu )progesteron( gebelik hormonu) içerir.28-33 günde bir kalçadan iğne yapılır. bu yöntemde de ara kanama riski vardır. doğum kontrol hapı gibi düzenli adet siklusu sağlamaz.

5-ÜÇ AYLIK İĞNE (DEPO PROVERA):
3 ayda bir kalçadan uygulanan MPA hormonu içeren bir kontraseptiftir. Özellikle yeni doğum yapmışlarda ve emzirenlerde uygundur. Sigara içen bayanlarada uygulanabilir. Dezavantajları ise sık ara kanama yada aşırı kanamaya yol açabilmesidir. 3-4 seferden fazla yapılırsa da adeti kesebilmektedir. ayrıca birkaç uygulşamadan sonra bile 9 aya varan oranlarda hiç enjeksiyon yapılmasa bile gebelikten koruyabilmektedir.

6-TÜP BAĞLANMASI(LİGASYONU):
Geri dönüşümsüz bir yöntem olarak bilinmekle birlikte iyi ellerde tüpler yeniden açılabilmektedir. ancak dış gebelik oranı önemli ölçüde artmaktadır. bu nedenle genelde önerilmez.

7-PREZERVATİF(KONDOM,KILIF)
8-VAJİNAL KREM,JEL,KÖPÜKLER VE VAJİNAL CUP LAR(KADIN KONDOMU)
9- VAZEKTOMİ:
Erkeklerde uygulanan bir kısırlaştırma yöntemidir. nonscalp vazektomi denen bir yöntem sık tercih edilmekte olup,kanamasız ,neştersiz,dikişsiz,ağrısız,lokal anestezi ile uygulanan 15 -20 dk zaman alan bir yöntemdir. birçok merkezde ücretsiz uygulanan geri dönüşümü olmayan bir yöntemdir. işlemden sonra 30-40 boşalmaya kadar ek korunma yöntemi gerekmektedir.

Doğal Yöntemlerin Etkinliği %75’dir.

1. Servikal Mukus Yöntemi (Rahim Ağzı Salgısı)
Kadın vajinadaki salgıyı kontrol eder. Gözlemini ve salgının eldeki hissini her gün kaydeder. Ovülasyon (yumurtlama) yaklaşırken mukus artar, incelir ve rengi berraklaşır. Daha elastik ve kaygan olur. İki parmak arasında yavaşça uzatılabilir. Bu tür mukus spermlerin yaşamsını ve yumurtaya doğru ilerlemesini sağlar. Ovülasyondan önce ve sonraki dönemlerde mukus azalır ve yapışkan bir hal alır. Vajen kuru hissedilir. Mukusun arttığı bu dönemde cinsel perhiz yapılır.
2. Bazal Vücut Isısı Yöntemi
Ovülasyondan sonra salgılanan pregesteron hormonu ısı arttırıcıdır. Yeni vücut ısısını 0,2 C ile 0,5 C arasında yükseltir ve bir sonraki menstrüasyona kadar yüksek ısıda tutar. Bu yükselişe termalleşme denir ve bu da bazal vücut ısısı yönteminin temelidir. Ovülasyon denime, vücut ısısını izleyerek saptanabilir.
Cinsel perhiz, menstrüel kanamanın ilk gününden, ısı artışının saptandığı 3. günün sonuna dek sürdürülmelidir. Isı çizgisinin üstünde 3 ısı kaydedene kadar beklenmelidir. Bir sonraki menstrüel kanama başlayana kadar cinsel perhize ara verilir.
Bu yöntem tek başına kullanılmamalıdır. Servikalmukus ve/veya servikal palpasyon (elle muayene) yöntemleri ile birlikte kullanılmalıdır.
3. Servikal palpasyon (Rahim ağzını parmakla muayene) Yöntemi
Kadın kendi kendini elle muayene ederek, servikal (rahim ağzı) kenarındaki değişiklikleri tanımlayabilir. İnfertil (güvenli) dönemde serviks,dış ağzı kapalıdır ve elle kolayca ulaşılır. Yaklaşan yumurtlama (ovülasyon) ile birlikte ostrojen harmonu düzeyi yükseldikçe serviks yumuşar. Yukarı doğru çekilir ve dış ağızı açılır. Ovülasyondan ortalama 4-5 gün nce yumuşamanın başlaması belirgin hale gelir. Elle rahim ağzı daha zor ulaşılır bir hal alır ve ele gelince de yumuşaktır. Eşler servikste ilk değişikliklerin belirlendiği andan, serviksin kolayca hissedildiği, sert olduğu ve ağzının kapalı olduğu zamana kadar cinsel ilişkide bulunmamalıdır.
4. Takvim yöntemi
Kadının bir periyodu 30 gün kabul edilirse ovülasyon adetin başlangıcından 16-18 gün sonradır. Buna göre adetin başladığı gün birinci gün olursa, adetin başlangıcından sonraki 14 ile 21. gün arası döllenme için en riskli dönemi oluşturmaktadır. Bu dönemde cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır. Mensturel sişkusun süresinin tam bilinememesi ve bir çok nedenden de etkilendiği için güvenli bir yöntem değildir ve kullanılmamalıdır.
5. Geri çekme
Cinsel ilişki sırasında erkeğin cinsel organının, boşalmadan önce vajenden çıkartılıp, meninin vajen dışına boşaltılmasıdır. Başarı oranı %75’dir. Başarı ile uygulandığında bile kadında ve erkekte psikolojik ve fizyolojik sorunlar ortaya çıkabilmektedir.
6. Vajinal yıkama
Bazı kadınlar, vajina duvar ve kanalındaki spermleri yıkayıp atma düşüncesi ile cinsel ilişkiden hemen sonra vajinayı su ile yıkamanın gebeliği önlediğine inanır. Bu yöntem doğum kontrol yöntemi olarak tamamen etkisizdir. Çünkü spermlerin birkaç saniye içinde servikal mukusa geçebilirler.
B- EMZİRME VE GEBELİĞİN ÖNLENMESİ
Adet kanaması olmadıkça emzirmeyle gebelikten korunma yöntemi olarak tanımlanan bu yöntem özellikle doğumdan sonraki ilk aylarda, süt veren kadınların, belli koşullarla doğal olarak doğurgan olmadığı düşüncesine dayanır. Emzirmenin her koşulda gebelikten korumadığı bilinmelidir. Belli koşullarda ve belli süre için emzirme ile korunabilinir. En fazla 6 ayı düzenli emzirme ve adet görülmemesi koşullarında emzirme, kadının bu dönemde yeniden ovülasyona ve adet görmesini geçiktirir. Etkinliği %85’dir.